Taksim Platformu: Hükümetin Atacağı Adımlar Tayin Edici Olacak

Başbakanvekili Bülent Arınç ile görüşen Taksim Platformu üyeleri "Bundan sonra toplumsal tepkilerin nasıl, ne şekilde seyredeceği konusunda Hükümetin atacağı adımlar tayin edici olacaktır" açıklamasında bulunarak, "Gezi Parkı park olarak kalmalıdır Başbakanvekili Bülent Arınç ile görüşen Taksim Platformu üyeleri "Bundan sonra toplumsal tepkilerin nasıl, ne şekilde seyredeceği konusunda Hükümetin atacağı adımlar tayin edici olacaktır" açıklamasında bulunarak, "Gezi Parkı park olarak kalmalıdır. Gezi Parkı'na topçu kışlası veya başka bir yapı yapılmayacağının açıklanmalıdır" taleplerini Hükümete iletti.

Başbakan Vekili Arınç, Taksim Platformu heyetini Başbakanlık Merkez Bina'da kabul etti.

Görüşmede Taksim Platformu adına, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Celal Ovat, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz yer aldı.

-TALEPLER-

Taksim Platformu, Hükümet adına Arınç'a 7 maddelik talep listesini de sundu. Platformun talepleri şöyle:

"-Gezi Parkı park olarak kalmalıdır. Gezi Parkı'na topçu kışlası veya başka bir yapılaşma olmayacağının, projenin iptal edildiğine dair resmi bir açıklamanın yapılması,

- AKM'nin yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulması,

-Taksim Gezi Parkındaki yıkıma karşı girişimden başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan, binlerce insanımızın yaralanmasına, yurttaşlarımızın ölmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara ve Hatay valileri ve emniyet müdürleri olmak üzere tüm sorumluların görevden alınması,

-Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanımının yasaklanması,

-Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmasını,

- 1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye'deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesi,

-İfade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması."

-"HÜKÜMETİN ATACAĞI ADIMLAR TAYİN EDİCİ OLACAKTIR"-

Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, "Bu protestolarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diler ve yararlananlara acil şifalar diliyoruz" dedi.

Baskı ve yasakçı politikaların devam ettiğine işaret eden Muhcu, "Başbakan kamuoyumuza bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamada kamuoyunun beklentileri toplumun talebini karşılamasını beklerken maalesef Başbakan iç savaşı ve hakaretler içeren ifadelerde bulunmuştur. Bundan sonra da tepkiler çığ gibi büyümüştür. Bu süreç 81 ilde demokratik taleplerin dile getirilmesine dönüşmüştür. İçinde bulunduğumuz koşulları dikkate alarak toplumumuzun taleplerini hükümete belirtmişizdir. Ortak talepleri Bülent Arınç'a teslim etmiş bulunuyoruz. Bundan sonra toplumsal tepkilerin nasıl ne şekilde seyredeceği konusunda Hükümetin atacağı adımlar tayin edici olacaktır. Bülent Arınç kamuoyuna yaptığı açıklamaların benzeri niteliğinde düşüncelerini ifade etmiştir" ifadelerini kullandı.

-"MARJİNALLİKLE AÇIKLAMAYA ÇALIŞMAK GÖRMEZDEN GELME ANLAMINA GELİR"-

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman ise "Ülkemizin meydanlarında, caddelerinde, sokaklarında yükselen tepkilerin içeriğinin, ruhunun, beklentilerinin ve taleplerinin yetkililer tarafından fark edilmesi gerektiğini düşünüyoruz, bekliyoruz. Yaşananları marjinallikle açıklamaya çalışmak görmezden gelme anlamına gelir" derken şöyle konuştu:

"Gezi Parkına müdahale ile simgeleşen iktidar anlayışının yurttaşlarımızda yaşam tarzına ve inançlarına müdahale ve hor görülme biçiminde algılandığı ve buna kadını, erkeği, genci ve yaşlısı ile büyük bir toplumsal tepki gösterdikleri "biz varız, buradayız ve taleplerimiz var' biçiminde yanıt verdikleri görülmektedir. Yükselen bu tepkinin içeriğinin başta 3. köprü, 3. havalimanı, kanal İstanbul, AOÇ ve HES'ler olmak üzere ekolojik değerlerimizin tamamına ve güncel olarak "Tabiatı ve Biyoloji Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısına' ilişkin itirazların, ülkemize ve bölgemize ilişkin savaş siyasetine karşı durulun ve barış talebinin, kadın bedenleri üzerinde denetim kuran muhafazakar erkek politikalarına karşı yükselen sesin, üniversite, yargı ve sanatçılarımızın üzerindeki baskılara karşı direncin, tüm emekçilerin hak gasplarına karşı taleplerinin, tüm cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı mücadelenin, yurttaşların eğitim ve sağlık hakkına ulaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılması isyanları olduğunu iktidar sahiplerine iletmek istiyoruz."

-"ARTIK BU İŞİN CİDDİYETİ FARK EDİLMELİ"-

Taksim Platformu adına yapılan açıklamada ayrıca, polis şiddeti nedeniyle pek çok vatandaşın yaralandığı, meydanların, sokakların, parkların polisin gaz bombalarıyla bombalandığı belirtilerek, "Yurttaşlarımızın yaşamları açık bir tehdit altındadır. Bu koşullarda kaybettiğimiz yurttaşlarımız var, çok sayıda yaralılar var" denilirken İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu da şu bilgileri verdi:

"Herkesi bir an önce vicdana ve çözüm bulmaya, adım atmaya çağırıyoruz, çağırıyorum. Elinde yasa çıkarma ve toplumu yatıştırma yetkisi olan hükümet olmak üzere, çünkü an itibariyle 2 yurttaşımız İstanbul'da Mehmet Ayvalıtaş ve Antakya'da Abdullah Cömert ve Ankara'da beyin ölümü gerçekleştiği bilgisini aldığımız Ethem Sarısülük adlı kardeşimiz an itibariyle hayatını kaybetmiştir. En az 4 yurttaşımızın gözünü biber gazı fişekleriyle kaybettiğini biliyoruz. Öncelikle yaralılar hakkında resmi rakamların sağlıklı bir biçimde açıklanmasını istiyoruz. İstanbul, Ankara ve İzmir'de esas alındığında 2 bin 319 yurttaşımız yaralanmıştır. Bu rakam en az rakamdır. Türkiye ölçeğinde toplam 4 bin yurttaşımızın yaralı olduğunu düşünüyoruz. Burada biber gazı fişeklerinin mermi gibi kullanılmasının gerek ölümlerde gerekse organ kayıplarında çok önemli rol oynadığını ve artık bu işin ciddiyetinin hükümet tarafından, yetkililer tarafından fark edilmesi gerektiğini düşünüyoruz."

-"BUNUN YOLU; BU TEPKİNİN BAŞLADIĞI YERDE BİTİRİLMESİDİR"-

Çerkezoğlu, bu tablonun çok ciddi olduğunu vurgulayarak, "Bir an içinde herkesi empati kurmasını bekliyoruz. Tek bir yurttaşımızın burnunun kanamamasını istiyoruz. Bunun bir yolu var. Bunun yolu; bu tepkinin başladığı yerde bitirilmesidir. Bunun yolu bu tepkiye neden olan şiddetin, siyasi tutumun bir başka tutum sergilemesidir. Yani bunu başlatanlar bitirebilir, anında bitirebilir. Bu nedenle taleplerimizi en yetkili kuruma şu an ülkeyi yöneten Başbakanlığa iletmiş bulunuyoruz. Bilinmelidir ki mesele Taksim Gezi Parkı'nda çevre duyarlılığıyla gerçekten başlamıştır. Fakat buraya yönelik polis şiddeti ve nobran, tahammülsüz iktidar tutumu, Tüm Türkiye'de hayatında Gezi Parkı'nı görmemiş, belki bundan sonra da görmeyecek olan Türkiye'nin 77 ilinde bizimle de hiçbir ilişkisi olmayan ama şu an itibariyle Gezi Parkı'nda yapılmış olan şiddeti ve tahammülsüzlüğü ve oradakilere yöneltiliş olan tutumu, Başbakan'ın dilini, aşağılayıcı söylemini üstüne alınmıştır. Biz biran önce bu tepkinin görülmesini istiyoruz, buna ilişkin de somut adım atılmasını ve biran önce ülkemizin barış ve huzur ortamına kavuşmasını diliyoruz" eklinde konuştu. - Ankara