DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1- İSTANBUL'DA LGS HEYECANI

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHA
İstanbul'da Liselere Giriş Sınavı (LGS) heyecanı yaşanıyor.
İstanbul'da yaklaşık 310 bin öğrenci LGS'ye giriyor. İki oturumdan oluşan sınavın ilk oturumu 09.30'da başladı. Kadıköy'deki Kazım İşmen Anadolu Lisesi'nde veliler sınava giren öğrencilerini heyecanla bekledi. Öğrenciler ve velileri kadar onları sınava hazırlayan öğretmenler de heyecanlıydı. Sınava giren öğrencilerini yalnız bırakmayan öğretmen Gamze Böcek, "Heyecanlıyız, bugün tabi öğrencilerimiz adına buradayız. Özel bir kurumun öğretmenleriyiz. Çocuklarımız sınavda. Çok emek verdik bir yıl boyunca. İnşallah emeklerimizin karşılığını alacağız" dedi. Sınıfta sınav kitapçıklarını bekleyen öğrenciler de heyecanlı olduklarını ifade ettiler.

Görüntü Dökümü
----------
-Okul bahçesinde bekleyen veliler
-Okula giren öğrenci
-öğretmenler ile röp
-Sınıfta sınavı bekleyen öğrenciler
-Öğrenciler ile röp
-Genel ve detay

===========================

2- DOLMABAHÇE SARAYI'NDA 200 YILLIK BİLİNMEYEN TÜRBE

Haber-Kamera: Hakan KAYA-Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,- Dolmabahçe Sarayı'nda Osmanlı padişahları 1. Mahmut ve 2. Mahmut'un eşleri ve 11 aylık bir bebeğin de bulunduğu türbe ilk kez görüntülendi.
Dolmabahçe Sarayı bahçesinde Mabeyn bölümü ile Camlı Köşk'ü birbirine bağlayan uzun koridorun altında bulunan daha önce hiçbir ziyaretçinin görmediği bir türbe yer alıyor. Dolmabahçe Sarayı'nın yapılmadan önce aynı alanda bulunan eski Beşiktaş Sarayı'ndan kalma bu türbelerin içindeki dört sandukalardan ikisi 1. Mahmut'un eşleri Raziye ve Ramiye kadınefendilere, diğer ikisi ise 2. Mahmut'un eşlerinden Dilseza kadınefendi ile 11 aylık bebeği Emine Sultan'a ait.

TÜRBEDE PADİŞAHIN 11 AYLIK BEBEĞİ DE BULUNUYOR
Dilseza kadınefendinin 1816 yılının Mayıs ayında vefatıyla geride bıraktığı 11 aylık bebeği Emine Sultan, annesinin ölümünden 4 ay sonra 24 Eylül 1816'da Eski Beşiktaş Sarayı'nda çıkan yangında dadısı ve süt annesi ile birlikte yanarak hayatını kaybetti. 11 aylık bebek annesinin bulunduğu türbeye defnedildi.

"SARAYLARIN İÇERİSİNDE TÜRBELERİN BULUNMASI ÇOK ALIŞILAGELMİŞ BİR DURUM DEĞİL"
Türbe hakkında bilgi veren Milli Saraylar İdaresi Başkanı Yasin Yıldız, "Türbe, Dolmabahçe Sarayı'ndan daha yaşlı eski bir yapı. Bu yapının burada olması ilk başta kamuoyuna biraz ilginç gelebilir. Dolmabahçe Sarayı veya dünyada sarayların içinde türbelerin bulunması çok alışılagelmiş bir vaka değil. Burada bu türbenin bulunmasının ise bir sebebi var. Dolmabahçe Sarayı'ndan önce burada mevcut olan Beşiktaş Sahil Sarayı'nın müştemilat yapılarından bir tanesinin parçası bu. Sultan 1. Mahmut'un önce iki tane kadınefendisi eşi burada defnediliyor. Hemen ardından da Sultan 2. Mahmut'un eşi burada metfun bulunuyor. Beşiktaş Sahil Sarayı yıkılıp Dolmabahçe Sarayı inşaa edildiğinde bu hatıraları tabi burada yaşatılabilmek amacıyla bu bina muhafaza edilmiş" dedi.

