EKİP - Sonbahar serinliğinin hissedilmesiyle Anadolu'da yüzyıllardır özellikle kadınların bir araya gelerek, "imece" usulüyle yaptığı, yufka, salça, erişte, tarhana, pekmez, turşu gibi kışlık yiyeceklerin hazırlanmasına başlandı.
Salça ve pekmez kazanlarının yakıldığı, domates, biber ve patlıcan gibi çeşitli sebzelerin kurutulduğu Balıkesir, Çanakkale, Kütahya ve Eskişehir'in kırsal alanlarında yaşanan kışlık telaşı, renkli görüntülere sahne oluyor.
Balıkesir'de, Kazdağları'nın eteklerindeki kırsal mahallelerde, kış aylarında tüketilmek üzere salça ve yufka yapımı ile dolmalık sebzelerin kurutulması için kadınlar ortak hareket ediyor.
Ocaklar kurup, odun ateşinde kaynattıkları biber ve domateslerden kışlık salçalarını yapan kadınlar, yine kışın gözleme ve börek yaptıkları yufkaları "imece" usulüyle açıp, odun ateşinde sac üzerinde pişiriyor.
Edremit'in Çamcı Mahallesi sakinlerinden Bağdat Bildik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, biber ve domates salçası yaptıklarını söyledi.
Bildik, "Biber ve domatesleri önce kaynatıyoruz, daha sonra sıkıyoruz suyunu. Ardından konserve şişelerine sıcak sıcak koyuyoruz. Kış aylarında yemek için yaptığımız bu salçalara 'pak salça' diyoruz." ifadelerini kullandı.
Fatma Bildik de salçanın yanı sıra gözleme ve böreklik yufka yaptıklarını, dolmalık biber ve kabak gibi sebzeler kuruttuklarını belirtti.
Mahalle sakinlerinden Güllü Tosun da "Bunlar kışlık hazırlıklarımız. Bir misafir gelir pişiririz, kahvaltıda yeriz. Burada yufka açıyoruz. Kışlık gözleme yaparız, böreklik yaparız. 'Beze' deriz biz bu yufkalara. Kışın ıslatıp içine böreklikler koyarız tavada kızartır, yeriz." diye konuştu.
"Çanakkale domatesi"nden salça
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde de vatandaşların büyük çoğunluğu salçalarını meşhur "Çanakkale domatesi"nden yapıyor.
Bölgede, eylül ayı ortalarından itibaren yapımına başlanan ve meşakkatli bir uğraş sonucunda hazırlanan kışlık domates ve biber salçaları, doğal ve organik olması nedeniyle şehir dışından gelen ziyaretçiler tarafından da talep görüyor.
Bayramiç'te kışlık salçasını yapan Emine Yılmaz, ailelerinden öğrendikleri bu geleneğin köklü bir geçmişi olduğunu hatırlatarak, kendilerinin de bunu sürdürdüklerini söyledi.
Yılmaz, kendi ürettiği domates ve biberlerden, tamamen doğal ve hiçbir şekilde katkı maddesi kullanmadan yaptığı salçaları yemeklerde ve kahvaltılarda tükettiklerini belirterek, "Kendi yetiştirdiğimiz ürünlerden salçamızı yapmaya özen gösteririz. Hem daha doğal ve daha hijyenik olduğuna inanıyorum. Kazdağları'nın eteklerinde yetişmiş bu ürünlerden elde edilen salçaların lezzeti de çok farklı olur." dedi.
Ev yapımı salça tarifi
Şükriye Tuna ise salça yapmanın göründüğü gibi kolay bir iş olmadığını, son derece meşakkatli bir süreç olduğunu vurguladı.
Bu nedenle salça yapımında, komşular bir araya gelerek birbirlerine yardım ettiklerini belirten Tuna, salça yapımını şöyle anlattı:
"Domatesler bahçeden tek tek seçilerek toplanır. Bir müddet bekletilerek iyice kızarması sağlanır. Daha sonra bu biber ve domatesler doğranarak tavalarda en az 4-5 saat hem kaynatılır hem de karıştırılır. İyice pişen domates ve biberler salça makinesinde sıkılarak özü kabuklarından ayrılarak tekrar kaynamaya bırakılır. Domates ve biberin suyunun tamamen buharlaşmasının ardından oluşan salça, konserve şişelerine doldurularak saklanır ya da bu salçalar tepsilere dökülerek güneşte zaman zaman karıştırılarak iyice katılaşması sağlanarak kavanozlara doldurularak saklanır."
"Her şeyimiz doğal ve kendi bahçemizden"
Kütahya'nın Domaniç ilçesine bağlı Muratlı köyünde yaşayan kadınlar da evlerinin önüne kurdukları ocaklarda meşe odunuyla kış boyunca tüketecekleri kahvaltılık sos, salatalık turşusu, kızılcık suyu, domates ve biber salçalarını hazırlıyor.
Erkekler de meyveleri ve sebzeleri tarladan ve bahçeden toplayarak kadınlara yardımcı oluyor.
Köylülerden Mefaret Yiğit, köylerde dayanışmanın devam ettiğini, komşularla toparlanıp kışlık hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi.
Burada her şeyin doğal yetiştiğini belirten Yiğit, "Köyde kış hazırlıklarına başladık. Salçamızı yaptık, sosumuzu ve turşumuzu hazırladık. Erkekler de kızılcıkları topladı. Toplanan kızılcıkların suyunu alıp kış aylarında içiyoruz. Ayrıca reçelini yapıyoruz. Her şeyimiz doğal ve kendi bahçemizden. Komşularımızla toplanıp kışlık hazırlıklarımızı tamamlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bir çuval undan 350 "şepit"
Anadolu'da kışlık olarak hazırlanan ve yöreye göre "şepit, şipit, şebit, sepit" olarak isimlendirilen yufka, geleneksel Türk mutfağı yiyecekleri arasında önemli yer tutuyor.
Hamuru hazırlayan, açan ve yufkayı sac üzerinde çeviren olmak üzere görev paylaşımı yapan kadınlar, imece yöntemiyle kışlık ekmeklerini üretiyor. Sabahtan akşama kadar genellikle 5-6 kadının çalışmasıyla 50 kilogramlık undan 350 yufka yapılıyor.
Yurdagül Çavdar, bu dönemde salça, turşu ve yufka yapımının hızlandığını belirterek, "Kadınlar toplanıp her gün bir kişinin evinde yufka yapıyoruz. 350 yufka, 5-6 kişilik bir aileye kışı çıkartır. Sadece bu ekmek olursa yetmez. Hazır ekmek de alıyoruz." dedi.
Eskişehir'de de kış hazırlıkları imece usulüyle yapılıyor. Daha çok bahçeli evler, araç trafiğinin yoğun olmadığı sokaklar ile boş arazilerde yapılan kışlık yiyecekler, odun ateşiyle hazırlanıyor.
BalıkesirÇanakkaleEskişehirimece usulüKış HazırlıklarıKütahya
Muhabir Ekip
Copyright Redaktör Haluk Yüksel,Zafer Akpınar
Son Dakika › Güncel › Kadınların 'İmece' Usulü Kış Hazırlığı Telaşı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?