Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir - Son Dakika
Güncel

Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir

Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir

Migren nedir?

12.01.2018 13:44

Migren nedir?

Baş ağrısı en sık gördüğümüz nörolojik yakınmadır. Toplumun yüzde 90-95'inde hayatın bir döneminde en az bir kez baş ağrısı görülür. Migren tekrarlayan kişinin günlük aktivitesini olumsuz etkileyen şiddetli baş ağrılarının en klasik tipidir. Ciddi iş gücü kaybına neden olan insan hayatını çok olumsuz etkileyen şiddetli bir ağrı grubudur. Migreni olan kişilerin günlük yaşamı, yeni bilgiler öğrenme, konsantrasyon, algılama, insan ilişkileri olumsuz etkilenir. Ancak buna rağmen migren bir toplum sorunu olarak görülmez migreni olan çocuk ve erişkinler de sıklıkla tanı almaz ve tedavi edilmez. Bu nedenle migren ağrıları zamanla sıklaşır ve baş edilmez hale gelebilir.

Migren çocukluk yaşlarda başlayabilir, 7 yaş altında yüzde 2.5 sıklıkta, 13 yaş civarı yüzde 5, 13 yaşından sonra sıklık özellikle kadınlarda daha artar. Erişkin kadınlarda yüzde 25 gibi yüksek sıklık gözlenirken erkeklerde bu oran yüzde 8 civarındadır. Kadınlarda sıklığın daha fazla olması özellikle östrojen olmak üzere hormonal değişikliklere bağlıdır. Baş ağrıları yüzde 80'den daha sıklıkla 30 yaşından önce başlar.

Migrenin belirtileri ve nedenleri nelerdir?

Migren tanısını koyabilmek ağrı atağının 6 ay içinde en az 5 kez tekrarlamış olması şarttır. Kadınlarda daha sık olduğunu belirttiğimiz ağrı atakları başlamadan önce bazen ön belirteçler dediğimiz şikayetler olabilir. Ön belirteçler arasında ağrı başlamadan önceki saatlerde halsizlik, isteksizlik, sinirlilik, konsantrasyonda güçlük, iştahta artış veya azalma gibi yakınmalar olabilir. Ağrı atakları hafif başlayıp dakikalar içinde şiddetlenir. Atak en az 4 saat ortalama 24 saat sürer, bazen 3 güne kadar devam edebilir. Çocuk ve erişkinlere göre migren ağrıları farklılık gösterir. Sıklıkla tek taraflı bir ağrıdır, ağrı aynı tarafta kalabilir veya bazen diğer tarafa yayılabilir. Doğum sancısının şiddeti 10 üzerinden 10 iken, migrenin şiddeti 10 üzerinde 7 veya 8'dir. Hastayı yatacak hale getirir, televizyona bakamaz, sevdiği şeyleri yapamaz hale getirir.

Ataklar sırasında ağrıya eşlik eden belirtiler; bulantı, kusma, ışık ve ses rahatsızlığı, ağrının bulunduğu yere dokunamama (allodini) ve kokuya hassasiyettir (osmofobi). Hasta parfüm kokusu, yemek kokusu ve keskin kokulara karşı aşırı hassasiyet duyar. Bu kokular ağrıyı tetikler ya da ağrı başlayacaksa ağrıyı hızlandırır.  Ağrı sırasında kişi fiziksel aktivite yapamaz, koşamaz, spor yapamaz. Öne eğilmekle ağrı şiddetlenebilir.

Migreni neler tetikler?

Bazı migrenli hastalar ağrı atağını tetikleyen sebeplerden bahseder. Mesela migrenli kadınların %60'ında mensturasyon dönemi ağrıyı tetikler. Stres, uyku, ve yemek düzeni değişikliği, keskin kokular migren atağını tetikleyebilir. Yetersiz beslenme, açlık, yüksek karbohidratlı beslenme ağrı ataklarını tetikleyebilir. Hastaların bir kısmı bazı yiyeceklerin migren ataklarını tetiklediğinden bahseder. Mayalı besinler, tatlandırıcılı içerikler, çin yemeği, işlenmiş et, şarap, peynir, çikolata, sarımsak, soğan, kabuklu çerezler, turşu, sirke tetikleyici olabilir. Her hasta bu besinlerin ağrısını kötüleştirdiğini belirtmeyebilir. Hatta bu besinleri diyetten çıkardığınızda her zaman ağrılar geçmeyebilir. Çünkü migren çok faktörlü tetikleyicilere sahiptir.

Uzun saatler boyunca bilgisayar başında oturan uzun saatler boyunca bilgisayar başında oturmak migrene zemin hazırlayabilir. Migrenliler bilgisayar koruyucu ekranlar kullanmalı, sık sık mola vermelidirler. Bunun yanısıra hava değişikliği, yüksek nem, yüksek irtifaya çıkmak da ağrıyı tetikler.

Migren neden olur?

Migrende sıklıkla genetik bir alt yapı vardır. Özellikle auralı migren dediğimiz migren tipinde genetik yatkınlık çok daha sıktır. Genellikle anneden geçer. Annesinde migreni olan özellikle kız çocuklarının %70'inde migren görülebilmektedir.Migren ataklarının ortaya çıkışında beynin aşırı duyarlılığı veya uyarılma eşiğinde düşme ile ilişkili olabileceği ve beyindeuyarılmaya yatkın bazı bölgelerin atağıbaşlattığı düşünülmektedir. Atağı başlatan tetikleyiciler varlığında beyin zarları ve damarlarda steril iltihaplanma ve ardından damarlarda genişleme ile ağrının başladığı saptanmıştır.

Migren tedavisi - migren ağrısı nasıl geçer?

Migren tedavisinde bütüncül ve sistematik yaklaşım çok önemlidir. Bu amaçla psikiyatri, endokrinoloji, fizik tedavi gibi multidisipliner bir ekiple çalışmak gerekmekte. Migrende ağrılar sık olmadığında (ayda 4 den az sıklıkta) atak sırasında ağrı kesici kullanılabilir. Ancak ayda 4 ve daha sık ağrı kesici kullanımını önermiyoruz, zira ağrı kesicilerin de sık kullanımı (spesifik migren ilaçlarının ayda 10 dan sık alınması) ağrı kesicilere bağlı başağrısına neden olabilmekte. Başağrısı sıklaşacağını gördüğümüz kişilerde koruyucu tedaviye başlayarak ağrının gelmesini önlemek mümkün olabilmektedir. Bu amaçla klasik bilimsel kılavuzlarda yazan epilepsi ilaçları, depresyon ilaçları kullanılabiliyor. Fakat migrenli kişilerde ön planda sıklıkla B 2 vitamini (riboflavin), magnezyum eksikliği görüyoruz. Demir eksikliği, D vitamini eksikliği de sıklıkla karşımıza çıkıyor. Bazen sadece bu eksikleri yerine koyarak bile ağrılar ile başa çıkabilmek mümkün.

Kişinin ağrısı ayda 15 gün ve daha sık olduğunda kronik migrenden söz ediyoruz. Bu kişilerde ağrıları kontrol altına almak çok daha zor oluyor. Botoks tedavisi veya ağrıya neden olan sinirlere blok uygulamaları kronik migren hastalarında uyguladığımız yöntemlerdir. Bu yöntemler atakları kontrol altına almakta oldukça yarar sağlayabiliyor. Son dönemde özellikle steril iltihaplanmayı tetikleyen CGRP maddesine karşı antikor geliştirildi. Migren aşısı adı ile piyasaya sunulmayı bekliyor. Migren aşısı Amerika'da FDA onayı aldı. Ancak maalesef migren cerrahisi ile bahsedilen konu kanıtlanmamış ve etkinliği kanıtlanmamış yan etkileri çok fazla olabilen bir yöntem, bu nedenle hiçbir migrenli kişiye cerrahi önerilmemektedir.

Migrene ne iyi gelir ?

Multidisipliner yaklaşımla migren ataklarını tetikleyen psikolojik stres etkenlerini, hormonal sorunları, kas iskelet sistemi sorunlarını ortaya koymak ve bu sorunları düzeltmek gerekiyor. Uykunun düzenli olması hemen her gün aynı saatte uyumak, günde 7-9 saat kaliteli uyku önemli. Hafta sonu uyku düzeninde elden geldiğince hafta içine göre fazla değişiklik yapmamak uzun uyku saatlerinden kaçınmak geç yatmamak gerek. Beslenme için kişilerin kendilerinde atağı tetikleyebilecek besinleri belirlemeleri ve diyetlerinden çıkarmaları çok işe yarıyor. Basit şekerli gıdalar, gazlı içecekler, hazır fast food gıdalardan uzak durmak çok önemli. Günde kilo başına 30 ml kadar su içmek ağrı önlenmesinde önemli. Zira beynimizin yüzde 80'i su ve su tüketmediğimizde beyin fonksiyonlarımız olumsuz etkilenmekte. Kas ve iskelet sisteminin sağlıklı olabilmesi, enerji mutluluk ve ağrılarımızdan kurtulmak için düzenli egzersiz yapmak çok çok gerekli. Egzersiz sırasında doğal ağrı kesici dediğimiz endorfin salınır. Egzersiz için açık havada haftada 4-5 gün 45 dakika hızlı tempoda yürümeyi öneriyoruz. Spor salonlarında yapılan aerobik veya ağırlık sporlarının sağlığımız veya ağrılarımız için etkisi neredeyse yoktur. Açık havada yoğun oksijen ortamında yapılan egzersizler tedavide önerdiğimiz spor. Sıklıkla elektro manyetik dalga ortamından bilgisayar, cep telefonlarından uzaklaşmak ayrılan zamanı azaltmak baş ağrısında işe yarar. Kadın migrenlilerde hormon ilaçları kullanmak migreni tetikler hormonlu tedavileri kesmelerini öneriyoruz.

Migrene iyi gelen bitkiler?

Aslında migrene iyi gelen bitki olarak değerlendirmemek gerekli. Basit şeker veya karbonhidrat tüketmek yerine protein ağırlıklı yeşil sebzenin bolca tüketimi enerji kaynaklarını artıracak kan şekerini düzenleyecek ve ağrı ataklarını önleyecektir. Bunun yanında stresin tetiklediği migrenli kişilerde stresi azaltan melisa çayı, adaçayı, papatya çayı gibi ağrı kesici özelliği olan rahatlatıcı bitki çayları kasları rahatlatacağından ağrıyı azaltabilir. Ağrı kesici özelliği olan kan dolaşımını artıran biber ve damarlar üzerine olumlu etkiye sahip kafeinin düşük dozlarda kullanımı (günde 300 mg altında) migren ağrısında olumlu etki gösterebilir ancak kafeinin de sık kullanımın da ağrı kesicilerin sık kullanımına benzer atak sıklığını olumsuz etkileyebildiğini akılda tutmalıyız. Migren atağı sırasında ağrı bölgesine buz uygulamak ağrıya çok iyi gelir, buz uygulaması genişlemiş olan damarları daraltarak beyne baskıyı azaltır ve ağrının şiddetini azaltır.

Migren çeşitleri nelerdir?

Migren baş ağrısı habercisinin olup olmadığına göre 2 şekilde görülür. Ağrının geleceğini bildiren haberci belirti varlığında auralı migrenden söz ediyoruz. Auralı migren genel migren grubu içinde daha nadir görülen ancak daha sıkıntılı bir durumdur. Kişiler tipik migren ağrısı özellikleri sergiler. Fakat baş ağrısı başlamadan önce bazı ek yakınmalar görülür. Aura yakınmaları çoğunlukla 5-20 dakika içinde gelişmekte ve genellikle süre 60 dakikayı geçmemektedir. Görme ile ilgili yakınmalar, görme bulanıklığı, bir tarafı görememe, görme alanında karartılar, parlak ışıklar veya yıldızlar, yanıp sönen ışıklı noktalar, zigzaglar görme. Görüntüleri küçülmüş ya da büyümüş görme. Diğer yakınmalar: Vücudun bir tarafında uyuşma veya güçsüzlük, kelime bulmada veya konuşmada güçlük, algı bozukluğu. Ağrı başlamadan maksimum 1 saat önce hastada, sağ gözümden ışık çaktı, her iki gözümden bulanık gördüm gibi belirtiler ortaya çıkar. Pozitif ve negatif aura vardır. Pozitif aura, karıncalanma, parlak ışık, renkli şeylerdir. Negatif aura ise, uyuşma görememe, bulanık görmedir. Aura bittikten sonra baş ağrısı başlar. Auralı migren 2 şekilde olabilir. Aura başladıktan sonra maksimum 1 saat içinde biter ve ardından baş ağrısı başlayabilir. Bazen de sadece auralarla giden sessiz migren dediğimiz baş ağrısı tipi vardır. Hatta kişi hayatı boyunca baş ağrısı yakınması olmadan gözünün önünde zaman zaman uçuşan noktalar yakınması ile başvurabilir.

Auralı migrenin özelliği, hastalarda inme veya felç riskinin aurasız migrenlere göre daha fazla olmasıdır. Bu risk özellikle sigara içen ve doğum kontrol ilacı kullanan hastalarda daha da fazladır. Auralı migreni olan kişilerde; kalpte PFO (patent foramen ovale) denilen delik görülme sıklığı çok daha fazladır. Bazen sadece bu kalp deliğine müdahale yapılması ile kişi aura ve ağrılarından kurtulabilmektedir. Bu deliğin varlığı ilerde felç veya inme riskini artıracaktır. Bu amaçla mutlaka auralı migrende kalp ekokardiyografisi ve transkranyaldopler dediğimiz beyne delikten sessiz pıhtıların atılıp atılmadığını tetkik etmek gereklidir.Auralı migren şiddetli aura atakları ile sık seyrediyorsa beyin MR tetkiki ilebeyin damar lezyonlarının olup olmadığı araştırılmalıdır.

Kronik migren, ayda bir iki defa görülen migren tedavi edilmeyince ayda 10-15 gün görülmeye başlar. 3 aydan uzun süren, ayda on beş gün ağrılı hasta kronik migrendir.

Kaynak: Hürriyet

Son Dakika Güncel Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement