DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3

EMİNÖNÜ'nde bir iş yerinde çıkan yangın paniğe neden oldu.

30.01.2020 13:17

1-EMİNÖNÜ'NDE YANGIN PANİĞİ  (2)

Zeki GÜNAL- Ersan SAN/- EMİNÖNÜ'nde bir iş yerinde çıkan yangın paniğe neden oldu.

Eminönü Tahtakale'de bir binada saat 12.30 sıralarında yangın çıktı. Tarihi Yeni Camii'nin yakınında çıkan yangın paniğe neden oldu. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevkedildi. Yükselen alev ve dumanlar Tarihi Yarımada'nın bir çok noktasında görüntülendi. Alev alev yanan binaya itfaiye müdahale etti. Yangın kontrol altına alınırken çalışmalar devam ediyor.

Görüntü Dökümü:

------------------Yangının farklı noktalardan çekilen görüntüleri-Çalışmalar-Detaylar

30.01.2020 - 12.43 Haber Kodu : 20013012130.01.2020 - 12.43 Haber Kodu : 20013012330.01.2020 - 12.43 Haber Kodu : 20013012230.01.2020 - 12.58 Haber Kodu : 20013012930.01.2020 - 12.58 Haber Kodu : 20013013030.01.2020 - 13.11 Haber Kodu : 200130135

===================

2-ESENYURT'TA OTOMOBİLDE UNUTULAN KÜÇÜK SENA'NIN ZOR ANLARI

Ersan SAN/ ESENYURT'ta hastaneye giden annesinin otomobilde kilitli bıraktığı 3 yaşındaki Suriyeli Sena polisi alarma geçirdi. Büyük korku yaşayan ve ağlayan Sena'yı bir süre sonra olay yerine gelen annesi araçtan çıkardı. Olay, Esenyurt Merkez Mahallesi'nde saat 10.45 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 3 yaşındaki Suriyeli Sena'nın annesi küçük çocuğu otomobilde kilitleyerek, hastaneye gitti. Küçük çocuk bir süre sonra ağlamaya başladı. Çocuğun ağladığını fark edenler durumu polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler yine Suriyeli olduğu öğrenilen bir kadından çocukla iletişim kurması için yardım istedi. Küçük çocukla iletişime geçen kadın kilitli kapının mandalını kaldırmasını istedi ancak girişimleri başarısız oldu. Kısa süre sonra küçük Sena'nın annesi olay yerine geldi. Kapıyı açan anne Sena'ya sarıldı. Yaklaşık 20 dakika araçta kilitli kalan küçük Sena olay nedeniyle gözyaşı dökerken büyük korku yaşadı. Öte yandan anne ve çocuğun kısa süre önce Türk vatandaşı olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü: ------------------Kilitli arabanın içerisindeki Sena -Sena'nın ağlaması-Polis ekipleri-Suriyeli kadının polisin söylediklerini bebeğe söylemesi-Annesinin gelmesi-Kapıyı açıp Sena'ya sarılması-Suriyeli kadınla röp.-Genel ve detaylar

30.01.2020 -12.18  Haber Kodu : 200130111

===================

(Ek bilgi ve görüntülerle) 3-İSTANBUL'DA HAL ESNAFI, ELAZIĞ VE MALATYA'YA 3 TIR MEYVE VE SEBZE YARDIMI YAPTI

-TIR'lar yola çıktı

Gülseli KENARLI - Harun UYANIK/ İSTANBUL, BAYRAMPAŞA Sebze ve Meyve Hali esnafı, Elazığ ve Malatya'da depremden etkilenen vatandaşlar için  3 TIR dolusu sebze ve meyve yardımı yaptı. İstanbul Halciler Derneği (HALDER)  üyeleri ve hal esnafı sabah erken saatlerinde bağışlamak istedikleri ürünleri kendi kamyonetleriyle, elleriyle, halin girişinde hazır bekleyen TIR'lara yükledi. Hal çalışanları da esnafa yardım etti. Domates, biber, kabak, patlıcan, elma, portakal, mandalinanın aralarında bulunduğu sebze ve meyveler kasalarla TIR'lara yüklendi. TIR'lar saat 12.00'da yola çıktı.

ESNAF YARDIM OLARAK YAKLAŞIK 100 TON MEYVE VE SEBZE TOPLADI. İstanbul Halciler Derneği (HALDER)  İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Dayan, "Ben insanlarımızın bu kadar sağduyu göstereceğini, bu kadar yardımsever olduğunu bilmiyordum. Biz 3 TIR dedik herhalde 5 TIR'lık malzeme gönderdiler buraya. Şu anda burada 100 ton malzeme var. Muz, elma, armut, portakal, salatalık, patlıcan, biber çeşitlerine kadar her şey varö dedi.

Hal esnafı yüzlerce kasa ürün bağışladı. Ürünleri ya kendileri taşıdılar ya da kamyonetleriyle getirdiler. Bağışladıkları ürünler ise görevliler tarafından tek tek sayılarak kaydedildi. Hal esnafı Mevlüt Akay, "38 parça malzeme, sivri, çarli, domates hepsinden gönderiyoruz. 500 kilo var" diye konuşu.

Hal esnafı Yaşar Çeliktenyıldız da, "Hemen hemen 100 kasa gönderdim. Gerekiyorsa daha da göndermeye hazırım" şeklinde konuştu. Sebze meyvenin her türlüsünü gönderiyoruz. Yeşillik hariç, dayanıklı malları gönderiyoruz" dedi.

Bir diğer hal esnafı Fahrettin Keleş ise  "Biz  100-150 kasa ürün gönderdik. Hal esnafı olarak bugün en sevindiğimiz nokta; hem dükkan sahipleri olarak Elazığ ve Malatya'nın yanındayız, hem işçilerimizle. Bizim yanımızda çalışan işçi kardeşlerimiz de Elazığ ve Malatya'ya yardımda bulundu" diye konuştu.

BAYRAMPAŞA KAYMAKAMI ŞENEL ESNAFI ZİYARET ETTİ Bayrampaşa Kaymakamı Soner Şenel yardım konvoyuna destek vermek için hal esnafını ziyaret etti. Soner Şenel kısa bir açıklama yaparak, "Buradaki esnafımız dernek başkanları öncülüğünde böyle bir yardıma ortak olmak istediler. Esnafımız kendi gönlünden koptuğunda yaş sebze, meyve, patates, soğan bağışladı. Biz ürünlerimizi 3 TIR'a yükleyip Elazığ'daki afetzedelere ulaştırmak için yola çıkarıyoruz" dedi.

EK görüntüler:  //////////////////////Sebze ve meyvelerin görüntüsüTIR'ın yüklenmesiMeyve sebzelerin getirilmesiEsnafın çalışmalarıŞenel ile röportajYardımın yola çıkması Detaylar   Görüntü Dökümü: --------------------Dayan ile röportajSebze ve meyvelerin görüntüsüHal esnafı ile röportajTIR'ın yüklenmesiMeyve sebzelerin getirilmesiEsnafın çalışmalarıDetaylar

30.01.2020 - 10.47 Haber Kodu : 200130080

==========================

4- BAKIRKÖY'DE KOMŞULARINA SALDIRAN BABA VE 2 OĞLU HAKKINDA 11 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ

Halil YILMAZ/ İSTANBUL, BAKIRKÖY'de 12 Aralık 2019 tarihinde "Gürültü yapmayın uyuyamıyorum" şeklinde mesaj atan komşusu İskender Karaduman'a (51) saldıran baba Ali Şenyüzlü (59) ve oğulları Gökhan Şenyüzlü (30) ile Okan Şenyüzlü (34) hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede sanıklar hakkında "Nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme", "Kasten yaralama", "Tehdit ve hakaret" ve "Mala zarar verme" suçlarından ayrı ayrı 2 yıl 5'er aydan 11'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede müşteki İskender Karaduman ve Nükte Karaduman'ın sanıklar baba ve iki oğluyla Yeşilköy Mahallesi'nde aynı apartmanda oturdukları ve olay tarihinde şüphelilerin doğum günü kutlaması yaptıkları belirtildi. İddianamede saat 23.30 sıralarında müşteki İskender Karaduman'ın gürültü nedeniyle Ali Şenyüzlü'ye sessiz olmaları konusunda iki defa mesaj attığı, ardından Ali Şenyüzlü'nün, Karaduman'ı arayarak küfür ettiği ve tehditte bulunduğu ifade edildi. Çıkan tartışma sonucu baba ile  oğulları Ali Şenyüzlü ve Gökhan Şenyüzlü'nün Karaduman'ın kapısına gelerek kapıyı tekmelemeye başladıkları, müştekilerin bir süre kapıyı açmadığı anlatıldı. İskender Karaduman'ın eline beyzbol sopası alarak kapıyı açmak zorunda kaldığı, ardından şüphelilerin zorla içeri girdikleri aktarıldı.

DÖVERKEN ÖLÜMLE TEHDİT ETTİLERİddianamede şüphelilerin İskender Karaduman'ın elinden sopayı alarak Karaduman'ı yerde sürükledikleri, salona götürdükleri ve Karaduman'ı tekme ve sopayla dövdükleri anlatıldı. Şüphelilerin Karaduman'ı dövdükleri sırada ölümle tehdit ettikleri ve küfür ettikleri belirtildi. Kavgayı ayırmaya çalışan diğer müşteki Nükte Karaduman'ın da darp edildiği iddianamede ifade edildi. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda müştekilerin yaralarının basit tıbbı müdahale ile giderilebileceği ve evde bulunan bazı eşyaların hasar gördüğüne aktarıldı. İddianamede kamera kayıtlarıyla da olayın net bir şekilde anlaşıldığına yer verildi.

11 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİİddianamede şüphelilerin aynı suçu işleme iradesiyle hareket ettikleri belirtildi. İddianamede şüpheliler hakkında "Nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme", "Kasten yaralama", "Tehdit ve hakaret" ve "Mala zarar verme" suçlarından ayrı ayrı 2 yıl 5'er aydan 11'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.

Görüntü dökümü: --------------ARŞİV

30.01.2020 - 12.24 Haber Kodu : 200130112

===========================

5- ZERRİN ÖZER BOŞANDI

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA- ÜNLÜ sanatçı Zerrin Özer, nikahtan 36 saat sonra ayrılık kararı aldığı eşi Murat Akıncı'dan boşandı.  İstanbul 3. Aile Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Zerrin Özer ve Murat Akıncı katılmadı. Tarafları avukatları temsil etti.  Zerrin Özer'in avukatı, boşanma kararının verilmesini istedi. Tanıkların dinlendiği duruşmada mahkeme, tarafların boşanmasına karar verdi. Zerrin Özer ve Murat Akıncı'nın herhangi bir tazminat ya da nafaka talebinde bulunmadıkları öğrenildi. Sanatçı Zerrin Özer geçen yıl Haziran ayında evlilik kararı almış ve Murat Akıncı'yla Zekeriyaköy'deki evinde evlenmişti.  Hastanede tedavi gören ve basında çıkan haberler üzerine boşanma kararı alan Zerrin Özer, Murat Akıncı ile annesi Sevilay Ünal'dan korunma talep etmişti. Mahkeme de Murat Akıncı ile annesinin Zerrin Özer'e 6 ay süreyle  konut ve işyerine yaklaşmamasına, şiddet tehdidi, hakaret ve küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamalarına, eşyalarına zarar vermemelerine ve iletişim araçlarıyla rahatsız etmemelerine karar vermişti. Özer, kanun gereği evlilikte bir yıllık süre dolmadığı için çekişmeli boşanma davası açmıştı.

Görüntü Dökümü: -------arşiv

====================

6- ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUĞUN ÖLDÜRÜLMESİ DAVASI...

Halil YILMAZ/ İSTANBUL, KÜÇÜKÇEKMECE'de ev sahibinin torunu olan zihinsel engelli Ahmet Yusuf Öz'ü (16),  25 yerinden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanık Ferhat Çendik'in (47) duruşması görüldü. Duruşma, Cumhuriyet savcısının mütalaasını açıklaması için ertelendi.

BU CANİYLE 6 SENE BERABER YAŞADIKBakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen ikinci duruşmaya tutuklu sanık Ferhat Çendik getirilldi.  Ahmet Yusuf Öz'un annesi Asuman Koç, söz alarak "Ahmet'in babasıyla boşanmıştık. Ahmet, anneannesi  ve dedesiyle yaşıyordu. Ben yeni evlendiğim için evden ayrılmıştım. Bu caniyle maalesef 6  sene beraber yaşadık, bizim kiracımızdı. Düzenli olarak alkol kullanıyordu. Şikayetçiyim.ö dedi.

ESKİ EŞİ ŞAHİTLİK YAPMADIDuruşmanın ilk celsesinde tanık olarak dinlenmesine karar verilen Ferhat Çendik'in eşi K.A. "Ben sanıktan boşandım. Şahitlik yapmayacağım.ö dedi. Mahkeme başkanı, dosyaya İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden maktulün engelli olduğuna dair raporun geldiğini okudu. Tutuklu sanık rapora karşı diyecek bir şeyi olmadığını belirtti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek savcının mütalaasını açıklaması için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDENBakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, saat yaklaşık 21.00'da şüpheli Ferhat Çendik'in Ahmet Yusuf Öz ile ilgilenmek için daireye gittiği ve burada maktulün 25 yerinden bıçaklandığı ifade edildi. Bunun yanı sıra evde hırsızlık gerçekleştirilmiş şüphesi yaratmak için şüpheli sanık Çendik tarafından ev eşyalarının dağıtıldığı ve televizyon ile evde bulunan cep telefonun çalındığı ve söz konusu eşyaların satıldığı tespitine yer verildi. İddianamede Çendik'in "çocuğu kasten öldürmek", "bıçak işe diğer aletleri izinsiz olarak taşıma veya bulundurma" ve "gece vakti bina içinde muhafa altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 16 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

===================

7- DEPREM PROVOKATÖRLERİNE 'MİLLETİ VE DEVLETİ AŞAĞILAMA' SORUŞTURMASI Hilal ÖZTÜRK/İSTANBUL, - ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye'yi sarsan 6.8 büyüklüğündeki Elazığ depremi sonrası provokatif sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili yaklaşık 60 kişi hakkında soruşturma başlattı. DHA'nın savcılık kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Emniyet Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü'nün tespit ettiği sosyal medya hesapları ile ilgili başlatılan soruşturmalar, TCK'nın 213 ve 301'nci maddelerinde düzenlenen 'halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak, milleti, devleti ve hükümeti aşağılamak' suçlamalarından yürütülüyor. Uzmanlar bu paylaşımların devlete güvensizlik oluşturduğu, kamu düzeni ve güvenliğini bozduğunu belirterek, halkı korku ve paniğe sevk edecek, milleti ve devleti aşağılayan paylaşımlardan uzak durulması uyarısında bulundu.

Elazığ ve Malatya'da 41 kişinin yaşamını yitirdiği, 1607 kişinin de hastanelere başvurduğu 6.8 büyüklüğündeki depremden sonra sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlar, toplumun tepkisini çekti. Depremi yaşayan insanları aşağılayan yorumlar, kurtarma ve yardım çalışmalarını yapan görevlilere yönelik gerçek dışı suçlamalar, yağma ve talan iddialarına kadar çok sayıda sosyal medya mesajı, kamuoyunda huzursuzluğa neden oldu.

HALKI ENDİŞE PANİĞE SÜRÜKLEMEK SUÇLAMASI Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu paylaşımlarla ilgili soruşturma başlattı. Emniyet Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü'nün tespit ettiği yaklaşık 60 sosyal medya hesabıyla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturmalar; TCK'nın 'Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' suçlamasını düzenleyen 231'inci maddesi ile 'Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' suçlamasın  düzenleyen 301'nci maddelerden yürütülüyor. Türkiye genelinde soruşturmalar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda açılarak, daha sonra dosyalar paylaşımın yapıldığı şehirlere gönderiliyor.

DEVLETE GÜVENSİZLİK OLUŞTURUYORSosyal medya paylaşımlarındaki suç unsurlarının gerçek hayatta olduğu gibi cezai yaptırımı olduğunu belirten uzmanlar, polisin 7/24 takibinde olan sanal dünyada kaynağı belirsiz, provokatif bilgilerin dikkate alınmaması uyarısı yapı.Üsküdar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Bilişim Uzmanı Mustafa Sansar, depremden sonra olumsuz birçok paylaşım yapıldığını belirterek, şunları söyledi: "Bazen bunlar o anın verdiği stresten oluyor, bazen de tahrik edici, bilerek ve isteyerek, bir grup çerçevesinde hareket ederek yapılan paylaşımlar oluyor. Unutulmamalı ki bu paylaşımların sonucu suç. Günün sonunda ortam sanal olsa da, işlenen bir suç var, gerçek bir suç. Bununla ilgili idari ve adli soruşturmalar mutlaka hemen başlatılır, yapılır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bunu yaptı. Kaynağı belli olmayan, hayal ürünü paylaşım yapıldığında, halk o anın heyecanıyla bunların gerçek olabileceğini düşünerek, bir tahrik havası, devlete güvensizlik oluşturabiliyor. Bunu bilerek, isteyerek yapanlar var. Zaten ilgili siber suçlar birimleri, bunların tespitini kolaylıkla yapabiliyor. Vatandaş her bilgiyi mutlaka süzgeçten geçirmeli, devletin kaynaklarının bilgilerini önemsemeli. Kaynağı belirsiz bir yerden gelen bilgiyi paylaşmamalı, inanmamalı. Biraz daha tedbirli ve sağduyulu olmalıyız. Kolluk birimleri yasalar çerçevesinde interneti 7/24 suça karşı izliyor, denetliyor. Böyle bir provokatif eylemi gerçekleştiren sosyal medya  paylaşımlarıyla ilgili teknik çalışmalar yaparak gerçek şahsı bulabiliyor. Bunlar bulunmaz diye düşünülmemeli, cezai müeyyidesi olmadığını düşünülmemeli."

KAMU GÜVENLİĞİ VE DİSİPLİNİNİ BOZAN PAYLAŞIMLARIN KARŞILIĞI SUÇTURAvukat Eren Özden ise Elazığ'da meydana gelen depremin halkta ciddi bir korku ve paniğe sebep olduğunu, böyle bir ortamda da kamu disiplini ve kamu güvenliğinin sağlanmasının çok önemli olduğunu ifade etti. Devletin birimlerinin de bunun için çalıştığını belirten Avukat Özden, şunları söyledi: "İnsanların sosyal medyada fikrini açıklaması TCK'da düzenlenmez, soruşturmaların yürütüldüğü bu maddelerde de düzenlenmiyor. Ancak eğer eylemin, hakaret, aşağılama, halkı korkuya paniğe sevk edecek niteliği varsa TCK'da düzenlenmiş bir husus. Bunun cezai yaptırımı var. Geçmiş davalarda da gördüğümüz tepki şu; insanlar sosyal medyada yaptığı eleştirilerin, ifadelerin cezai yaptırımı olmayacağını düşünüyor. Yargılamalarda böyle savunma yapıyorlar, ben bunu yaptım ama suç olduğunu bilmiyordum. Ayrıca burada suçun oluşması için plan ya da organize hareket edilmesine de gerek yok. Kişisel olarak da işlenebilen bir suç. Bu soruşturmalarda yazılı metnin halkı korkuya ve paniğe sevk edecek içerikte olup olmadığına bakılıyor. Örneğin siz bir tweet attınız ama, halkta bir karşılığı olmadı. Bu durum suçu ortadan kaldırmıyor. Eyleminiz başlı başlına suç oluşturuyor. Vatandaşların böyle bir davayla karşı karşıya kalmamak için, fikirlerini açıklarken eleştiri seviyesinde kalması, hakaret ve aşağılamaya girmemesi konusunda hassas olmalarını tavsiye ediyoruz."

Görüntü dökümü:  ---------------------Üsküdar Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Adli Bilişim Uzmanı Mustafa Sansar röportaj

-Avukat Eren Özden röportaj

30.01.2020 -12.26  Haber Kodu : 200130113


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement