Öz Sağlık-İş Genel Kurulu

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, geçici mevsimlik işçiler, 4C'liler, kamuda çalışan taşeron şirketlerdeki işçiler ve yerel yönetimler için getirilen düzenlemelerin genel olarak Hak-İş'in talep ettiği, istediği düzenlemeler olduğunu belirterek, "Eksiği olabilir ama bunların bu noktada çözüm olarak önümüze gelmesi tarihi bir olay." dedi.

Arslan, Öz Sağlık-İş Sendikasının bir otelde düzenlenen genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, Öz Sağlık-İş'in kuruluşundan çok kısa bir süre sonra sağlık iş kolunda en büyük sendika olma başarısı gösterdiğini söyledi.

Öz Sağlık-İş'in kuruluş hikayesini anlatan Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun da geçmişte Öz Sağlık-İş'in genel başkanlık görevinde bulunduğunu hatırlattı.

Arslan, Öz Sağlık-İş yöneticilerinin en az 100 bin üyeye ulaşma hedefinde olmaları ve bu hedefler doğrultusunda çalışmaları gerektiğini söyledi.

"Yeni bir yol açtık"

Taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Arslan, bu konuda yaptıkları girişimleri hatırlattı.

Mahmut Arslan, taşeron işçileri örgütlenmeye davet ettiklerini belirterek, sendikal girişimleri sayesinde 2014'te ilk kez taşeron işçilerin çalışma mevzuatına girdiğini ve kıdem tazminatlarının devlet tarafından güvence altına alındığını anımsattı. Arslan, bu tarihten sonra da taşeron işçilerle ilgili yeni sorunlar ve zorluklarla karşılaştıklarını anlattı.

Jülide Sarıeroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevine getirildiğinde kendisini ziyaret ettiklerini ve "Bu taşeron meselesini gündemden çıkarmamız gerekiyor. Bu önemli bir mesele bunu çözmemiz gerekiyor. Bunun için çalışacağız." dediğini aktaran Arslan, "Anladık ki Sayın Cumhurbaşkanı bu meselenin çözümü için bir talimat vermişler, bu süreç 4 ay önce böyle başladı." diye konuştu.

Arslan, taşeron işçilerle ilgili bu gelişmenin mimarının ve en büyük pay sahibinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sarıeroğlu ve emeği geçen tüm bakanlara teşekkürlerini ileten Arslan, 2007'de 6 ay ve daha fazla çalışan geçici mevsimlik işçilere kadro verildiğini, diğerlerinin 5 ay 29 gün çalışmak zorunda kaldığını hatırlatarak, "Son süreçte geçici mevsimlik işçilerle ilgili atılan adım, Sayın Cumhurbaşkanımıza çok ayrıntılı, inandırıcı ve makul teklifler gittiği için gündeme gelmiştir. 5 ay 29 gün çalışan arkadaşlarımızın eğer işletmenin ihtiyacı varsa 10 aya kadar çalışabilecekleri yeni bir yol açtık." dedi.

Hak-İş olarak, geçici ve mevsimlik işçiler için başta kadro talebiyle yola çıktıklarını belirten Arslan, bu kadro talebinin peşinen reddedileceğini bildiklerini, bu yüzden işletmenin ihtiyaçlarını ve çalışanların mağduriyetlerini dikkate alarak konuyu anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

"Çok önemli tarihi bir adım"

Hak-İş Genel Başkanı Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz Hak-İş olarak, bu düzenlemenin 12 ay olmasına itiraz eder miyiz, elbette etmeyiz. Ama Çaykur'da 12 ay çalışsın derseniz, Çaykur'u batırırsın. Çaykur batarsa biz de gideriz. O yüzden biz işletmemizin geleceğini de düşünmek zorundayız. İhtiyaç ne kadarsa, arkadaşlarımızın mağduriyetlerini nasıl çözeceksek çözelim, işletmemizi de koruyalım. Bizi farklı yapan bu. Sadece kendimizi değil, işletmemizi, iş yerimizi de düşünmek zorundayız. Getirilen 4C ile ilgili düzenlemeler de geçici mevsimlik işçilerimize yönelik önemli adım da 10 yılda ilk defa atıldı. Çok önemli tarihi bir adım. Bu yoldan yürüyeceğiz. Belki ileride bu 10 ay değil de daha fazla olacak ama bunu tartışmamız gerekir. Yeter ki bunu tartışmaya açalım, bugün tartışmaya açtık."

İki yıl önce imzalanan kamu sözleşmelerinde bu konuyla ilgili hükümetin çalışma yapacağına ilişkin bir ifade bulunduğunu da anımsatan Arslan, "Hem geçici mevsimlik işçiler hem 4C'liler hem kamuda çalışan taşeron şirketlerdeki arkadaşlarımız için getirilen düzenlemeler hem de yerel yönetimler için getirilen düzenlemeler genel olarak Hak-İş'in talep ettiği, istediği düzenlemelerdir. Eksiği olabilir ama bunların bu noktada çözüm olarak önümüze gelmesi tarihi bir olay. 1933'ten itibaren ilk defa devlet bir karar aldı. Küreselleşmenin, yeni dünyanın her yeri, her ülkeyi köye dönüştürdüğü bir dönemde diyor ki 'Kamuda artık taşeron çalışmayacak.' bu çok önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

Bu durumun matematiksel olarak da kamuya daha fazla kazandıracağını vurgulayan Arslan, devletin taşerondan vazgeçerek, bir kamburdan kurtulduğunu söyledi.

Hak-İş'ten "teşekkür" toplantısı

Mahmut Arslan, düzenlemenin Hak-İş için yapıldığına dair bir algı operasyonu yapıldığına da değinerek, bu düzenlemenin bütün kuruluşlar için geçerli olduğunun altını çizdi.

Türk-İş'in düzenlemeye destek vermesini de çok önemsediğini dile getiren Arslan, diğer işçi konfederasyonlarının da "hayır" demeyeceğini ve hep birlikte bu konuda önemli mesafeler alınacağını dile getirdi.

Bu konuda emeği geçen Hak-İş ailesine de teşekkür eden Arslan, bundan sonra Hak-İş'i yeni hedeflere taşıyacaklarını kaydetti.

Arslan, önümüzdeki günlerde Arena Spor Salonu'nda taşeron şirketlerde çalışan yaklaşık 20 bin işçinin katılımıyla bir teşekkür toplantısı yapacaklarını da bildirdi.

"Önümüzdeki günlerde büyük organizasyonlar gerçekleştireceğiz"

ABD'nin Kudüs'ü " İsrail'in başkenti" olarak tanımasına ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan Arslan, Hak-İş Genel Başkanlığı yanında ikinci bir görevinin de Uluslararası Kudüs ve Filistin'e Destek Sendikalar Birliği Başkanlığı olduğunu söyledi.

Arslan, "Bu bizim için büyük bir onurdur. Kudüs için bir şey yapılacaksa bunu Hak-İş ve Memur-Sen'in yapması gerektiğine, sadece biz değil, dünyadaki bütün Filistin'i, Kudüs'ü sevenlerin ortak görüşüdür. Ortak bir iradeyle bu görev, Hak-İş'e verilmiştir. Hak-İş bu görevini de en iyi şekilde yapmak durumundadır. Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı, Filistin'i biz davamız olarak görüyoruz." diye konuştu.

Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın yer yüzündeki bütün Müslümanlar için kutsal topraklardan birisi olduğuna dikkati çeken Arslan, " Mekke, Medine-i Münevvere nasılsa Kudüs ve Mescid-i Aksa da aynıdır. Onun için orayla yapılacak her şey bizi ilgilendirir. Önümüzdeki günlerde bu konuda Türkiye'de ortak büyük organizasyonlar gerçekleştireceğiz." dedi.

Öz Sağlık-İş Genel Başkanı Devlet Sert de sendikal faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.