LEYLA ATAMAN KOYUNCUOĞLU - Türkiye'de ve dünyada siyasetten ekonomiye, seçimle veya atama ile gelinen pozisyonlarda kadının varlığı son derece kısıtlı.
Tarih 8 Mart 1857... ABD'nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı ancak polisin saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine binlerce kişi katıldı.
26 ve 27 Ağustos 1910 tarihlerinde ise Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonal'e bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 1857'deki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi. Öneri oy birliğiyle kabul edildi.
Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında da Kadın Yılı Kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl bazı kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya devam ediliyor.
Kadın haklarını aramaları ile 1857 yılından beri başlayan süreç, bugün ne noktada diye bakılacak olursa Türkiye için de dünya genelinde de kat edilen mesafe çok da iç açıcı değil.
Aynı işi yapıyorlar daha az kazanıyorlar
Dünya Bankası tarafından hazırlanan "İş Hayatında Cinsiyet" raporuna göre, dünya genelinde kadınların işgücüne katılım oranı artmıyor, hatta azalıyor. 1990 yılında kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 57 iken, bu oran 2012 yılında yüzde 55'e düştü.
Aynı rapora göre kadınlar, benzer işlerde çalışan erkeklere göre ortalama yüzde 10-30 arasında daha az kazanıyor. Tam zamanlı ve maaşlı işlerde çalışan kadın sayısı erkeklerin yarısı kadar. Forbes Dergisi'nin dünyanın en zengin 100 kişisi listesinde ise sadece 11 kadın yer bulabildi.
Kadınlar ev işleri, taşıma gibi ücret ödenmeyen işlerde erkeklerin iki katı kadar daha fazla vakit harcıyor. Rapora konu 128 ülkenin tamamında kadınlar ile erkeklerin iş hayatında aynı şekilde yer alamayacaklarına dair en az bir yasal, cinsiyet ayrımına dayalı farklılaşma bulunuyor. 54 ülkede de kadınlar 5'ten daha fazla yasal cinsiyet ayrımına tabi.
Dünya genelinde her 3 kadından en az biri, fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Gelişen ülkelerde her 3 kadınlar biri 18 yaşına gelmeden evlendiriliyor.
Türkiye'de durum
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla 76 milyon 667 bin 864 kişilik nüfusa sahip Türkiye'nin yüzde 49,3'ünü, yani 38 milyon 194 bin 504'ünü kadın nüfusu oluşturuyor.
15 yaşın üzerinde nüfus erkeklerde 29,9 milyon, kadınlarda 27,7 milyon kişi. Çalışma yaşındaki (15 yaş üstü) erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 69,2 iken, kadınlarda sadece yüzde 25,9 düzeyinde bulunuyor. Avrupa Birliği üyesi ve aday ülkeler arasında kadınların işgücüne katılma oranının en düşük olduğu ülke de Türkiye.
2012 verilerine göre 7 milyon 309 bin kadın istihdamının 788 bini kendi hesabına çalışıyor. 2 milyon 460 bin kadın ücretsiz aile işçisi-tarım çalışanı, 3 milyon 967 bini de ücretli olarak iş yaşamında yer alıyor. Türkiye'de 1 milyon 145 bin erkek işveren bulunmasına rağmen, kadın işveren sayısı 93 bin düzeyinde bulunuyor.
Kamuda durum
Kamudaki durum da iş yaşamından pek farklı gözükmüyor. Halen kamuda 2 milyon 327 bin 943'ü memur olmak üzere toplam 3 milyon 187 bin 997 kişi istihdam ediliyor.
Başbakanlık, bakanlıklar, üniversiteler, kuvvet komutanlıkları, müsteşarlıklar, başkanlıklar, genel müdürlükler, üst kurullar ve diğer statülü kurumlar ve Kamu İktisadi Teşebbüslerinde (KİT) çalışan kişi sayısı toplamı 2 milyon 660 bin 947. Bunun yüzde 36,93'ü kadın (982 bin 631 kişi), yüzde 63,07'si de (1 milyon 678 bin 316) erkek çalışandan oluşuyor.
982 bin 631 kadın personelin istihdamına bakıldığında; 889 bin 558'i memur, 3 bin 684'ü hakim veya savcı, 48 bin 560'ı öğretim elemanı, 23 bin 556'sı sözleşmeli personel, 4 bin 483'ü geçici personel, 9 bin 555'i sürekli işçi, 721'i kapsam dışı işçi 2 bin 514'ü de geçici işçi olarak görev yapıyor.
Şubat 2014 itibarıyla kamuda 6 bin 485 üst düzey memur (müsteşar, müsteşar yardımcısı, vali, bakanlık müşaviri, kurum başkanı ve başkan yardımcısı, genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı, bölge müdürü, bölge müdür yardımcısı...) bulunuyor.
Üst düzey memurların sadece 601'i, yani yüzde 9,27'si kadın.
Eğitim düzeyi yükseldikçe çocuk sayısı azalıyor
Öte yandan TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 2012 yılında okuma yazma bilmeyen erkek nüfus oranı yüzde 1,4 iken, kadınlarda bu oran yüzde 7 seviyesinde bulunuyor.
2011 yılında, 15 ve daha yukarı yaşta ve en az bir evlilik yapmış okuryazar olmayan kadınların yüzde 74,9'unun 4 ve daha fazla çocuk doğurduğu, lise veya dengi okul mezunu kadınların ise sadece yüzde 4,8'inin 4 ve daha fazla çocuk doğurduğu görülüyor. Yükseköğretim mezunlarının yüzde 22,9'u hiç doğum yapmazken, yüzde 1,9'u 4 ve daha fazla çocuk doğurduğu dikkat çekiyor.
Yine araştırmaya göre 2011 yılında işgücündeki kadınların yüzde 35,6'sının, işgücünde olmayan kadınların ise yüzde 52,8'inin 3 ve daha fazla çocuk doğurduğu görülüyor.
Bilgisayar kullanım oranı düşük, obezite oranı yüksek ama mutlular
Türkiye'de kadınlar erkeklere göre daha az bilgisayar kullanıyor. Geçen yıl yapılan araştırmaya göre erkeklerde bilgisayar kullanım oranı yüzde 60,2 iken, kadınlarda bu oranın yüzde 39,8 olduğu tespit edildi.
Bölgesel olarak bakıldığında, bilgisayar ve internet kullanımının kadın ve erkeklerde en yüksek olduğu bölge İstanbul, en düşük olduğu bölge ise Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Van, Muş, Bitlis, Hakkari oldu.
Bu arada Türkiye'de yaşayan kadınlarda obezite oranı yüzde 20,9 iken, erkeklerde bu oran yüzde 13,7 olarak tespit edildi. Kırsal yerleşim yerlerinde yaşayan kadınlarda obezite oranı yüzde 21,1'e kadar yükseliyor.
TÜİK'in yaşam memnuniyeti anketine göre Türkiye'de yaşayan kadınların yüzde 9,1'i "çok mutlu", yüzde 53,7'si "mutlu", yüzde 28,1'i "orta", yüzde 7,2'si "mutsuz", yüzde 1,9'u da "çok mutsuz".
Siyasette kadın
Bu yıl 91'inci yılı kutlanacak olan Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kadın cumhurbaşkanı ve TBMM Başkanı hiç çıkmadı. Bugüne kadar Cumhuriyet tarihinde tek kadın başbakan (Tansu Çiller) oldu.
Halen 548 sandalyesi dolu olan TBMM'de bulunan kadın milletvekili sayısı ise 79. En fazla kadın milletvekiline sahip parti de 46 ile AK Parti.
Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği (YAYED) verilerine göre de 2012 itibarıyla Türkiye'de 2 bin 950 belediye başkanlığından sadece 26'sının başkanı kadın. Oransal olarak kadın belediye başkanı oranı binde 8,8. - Antalya
Son Dakika › Güncel › Türkiye'de ve Dünyada 'İş'Te Kadın - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?