AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik Açıklaması - Son Dakika
Güncel

AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik Açıklaması

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, işgal, Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale'de püskürtülürken ne kadar kıymetli bir fedakarlık sergilenmişse 15 Temmuz'da da o şekilde fedakarlık sergilendiğini belirterek, "FETÖ ve benzerleri ile mücadele etmezsek bu toprakları vatan kılma...

14.07.2017 22:37

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, işgal, Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale'de püskürtülürken ne kadar kıymetli bir fedakarlık sergilenmişse 15 Temmuz'da da o şekilde fedakarlık sergilendiğini belirterek, "FETÖ ve benzerleri ile mücadele etmezsek bu toprakları vatan kılma irademiz bize haram olur. O sebeple bu toprakları vatan kılmanın bedelini ödemiş bir millet olarak, fertler olarak bu mücadeleden asla geri durmayacağız." dedi.

Çelik, Yüreğir Belediyesince inşa edilen "15 Temmuz Şehi·tler Parkı Bi·li·m, Tari·h ve Kültür Kompleksi· ve Şehitler Anıtı'nın" açılışında yaptığı konuşmada, FETÖ'nün yapmaya çalıştığı şeyin sadece darbe ve katliamdan ibaret olmadığını, işgal girişimi olduğunu söyledi.

Şimdiye kadar Türkiye'deki tüm darbe girişimlerinin iktidarın gayrimeşru el değiştirmesi için yapıldığını ancak 15 Temmuz gecesi gerçekleşen olaya sadece "darbe" demenin olayı eksik anlamak anlamına geleceğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:

"Evet, bir darbe girişimini enstrüman olarak kullandılar ama esas olan şey, bu terör örgütünün ülkemize karşı bir işgal girişimi başlatmış olmasıydı. Ortaya çıkan tablo sadece iktidarın el değiştirmesine yönelik bir tablo değildi. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aziz Türk milletine ait olan tapusunun birtakım başka güçlere devredilmesi projesiydi. Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk milletine ait olan egemenlik tapusu birtakım yabancı güçlere devredilecekti.

Eğer 15 Temmuz gecesi kahraman şehitlerimiz, gazilerimiz bu direnişi gerçekleştirmeseydi, bugün nasıl bir Türkiye tablosuyla karşı karşıya kalacaktık? Onu iyi düşünmemiz lazım. Bunu düşündüğünüz zaman ortaya çıkan direniş ve bertaraf ettiğimiz tehlikenin anlamını daha iyi kavramış oluruz. Allah korusun, eğer o darbe girişimi gerçekleşseydi, bugün Türkiye, Fetullah Gülen adlı bir teröristin sapık dini görüşleri tarafından, onun sapık dini görüşlerinin Türkiye'nin resmi ideolojisi olduğu bir devlet yapısına bürünecekti."

Çelik, darbenin başarılı olması halinde 15 Temmuz gecesi aziz Türk milletine karşı katliam emrini veren general kılığındaki katillerin Türkiye'nin yönetim kademesini oluşturacağını belirterek, "Türkiye Cumhurbaşkanı'na suikast gerçekleştirmek isteyen, Başbakan, hükümet üyelerini öldürmek isteyen, bir sürü insanımızın kanına giren, şehitlerimizin kanına giren bu katiller, Türk devletinin resmi makamlarına oturduklarını ilan edeceklerdi ve Türkiye, topyekun şekilde işgal edilmiş olacaktı." ifadelerini kullandı.

"Başımızdan geçen en büyük tehlikelerden bir tanesidir"

Çelik, darbenin başarılı olması halinde bunların Türkiye Cumhuriyeti'ne ait egemenliği birtakım yabancı istihbarat örgütlerinin envanteri, birtakım yabancı odakların ajandası, tapulu mali haline getireceklerini söyledi.

15 Temmuz'da gerçekleştirilen direnişin sadece darbeye karşı koyma, katliamı engelleme olmadığına işaret eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı tarih sahnesine çıktığımızdan beri sahip olduğumuz tüm devletleri varsayarak, tüm devletlerin başından geçen tehdit ve tehlikeleri hesaba katarak söylüyorum. Başımızdan geçen en büyük tehlikelerden bir tanesidir. İşgal, Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale'de püskürtülürken ne kadar kıymetli bir fedakarlık sergilenmişse 15 Temmuz'da da o şekilde bir fedakarlık sergilenmiştir. Eğer 15 Temmuz gecesini 16 Temmuz gecesine bağlayan, Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla başlayan o direniş olmasaydı, biz bugün Kurtuluş Savaşı'nı, Çanakkale'yi, Dumlupınar'ı anamayan, tarihin şanlı günlerindeki kahramanlıklarını akla getiremeyen bir toprak parçası üstünde yaşayan insanlar haline dönecektik.

Çoğumuz hayatta olmayacaktı. Bugün aramızda gezen bu çocuklar için onurlu bir yaşam imkanı kalmayacaktı."

Çelik, darbe girişiminin engellenmesini son bir yıldır her saniye andıklarını, andıkça da yapılan işin büyüklüğünün eksilmediğini, daha çok büyüdüğünü, daha çok kıymetlendiğini vurguladı.

FETÖ ile mücadele

FETÖ ile mücadelelerinde zaman zaman eleştirilere muhatap olduklarını, bu eleştirilere gereken cevabı verdiklerini dile getiren Çelik, zaman zaman içeriden, zaman zaman da dışarıdan FETÖ ile mücadelenin artık normale dönmesi gerektiğinin söylendiğini ifade etti.

"FETÖ, milletin ve devletin düşmanıdır." diyen Çelik, şu değerlendirmelerle bulundu:

"FETÖ ile mücadelede 'Normale dönelim.' demek şehitlere hürmetsizliktir. Asla normale dönmeyeceğiz. Mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Bir milletin namusuna, egemenliğine yapılan bu saldırı karşısında asla geri adım atmayacağız. FETÖ ve benzerleriyle mücadele etmezsek bu toprakları vatan kılma irademiz bize haram olur. O sebeple bu toprakları vatan kılmanın bedelini ödemiş bir millet olarak, fertler olarak bu mücadeleden asla geri durmayacağız.

FETÖ ve benzeri terör örgütleri şeklinde Türk devletinin ve Türk milletinin içine girmiş bu hastalıklı yapıları sonuna kadar, kazınıncaya kadar mücadele azmimizden ve enerjimizden hiçbir şey kaybetmeyeceğiz. Bu eserleri, bu şehitlerin aziz hatıralarını yaşatacağız. "

"Şehadetin manasını iyi anlamamız lazım"

Çelik, belki de dünyadaki tüm dillerde "şehit" kelimesine karşılık gelen kelimelerin ölümle özdeşleştiğini, bir tek kendi dini inançlarında, dillerinde "yaşamak" ve "şahit olmak"la özdeş olduğunu belirtti.

Şehitlerin kendilerinden sonraki nesillere zillet içinde değil, izzet içinde hayat bırakmak için canlarını verdiklerini kaydeden Çelik, "Bizim bu şehadetin manasını iyi anlamamız lazım. Şehitler aziz canlarını feda ederlerken bize izzetli bir hayat bırakmak için, gelecek nesilleri bir zilletten korumak için bu büyük fedakarlığı gösteriyor." dedi.

Şehitlerin ailelerinin de aralarında olduğunu anlatan Çelik, şehit ailesi olmanın yeryüzünde kazanılacak rütbelerin, nişanların en büyüğü olduğunu söyledi.

Çelik, şunları ifade etti:

"Ne mutlu şehit babası, şehit dedesi, şehit annesi, şehit eşi olanlara. ve ne mutlu ki şehit çocuklarına ama hepimizin üzerinde bir vazife var. Hepimiz, bütün şehitlerin çocuklarını aynı bu bayrak gibi, aynı sancak gibi, aynı bu toprakları vatan kılma irademiz gibi sahiplenmeliyiz. Yaşımız, rütbemiz ne olursa olsun. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı olarak söylüyorum, şehit çocuğu gördüğüm zaman ayağa kalkarım.

Yaşı benden küçük de olsa, rütbesi ne olursa olsun."

"15 Temmuz günü yapılan o fedakarlığı, ortaya koyulan o direnişi de hatırlayacaklar"

Çelik, o günün anısını yaşatan, şehitlerin aziz fedakarlığını gelecek nesillere, çocuklara, gençlere anlatacak, yaşayan eserler bırakılması gerektiğini, onların sadece kitaplarda ya da sadece anı günlerinde kalmaması gerektiğini vurguladı.

Parkta 5 Ocak Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunu konu alan "diorama"ya yer verildiğine değinen Çelik, şunları söyledi:

"Kurtuluş Savaşı'nın bir parçası olan, Adana'nın kurtuluşundan, 15 Temmuz'a yani hem Türkiye'nin hem Adana'nın kurtuşuna şanlı, şerefli bir zihin, bir maneviyat köprüsünün şehitlerin hatırasına hürmet köprüsünün kurulmasıdır. O sebeple vatandaşlarımızdan kim burayı gezerse kim burayı ziyaret ederse, çocuklar, gençler bilhassa burayı gezdikleri zaman 5 Ocak'ı hatırladıkları gibi, Kurtuluş Savaşı'nı hatırladıkları gibi, 15 Temmuz günü yapılan o fedakarlığı, ortaya koyulan o direnişi de hatırlayacaklar.

Dolayısıyla bu parkın şehitler parkı olarak dizayn edilmesi, aslında şehitlerin bize verdiği mesajın zihinlerimizde ve gönlümüzde diri tutulması ve sonraki nesillere diri şekilde aktarılması için son derece uygun bir ortam yaratmaktadır. Burayı gezen Adanalı olsun ya da Türkiye'nin her tarafından insan burayı gezdiği zaman burada görecek ki 5 Ocak'taki kurtuluş gibi, 15 Temmuz'daki kurtuluş da milletimizin hafızasına, milli hafızamıza kazınmış, bizim varoluş hikayemizin, destanımızın en önemli, en kıymetli, mücevher değerindeki anılarını barındırmaktadır. Burayı gezen çocuklar, gençler burayı her adım attıklarında 5 Ocak ile 15 Temmuz arasına, Kurtuluş Savaşı ile 15-16 Temmuz direnişine kurulan o büyük köprünün üzerinden yürüyerek, o şanlı direniş, o kutlu müdafaa köprüsünün üzerinden yürüyerek hayatlarını yaşayacaklar. "

Programda, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde okuduğu şiirle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağlatan, Gölbaşı'ndaki bombalı saldırıda şehit düşen ikiz polis memurları Ahmet ve Mehmet Oruç'un babası Ali Oruç, aynı şiiri seslendirdi.

Konuşmaların ardından Çelik ve katılımcılar, kurdele keserek parkı ve üzeri bayrakla örtülü anıtı açtı.

Parkı gezen Çelik, "diorama"yı inceledi.

Çelik, ziyaret defterine "5 Ocak'tan 15 Temmuz'a Adana'daki milli ruh ve direnişi yeni nesillere anlatacak bu çarpıcı eseri haylata geçirenleri tebrik ediyorum." diye yazdı.

Törene şehit yakınları, Vali Mahmut Demirtaş, Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, ABD Adana Konsolosu Linda Stuart Specht ile davetliler ve vatandaşlar katıldı.

15 Temmuz Şehi·tler Parkı Bi·li·m, Tari·h ve Kültür Kompleksi· ve Şehitler Anıtı

Yüreğir Belediyesince Atakent Mahallesi'nde 15 Temmuz şehitleri anısına yaptırılan 54 bin metrekarelik alana sahip parkta planetaryum, çocuk oyun alanları, gezinti yolları, yürüyüş ve koşu parkuru, bisikletli gezi parkuru, el sanatları sergi birimleri gibi farklı faaliyetlerin yapılabileceği bölümler bulunuyor.

Parkta 15 Temmuz FETÖ'nün darbe girişiminde şehit olanların hatırasını yaşatmak, Türk halkının Türk bayrağını yere düşürmemek için verdiği mücadeleyi konu alan bir de anıt yer alıyor.

Anıttaki gökyüzüne uzanan 15 krom silindir biçim, vatan, millet, milli i·rade, demokrasi, bağımsızlık, i·nsan hak ve hürriyetleri ile var olan "tek devlet" kavramının alt değerlerini, en tepedeki Türk bayrağı, farklı dil, din ve etnik yapının zenginleştirdiği Türk milletinin ortak değeri "tek bayrak" ilkesini betimlerken üç boyutlu kadın figürü ile Türk bayrağını taşıyan silindir krom biçimlere dayanak olan insan figürleri de şehit ve gazileri tasvir ediyor.

Gölge halindeki insan figürleri ise 15 Temmuz'un isimsiz kahramanlarına ithaf ediliyor.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement