DHA YURT BÜLTENİ-6 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-6

1)SEL, AKÇAKOCA'NIN KARATAVUK KÖYÜNDE DE HASARA YOL AÇTIDüzce'nin Akçakoca ilçesine bağlı Karatavuk köyü selde büyük zarar gördü.

24.07.2019 11:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)SEL, AKÇAKOCA'NIN KARATAVUK KÖYÜNDE DE HASARA YOL AÇTI

Düzce'nin Akçakoca ilçesine bağlı Karatavuk köyü selde büyük zarar gördü. Köyde yaşayan Uğur Arslan (26), "Biz şu anda dışarıda kalıyoruz. Biz evimize giremiyoruz. Evin içi balçık, çamur dolu." dedi.
Düzce'nin Akçakoca ve Cumayeri ilçelerinde geçen Çarşamba günü yağan yağmurlar nedeniyle sel felaketi meydana geldi. Selden en çok Akçakoca ilçesine bağlı Esmahanım ve Uğurlu köyü etkilenirken, Karatavuk köyünde de hasar oluştu. Karatavuk köyünde annesi Melek ve babası Nazmi Arslan ile birlikte yaşayan Uğur Arslan, evlerinin çamurla dolduğunu söyledi. Felaketin yaşandığı anları anlatan Arslan, "O şokla hiçbir şey anlayamadım. Sel geldi birden 5 tonluk ağaç eve geliyordu. Annemle babam evde mahsur kaldılar. Sel taşları getirdi. Annemle babam 4 metreden aşağıya atladılar. Annem kalçasını incitti. Şu anda yatıyor. Canımızı zor kurtardık." dedi.
Evlerinin kullanılamaz hale geldiğini belirten Arslan, "Evimiz kullanılamaz halde. Yer komple kaymış. Biz şimdi mağduruz evimize giremiyoruz. Amcamlarım yerleri de uçmuş durumda. Karşı yol ana yola inmiş durumda. Yağmur yağdığında burası uçarsa, burası uçacak. Şu anda dışarıda kalıyoruz. Evimize giremiyoruz. Evin içi balçık, çamur dolu. Durumumuz içler acısı. Allah'tan canımıza bir şey gelmedi, gelen mala geldi. Ama bizim de ne yapacağımız belli olsun. Sokakta kalacak halimiz yok. Bize yer gösterilmedi." diye konuştu.
Arslan ayrıca amcası Yakup Arslan'ın da evinin sel nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini söyledi.

Görüntü Dökümü
------------------------------------
-Evden görüntüler
-Uğur Arslan ile röp.
-Detaylar

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/AKÇAKOCA(Düzce),

==============================================


2)25 BİN LİRALIK BOĞA ALICISINI BEKLİYOR

ŞIRNAK'ta yaşayan emekli Şemsettin Artuç(60), devlet desteği alarak 1 milyon 300 bin TL'ye kurduğu çiftlikte yetiştirdiği büyükbaş hayvanları, Kurban Bayramı öncesinde satışa çıkardı. Artuç, ağırlıkları 300 ila 700 kilo arası değişen boğaları 19 bin ile 25 bin TL arasında değişen fiyatlara satıyor. Balveren Beldesi'nde yaşayan 4 çocuk babası Şemsettin Artuç, emekli olduktan sonra kendi çiftliğini kurarak büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine başladı. Bir kısmı devlet desteği olmak üzere 1 milyon 300 bin TL'ye 20 dönüm arazi üzerine kurduğu çiftliğinde 20 boğa ve 16 buzağıyı yetiştirdi. Artuç, Kurban Bayramı öncesi kiloları 300 ila 700 arası değişen boğaları, 19 bin ile 25 bin arasında değişen fiyatlarla satışa sundu.
60 yaşından sonra yeni bir iş yapmanın heyecanını yaşadığını anlatan Artuç, "60 yaşından sonra yeni bir işe atıldım. Devlet destekli bu çiftliği kurdum. Büyükbaş hayvan aldım. Kurbanlık yetiştiriyorum. Emekli olduktan sonra kahve köşelerinde boş oturacağıma bu işe girişmeye karar verdim. Emekli olan eline bastonu alıyor, kaldırımlarda geziyor. Ben bunu kabullenemedim. Hem sağlığım için hem de ekonomiye destek için bu işe giriştim. Gençlerimiz kahve köşelerinde boş oturacaklarına bu tür işlere girişsinler. İster tavuk ister, hindi, ister küçük, büyük baş yapmalarını tavsiye ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
Çiftlikteki hayvanlardan detay
Şemsettin Artuç'un hayvanlarla ilgilenmesi
Çiftlik sahibi Şemsettin Artuç ile röp.
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 512 MB

==============================================

3)17 AĞUSTOS DEPREMİNİN 20 YILLIK ETKİSİ ARAŞTIRILIYOR

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden geçen 20 yılın ardından depremi yaşayan vatandaşların psikolojik olarak nasıl etkilendiklerini içeren "99 Marmara Depremi Projesi"ne Yalova'dan start verildi. Yapılan araştırma, depremin izlerinin silinmediğini gözler önüne serdi. Davranış Bilimleri Enstitüsü tarafından başlatılan '99 Marmara Depremi Projesi' ile "Depremin ardından yaşanan travma aileyi nasıl etkiledi?", "İnsanlar depremle nasıl başa çıktı?" sorularına cevap aranıyor. Bu kapsamda Yalova ve Kocaeli'ye giden ekipler 17 Ağustos Marmara Depremi'ni bizzat yaşayan 400 kişiyle görüşmeler gerçekleştiriyor. Yapılan görüşmeler, kayıt altına alınıyor. Araştırma ile depremin insan psikolojisi üzerinde bıraktığı izler araştırılıyor.
Proje hakkında bilgi veren Davranış Bilimleri Enstitüsü Projeler Koordinatörü Dr. Zeynep Zat Çiftçi, 17 Ağustos Marmara Depremi'ni yaşamış kişilere psikologlar eşliğinde çeşitli sorular yönelttiklerini söyledi. Çiftçi, "Davranış Bilimleri Enstitüsü olarak bir proje yürütüyoruz. 1999 Marmara Depremi'nde Yalova'ya gelerek psikolojik destek vermiştik. Bu sürecin ardından 20 yıl geçti. Bu sürenin ardından yaralar sarıldı mı bunu araştırıyoruz. Deprem travması aile yaşantısını nasıl etkiledi? Nasıl baş ettiler? Neler yardımcı oldu? Şu anda nasıllar? Bunları araştırıyoruz. Aradan geçen 20 yıla rağmen Yalova'da depremin unutulduğunu söylemek mümkün değil. Araştırmada insanların depremin acılarını unutmadıklarını sadece baş ettiklerini görüyoruz. Deprem sonrasında barınak ve diğer gereksinimlerin karşılanması kadar psikolojik desteğin de ne denli önemli olduğunu gördük" dedi.

400 KİŞİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMA
Araştırmanın ve yürütülecek olan psikolojik çalışmaların eylem planı olma niteliğini de taşıyacağını belirten Çiftçi, "Proje bizi bekleyen deprem sonrasında neler yapacağız, bizi neler bekliyor sorusuna da cevap verecek. Yaşanacak olası Marmara Depremi sonrası için elimizde bir psikolojik deprem planı da oluşmuş olacak. Yalova'da yaklaşık 400 kişi üzerinde bu araştırmaları yürütüyoruz" diye konuştu.

DENEKLERE 100 SORU YÖNELTİLİYOR
Proje il merkezi ve ilçelerde sürdürülürken, vatandaşlara 17 Ağustos Marmara Depremi ile ilgili çeşitli sorular yöneltiliyor. Anket çalışması ise ARGE-MAR adlı şirket tarafından sürdürülüyor. İçerisinde psikologların da olduğu 15 kişilik ekiple yapılan çalışmalar hakkında bilgi aktaran Arge-Mar- araştırma şirketi sahibi Levent Evrim, "Bu çalışma Kocaeli iline bağlı Değirmendere, Yalova ve Kocaeli merkez bölgelerinde 99 depreminin meydana getirdiği travmanın kalıcılığı ve günümüze yansımasını ölçen bir çalışma. Aynı anda 4-5 test gerçekleştiriyoruz. Çalışmada, deprem travma ölçeği, travma dayanıklılık ölçeği, aile travma ölçeği ve stres ölçeği başlıkları altında gerçekleştiriliyor. Toplamda 100 sorudan oluşan bir test uyguluyoruz. Bunun sonunda elde edilecek veriler psikologlar tarafından değerlendirilecek ve sonuçları 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 20 yıldönümünde bir rapora dönüştürülerek açıklanacak" dedi.

Görüntü Dökümü
------------------------------------
-Yalova'dan detay görüntüler
-Araştırma çalışması görüntüleri
-Koordinatör ile röportaj
-Araştırma şirketi sahibi ile röportaj
Haber: İsmail ÖZTÜRK -Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA,DHA

=====================================================

4)MARMARA DENİZİ'NDE EĞİTİM DALIŞI YAPAN POLİSLER, TROL BULDU

TEKİRDAĞ Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı dalgıç polisler Marmara Denizi'nde yaptığı eğitim dalışında suyun altına gizlenmiş trol ağaları ele geçirdi.
Tekirdağ l Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği ekipleri, merkez Süleymanpaşa ilçesinin Kumbağ Mahallesi açıklarında eğitim dalışı gerçekleştirdi. Dalgıç polisler, eğitim sırasında 10 metre derinliğe gizlenmiş halde trol kapısı ve ağı buldu. Bulunan ağlar ve trol kapısı parçalanarak imha edildi. Sualtı Grup Amirliği ekipleri, yavru balık avının en önemli sorumlularından olan ve deniz canlılarının neslini tükettiği için Marmara Denizi'nde yasak olan trol avcılığıyla mücadeleyi aralıksız devam ettiriyor.
Polis ekiplerinin deniz altındaki trol ağları bulunması, saniye saniye kamerayla kayıt altına alındı.

Görüntü Dökümü
------------------------------------
-Deniz altı çekimleri
-Dalgıçların dipteki çalışmaları
-Deniz dibinde bulunan trol
-Trolün imha edilmesi
-Detaylar

Haber: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,-
=================================

4)PATENLİ GENÇLER OTOMOBİLE TUTUNUP İLERLEDİ

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, patenli 3 genç spor bir otomobile tutunarak kilometrelerce ilerledi. Patenli gençlerden birinin zaman zaman tek pateni üzerinde ilerlemesi dikkat çekti.

Gebze Osman Yılmaz Mahallesi İstanbul Caddesi üzerinde spor bir otomobilin arkasına tutunan patenli 3 genç tehlikeye aldırış etmedi. Spor otomobil çift yönlü caddede ilerlerken otomobilin arkasına tutunan 3 genci görenler hayretle baktı. Otomobile tutunan bir genç zaman zaman sağ bacağını kaldırarak tek paten üzerinde ilerlerken, kaldırımda gördüğü 3 gence doğru bacağını kaldırırken, gençlerden birinin de bacağını ona doğru kaldırdığı görüldü. 3 genç kilometrelerce otomobile tutunarak ilerleyişlerini sürdürürken, bir sürücü tarafından görüntülendi.

Görüntü Dökümü
------------------------------------
Otomobile tutunan gençlerin caddede ilerleyişi
Gencin kaldırımdakileri görüp bacağını kaldırması
Bir gencin tek paten üzerinde ilerlemesi
HABER: Haluk TURGUT/GEBZE(Kocaeli),
=================================

5)RENGARENK HALI TARLASI

Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde renklerinin pastelleşmesi için tarlalara serilen yüzlerce halı, renk cümbüşüyle görsel şölen oluşturuyor.
Döşemealtı ilçesi, temmuz ayının gelmesiyle halı tarlasına döndü. Nem oranının kent merkezine göre düşük, güneş ışınlarının daha yakıcı olması nedeniyle halılar, renklerinin pastelleşmesi için hasat dönemi sona eren Döşemealtı'ndaki tarlalara serildi. Yüzlerce el ve makine dokuması halı ile kilim, önce steril havuzlarda yıkanıyor. Temizlenen halı ve kilimler, onlarca dekarlık alanda 1 aydan 3 aya kadar bekletiliyor. Halılar daha sonra Türkiye'nin yanı sıra Avrupa, İran ve Afganistan'a ihraç ediliyor. Birbirinden özel motiflerde süslenmiş halılar, pastelleşen yeni renkleriyle göz kamaştırıyor.
KLİP ÇEKİMLERİ YAPILDI
Halı tarlalarındaki renkli görüntüler, fotoğraf tutkunlarının yanı sıra müzik klibi yapımcılarının da dikkatini çekiyor. Geçen yıl farklı yabancı haber ajansları da renkli görüntüleri abonelerine servis etti.
Yöredeki köylü kadınların ve yaz harçlığını çıkarmak isteyen öğrencilerin emek verdiği halı tarlalarında mesai saat 08.00'de başlıyor, 17.00'de sona eriyor. Değerli halıların da sergilendiği tarlalar, güvenlik önlemi amacıyla 24 saat koruma altında tutuluyor.
PROJEKTÖR, BEKÇİ VE KAMERALARLA 24 SAATLİK KORUMA
Halı tarlasında yıllardan beri çalışan ve ekip başı olan Ayşe Akbaba (50), halı ve kilimlerin renk vermesi için yaklaşık 3 ay burada çalıştıklarını söyledi. Fabrikada halıların renklerine göre yıkamadan geçirildiğini belirten Akbaba, kırkma işleminin ardından halıların güneş yolculuğunun başladığını aktardı. Akbaba, "Her türlü halı modelini burada bulabilirsiniz. Halının rengini alması için en az 1 ay güneş altında bekliyor. Bu sene çok fazla yağmur olduğu için halıları geç sergilemeye başladık. Alan 24 saat korunuyor. Projektörler, bekçiler ve kameralarla koruma sağlıyoruz" dedi.
YAĞMUR VE RÜZGARLI HAVALAR KORKUTUYOR
Halı tarlasında çalışan Ümmühan Zingal (48) ise saat 08.00'de işe başladıklarını söyledi. Sıcağın altında çalışmaya alıştıklarını belirten Zingal, yağmurlu ve rüzgarlı havaların kendilerini endişelendirdiğini kaydetti.
Hacer Çotur (45) da 5 yıldır bu işi yaptığını söyledi. Eskiden kendilerinin halı dokuduğunu anlatan Çotur, "Şimdi dokumaz olduk, bu işle uğraşıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü
------------------------------------
Halı tarlası görüntü
Halılar seriliken
Traktörden atılan halılar
Detay görüntleri
Röp: Ayşe Akbba (Soumlu)
Bakım yapılırken
Detay
Röp: Çalışanlar
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

=================================

6)İNEGÖL KARPUZU ADANA İLE YARIŞIYOR

Bursa'nın İnegöl ilçesine bağlı Çavuşköy Mahallesi'nde karpuz hasadı başladı. 200 dönüm alanda susuz yöntemle yetiştirilen karpuzlardan bu sene bin ton rekolte bekleniyor.
İlçeye bağlı Çavuşköy Mahallesi'nde karpuz hasadı başladı. Mahalle sakinlerinin yüzde 90'ının üretimini yaptığı karpuz, 200 dönüm alanda susuz yöntemle yetiştiriliyor. Üreticiler, bu sene karpuzlardan bin ton rekolte elde etmeyi hedefliyor.
Çavuşköy Mahallesi Muhtarı Halil çakır, karpuz hasadına başladıklarını belirterek, "Yaklaşık 200 dönümlük alanda ekim yaptık. Bu sene oldukça verimli geçti. Geçen yıla nazaran daha da güzel verim aldık. Bir dönümden 5 ton civarında karpuz alıyoruz. Bu sene rekoltemizin bin ton civarında olmasını bekliyoruz, çok talep var. İnegöl halkı bizim karpuzumuzun tadını biliyor. Karpuzumuz tatlı ve sulu, ayrıca aroması ve her şeyiyle on numaradır. Diğer karpuzlarla arasında çok fark var. Bizim karpuzumuz, aşılı değil hakiki karpuz. Kilosunu 1 TL'den satıyoruz. Bizim karpuzumuz Adana karpuzunu lezzet olarak geçer" dedi.
İNEGÖL KARPUZUNU İNEGÖL'DE SATAMIYORUZ
Karpuz üreticisi Mehmet Kınay ise, "Karpuzumuza her konuda güveniyoruz. Bizim en büyük sorunumuz pazar. Karpuzda marka olduğumuzu tüm İnegöl biliyor. Seçim öncesinde satış yapabilmemiz için bize pazar ayırılmıştı. Ancak seçimden sonra pazarımız ortadan kalktı. Nerede satış yapsak zabıta tepemizde. Zabıtanın işi gücü kalmamış, karpuzcu takip ediyor. Bunu belediye başkanımıza duyuruyoruz. İnegöl karpuzunu İnegöl de satamıyoruz. Sorunun çözülmesini istiyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------------------------------
Genel görüntü
-Açıklamalar
-Detaylar
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/BURSA,

=================================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-6 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement