Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Artık bu gömlek bu vücuda dar geliyor. Bizim bir sistem değişikliğine gitmemiz şart. İşte bu da artık Türkiye'nin başkanlık sistemiyle süratle bir sıçramayı gerçekleştirmesini gerektiriyor ve bu başkanlık sisteminde göreceksiniz ki artık Türkiye bir patinaja girmeyecek, hızla bir büyüme sürecine girecektir" dedi.
Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından verilen "4. Türk Patent Ödülleri" töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün çeşitli kategorilerde, 2014'te sınai mülkiyet alanındaki en başarılı kurum, firma ve şahısların ödüllendirileceğini söyledi.
Erdoğan, 2015'te başvuru sayılarında ciddi artışlar görmeyi hedeflediğini belirterek, 2023 sınai mülkiyet hedeflerinin ortaya konulmasını ve bunların hayata geçirilmesini istedi. Erdoğan, bu süreçte her türlü desteği vermeye hazır olduklarını dile getirdi.
"Sizler sınai mülkiyet performansınızı artırırken, bizler de sınai mülkiyet sistemini ve Türk Patent Enstitüsünü geliştirmeye devam ediyoruz" diyen Erdoğan, Türk Patent Enstitüsünü, "Türkiye'nin yeni olana duyduğu güçlü isteğin ürünlerinin toplandığı ve işlendiği bir hasat yeri" olarak gördüğünü belirtti. Bu hasat yerini genişletmek için her türlü adımı attıklarını, atmaya da devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, 2006'da online başvuru almaya başlayan Patent Enstitüsü'nün, bugün 100'ün üzerinde hizmeti sunduğunu anlattı.
"Kobimizi, firmamızı yormak istemiyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok kısa süre içinde buradaki tüm hizmetlerin, hiçbir evrak olmadan, online sunulmaya başlanacağını ifade ederek, "Hiçbir vatandaşımızı, akademisyenimizi, kobimizi, firmamızı patent, tasarım, tescil süreçlerinden dolayı yormak istemiyoruz. Onlar sadece yenilik üretmeye odaklansın, başarı göstersin, bizim için yeterlidir" diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin bu konuda diğer ülkelere örnek olacak adımlar attığını, bu adımların takipçisi olacaklarını dile getirdi.
Türkiye'nin 2005 yılına kadar kendi patent başvurularının tamamını yurt dışında inceletmek durumunda kalan bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, bugün Türkiye'nin kendi patent başvurularının araştırma ve incelemesini yapmanın yanı sıra bu alanda yurt dışına hizmet verebilecek bir kapasiteye kavuştuğunu kaydetti.
Bu kapasiteyi dost ve kardeş ülkelere yardımcı ve yol gösterici olmak üzere kullanmaya başlayacaklarını söyleyen Erdoğan, Bosna Hersek'in patentlerinin araştırma ve incelemelerinin bundan sonra Türk Patent Enstitüsü tarafından yapılacağını bildirdi.
"Patent Araştırma ve İnceleme otoritesi olma yolunda ilerliyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler'in uzman kuruluşu olan Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı nezdinde Patent Araştırma ve İnceleme otoritesi olma yolunda ilerlediğini vurguladı.
Diğer tüm alanlarda olduğu gibi sınai mülkiyet alanında da insana yatırım yaptıklarını aktaran Erdoğan, buluşçu ve tasarımcıların yurt dışında düzenlenen fuarlardan ve yarışmalardan çok sayıda ödül alarak dönmelerinin, Türkiye'deki insan kapasitesinin açık göstergesi olduğunu belirtti. İnsan kapasitesini daha iyi değerlendirmek için Fikri Mülkiyet Akademisi kurulacağını kaydeden Erdoğan, ulusal ve uluslararası düzeyde yürütülen çalışmalarda son aşamaya gelindiğini anlattı.
Ulusal ve uluslararası düzeyde fikri mülkiyet yüksek lisans programlarının açılması konusunda da önemli çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, böylece eğitim konusunu da çok daha sağlam bir zemine oturtmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Başvuru sayılarında yakalanan başarı kadar bu değerlerin ürüne dönüşmesinin de önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu doğrultuda, buluş ve tasarımların ticarileşmesine katkı sağlayan Teknoloji Transfer Platformunu hayata geçirdiklerini hatırlattı. Erdoğan, bu platform üzerinden buluş ve tasarımcıların çalışmalarını daha etkin şekilde duyurma, kiralama ve satma imkanı bulacaklarını söyledi.
"183 adet coğrafi işaret tescil edildi"
Yerel ve yöresel değerlerin korunmasında önemli rol oynayan coğrafi işaretler konusunda da önemli çalışmalara imza atıldığını kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin bu alanda çok zengin bir ülke olduğunu hatırlattı.
Malatya'nın kayısısından Eskişehir'in lületaşına, Afyon'un mermerinden Terme'nin pidesine kadar geniş bir alanda coğrafi işaret çalışması yürütüldüğünü belirten Erdoğan, 183 adet coğrafi işaretin tescil edildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin büyük potansiyelini göz önünde bulundurduğumuzda, hiç kuşkusuz bu sayıyla yetinemeyiz. Aynı şekilde tarihten, ülkemizin eşsiz coğrafyasından gelen bu değerlerimizi sadece ulusal düzeyde tescil ettirmek de yeterli değil, ülke olarak uluslararası düzeyde tescil faaliyetlerine de büyük hız vermek durumundayız" diye konuştu.
"Kendi öz değerlerinize sahip çıkın"
Gaziantep ve Kayseri'ye bu alanda ortaya koydukları başarılar nedeniyle ödül verileceğini söyleyen Erdoğan, bu iki şehrin açtıkları yoldan diğer şehirlerin de ilerlemesini arzu ettiklerini dile getirdi.
Valilere, belediye başkanlarına, oda başkanlarına, kendi öz değerlerine sahip çıkma çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Coğrafi işaretlerinizi ulusal ve uluslararası düzeyde tescil ettirin ve markalaşması noktasında her türlü gayreti gösterin. Türk Patent Enstitüsü ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, bu süreçte her türlü teknik desteği sağlamaya devam edecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada artık ekonomik gücün, bilgiyi üretenin ve bilgiye sahip olanın eline geçtiğini vurgulayarak, "Türkiye olarak biz de hızla mal üreten ekonomiden değer üreten ekonomiye geçmenin çabası içindeyiz. Daha fazla üretme, daha fazla istihdam sağlama gayretimizi bu doğrultuda şekillendirmek durumundayız" ifadesini kullandı.
"IMF kapısında yatılan günleri görmezden gelenler..."
Ekonomide yaşanan gelişmeler konusunda görüşlerini de ifade etmek istediğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2000 Kasım ve 2001 Şubat ayı krizlerinin ardından içine düşülen darboğazı, sadece 1 milyar dolar kredi için günlerce IMF kapısında yatılan günleri görmezden gelenler, ısrarla bugün felaket tellallığı yapmaya çalışıyor. Halbuki o günden bugüne Türkiye çok değişti. Bugün bırakın IMF'den borç almayı, göreve geldiğimizde 23 buçuk milyar dolar IMF'ye borcumuz vardı, şu anda böyle bir durum söz konusu değil, şu anda biz IMF'ye borç verme durumuna gelmiş bir ülkeyiz. Eskiden Türkiye, herhangi bir dış etkiye bağlı olmaksızın kendi iç dinamikleri sebebiyle sürekli krize girerdi. Bugün dünyayı kasıp kavuran ve Avrupa Birliğinin hala etkilerinden kurtulamadığı 2008 küresel finansal krizini en az zararla atlatmış bir ülkedir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerinin ve 17-25 Aralık teşebbüsünün, ekonomiyi hedef alan, dışarıyla bağlantılı darbe girişimleri olduğunu söyledi.
"Sistem değişikliğine gitmemiz şart"
Türkiye'nin tüm bu badireleri atlatarak bugünlere geldiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugünü değerlendirirken tüm bu faktörleri göz ardı edemeyiz. Elbette gönlümüz çok daha iyisini isterdi ama içinden geçtiğimiz şartları göz önüne aldığımızda mevcut durumun da önemli bir başarıyı işaret ettiğini kabul etmeliyiz. Onun için ısrarla bir şey söylüyorum, diyorum ki artık bu gömlek bu vücuda dar geliyor. Bizim bir sistem değişikliğine gitmemiz şart. İşte bu da artık Türkiye'nin başkanlık sistemiyle süratle bir sıçramayı gerçekleştirmesini gerektiriyor ve bu başkanlık sisteminde göreceksiniz ki artık Türkiye bir patinaja girmeyecek, hızla bir büyüme sürecine girecektir."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Türk Patent Ödülleri Töreni - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?