İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik Fakültesi Kontrol Otomosyon Bölümü mezunu Sedanur Şen (22), 15 Temmuz'da memleketi Antalya'ya geldi. Türk Hava Yolları'na iş başvurusunda bulunan Sedanur Şen, bir taraftan da otomasyonla ilgili bir proje çalışması üzerinde çalışıyordu. Bu projede daha aktif olabilmesi için Sedanur Şen'in İngilizcesini daha da ilerletmesi gerekiyordu. Şen, babasının desteğiyle Konyaaltı'nda bir İngilizce kursuna kayıt yaptırdı.
Geçtiğimiz 26 Temmuz günü Şen, Ahatlı Mahallesi Ulusoy Caddesi üzerinden yaya olarak İngilizce kitaplarını almak üzere ablasının evine geçerken, ekmek kamyonetinin çarpması sonucu ağır yaralandı. Ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kaldırılan 15 gün ölüm kalım savaşı verdi. 41 gündür yoğun bakımda bulunan genç mühendisin sağlık durumu ciddiyetini koruyor.
Memur emeklisi baba Kadir Şen ise bir gün olsun hastane bahçesinden ayrılmadı. 41 gündür hastane bahçesinde kızından güzel bir haber bekleyen acılı baba, idealleri olan kızının şu an yaşam savaşı verdiğini söyledi. THY'ye iş başvurusu kabul edilen genç kız hastanede olmasa 2 Ağustos'a işe başlayacak ve artık babasının çalışmasına izin vermeyecekti. Baba Kadir Şen, kaza yerinde yanlış fren izi ölçümlerinin yapıldığını ileri sürerek, hukuki işlem başlatacağını bildirdi.
Baba Kadir Şen, kızının mezuniyet töreninin ardından bir hafta sonra Ahatlı Mahallesi Ulusoy Caddesi üzerinde kazanın meydana geldiğini kaydetti.
Kızının Türk Hava Yolları'nın yeni açılan 3. Havalimanı'na başvurusunun kabul edildiğini ve 2 Ağustos'ta kazının işe başlayacağını dile getiren Şen, "Sözlü ve yazılı sınavı kazandı. O arada yapmış olduğu bir yazılım Türkiye Otomasyon Kurumu tarafından kabul edildi ve Avrupa'da bu yazılımın kullanabilmesi için patent alması gerekiyordu. Bu sebepten İngilizce'sini daha da geliştirmesi gerekiyordu. Konyaaltı'nda dil kursuna yazdırdık. Ablasının evine kitaplarını almak için belediye otobüsünden inip yolun karşısına geçerken bir ekmek kamyoneti kızıma çarpıyor" dedi.
Kızının Akdeniz Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavisine devam edildiğini vurgulayan Baba Şen, "İlk 15 gün çok kritikti. Şu anda 41. güne geldik. Sağ tarafında kızımın tepki yok, gözlerini açıp kapatıyor. Ben de 41 gündür hastane bahçesinden ayrılmadım. Gece gündüz buradayım" diye konuştu.
Kızının istediği bölümü kazandığını ifade eden Şen, "Kızım zorluklarla okudu. Emekli oldum çalışmaya devam ediyorum. Ama kızım bana işe başladığında, 'Baba artık seni çalıştırmayacağım' diyordu. Bu beni çok duygulandırdı. İnşallah iyileşecek" şeklinde konuştu.
Kazanın olabileceğini kaydeden baba Şen, "Görevlilerin tutmuş olduğu tutanakta fren izinin 3 metre olduğu görülüyor. Fren izinin en az 9 metre ve frenin tek tekerinin tuttuğunu öğrendik. Aracın sağlıklı bir freni olsa araç zaten duracak. Bunların hiçbiri raporlara işlenmemişi. 9 metrelik mesafe, 3 metre işlenmiş. Kızımın ayakkabısıyla arka tekerin arasındaki fren mesafesi 3 metre olarak işlenirken, genel freni de 3 metre işlemişler. En az 9 metre sağ fren kısmi olarak tutuyor. Kazadır ama tutulan tutanakta olması gereken fren mesafesinin belirtilmesi gerekir. 30 yıllık memur bu hatayı nasıl yapar. Benim fikrim bu hata değil bariz bu görevi ihmal ve kusur. Fotoğraf elimizde" dedi.
Sürücünün aynı gün serbest bırakıldığını belirten baba Şen, "Kaza olabilir ama insanlar görevlerini düzgün yapmalılardır. Görülen metrenin yazılması gerekir, 3 metre değil. Bunun sebebi nedir. Antalya Emniyet Müdürlüğüne fotoğrafla dilekçemi verdim, 4 gün öncede CİMER'e şikayette bulundum. Bu işin peşini bırakmayacağım" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Acılı Baba, 41 Gündür Yoğun Bakımdaki Kızı İçin Hastane Bahçesinde Yatıyor - Son Dakika
Yorumlar (27)