Dha yurt bültnei -15

Edirneli kadınlar, Emine Bulut cinayetini protesto etti

Edirne'de bir araya gelen kadınlar, Kırıkkale'de 10 yaşındaki kızının gözü önünde eski eşi tarafından bıçaklanarak, öldürülen Emine Bulut cinayetini ve kadına şiddeti protesto etti.

Edirne'de trafiğe kapalı Saraçlar Caddesi'nde, 'Edirne Kadın Dayanışması Platformu' adıyla toplanan bir grup kadın, Emine Bulut'un öldürülmesini ve kadın cinayetlerini protesto etti. Ellerinde 'Kadına şiddet geleceği karartır', 'Anneler ölmesin', 'Kadın katliamı isyanımızdır', 'Kadına şiddete hayır', 'İstanbul sözleşmesi uygulansın', 'Ölmek değil yaşamak istiyoruz' yazılı dövizler taşıyan kadınlar, basın açıklaması yaptı.

Grup adına basın açıklamasını okuyan Edirne Belediye Meclisi üyesi Nuray Yılmaz Geldi, Emine Bulut'un kızının 'Anne ölmek istemiyorum' sözünün zihinlerden çıkmayacağını belirterek, "Yıllardır kadınlar evli oldukları veya boşandıkları eşleri tarafından canice katlediliyorlar. Hakimler takım elbise giyen veya pişmanlık dile getiren katiller hakkında çoğu kez iyi hal indirimi uyguluyor. Kadına yönelik şiddet, bir insan hakları ihlalidir. Türkiye 2011 yılında İstanbul'da imzaladığı 2014 Ağustos ayında yürürlüğe giren 'Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi- İstanbul Sözleşmesi' gereği kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek üzere tüm önlemleri almayı taahhüt etmiştir. Kadına şiddettin durdurulmasını istiyoruz" dedi.
Basın açıklamasının ardından grup, olaysız dağıldı.

Görüntü dökümü

Gruptan genel

Dövizve pankartlardan detay

Kadınlardan detay

Geldi'nin basın açıklamasını okuması

Farklı açılardan detay

Grubun alkışlayarak protestosu

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,

==========================

HDP'lilerin işten çıkardığı şehit yakını ve gaziler yeniden işe alındı

İçişleri Bakanlığı'nca Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Vali Hasan Basri Güzeloğlu, HDP'lilerin işten çıkardığı 54 şehit yakını ile gaziyi yeniden işe aldı. İşe alınlarla belediye önünde bir araya gelen Vali Güzeloğlu, "Şehidin yakınını belediyenin dışına iteni, bizler de dışarıya ittik" dedi.

31 Mart yerel seçimleri sonrası HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nce işten çıkartılan aralarında şehit yakını ve gazilerin de olduğu 54 kişi, Vali Hasan Basri Güzeloğlu'nun İçişleri Bakanlığı'nca Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na kayyum olarak atanmasının ardından yeniden işe alındı.

'SİZLERİN İŞTEN ÇIKARILMASI TOPLUMUN VİCDANINI YARALADI'
İşlerine yeniden başlayan şehit yakınları ve gaziler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu'na teşekkür etmek için belediye binası önünde bir araya geldi. İşçilerle görüşen Vali Güzeloğlu, hiç bir haksızlığa izin vermeyeceklerini söyledi. Şehit yakınları ve gazilerin ülkenin en büyük değerlerinden olduğunu söyleyen Vali Güzeloğlu, "Biz ilk gün söyledik, hiç bir haksızlığa izin vermeyeceğiz. Belediyede ve belediye hizmetlerinde hiç bir yanlışa izin vermeyeceğiz. Sizler bu ülkenin en değerli emaneti şehit ve gazi yakınlarımızsınız. Her biriniz bu memleket için canını feda eden aziz şehitlerimizin yakını, akrabalarısınız. Sizlerin bizim işe aldıktan sonra işten çıkartılmaları, toplum ve hepimizin vicdanını yaraladı. Şehidin yakınını belediyenin dışına iteni, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle bizler de dışarıya ittik. Sizler millete hizmet için çalışan, her birisi bu anlamda olan değerli kardeşlerimizsiniz. Ben hepinize yeniden başladığınız işinizde başarılar ve muvaffakiyet diliyorum" dedi.

İşine geri dönenler arasında bulunan şehit yakını Elif Bat, HDP yönetiminin,  görev geldiği gibi işine son verdiğini söyledi. Bat, "HDP yönetimi başa gelir gelmez işçi kıyımı yaptı. Bizler, 70'e yakın kişi, işten çıkarıldık. Allah devletimize zeval vermesin, bu duruma son verdi. Çok şükür ki arkadaşlarımızın hepsinin yeniden girişleri yapıldı. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere devlet büyüklerimize, İçişleri Bakanımıza ve Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu'na teşekkür etmek için burada toplandık" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------
Şehit ve Gazi yakınları
Pankartlar
Röportaj
Vali Hasan Basri Güzeloğlu'nun konuşması
Genel ve Detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN-Nurettin FİDANCAN/ DİYARBAKIR,

==========================

Çatlayan minareyi, Yalçın çifti onarıyor

Balıkesir'in İvrindi ilçesinde, 65 metrelik 3 şerefeli minarenin, çatlak oluşan üçüncü şerefesi Hasan- Selma Yalçın çifti, tarafından onarılıyor.

İvrindi ilçesindeki Alan Camii'nin 65 metrelik minaresi 3 şerefeli olarak yapıldı. Üçüncü şerefenin oluşan çatlak nedeniyle yıkılmasına kararı verildi. Yıkım işini de bugüne kadar çok sayıda minarede tamir ve boya işi yapan Hasan-Selma Yalçın çifti, aldı. Çift, son şerefedeki taşları tek tek sökerek, yıkım işine başladı.

56 yıldır minarelerde çalıştığını anlatan 69 yaşındaki Hasan Yalçın, "Bu minare zamanında yüksek yapılmış. İki şerefeli olarak planlanan minare üç şerefeli yapılmış. Böyle olunca minarenin üzerinde çatlamalar olmuş. Şimdi biz bunun yüksek olan kısmını yıkıyoruz. Yıkım tamamlandıktan sonra en üstüne alemini takacağız ve boyasını yapacağız" dedi.

Cami cemaatinden Hüseyin Semerci de, "Minare 1981 yılında yapıldı. Daha sonra paratoner çalışmadığı için yıldırım düştü. Minarenin üst kısmında hasar oluştu. Şimdi tehlikeli olan bölüm yıkılıyor. İnşallah bundan sonra tehlike ortadan kalkacakö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Minareden genel ve detay görüntü

-Hasan Yalçın röp

-Hüseyin Semerci röp

Haber-Kamera:  Sefer TALAY/İVRİNDİ(Balıkesir),

==========================

Patentini alıp üretimini yaptığı çelikle yerli otomobile destek vermek istiyor

Kırıkkale Üniversitesi Meteoroloji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Sadettin Şahin, tamamen yerli ve milli olarak ürettiği vasıflı çeliğin patentini alıp, Türkiye'nin üretilecek ilk  milli otomobilin çeliğine talip olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Otomobil Girişimi Grubu'nca (TOGG) çalışmaları sürdürülen yerli otomobille ilgili Kırıkkale Üniversitesi Meteoroloji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Sadettin Şahin yerli ve milli olarak ürettiği vasıflı çelik ile ilgili patent aldı. Çelik üretilecek yerli otomobile yaptığı yerli vasıflı çelik ile destek vermek istediğini belirtti.
Türkiye'de ilk defa milli olarak üretilen vasıflı çelik olduğunu söyleyen Sadettin Şahin, "Otomotivden savunma sanayisine kadar millileşme girişiminde bulunan ülkemiz için milli vasıflı çelik çok önemli. Çeliği dışarıdan gelen bir otomobilin tamamen milli olması mümkün değildir. Bizde bu atılıma destek vermek için tamamen kendi üretimimiz olan milli vasıflı çeliğimizle yerli otomobilimizin çeliğine talibiz. Ülkemiz dünyada çelik üretiminde 8. sırada gelmektedir. 35 milyon ton civarında çelik üretiyoruz. Fakat bu ürettiğimiz çelikler büyük ölçüde vasıfsız inşaat çeliği ve vasıfsız saclardan oluşmaktadır. Türkiye'nin ihtiyacı olan yüksek mukavemetli vasıflı çelikleri başta paslanmaz çelik olmak üzere yurt dışından ithal ediyoruz ve bu ithalata ödediğimiz rakam yaklaşık olarak 16 milyar dolar civarında bir para ödüyoruz. Bunun karşılığında yurt dışına vasıfları çok düşük olan inşaat çelikleri, düşük vasıflı saclar ihraç ediyoruz bunun karşılığında da 13 milyar dolar civarında ihracatımız var. Yaklaşık her sene 6 milyar dolar civarında cari açık var ve bu her sene artıyor. Özellikle otomotiv sektöründe emisyon hacmini azaltmak üzere yapılabilecek ilk iş ağırlığı azaltmak. Bunun içinde yapılabilecek şey çelik kalitesini yüksek tutmak ne kadar yüksek mukavemetli sac kullanırsak o kadar hafif araba üretebiliriz." dedi.
TÜRKİYE'DE ALINAN İLK ÇELİK PATENTİ
Türkiye'de ilk çelik patentini aldıklarını söyleyen Şahin, "Bunun patentine müracaat ettik. 2016 senesinde de özgün bir kimyasal kompozisyonda, özgün proses yapılan bir çelik olarak patentini almayı başardık. Avusturya Patent Ofisinden incelemeli patent olarak şu anda bir patent aldık ve bu en son yaptığımız incelemelerde Türkiye'de alınan ilk çelik patenti olduğunu gördük. Şu anda üretilen çelikler taklit ve biraz modası geçmiş. Biz tamamen özgün bir kimyasal kompozisyonla bu işi yapmayı başardık. Bundan sonraki hedefimiz bu çeliği ticari olarak Türk ekonomisine kazandırmak. Özellikle önümüzdeki yıllarda gündeme gelecek olan milli arabanın sacını hiç olmazsa yurt dışında yapmayı hedefliyoruz. Çünkü milli araba yapacağız fakat arabanın sacını yüzde 70- 80 oranında yurt dışından ithal edeceğiz daha sonra bu arabaya nasıl milli araba diyeceğiz?"
'MİLLİ ARABANIN BİR ÇOK PARÇASINI BU ÇELİKTEN YAPALIM'
Yerli otomobilin bir çok parçasını yerli çelikle yapmak istediğini söyleyen Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gönlümüz istiyor ki, Türkiye'den bir yatırımcı çıksın ve bu çeliği Türkiye'de üretelim milli arabanın birçok parçasını bundan yapalım. Bunun için cesur bir yatırımcı gerekiyor bu yatırımcının da mutlaka çelik sektöründe olan bir yatırımcı olması gerekiyor. Yüksek vasıflı çelik üretmek gerekiyor aksi taktirde çok yakın bir gelecekte milli arabamızı bile yurt dışından alacağımız çeliklerle üretmek zorunda kalacağız. Şu anda hızlı trende çok ciddi yurt dışından çelik ithal ediliyor. Bunları sürekli olarak yurt dışına bağımlı devam ettiremeyiz. Bir yerden başlayamıyoruz, başlamadığımız içinde hiç bir şekilde gelişmemiz, devam ettirmemiz mümkün değil ve bu bağımlılıktan kurtulmamız kesinlikle mümkün değil. Bir yerde bir devlet iradesinin bir üst akılın devreye girerek bu işi çözmesi gerekiyor. "

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Ürettiği çeliğin patentini alan öğretim görevlisi Şahin ile röp
-Ürettiği çelik detayları
Haber-Kamera-Haluk TURGUT-GEBZE -

==========================

Badavut'taki son zambakları korumaya çalışıyorlar

Balıkesir'in Ayvalık ilçesindeki Badavut mevkinde bulunan kum zambaklarının sayısının azaldığını gören mahalle sakinleri, kendi imkanlarıyla bitkileri korumaya aldı.

Ayvalık ilçesi Küçükköy Mahallesi'ndeki Badavut kumsalı, Mayıs ayında, 'Kesin Korunacak Hassas Alan' ilan edildi. Mahalle sakinleri, kumsalda bulunan kum zambaklarının sayısının her geçen yıl azaldığını fark etti. Geçen yıl 20'nin üzerine olan zambakların bu yıl 4'e düşmesi üzerine mahalleli kendi imkanlarıyla zambakları korumaya aldı. Bölge sakinlerinden Özcan Çıvgın, konuyla ilgili şöyle konuştu:

"Bölgede 25 yıl önce kum zambaklarını fark ettik. Araştırdığımızda endemik bitki olduğunu ve koparılmasının yasak olduğunu öğrendik. Site sakinleri olarak kendi olanaklarımızla korumaya çalıştık. Bu yıl sadece 4 küme kalmış durumda. Bununla ilgili belediye ve ilgili birimlere bilgi verilmesine rağmen henüz koruma altına alınamadı. Korkuyoruz ki yakında 4 küme de kaybolabilir. Şu an korumamız altındaki açmış kum zambaklarını çocuklarımıza gösteriyoruz. Gelecekte göremeyecekleri, geçmişte var olan bu güzellikleri sunup yetkililerden de bir an önce önlem almalarını rica ediyoruz. Biz yazdığımız yazı ile uyarmaya çalışıyoruz. Bu bitkinin koruma altında olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımız şunu iyi bilmeliler, özellikle soğanlarıyla birlikte bu bitkinin sökülmesi yasak ve böyle bir durumda Çevre Kanunu'na göre 48 bin TL cezası var" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Kum zambaklarından genel ve detay görüntüler

-Özcan Çıvgın röp

Haber-Kamera:  Kadri KAYA/AYVALIK (Balıkesir),

==========================

Lüleburgaz'da 300 köpek kayboldu iddiası

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde belediyenin eski çöplük alanında kısırlaştırdığı köpeklerden son bir yılda yaklaşık 300'ünün kaybolduğu iddia edildi. Lüleburgaz Belediyesi Veteriner Hizmetleri Birim Sorumlusu Anıl Ergin, olay yerinde belediyeye ait olmayan uyuşturucu iğneler ile şırınga bulduklarını söyledi.

Lüleburgaz Belediyesi'nin eski çöplük alanındaki köpekleri kısırlaştırma çalışmaları kapsamında geçen hafta ekipler, kısırlaştırılmada kullanılan şırıngaları toplamak için bölgeye gitti. Ekipler, alanda yaptıkları aramada belediye envanterinde bulunmayan boş uyuşturucu iğne ve şırıngalar buldu. Yapılan kapsamlı incelemede belediyenin kısırlaştırdığı 468 köpekten son 1 yıl içinde yaklaşık 300'ünün kaybolduğu tespit edildi.

Lüleburgaz Belediyesi Veteriner Hizmetleri Birim Sorumlusu Anıl Ergin, bir süredir eski çöplükteki hayvanların azaldığını tespit ettiklerini belirterek, "Biz de hayvanların sıcaktan dolayı su içmek için dere kenarına indiğini düşünmüştük. Bu doğrultuda da hayvanların bölgedeki su kaynaklarını artırdık. Ama zaman içerisinde hayvanların sayısının azalmasının nedeninin bu olmadığını tespit ettik" dedi.

