Kılıçdaroğlu (2/son): Partide Bireysel Çıkışlara Asla İzin Yok - Son Dakika
Güncel

Kılıçdaroğlu (2/son): Partide Bireysel Çıkışlara Asla İzin Yok

Kılıçdaroğlu (2/son): Partide Bireysel Çıkışlara Asla İzin Yok

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinde bireysel çıkışlara, bireysel beklentilere asla izin vermediğini ifade ederken, "Ben ne olacağım anlayışı' artık CHP'de yok. Artık, "biz ne olacağız', "Türkiye ne olacak' asıl düşünmemiz gereken nokta budur.

26.04.2014 12:39

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinde bireysel çıkışlara, bireysel beklentilere asla izin vermediğini ifade ederken, "Ben ne olacağım anlayışı' artık CHP'de yok. Artık, "biz ne olacağız', "Türkiye ne olacak' asıl düşünmemiz gereken nokta budur. İçinde bulunduğumuz şartlar sıradan demokrasiyi yaşayan bir ülkedeki şartlar değil. Demokrasi ayaklarımızın altından kalkıyor. Totaliter rejim tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu asla unutmamalıyız" dedi.

CHP İl Başkanları Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Kılıçdaroğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada il başkanlarına "yol arkadaşlarım" diye seslendi. Seçimlerden sonra ilk kez bir araya geldiklerini ve toplantıda güzel sonuçlar almayı umduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Özeleştiriler ortaya çıkacak ve yeni bir dinamizmle illerimize dönmüş olacağız" dedi. Daha önce de Parti Meclisi (PM) üyeleri ve milletvekilleriyle bir araya geldiklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, Mayıs'ın ilk haftasında ise bütün illerin kadın kolları, MYK üyeleri ve kadın belediye başkanlarıyla toplantı yapacaklarını belirtti.

-"TÜRKİYE'DE TOPLUMSAL MUHALEFETİN ÖNDERİYİZ"-

CHP'de son dört yıl içinde önemli değişiklikler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Üye sayımız 2010'dan 2014'e yaklaşık yüzde 46 arttı. 750 bin olan üye sayımız, 1 milyon 100 bine çıktı. Bu çok önemli gelişme. Üye sayımızın artmasında sizlerin büyük katkısı var ama bu yetmiyor. Amacımız CHP'ye oy veren her değerli yurttaşımızı partiye üye yapmak olmalı. Daha güçlü bir yapı için. Almanya, İngiltere, Fransa buradaki sosyal demokrat partileri düşündüğümüzde üye sayısı itibariyle en güçlü sosyal demokrat örgütlenmenin Türkiye'de olduğunu size söylemek isterim. 2009'a göre oylarımızda da bir artış var, bize oy veren yurttaş sayısı 12 milyonu buldu. Yüzde 30 bandına yaklaştığımız görüyoruz. Bütün hileler, şaibeler, ne olursa olsun, her şeye karşı biz Türkiye'de toplumsal muhalefetin önderi durumundayız, daha kararlı, daha tutarlı, bir mücadele sürdürmek zorundayız. Herkes bizden bu görevi bekliyor."

-"SONUÇTAN MEMNUN DEĞİLİZ"-

Tablonun bir de öbür yüzü olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bir yerel seçim süreci yaşadık. Oylarımızda bir artış var. Ama beklediğimiz oranda mı? Hayır. Sonuçtan memnun muyuz? Hayır. Ben memnun değilsem, inanıyorum ki sizler de memnun değilsiniz. O zaman oturacağız beklediğimizle, karşılaştığımız tabloyu masaya yatıracağız. Neyi hedefliyorduk ne kadarı gerçekleşti. Bunu samimi olarak masaya yatıracağız" diye konuştu.

-"MİLLİ İRADENİN NE OLDUĞUNU BİLMİYOR"-

CHP'de bireysel çıkışlara, bireysel beklentilere asla izin vermediğini ifade den Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ben ne olacağım anlayışı' artık CHP'de yok. Artık, "biz ne olacağız', "Türkiye ne olacak' asıl düşünmemiz gereken nokta budur. İçinde bulunduğumuz şartlar sıradan demokrasiyi yaşayan bir ülkedeki şartlar değil. Demokrasi ayaklarımızın altından kalkıyor, totaliter rejime doğru giden bir yapı var. Bu nedenle hepimizin oturup düşünmesi gerekiyor. Halka anlatması gerekiyor. Biz bir totaliter rejim tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu asla unutmamalıyız. Türkiye son 5 yılda, hızla hukuk devleti olmanın dışına çıkıyor. Bu kaygı sadece CHP'nin kaygısı, entelektüellerin, aydınların kaygısı değil. Şu anda demokratik dünyanın ortak kaygısıdır. AB İlerleme Raporlarına bakın, oradaki tartışmalara bakın. O nedenle bizim sorumluluklarımız her zamankinden daha fazla ve daha ağır bunun bilincinde olacağız. Geldiğimiz noktada, kendi iradesini halka milli irade diye dayatmaya çalışan bir zihniyet var. Çünkü milli iradenin ne olduğunu bilmiyor, ona göre kendi düşüncesi geçerli, bunun dışındaki hepsi hukuk dışıdır, demokrasi için tehlike de budur. Bir kişinin çıkıp kendi iradesini milli irade diye halka satması. Bunu kabul edemeyiz."

Türkiye'nin 200 yıllık demokrasi mücadelesi olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şimdi ise önlerine yeni bedeller çıkarıldığını belirterek, "Ben dahil olmak üzere, her CHP'li hukuk ve demokrasi yolunda bedel ödemekten kaçınmayacaktır. Bu bizim ortak irademizdir" dedi.

-"YENİ KENAN EVRENLERE İHTİYACIMIZ YOK"-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan MİT Yasası'na değinen Kılıçdaroğlu, "Devleti bir istihbarat teşkilatı, istihbarat devleti haline getirdiler. İstihbarat ana aktör, ana unsur olmaz. Siz istihbaratı ana unsura döndürdünüz. İstihbaratla devleti yönetiyorsunuz. Fişlemeyi meşru hale getirdiler. 12 Eylül askeri darbesinin yapamadığını şimdi bunlar yapıyorlar, bizim yeni Kenan Evrenlere ihtiyacımız yok, bizim demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ihtiyacımız var, herkesin karnının doyduğu, herkesin kendisini özgür hissettiği bir Türkiye'ye ihtiyacımız var" diye konuştu.

-"DİKTATÖRLER KENDİLERİNE MUTLAKA BİR DÜŞMAN YARATIRLAR"-

Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'ın Türkiye demokrasi tarihinde çok önemli olduğunu belirtirken, "17 Aralık operasyonuyla bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Bunun ayrıntıları önümüzdeki süreçte çok daha net ortaya çıkacak. Soruşturma komisyonları kurulacak. Fezlekeler orada gündeme gelecek. Montaj hikayelerinin tamamının yalan olduğu ortaya çıktı. Her kaydı, her cümlesi doğru. Kendisi de söylüyor zaten. Diktatörler kendilerine mutlaka bir düşman yaratırlar. Bunu yapmak için güçlü bir medya oluştururlar" dedi.

17 Aralık operasyonunu devletin vicdanının yaptığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "18 Nisan 2013'te Başbakanlık koltuğunda oturan zatın önüne MİT, 3 sayfalık bir rapor koymuştu. Devletin bakanlarının bir kişi tarafından nasıl satın alındığı ortaya çıkmıştır. 8 ay geçmiştir o raporun üzerinden başbakanlık koltuğunda oturan zatın kılı dahi kıpırdamamıştır ve devletin vicdanı harekete geçmiştir. Bu devlet sıradan bir devlet değildir, gelenekleri olan bir devlettir, güçlü refleksleri olan bir devlettir. "Paralel devlet yaptı' bağırtısı içinde gidiyor. Her kahvede, her toplantıda şunu söyleyin; "Onlar sizden ne istediler de sen neleri verdin', bir bunu anlat millete. Anlatıyor mu? Anlatmıyor" diye konuştu.

