Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101. Yılı

Çanakkale Valisi Hamza Erkal, "Çanakkale, Türkiye Cumhuriyeti'nin ön sözünün yazıldığı yerdir. Burası ön söz, son söz ve en güzel sözdür." dedi.

Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101. yıl dönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve bazı bakanların katılımıyla 18 Mart Stadı'nda düzenlenen törende, Vali Erkal, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Serdar Ahmet Gündoğdu ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, "Çanakkale Geçilmez" yazılı altın madalyayı bayrağa taktı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Erkal, burada yaptığı konuşmada, Çanakkale'nin, özgürlüğe bilenen ve kazanacağına inanan kadim, bir o kadar da kutlu bir mekan olduğunu söyledi.

Bugün bu toprakları ve dedelerini ziyarete gelenlerin, çeliğin inançlı göğüslere mağlup olduğu yerde bulunduğunu aktaran Erkal, "Dev donanmaların, Nusrat'a yenik düştüğü diyardasınız. Fillerin ebabil kuşlarına mağlup olduğu mekandasınız. Mağrurluğun, sevgi ve tevazu karşısında silindiği, çokluğun azlığa, imkanın imana yenildiği topraklardasınız." dedi.

Erkal, bu topraklardan gençlere her daim bir çağrı bulunduğunu belirterek, "Sessiz fakat güçlü ve derinlerden gelen bir davet vardır. Yüzbinlerce şehidin kanının döküldüğü bu topraklar 'vatan' sözcüğünün eş anlamlısıdır. Özveri ve kardeşlik kelimesinin karşılığıdır." diye konuştu.

Bu mücadelenin, birlik ve dirliğin manası olduğunu herkesin bildiğini vurgulayan Erkal, şöyle devam etti:

"Çanakkale, Türkiye Cumhuriyeti'nin ön sözünün yazıldığı yerdir. Burası ön söz, son söz ve en güzel sözdür. Bütün mazlum ve mağdur coğrafyaları işgal edip, nice katliamlara sebep olanlar 101 yıl önce Osmanlı'nın son bakiyesi bu aziz vatanın başına üşüşmüşlerdi. Var olma kaygısı kelimenin tek anlamıyla kaderimizdi. Bu durum karşısında varı yoğu ne varsa hepsini ortaya koyan Anadolu bütün dünyaya ya var olacağını ispat edecek ya da yok olup gidecekti. Analar son canlarını Sarıkamış'ta, Yemen'de, Trablusgarp'ta vatana kurban verdikleri canlarından geriye kalan son kuzularını da kınalayıp Çanakkale'ye uğurladı. Neredeyse her haneden en az bir kişi, vatanı kurtarmadan geri dönmemek üzere and içerek Çanakkale'ye sel gibi akmaya başladı çünkü gelinen bu noktada millet için Çanakkale demek üzerine iman ettiği, yemin ettiği, ahdettiği ne kadar kutsalı varsa o demekti. Bu millet için Çanakkale sıradan bir toprak parçası değildi artık. Uğrunda seve seve can verdiği imandı, yoluna başını koyduğu Kur'an'dı, onu sevmeyi iman kabul ettiği vatandı. Çanakkale, yaşama sebebi bellediği şerefi ve namusu, hiçbir zaman çiğnetmediği izzeti ve onuruydu."

Çanakkale'nin yeryüzünün bütün mazlum coğrafyalarının, insanlığın emanetini üzerine almış bir ümmetin, dünya düşse de asla düşmemesi gereken son kalesi olduğunu anlatan Erkal, "Bu şuur, bu iman, bu cehd ve gayretle yediden yetmiş yediye bir millet kıyama dikildi. Dünya tarihinin ender gördüğü savaşlardan biri olarak tarihe geçen Çanakkale Savaşı bir kez daha imanın zaferi ile neticelendi." ifadelerini kullandı.

"Çanakkale ruhu, karanlığa yakılmış bir meşaledir"

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da Çanakkalelilerin, her sabah karşı yarımadaya bakarak uyandığını ve yeni güne, şehitlerin huzurunda başladığını söyledi.

Gökhan, şehitlerle aynı semanın altında olduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Hatırlarız ki 101 yıl önce burada gençler ölüyordu ama görüyoruz ki 101 yıl sonra bugün de maalesef gençler ölüyor. 101 yıl önce, Çanakkale'nin topraklarında, neredeyse çocuk yaştakiler vuruluyordu. 101 yıl sonra Çanakkale denizlerinde, Suriyeli çocukların ölü bedenleri sahile vuruyor. 101 yıl önce Aynalı Çarşı'yı söylerken 'Ana ben gidiyorum' diyen evlatlar vardı. Şimdiyse giden evlatlarının tabutlarına sarılıp ağlayan analar var."

Çanakkale ruhuna bugün çok ihtiyaç olduğunu ifade eden Gökhan, şöyle devam etti:

"Çanakkale ruhu, karanlığa yakılmış bir meşale, kara bahtımıza tutulmuş bir ışıktır. Yolunu kaybedenlere yol haritası, yönünü kaybedenlere kutup yıldızıdır. Çanakkale ruhu kardeşliktir ve Çanakkale ruhunun öğrettiği kardeşliği özlüyoruz. Aksi takdirde ölüyoruz. Toprağın altında koyun koyuna yatanlar kadar toprağın üstünde de yan yana olalım. Ölüme giderken birlikte olanlar gibi, biz de yaşarken birlik olalım. Kimin nereden geldiğine ne düşündüğüne neye inandığına bakmadan birbirimize onlar gibi sarılalım."

Gökhan, bir Türkiye hayali kurduğunu dile getirerek, "Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si, Sünni'si, Laz'ı, Çerkez'i bir uçtan bir uca aynı halayda, aynı horonda, aynı semahta. Sağı solu, Ali'si, Fırat'ı, Alevi'si Sünni'si yok çünkü vatan için birlik ve dirlikten başka yol yok. Mehmet Akif'in de dediği gibi (tefrika girmeden bir millete düşman giremez. Toplu çarptıkça yürekler onu top sindiremez)." ifadelerini kullandı.

"Kurtuluş Savaşı'nı başlatan mücadele ruhu"

Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Serdar Ahmet Gündoğdu da bugün milletin kahraman evlatlarınca kazanılan ve zaferlerle dolu tarihin şeref sayfalarından birini oluşturan Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101. yıl dönümünü büyük bir heyecan, onur ve coşkuyla kutladıklarını söyledi.

Çanakkale Zaferi'nin sonuçları itibarıyla Türk milletinin kaderini ve dünya tarihini etkilediğine işaret eden Gündoğdu, şöyle konuştu:

"Bu öyle bir savaştır ki Kurtuluş Savaşı'nı başlatan mücadele ruhu Çanakkale'de doğmuş, milli mücadelemizin başlangıcını teşkil etmiş, Gelibolu'da yarattığı Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal'i bir komutan ve milletin önderi olarak ortaya çıkarmış, üzerinde 2 geçmiş harbin üzüntüsünü taşıyan bir orduya yeniden savaşma azmi ve iradesini vermiş, bu azim ve irade sonuçta İstiklal Savaşı'nın kazanılmasını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını sağlamıştır. Türk milletinin canı pahasına elde ettiği bu büyük başarı, dünyanın diğer mazlum ulusları için bile örnek teşkil etmiş, asırlardır sömürülen ülkelerin bağımsızlık fikirlerinin güçlenmesine yardımcı olmuştur. Çanakkale Zaferi yurt sevgisini, bağımsızlığını ve onurunu en üstün değerleri arasında tutan Türk milletinin varlığı ve hayatını tehlikeye düşüren en kötü şartlar altında olsa dahi neler yapmaya muktedir olduğunun en önemli ifadesidir."

"Türkiye haritası puzzle"ı

Konuşmaların ardından öğrencilerin okuduğu şiirler, duygusal anların yaşanmasına neden oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmam Hatip Lisesinden bir kız öğrencinin, Arif Nihat Asya'nın "Dua" isimli şiirini okuduğu sırada gözyaşlarını tutamadı. Törenleri izleyenler de bazı bölümlerinde şiire "Amin" diyerek eşlik etti.

Cumhurbaşkan Erdoğan konuşmasını yapmak için hazırlanan platforma gittiği sırada, kürsünün önüne dev bir Türk bayrağı açıldı. Erdoğan, burada üzerinde "Biz birlikte Türkiye'yiz" yazan "Türkiye haritası puzzle"nın son parçası olan Çanakkale bölümünü yerleştirdi.

Erdoğan, konuşmasını bitirip kürsüden indikten sonra bir grup öğrenci ve vatandaş ile dev Türk bayrağı önünde fotoğraf çektirdi. Bazı vatandaşlar da öz çekim yaptı.

Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran Birliğinin gösterisinden sonra tören, resmigeçit ile sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören geçişini ayakta izledi.

7 bakan katıldı

Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM Kahraman'ın yanı sıra Başbakan Vekili Yalçın Akdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Çanakkale Valisi Hamza Erkal, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Serdar Ahmet Gündoğdu, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, diğer yetkililer, yabancı konuklar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Öte yandan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan konuşması sırasında bir grup tarafından protesto edildi.