Birinci Ergenekon Davasına Devam Ediliyor

Birinci Ergenekon Davası'nın 186. duruşmasında 27'si tutuklu 108 sanığın yargılanmasına başlandı. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve avukat Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya ayrıca tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk ve Nusret Senem de hazır bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ü tehdit ettiği gerekçesiyle yargılanan tutuklu sanık Özkan Kurt da ilk kez duruşmaya katıldı. Tutuklu sanıklar emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Hayrettin Ertekin, Ergun Poyraz, İsmail Yıldız, Sevgi Erenerol ve Osman Yıldırım ise duruşmaya katılmadı.

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, üye hakimlerden Sedat Sami Haşıloğlu'nun mazereti nedeniyle duruşmaya katılamadığını, Haşıloğlu'nun yerine diğer üye hakim Hüshü Çalmuk'un duruşmaya çıktığını belirtti. Başkan Şengün, tanıklardan Engin Bağbars ile Leyla Ecin'in duruşmada hazır olduğunu söyledi. Kürsüye çağırılan tanık Bağbars, bu ülke için bildiklerini anlatacağını belirterek, " Vatan hainlerinin ortaya çıkması için, ölsem de, ailemi de öldürseler konuşacağım" dedi.

Tehdit edildiğini iddia eden tanık Bağbars, "Darbe olsaydı çok kanlı bir darbe olacaktı" diye konuştu. 15 yıl cezaevinde yattığını gerekirse yine 15 yıl cezaevinde yatabileceğini belirten tanık Bağbars, "Ben suikast yapmadım diye 5. 5 yıl cezaevinde yatmama neden oldular. Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde aklımı aldılar" şeklinde konuştu. 2004 yılında avukat Aydın M. 'nin kendisini JİTEM'ci Çeçen Hacı ile tanıştırdığını anlatan Bağbars, "İstanbul Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüm. Burada uzman çavuş Mehmet ile tanıştım. Beni alaya götürüyorlardı. Beni devlet görevlisi yaptılar. 2004'te istediğim şekilde jandarma komutanlığına girip çıkıyordum " dedi.

Engin Bağbars kendisinden bir teneke mermi istendiğini belirterek, "Bana Avrupa Birliğinin Romanları istemediğini bu nedenle Romanların bir kısmının öldürülmesi gerektiğini söylediler. Romanları birbirine vurdurmak istiyorlardı. Kabul etmedim. 'Bir albayı öldüreceksin' dediler, bunları yapmam deyince Antalya'da arabama esrar koydular, beni tutuklattılar" diye konuştu.

Engin Bağbars, kardeşi Ayhan Bağbars ile Gökhan Başoğlu'nun Paşakapısı Cezaevi'nden arkadaş olduklarını belirterek", Ayhan Bağbars ile Gökhan Başoğlu'nun uyuşturucu kaçakçısı olduğu belirtilen Ertuğrul Y. 'nin gönderdiği hapları sattıklarını anlattı. Bağbars, "Gökhan Başoğlu beni Muzaffer Tekin ile tanıştırdı. Gökhan, Muzaffer Tekin'e "Büyük komutan, derin devlet" diyordu. Gökhan Başoğlu'nun daha önceden Sedat Peker'in korumalığını yaptı sonra Peker onu kovmuş. Başoğlu'nun Jaguar'ı vardı. Kurşun geçirmez camları ve arkasında kalaşnikofları vardı. Başoğlu, Muzaffer Tekin ile tanışmam için beni Tekin'in bürosuna götürdü. Tekin ile konuşmadım. Başoğlu, 'Komutan seni beğenmiş 2 fotoğraf getir, Kuvay-ı milliye kartı çıkaracağız' dedi. Bunları bana Başoğlu söyledi. Muzaffer Tekin ile hiç konuşmadım" dedi.

Bağbars, Başoğlu'nun kendisine, önce Alanya ve İstanbul'u ele geçireceklerini, ardından tüm Türkiye'yi alacaklarını söylediğini iddia ederek, " Recep Tayyip Erdoğan'ı öldüreceğiz, darbe yapacağız' dediler. Bana, TÜSİAD toplantısında Murat Aksu'yu öldüreceksin, İslami örgüt süsü vereceksin dediler, kalaşnikof verdiler. O dönemde uyuşturucu kullanıyordum. Uyuşturucu nedeniyle canavara dönüşüyordum. Bir kaza olmasın diye silahı yanımdaki çocuklara verdim, saklamasını istedim. Ormanda nişan alıyorduk. Değişik insanlar geliyordu. Muzaffer Tekin de oraya haftada bir geliyormuş. Ancak Tekin'i sadece bir kere bürosunda gördüm. Ancak Gökhan Başoğlu'ndan şüphelendim. Ormanda beni öldürmeye çalıştı. Sabaha kadar saklandım. " diye konuştu. Bu şahıslar tarafından kullanıldığını belirten tanık Bağbars, Başoğlu'nun birçok kişinin gizlice telefonlarını dinleyerek şantaj yaptığını iddia etti. Bağbars'ın sorgu ve beyanının alınmasına devam ediliyor. - İstanbul/ Silivri