-"KALEMLERİ SATILIK"-

Kılıçdaroğlu, diktatörlerin en büyük gücün oluşturdukları medyadan geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Düne kadar biz bu medyayı "yandaş medya' olarak adlandırırdık, 17 Aralık'tan sonra bunun bir havuz medyası olduğunu öğrendik. Devletten ihale alan müteahhitlere nasıl salma salındığı, bu paraların hangi havuzda toplandığı, kime verilmesi gerektiği bütün bunların hepsi belgeleriyle ortaya çıktı. Bu medyada yazan kalemlerin çoğu kimse kusura bakmasın satılık. Kalemlerini iktidara kiralayan insana biz "satılık' deriz. Kalemlerini manşetlerini de kiralıyorlar. Bu medyanın temel özelliği iktidara yaranacak güçlü bir algı oluşturmak. Toplumu yönlendirmek, havuz medyasının temel özelliği budur. O gazetelerin manşetlerini birisi atar, yazılarını birisi yazdırır, paralarını birisi verir. Satılan kalemlerden bu ülkeye hayır gelmez."

-"SONUÇLAR MORALİMİZİ BOZMAYACAK"-

CHP'ye 12 milyona yakın yurttaşın oy verdiğini, bu nedenle her bir oyun hakkını vermek zorunda olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir oy bile bizim için çok önemlidir. 12 milyon oyun böyle bir ağırlığı vardır, sorumluluğu vardır. Her biriniz bulunduğunu illerde çalışacaksınız, sonuçlardan memnun değiliz doğru, bu bizim moralimizi bozmayacak. Tam aksine daha fazla çalışacağız, çalışmaktan yılmayacağız, bizim kitabımızda umutsuzluk yoktur. El ele kol kola omuz omuza çalışacağız. Biz en büyük toplumsal muhalefet grubuyuz" dedi.

-"ÇATIŞMADAN BESLENEN BİR İKTİDAR VAR, 1 MAYIS'TA GÖRECEĞİZ"-

AK Parti iktidarının çatışma sürecinden beslendiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Çatışma sürecinden beslenen bir siyasal iktidar var. Toplumu ayrıştıran, kutuplaştıran ve bundan beslenen bir siyasal iktidar var. Çünkü totaliter yönetimlerin temel özelliği budur. Tipik örneğini göreceksiniz, 1 Mayıs'ta yaşayacağız. Taksim Meydanı'nda üç kez bu iktidar döneminde 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Hiç kimsenin burnu kanamadı. Şimdi göreceksiniz, TOMA'lar, biber gazları, yaralananlar olacak. Diktatör özentisi, "Bakın gördünüz mü gene cam çerçeve kırıldı' diyecek. Ölenlere üzülmüyor, cam çerçeveye üzülüyor. Çünkü hayatını maddiyata harcamış, o" dedi.

-"BERKİN ELVANLARIN TÜRKİYE'Sİ OLMALI"-

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye yeni bir Türkiye. Bakanların çocuklarının Türkiye'si mi olacak? Berkinlerin Türkiye'si mi olacak? Bu tercihi yapacağız. Biz Bakanların çocuklarının Türkiye'sini kabul etmiyoruz. Berkin Elvanların Türkiye'si olmalı. Çocukların özgürce sokağa çıkabildiği, özgürce konuşabildiği bir Türkiye'yi savunacağız. Mücadelemizi bir seferberlik anlayışı içinde yapacağız. Türkiye'nin 4 bir köşesinde yaşayan yurttaşlar bize bakıyorlar. Bu ülkedeki yoksullarına, garip gurebaya karşı sorumluluklarımız var. Bu ülkenin üretenlerine karşı sorumluğumuz var. Daha aydınlık daha güzel, refahı yakalamış bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. Bunun yolu mücadelemizden geçiyor. Bu mücadele kolay bir mücadele değil, Bir devletle, AKP devletiyle; onun polisiyle, onun ordusuyla, onun istihbarat örgütleriyle, valisiyle, kaymakamıyla, mücadele ediyoruz. Bu düzeni değiştireceğiz. Halktan, adaletten, uygarlıktan yana bir düzeni kuracağız. İşimiz zor ama zor olduğu kadar onurlu bir mücadele."

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardında, yerel seçim sonuçları ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin değerlendirileceği CHP İl Başkanları toplantısı basına kapalı olarak devam ediyor.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Kılıçdaroğlu (2/son): Partide Bireysel Çıkışlara Asla İzin Yok - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement