Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, modern bir Türkiye'nin temellerini attıklarını belirterek, "Şimdi bunu yürütüyoruz. Gelişmemize, kalkınmamıza, çok daha ileri gitmemize engel olan başbakan-cumhurbaşkanı kavgalarına, biz bu yeni sistemle son veriyoruz. Yürütme gücünü bu iki makamı birleştirip, milletin yüzde 50 artı bir oyuyla seçilen cumhurbaşkanına teslim ederek meseleyi çözüyoruz." dedi.
Erdoğan, Sancaktepe'de toplu açılış törenindeki konuşmasında, "Artık bu ülkede hükümetler otel odalarında kurulmayacak, bürolarda kurulmayacak, medya patronlarının talimatıyla hükümet kurulmayacak. Bir ayda 3 parti değiştiren tiplere artık ihtiyaç kalmayacak. Her şey şeffaf olacak, açık olacak. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, milletimiz kim tarafından ne kadar süre yönetileceğine sandıkta kendisi karar verecek." ifadelerini kullandı.
"Horozu çok olan köyün sabahı geç olur" diyen Erdoğan, Türkiye olarak yıllarca yürütmedeki çift başlılığın faturasını ödediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir radyo programında çift başlılıkla ilgili yaptığı konuşmayı dinleterek, Kılıçdaroğlu'nun dersini çalışmadığını ifade etti.
Kılıçdaroğlu'nun 18 maddeyi okumadığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir defa artık başbakan yok. Biz zaten cumhurbaşkanı, başbakan ikilemini ortadan kaldırıyoruz. Artık ne olacak? Sadece cumhurbaşkanı olacak ve cumhurbaşkanın altında yeteri sayıda, bir olur, iki olur, üç olur neyse... Yardımcısı olacak ama çıkmış bu ne diyor; '100 tane yardımcısı olursa ne olacak?' Hey Allah'ım. Biz göreve geldik 36 bakan vardı. Biz bu bakanların sayısını 25'e indirdik. Biz öyle çok bakanlı kabineden yana değiliz. Biz yönete, yönete geldik. Sayın Kılıçdaroğlu, sen Sosyal Sigortalar Kurumunun hastanelerini bile yönetemedin ya. Rezil ettin oraları. İşte A Haber'de rahmetli Savaş Ay'ın programını izliyorsunuz değil mi? Ne diyor '10 yıl önce daha iyiydi' diyor. Şimdi diyor 'daha iyi değil.' 'Niye' diye soruyor? 'Nüfus arttı' diyor. Adama sormazlar mı? Sen tedbirini ne yapacaksın, ona göre alacaksın. İşte biz geldik. Bak nüfus neredeydi, nereye geldi. Biz de ona göre hastanelerimizi çoğaltıyoruz, doktorlarımızın sayısını artırıyoruz. Şu anda bütün bunlara yönelik sadece sağlık üniversiteleri kurduk. Tıp fakültelerini yeterli bulmadık. Niye? İstiyoruz ki doktor sayılarımız artsın, hemşire sayımız artsın, eczacımız artsın. Hepsi. Artıralım. Diş hekimlerimiz artsın. Neden? Sıkıntı yaşamak istemiyoruz. Çünkü modern bir Türkiye'nin temellerini attık biz. Bunu yürütüyoruz şimdi. Gelişmemize, kalkınmamıza, çok daha ileri gitmemize engel olan başbakan-cumhurbaşkanı kavgalarına, biz bu yeni sistemle son veriyoruz. Yürütme gücünü bu iki makamı birleştirip, milletin yüzde 50 artı bir oyuyla seçilen cumhurbaşkanına teslim ederek meseleyi çözüyoruz."
Cumhurbaşkanının görev süresi 5+5 olmak üzere iki kez seçilme şansının bulunduğunu, üçüncü kez olmadığını ifade eden Erdoğan, bunu 10 yılla sınırladıklarını kaydetti.
"Cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi yok"
Yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığı ilkesini de ekleyerek, yargı bağımsızlığını güçlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ne diyor? 'Bütün yargıyı cumhurbaşkanı atayacak.' Yalan söyleme. Yargıtay şu anda nasıl atanıyorsa yine öyle. Danıştay şu anda nasılsa yine öyle. Anayasa Mahkemesi şu anda nasılsa öyle. Hakimler Savcılar Kurulu, 4 tanesini cumhurbaşkanı atıyor, 7 üyesini ise parlamento seçiyor. Ne diyor? Bir yalan daha. 'Parlamentoyu feshedecek' diyor. Yalan söyleme, dürüst ol. Cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi yok. Bazı ukalalarını da sosyal medyaya servis etmişler, onlar da aynı şeyi söylüyor. 'Meclisi feshedecek' diyor. Yok böyle bir yetki. 'Nerede var, gösterin bunu' diyoruz onlara. Yok ama bunlar inanın yalan makinesi. Bizim en büyük müjdemiz ne dedim? Gençler. Gençler çok çalışacağız, çok koşacağız ve parlamentoya girmeye hazır mıyız? Size o kapıyı kapatanlara gereken cevabı vereceksiniz. Gazi Mustafa Kemal'in Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni bunlar okumamışlar. Halbuki 'Atatürk'ün kurduğu partinin de başındayım.' diyor lafa geldiği zaman ama iş icraata gelince çark ediyor. Gazi Mustafa Kemal ne diyor? 'Gençliğe bu cumhuriyeti emanet ettiğini' söylüyor. Biz gençlerimize güveniyoruz. Bu ülkenin gençliğinin iş başa düşünce neleri başarabileceğini en son 15 Temmuz'da yaşadıklarımızdan çok iyi biliyoruz. Tankların üzerine gittiler mi? Topların üzerine gittiler mi? F-16'lardan kaçtılar mı? Helikopterlerden kaçtılar mı? Gençlerimizin, 'meclisi çoluk çocukla dolduracaklar' diyenlere en güzel cevabı vereceklerine inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte kadınıyla, erkeğiyle milletin tamamının 16 Nisan'da bu şark kurnazlarına gerekli cevabı vereceklerini bildiğini dile getirerek, eskilerin, "Tarlada işi olmayanın, harmanda yüzü olmaz" dediğini hatırlattı.
"Bugün çalışacak, toprağı işleyecek, tohumu atacağız ki hasat mevsimi geldiğinde harmanda yüzümüz gülsün" diyen Erdoğan, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, dünden aldıkları dersler ışığında yarının Türkiyesini inşa edebilmeleri için gereken imkanları sağlayacağını söyledi.
Erdoğan, bu ülkeyi dünyada hak ettiği konuma taşımak, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurguladı.
"İki günü birbirine eşit olan ziyandadır" sözünü anımsatarak, bunu kendilerine pusula yaparak her gün yeni projeler ortaya koymanın mücadelesini verdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Milletimiz destek verdikçe Rabbim sağlık, sıhhat ve güç nasip ettikçe bu şekilde yolumuza devam edeceğiz. Bugün de Sancaktepe'de toplam yatırım bedeli 204 trilyon lira olan eserlerin açılışını yapıyoruz. Teferruatına girmeyeceğim. Burada Güreş Spor Kompleksinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Belediye başkanlığımız yeni hizmet binası, maşallah muhteşem. Kent Ormanı Parkı, resmen ilçemize kazandırıyoruz. Sağlıkta 400 yataklı Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesini hizmete açıyoruz. Biliyorsunuz Prof. Dr. İlhan Varank, 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlere, sokakları, meydanları dar eden 249 kahraman şehidimizden biriydi. Kendisi, 'ben profesörüm, ben ilim adayım' diye evinde oturmadı. Sokağa çıktı, mücadeleye katıldı. Bu ülkenin istiklal ve istikbali tehlikede olduğunu gördüğü için o gece hiç düşünmeden göğsünü kurşunlara siper etti. Rabbim şehadetini kabul etsin. Rabbim tüm şehitlerimizi Peygamberimize komşu eylesin. Ben bu vesileyle bir kez dana tarih boyunca vatanımız için, dini mübin-i İslam için, bu devletin bekası, bu aziz milletin geleceği için, şehadet şerbeti içen tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Gazilerimize ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Hazır mıyız? Tek millet için 'evet' mi? Tek bayrak için 'evet' mi? Tek vatan için 'evet' mi? Tek devlet için 'evet' mi? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kalabalıkla birlikte, "Beraber yürüdük biz bu yollarda/ Beraber ıslandık yağan yağmurda/ Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda/ Bana her şey sizi hatırlatıyor/ Bana her şey Sancaktepe'yi hatırlatıyor" dizelerini seslendirdi.
Erdoğan, 16 Nisan'ın Türkiye için yeni bir milat olması dileğinde bulundu.
Törene, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem ile AK Parti İstanbul milletvekilleri de katıldı.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Sancaktepe'de Toplu Açılış Töreni - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?