"Türkiye Bir Çınardır. Bosna'dan Yemen'e Kadar Uzanan Dalları Vardır" - Son Dakika
Güncel

"Türkiye Bir Çınardır. Bosna'dan Yemen'e Kadar Uzanan Dalları Vardır"

"Türkiye Bir Çınardır. Bosna\'dan Yemen\'e Kadar Uzanan Dalları Vardır"

Eğitim Bir Sen Bingöl Şubesi, 'Medeniyet Fikri ve Eğitim Tasavvuru' konulu konferans tertipledi.

24.03.2016 11:27  Güncelleme: 11:35

Bingöl Belediyesi Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Medeniyet Fikri ve Eğitim Tasavvuru' konferansına konuşmacı olarak Eğitimci-Yazar Prof. Dr. Yusuf Kaplan katıldı. Konferans, Eğitim Bir Sen sendikası çalışmalarının anlatıldığı sinevizyon gösterimi ile başladı.

Yapılan sinevizyon gösteriminden sonra açılış konuşması yapan Eğitim Bir Sen Bingöl Şubesi Başkanı Yunus Kava, "biz kuruş değil duruş sendikasıyız" dedi. Kava, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eğitim Bir Sen, 1992'de 7 güzel adamdan biri olan Mehmet Akif İnan tarafından kurulurken, yine bir sendika değil de, yeni bir sendika anlayışı ile ortaya çıkmış bir Sivil Toplum Kuruluşudur. Tabi bu günlere gelirken her zaman ifade ettik. Sendikamız sadece ücret sendikacılığı yapan bir sendika değil. Biz kuruş değil, duruş sendikasıyız. Bunu her zaman Türkiye'de darbelerin an olduğu dönemlerde de, yine ülkemizin sıkıntıya düştüğü dönemlerde de ifade ettik. Ve özellikle nerede bir mazlum ve mağdur varsa bu duruşumuzu orada da sergiledik"

"TÜRKİYE'DE BİR YAPRAK DÜŞSE BAŞKA COĞRAFYALARA RÜZGAR OLARAK YANSIR"

Konferansa konuşmacı olarak katılan Eğitimci-Yazar Prof. Dr. Yusuf Kaplan ise Türkiye'nin diğer ülkelerden farklı olduğunu ifade ederek, Türkiye'yi çınar ağacına benzetti. Kaplan: "Bu ülke herhangi bir ülke değil. Türkiye bir çınardır. Bosna'dan Yemen'e, Kırım'dan Afrika'ya kadar uzanan dalları vardır. Dolayısıyla bu coğrafyalarda yaşanan herhangi bir hadise Türkiye'yi etkiler. Biz bunu hissetmiyor olabiliriz ama şunu hissediyoruz. Türkiye'de yaşanan bir hadise bütün bu saydığım medeniyet coğrafyasını derinden sarsar. Türkiye'de yaşanan sevindirici bir hadise Müslümanların bizimle sevinmesine yetiyor. Tam tersi Türkiye'de yaşanan olumsuz bir hadise Müslümanların bizden daha fazla üzülmesine yetiyor. Türkiye'de bir yaprak düşse başka coğrafyalarda rüzgâr olarak yansıyor. Rüzgâr esse fırtına olarak yansıyor" dedi.

KAPLAN: "BATILILAR İSLAM DÜNYASI İÇİN 3 PROJE HAZIRLADI"

Batılıların, İslam dünyasında uygulamak için, akademide geliştirdikleri üç projenin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yusuf Kaplan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "200 yıldır, İslam dünyası için projeler geliştirdiler, birincisi insanlığın son atası olan Osmanlının unutturulmasıdır. İkincisi Gazali ile birlikte İslam düşüncesinin bilgi masalları ile yaygınlaşarak unutulması, üçüncüsü ise Hz. Peygamber (S.A.V)'in konumunun sarsılması. Batılılar ilk ikisini başardılar. Çeyrek asırdır üçüncüsüne oynuyorlar" ifadelerini kullandı.

"BİZ, TARİHTE TATİL YAPAN FİGÜRANA DÖNÜŞTÜK"

Batılıların İslam dünyasını yıpratmak için projeler geliştirdiğini ancak İslam dünyasının ise yaşanan bu olaya seyirci kaldığını belirten Kaplan şöyle konuştu: "Aklımıza böyle bir soru gelebilir. Neden batılılar proje geliştirip İslam dünyası üzerinde uyguluyor. Çünkü biz yokuz, biz tarihten çekildik. Biz tarih yapan aktörden, tarihte tatil yapan figürana dönüştük"

"YAHUDİLER DÜNYA ÜZERİNDE HÂKİMİYETİNİ KURDU"

Yahudilerin dünya üzerinde hâkimiyetini kurduğunu beliren Kaplan, konuşmasını şöyle südürdü: " 19. yüzyılda birinci ve ikinci sanayi devrimini İngilizler yaptı. Üçüncüsünü ise Yahudiler yaptı. Amerika'yı, Yahudiler ile beraber İngilizler kurdu. 2. Dünya savaşına kadar İngilizler Amerika üzerindeki haklarını korudular. 2. Dünya savaşından sonra ise Yahudiler İngilizleri Amerika'dan kovdu. Silah sanayisi, Silikon Vadisi gibi Amerika'daki bütün güçleri Yahudiler ele geçirdi. Yahudilerin Amerika'daki hâkimiyeti, dünya üzerindeki hâkimiyeti demektir. Yani dünyada dönen şeyleri anlamamamız bu nedenle"

"ALGI KAPILARIMIZI KAPATTILAR"

Batılıların milletin algı kapılarını medya üzerinden kapattığına da değinen Kaplan, şöyle konuştu: "Yaşanan insanlık tarihini bir bütün olarak kavrayamıyoruz. Çünkü algı kapılarımızı medya üzerinden kapattılar. Örnek verecek olursam mesela IŞİD kukla. Biz hep kuklayı konuşuruz. Aslında bizim kuklayı oynatanı konuşmamız lazım. Yani ayrıntı kuklayı oynatan da saklı biz ayrıntıları göremiyoruz. Çünkü algı kapılarımız kapalı. Televizyonlar, zihnimizi acayip bir şekilde rehin almış"

"İNGİLİZLER, YAHUDİLERDEN DAHA TEHLİKELİ"

İngilizler dünyanın en ürpertici milletleri olduğunu illeri süren Eğitimci-Yazar Prof. Dr. Yusuf Kaplan, İngilizlerin, Yahudilerden daha tehlikeli olduğunu iddia etti: "İngilizler dünyanın en ürpertici milletleridir. Yüzünüze gülerler arkanızı döndüğünüzde işiniz bitmiştir. İngilizler kesinlikle Yahudilerden daha tehlikelidir. Her ikisinin benzerliği ise ikisinin de aç gözlü olması. Farkları, İngilizler soğukkanlı, Yahudiler ise tez canlıdır"

"İSLAMI KÜRT KARDEŞLERİMİZE BORÇLUYUZ"

Türkiye'de, tarih bilinci linç edilen bir kuşak yetiştirildiğini belirten Kaplan, ehlisünnet düzenini ayakta tutmakta en önemli rolün ise Kürtler olduğunu söyledi. Kaplan: "Dünyanın neresine giderseniz Osmanlı anlaşılamamıştır. Ve aşılamamıştır. 200 yıldır İngilizler bizimle savaşıyor. İslam dünyasının bizim bin yıldır geliştirdiğimiz, kurduğumuz düzeni vahhabilik üzerinden çökertenler İngilizlerdir. Bin yıldır ehlisünnet üzerine kurduğumuz bir düzen var. Bu düzeni ayakta tutmakta kilit rolü Kürtler oluşturdu. Bir şekilde İslamı Kürt kardeşlerimize borçluyuz" ifadelerini kullandı.

Bingöl Belediyesi Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Medeniyet Fikri ve Eğitim Tasavvuru' konferansına Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger'in yanı sıra kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, sendika yönetici ve üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Haber: Rıdvan ORTAKAYA

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel 'Türkiye Bir Çınardır. Bosna'dan Yemen'e Kadar Uzanan Dalları Vardır' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement