Mhp Lideri Bahçeli'den Hükümete Bahar Uyarısı (2/son)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye ile ilgili gelişmeleri değerlendirirken hükümete bahar uyarısı yaptı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye ile ilgili gelişmeleri değerlendirirken hükümete bahar uyarısı yaptı. Türkiye'de körüklenen bölünme ve ayrılma senaryolarının birinci gündem olarak ele almasının elzem haline geldiğini anlatan Bahçeli, "Esad'a gözdağı vermekle uğraşan, korku salmakla kendisini avutan ve başkalarının maşası olmaktan gocunmayan AKP'nin, Arap Baharı'nın ülkemizde estirebileceği fırtınayla mücadele etmesi böyle giderse mümkün olmayacaktır" dedi.

MHP lideri Bahçeli partisinin grup toplantısında NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in Türkiye ziyaretini ve Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdi. NATO Genel Sekreterinin temasları kapsamında Suriye, Afganistan, Füze Savunma Sistemi ve İran başlığı, Bosna-Hersek, Makedonya ve Karadağ'ın NATO üyeliklerine dahil edilebilmeleri gibi konuların ele alındığını belirten Bahçeli, "Gelişmelerden hem Suriye, hem Afganistan hem de küresel projeler kapsamında Türkiye'ye yeni görevler düşeceği neticesi çıkmaktadır. Bu itibarla, AKP'nin sırtı sıvazlanmış, eli tutulmuş ve ağzına bir parmak bal çalınmıştır. Görüldüğü kadarıyla Türkiye; çevre, koridor, ileri karakol, terminal, model ve stratejik ortak tanımlamalarından sonra, şimdi de NATO'nun merkez ülkesi haline gelmiştir" dedi.

-"İSRAİL İRAN FÜZELERİNE KARŞI KORUNACAK"-

Türkiye'nin hangi özellikleri ile 28 üyeli NATO'nun merkezine yerleştiği ve bu sıfatı elde ettiğini soran Bahçeli, Rasmussen'in peygambere hakaret ettiği sözleri ve sonrasında özür dilemediğini hatırlattı. Rasmussen'in AKP tarafından aşırı ilgi görmesi ve iltifata tabi tutulmasını anlayamadıklarını belirten Bahçeli, "Bu olsa olsa Cumhurbaşkanında hükümetine kadar AKP cenahının, emperyalizmin dümen suyuna girdiğine, dünkü itirazlarını da iş olsun kabilinden yerine getirdiklerine işaret etmektedir" dedi.

NATO Genel Sekreteri'nin ziyaretinde gündeme gelen Malatya Kürecik'te kurulan ve füze savunma sistemiyle ilgili beyanlarına dikkat çeken Bahçeli, NATO Genel Sekreteri'nin ifadelerinden AKP'nin bunda son derece istekli ve bir hayli de talepkar olduğu sonucu çıktığını söyledi. Bahçeli, Rasmussen'in ABD'nin dışişleri sözcülerince dile getirilen Kürecik'te kurulan erken uyarı radarından elde edilecek bilgilerin, tüm NATO müttefiklerini korumak amacıyla kullanılacağı sözlerini de teyit ettiğini söyledi. Bahçeli, "Hal böyleyken, Türkiye'nin dolaylı ya da doğrudan bir şekilde üye olmasa da, NATO üyesi ülkelerin güzergahında bulunmasından ötürü, İsrail'i olası İran füzelerine karşı korumaya ve güvenceye aldığı kendiliğinden ortaya çıkmıştır" dedi.İsrail'in NATO üyesi olabilmek için yoğun çaba sarfettiğini, Rasmussen'in Türkiye öncesi bu ülkeye uğradığını hatırlatan Bahçeli, "AKP, NATO aracılığıyla, adım adım İsrail'le aynı safa ve hizaya girmekte ve yan yana gelmektedir" dedi.

-"BAŞKALARININ OYUNUNA FİGÜRAN OLMA YÜZÜNÜ TÜRKİYE'YE DÖN"-

NATO Genel Sekreteri'nin Suriye konusunda NATO'nun bu ülkeye müdahaleyi düşünmediği, bölgesel bir çözümün yanında durdukları yönündeki sözlerle AKP'yi Suriye'ye zımnen teşvik edip istikamet çizmeye çalıştığını ileri süren Bahçeli, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun sürekli Esad yönetimini hedef almasının da müdahale niyetlerinin ısınma turları olarak görülebileceğini söyledi.

Suriye konusunda son virajların dönülüp son hamlelerin yapıldığını ifade eden Bahçeli, Arap Birliği'nin Suriye'ye uluslararası bir gücün gönderilmesi talebini "skandal bir karar" olarak nitelendirdi. Gidişatın her açından tehlikeli ve her şeye gebe olduğunu belirten Bahçeli, AKP'nin aktifliğinin sorgulanması gerektiğini söyledi. Korkularının gelecek bahar aylarında, bölücü çevrelere, Ortadoğu'daki gelişmelerin emsal teşkil edebileceği olduğunu söyleyen Bahçeli şunları söyledi:

"Nihayetinde siyasi bölücü BDP'nin, kifayetsiz ve çürümüş yöneticileri, uluorta isyan davetleri yapmakta ve gelecek günlerle ilgili felaket telallığına soyunmaktadırlar. Allah korusun ama; ağır, yıkıcı, yakıcı terör ve ayaklanma riskine karşı vurgun yemişçesine sessiz ve tedbirsiz duran AKP'nin, küresel ağalarına güvenmesi ne kendisine bir fayda sağlayacak ne de bunun milletimize bir hayrı dokunacaktır. Başkalarının oyununda figüran olan hükümetin, kendi sınırlarımızda körüklenen bölünme ve ayrılma senaryolarına başını çevirmesi ve birinci gündem olarak ele alması elzem haline gelmiştir. Esad'a gözdağı vermekle uğraşan, korku salmakla kendisini avutan ve başkalarının maşası olmaktan gocunmayan AKP'nin, Arap Baharı'nın ülkemizde estirebileceği fırtınayla mücadele etmesi böyle giderse mümkün olmayacaktır. Bu itibarla, Başbakan ve hükümeti bir an önce Türkiye gerçeklerine dönmeli ve "Misak-ı Milli'nin jeopolitiğinden ayrılmamalıdır." (ANKA/SON)

(ND/HF) - Ankara