"TÜRBE KAPSAMLI BİR BAKIMDAN GEÇTİ"
Türbenin içinde 2. Mahmut'un eski 11 aylık bebeğinin de bulunduğunu belirten Yıldız, "Uzun yıllar burası kapalı kalmış bir mekandı ve Dolmabahçe Sarayı'nın yapısından daha klasik döneme ait bir yapı. Tabi burada acı bir olay da var. Burada bir bebek mezarı da bulunuyor. Sultan 2. Mahmut'un, daha 11 aylıkken bir yangında vefat eden kızı da burada. Bu dört hanımefendinin mezarı tabi ziyaretçilerin görebildiği bir lokasyonda değil. Ancak günümüze kadar ulaşmış olması nedeniyle zaten Milli Saraylar tarafından sürekli muhafaza altındaydı. İlk defa türbemiz kapsamlı bir bakımdan geçti. Bu bakımın ardından da bugün sizler vasıtasıyla kamuoyuna bu gelişmeyi duyurmuş oluyoruz" dedi.

SANDUKALARIN ÜZERİNDE NESCİD-İ NEBEVİ ÖRTÜLERİ BULUNUYOR
Sandukaların üzerinde özel bir örtünün bulunduğunu söyleyen Yasin Yıldız, "Sandukaların hepsinin üzerinde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in mezarının bulunduğu Mescid-i Nebevi  Camii'nden gelmiş, Nescid-i Nebevi örtüleri bulunuyor. Bu zaten Osmanlı ailesinde bu bir gelenek. En son Neslişah Sultan da 2014 yılında rahmetli olduğunda onunda tabutunun üzerine bu şekilde serildi. Yine bunun dışında bulunan objeler ve mezar taşları da bahçemizde hepsi yaklaşık 200 yıla yakın bir süreyi kapsıyor" dedi.
Türbenin ne zaman ziyarete açılacağıyla ilgili bir soruya ise Yıldız, "Bu soru bize çok soruluyor. Burası Dolmabahçe Sarayı'nın yapısı itibariyle ziyaret güzergahlarına uzak bir nokta. Ancak burayı temiz bir şekilde her zaman ziyaret edilebilir bir şekilde tutmak da bizim müzecilik açısından vazifemiz" dedi.

Görüntü Dökümü:
--------------
-Dolmabahçe Sarayı'nın girişinden görüntü
-Mabeyn bölümüyle Camlı Köşkü birbirine bağlayan uzun koridor
-Sandukaların bulunduğu bölüm
-Sandukalardan görüntü
-Sandukaların başında bulunan asırlık mumlar
-11 aylık bebeğin sandukası
-Milli Saraylar İdaresi Başkanı Yasin Yıldız'ın açıklamaları
-Genel ve detaylar

===========================

3- İSTANBUL'DA YOLLAR BOŞ KALDI

Hakan KAYA-Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,- İstanbul'da 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinin başlamasıyla yollar boş kaldı.
Tatili İstanbul dışında geçirmek isteyenler dün akşam yola çıktı. Bu sabah D-100 Karayolu'nda ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde herhangi bir yoğunluk yaşanmadı. Kentte trafik yoğunluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) verilerine göre saat 09.30'da yüzde 17 olarak görüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------
-15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden görüntü
-D-100 Karayolu Mecidiyeköy mevkiindeki trafikten görüntü
-Genel ve detaylar

=================================

4- AVCILAR'DA GENÇ KIZIN YAŞADIĞI VAHŞETE 30 YIL HAPİS İSTEMİ

"Tecavüz etmeye çalıştı, baltayla vurdu, arabayla üzerimden geçti"

Serpil KIRKESER/ İSTANBUL, AVCILAR'da 4 ay önce kendisinden ayrılmak isteyen kız arkadaşı Rabia K.'nın (25) boğazını falçatayla keserek, tecavüz  etmeye çalışan, öldüğünü düşünerek göl kenarına bırakan ve üzerinden arabayla geçen şüpheli Emre Çiçek (25) hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcı, Emre Çiçek'in "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs" ve "Nitelikli cinsel saldırı" suçlarından 23 yıldan 30 yıla kadar hapsini istedi. Olay günü yaşanan vahşetin detayları da iddianamede ortaya çıktı.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre Avcılar'da 5 Şubat 2019 tarihinde meydana gelen olay şöyle oldu:  Emre Çiçek, ayrılmak isteyen kız arkadaşı Rabia K.'yı 'Sana bir sürprizim var" diyerek çalıştığı iş yerine götürdü. Emre Çiçek, önce Rabia K.'nın gözlerini kapattı, ardından da ellerini, ayaklarını falçatayla yaraladı, boğazını kesti. Emre Çiçek dışarı çıkarak bir süre sonra yanında Yunus Kıldır (25) ile geri  geldi. Yunus Kıldır, 'Beni bu işe karıştırma, kimseye bir şey söylemem" dedi ve olay yerinden ayrıldı. Emre Çiçek, öldüğünü düşündüğü Rabia K.'yı bir çuvala koyarak göl kenarına attı, üzerinden araçla geçti. Ardından eve giden Emre Çiçek, ailesine "Acil olarak evden uzaklaşın, sevdiğim kıza zarar verdim" diyerek tekrar evden ayrıldı. Çiçek'in babası Ali Çiçek de Esenyurt Asayiş Büro Amirliği'ni arayarak durumu anlattı ve Rabia K.'nın hayatından endişe ettiğini söyledi.  Polisler Rabia K.'nın evine gitti baba Şerif K. da kızının Emre Çiçek ile birlikte olduğunu bildiğini ancak kızının telefonuna  ulaşamadıklarını söyledi. Emre Çiçek 6 Şubat 2019 günü saat 03.20'de Esenler Otogar Polis Merkezi'ne giderek teslim oldu, olayı anlattı.
Polis, Rabia K.'yı yarı çıplak halde, elleri ve ayakları domuz bağı ile bağlanmış ve kanlar içinde göl kenarında buldu. Rabia K. yaşam belirtisi vermesi üzerine hastaneye kaldırıldı.

POLİSE TESLİM OLAN EMRE ÇİÇEK: BIÇAK RABİA'NIN BOĞAZINA GELDİ
Emre Çiçek ifadesinde, "Kız arkadaşım Rabia K. ile akşam saatlerinde buluştum. Sonra arkadaşımın tekstil atölyesine gittim. Olay günü sarhoştum. Rabia K. ile tartıştım. Bu sırada Rabia K. iş yerinde bulunan falçatayı alarak bacağına ve boğazına zarar verdi. Sinir krizi geçirmesi nedeniyle Rabia K.'yı hastaneye götürmek için elinden ve ayaklarından bağladım. Rabia K.'nın telefonundan ailesini arayarak ve mesaj atarak 'Geleceğiz" şeklinde onları oyaladım. Amacım Rabia K.'yı hastaneye götürmekti. Rabia'yı bağlarken onu bağırmaması için bıçakla korkutmak maksadıyla tehdit ettim. O sırada arbede çıktı. Elimdeki bıçak Rabia'nın boğazına geldi. Öldüğünü düşünerek Rabia'yı torbaya koymaya karar verdim. Ellerini ve ayaklarını iyice bağladım. Sonra torbaya koydum. Rabia'yı aracın bagajına yerleştirdim, arabayı hareket ettirdim, göle gittim. Rabia'yı  göl kenarına bıraktım. Rabia'nın kafa tarafına gelen torbayı açtım birileri geçerse görsün diye düşündüm. Ardından babama olayları anlattım. Babam da "teslim ol" dedi. Ben de önce otele gittim, sonra teslim oldum" dedi.

"ÇIRPINIRKEN BALTA İLE VURMAYA  BAŞLADI"
Olay sonrası yoğun bakımda tedavi gören ve konuşamayan Rabia K. yazarak ifade verdi: İş yerine gittik, "Sana bir sürprizim var" diyerek gözlerimi kapattı. Emre'ye ayrılmak istediğimi söylemem üzerine ellerimi ve ayaklarımı bağladı. 'Sen bana ihanet ettin' diyerek önce boynumu falçata ile kesti. 'Yaşamak istiyorsan benim olacaksın' dedi ve ellerimi ve ayaklarımı açmadan tecavüz etmeye çalıştı. Beni boğmaya çalıştı. Öldüğüme kanaat getirmeyince soluk borusuna bir darbe daha vurdu. Çırpınırken balta ile vurmaya  başladı. Bana bir hap verdi. Üstümü örterek dışarı çıktı. Kısa bir süre sonra yanıma biri ile geldi, 'Geberdin mi?' diyerek beni tekmeledi. Yanındaki kişi 'Beni bu işlere bulaştırma, ben kimseye bir şey söylemem' diyerek gitti. Bu sırada annem aradı; 'Geç oldu kızımı eve bırak' dedi. Emre de '10 dakikaya bırakacağım' dedi ve telefonu kapattı. Beni büyük bir çuvala koydu, ardından da arabanın bagajına koydu ve bilmediğim bir yere bırakarak araba ile üzerimden geçti. Aşağıya doğru yuvarlandım. Nefes alamadım. Bir şekilde çuvaldan çıktım ancak nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. " ifadelerini kullandı.

2 ŞÜPHELİYE DAVA AÇILDI
Adli Tıp Kurumu hazırladığı raporunda, Rabia K.'nın hayati tehlike geçirdiğinin saptandığını, vücudunun birçok bölge ve noktasında  çok sayıda kesici alet yarası olduğunu  belirtti. Soruşturma sonunda savcılık, şüpheli Emre Çiçek'in "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs" ve "Nitelikli cinsel saldırı" suçlarından 23 yıldan 30 yıla kadar hapsini istedi.  Diğer şüpheli Yunus Kıldır'ın ise "Suçu bildirmeme" suçundan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması  talep edildi. İddianame kabul edildi, şüpheliler önümüzdeki günlerde Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

Görüntü Dökümü:
-----------
-ARŞİV

==================================

5- OTOMOBİLE ÇARPAN MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ AĞIR YARALANDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - AVCILAR'da bir otomobile çarpan motosiklet sürücüsü metrelerce uzağa düşerek ağır yaralandı.

Kaza, dün saat 20.00 sıralarında Merkez Mahallesi'nde Reşitpaşa ile Talimhane Caddesi'nin kesiştiği noktada meydana geldi. Talimhane Caddesi'nden gelen Polat Yanıklar yönetimindeki 34 CAR 268 plakalı otomobile,  Reşitpaşa Caddesi'nden Gümüşpala Mahallesi yönüne giden Hasan Enç  (36) yönetimindeki motosiklet çarptı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, motosikleti kullanan başında kask bulunan Hasan Enç, çarpmanın şiddetiyle  metrelerce uzakllıkta asfalt zemine düştü. İhbar üzerine 112 ve Avcılar Emniyet Müdürlüğü ekiplerine haber verildi. Bacağında kırık olduğu belirlenen, ayrıca bilinci kapalı motosiklet sürücüsü Hasan Enç, hastaneye kaldırıldı.  Kazanın ardından otomobilden inen tıbbi ilaç temsilcisi Polat Yanıklar ile yanındaki kadın, 112 ekibi gelinceye kadar yaralı sürücünün  başından ayrılmadı.

İftar saatine yakın meydana gelen kaza nedeniyle kavşakta trafik kilitlenirken, polisler meraklı kalabalığı uzaklaştırmada zorlandı. Bazı kişiler, ellerindeki cep telefonları ile kaza yapan motosiklet ile otomobili görüntülemeye çalıştı. Araç sürücüsü ifadesine başvurulmak üzere karakola götürüldü.

Görüntü Dökümü:
----------
Yaralı kaza yerinde
Otomobilde bulunan sürücü ve yanındaki kadın yaralının başında
Çevredeki kalabalık
112 ekibi gelirken ve ilk müdahaleyi yaparken
Bir kadın kazayı anlatırken
Araçta bulunan kadın
Motosiklet ve otomobilin kaza ardından görüntüleri
Bir işyerinin güvenlik kamerasında kavşağın görüntüsü
Cep telefonları ile kaza yerine yaklaşıp görüntü almaya çalışanlar