İzmir// Ekg // Y.O.´Ya Kardeş Müjdesi

Y.O. ÖRNEK OLSUN, BAŞKA CANLAR YANMASIN

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden 381 bin Euro tazminata hak kazanan Y.O.'nun (Yiğit Oyal), annesi Neşe ve babası Nazif O.'nun ortak duyguları, ''Y.O. örnek olsun, başka canlar yanmasın' şeklinde oldu. Baba Nazif O., ''Devlet bize, işte hastane, işte eczane deseydi dava açmayacaktık. Bizim parayla pulla işimiz yok. Herşey Y.O.'nun geleceği için artık' dedi. Gözyaşlarına boğulan anne Neşe O. ise, ''Çektiğimiz acıların karşılığı değil ama keşke hiç yaşanmasaydı. Keşke çadırda yaşasaydık ama evladımız bunları yaşamasaydı. Y.O., bizden kardeş istiyor. Bugüne kadar fırsatımız olmadı. Ancak ona destek vermesi için bir kardeş düşünüyoruz' diye konuştu.

1996 Yılında dünyaya gelen çocukları Y.O.'ya, doğumdan kısa süre sonra Kızılay'dan alınan kandan, AIDS'e neden olan HIV virüsü bulaşan, yıllarca süren hukuki mücadelenin ardından en son AİHM karakıyla 381 bin Euro tazminata hak kazanan baba Nazif O. ve anne Neşe O., avukatları Mehmet Emin Keleş ile Mehrigül Keleş çiftinin bürosunda medya mensuplarının karşısına çıktı. Şu an 14 yaşında olan Y.O.'nun katılmadığı basın toplantısında hukuki süreçle ilgili bilgi veren avukat Mehmet Emin Keleş, ''Başlattığımız hukuki mücadelenin sonuna geldik. AİHM, adil yargılanma hakkı, yaşam hakkı ve etkili soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle 381 bin Euro tazminata hükmetti. Ayrıca, Y.O.'nun, ömür boyu, tam tedavisinin yapılması gerektiğine karar verildi. Kararda, Y.O.'nun hayatı boyunca iyileşmesinin mümkün olmadığı için yaşam hakkının ihlal edildiği tespit edildi. İç hukukta, davanın da 12 yıl sürmesi nedeniyle etkin ve etkili soruşturma yapılmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçe gösterildi. Türkiye'de ceza davasında da etkili bir mücadele yapamadık. Sorumluları, yargı önüne çıkaramadık. Dönemin Sağlık Bakanı ve Kızılay memurları, disiplin cezası bile almadı. İç hukuktaki kararlardan yeterli tatmin sağlanamayınca AİHM'e gittik. AİHM'de tatmin edici bir karara imza attı. Öncelikle, memurların yargılanması sağlanmalı, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, tazminat davalarında değişikliklere gidilmesi gerekir. Yoksa, Türkiye, daha ciddi tazminatlara çarptırılabilir' dedi. Avukat Keleş, AİHM'in kararının bağlayıcı olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en kısa sürede kararı yerine getirmesi gerektiğini dile getirerek, ''Y.O.'nun, ömür boyu, tam tedavisinin yapılmasıyla ilgili Sağlık Bakanlığı'yla protokol yapmayı bekliyoruz' diye konuştu.

ANNE, AĞLAYARAK ANLATTI

Kararın ardından duygularını ağlayarak anlatan anne Neşe O., ''Çocuğum ve biz çok acılar çektik. Acı ölçülmez ama bu olay hiç yaşanmasaydı. Bu kararla, çocuğumun geleceği kurtuldu. Yurtdışında en iyi imkanlarla okutmayı düşünüyorum. Bundan sonra hem daha sağlıklı hem daha huzurlu olacak. Çektiğimiz acıların karşılığı değil ama keşke hiç yaşanmasaydı. Keşke çadırda yaşasaydık ama evladımız bunları yaşamasaydı. Her gün onlarca ilaç alıyor. Ben, 'Neden Y.O. olarak tanınıyorum' diyor. Anne olarak üzülüyorum ama elimizden başka birşey gelmiyor. İnşallah bu karar örnek olur. Y.O. da örnek olur ve başka kişilerin başına bu olay gelmez' dedi. Anne Neşe O., ayrıca, ''Y.O., bizden kardeş istiyor. Bugüne kadar fırsatımız olmadı. Ancak ona destek vermesi için bir kardeş düşünüyoruz. Kısmet artık' diye konuştu.

''PARAYLA PULLA İŞİMİZ YOK'

Baba Nazif O. da, ''Bu para, devlet artık tedavisini üstlendiğine göre Y.O.'nun geleceği için kullanılacak. Biz baştan beri tedavi istedik. Devlet bize, işte hastane, işte eczane deseydi dava açmayacaktık. Bizim parayla pulla işimiz yok. Ben bunun için evlenip çocuk sahibi olmadım. Türkiye'nin Avrupa'daki hukuk kurallarını uygulaması gerektiğini gösterdi bu karar. Bu süreçte tekrar çocuk sahibi olmaktan korktuk. Koşullar da buna izin vermedi. Ancak kısmetse yeni bir çocukla mutlu yuvamızı tekrar kuracağız' dedi.

ABDÜLHAMİT'TEN KALMA

Avukat Mehrigül Keleş ise, ''Normalde emsal bir olay. AİHM daha önce Fransa'da yaşanan aynı tip olayı karara bağlamıştı. Bu davada da, çok ciddi tazminatalara hükmedildi. Artık sorumluların da cezalandırılması gerekiyor. Ancak, Türkiye'de, memurlar ve devlet yetkilileri ile ilgili Padişah Abdülhamit'ten kalma kurallar işlediği için bu mümkün kılınmıyor. Bu düzenin değiştirilmesi gerekir' diye konuştu.