SOMUT KANITLAR VAR
Ergin, köpeklerle ilgili yaptıkları çalışmalara rağmen hayvanların sayısının artmadığını ve geçen hafta şoke edici bulgular elde ettiklerini söyledi. Ergin, "Elimizde somut kanıtlar da var. Belediye envanterinde bulunmayan uyuşturucu iğneler, şırıngalar eski çöplük alanda arkadaşlarımız tarafından bulundu. Son bir yılda kısırlaştırıp, tedavi edip bıraktığımız 300'e yakın köpek kayboldu" dedi. Lüleburgaz Belediyesi'nin köpekleri kısırlaştırıp tedavi etmek amacıyla uyuşturucu iğne kullandığını ifade eden Ergin, "Bu iğneler tekrar kullanılabilen küçük iğneler. Ancak görevli personel, attıkları iğneyi almaya gittiklerinde bize ait olmayan, belediyenin kullanmadığı şırıngaya rastladı. Yapısı bizimkilerden farklı. Bunu tespit edip bana söylediler. Orada birilerinin köpeklere müdahalede bulunduğu, alıp götürdüğü noktasında somut kanıtlara ulaşmış olduk" diye konuştu.

İKİLİ OYUN DÖNÜYOR
Yaşanan olayın üzüntü verici olduğunu kaydeden Ergin, bu durumdan nemalanmak isteyen çıkar çevrelerinin bulunduğunu söyledi. Ergin, "Burada iki türlü oyun dönüyor. Hayvanların hasta olmaları bazıları tarafından sömürülüyor. Bazı hayvanlar çeşitli sosyal mecralarda dilendiriliyor. Bu hayvanlar için para toplanıyor, yardım isteniyor. İyi niyetli, gerçekten gönlü hayvan sevgisiyle dolu insanlar da yardım ediyor. Bu güzel bir şey. Ama bu güzel duygular bazı çıkar hesapları yapan kişiler tarafından kullanılıyor. Hayvanlar için para toplayıp, parayı kendilerine alıyorlar. Maalesef bunu da gördük. Oradaki hayvanları beslemek için topladıkları mamaların bir bölümünü döküp, bir bölümünü başka yerlere götürüp satanlar olduğunu biliyoruz. Onu yapanlar da var. Yardım topluyor. Kendisine mama geliyor" dedi.

BELEDİYEDEN AÇIKLAMA
Lüleburgaz Belediyesi'nden yapılan açıklamada, son 5 ayda 468 kısırlaştırılma yapıldığı, 877 sokak hayvanının tedavi edildiği ve 71'inin sahiplendirildiği belirtildi. Açıklamada şöyle denildi:  "Bununla birlikte çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirlikleri güçlendirilerek sokaktaki canlarımızın beslenme ihtiyaçları her gün düzenli olarak karşılanmaktadır. Geçtiğimiz hafta sonu veterinerlik birimi çalışanları tarafından yapılan rutin denetimlerde belediyemiz envanterine kayıtlı olmayan şırıngalar ve uyuşturucu iğneler tespit edilmiştir. Bununla birlikte çeşitli sosyal medya hesaplarından eş zamanlı olarak Lüleburgaz'ı ve Lüleburgaz Belediyesi'ni karalamaya yönelik gerçeği yansıtmayan paylaşımların yapılması bu durumun bazı kişiler tarafından planlı ve kasıtlı bir şekilde yapıldığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda sokak hayvanlarımıza yönelik her türlü müdahalenin vatandaşlarımız tarafından görülmesi ve tespit edilmesi halinde ALO 153 zabıta  ve 444 55 39 numaralı çağrı merkezimize ihbarda bulunulması son derece önemlidir. Belediyemiz konuyu hassasiyetle takip etmeye devam  edecektir."

Görüntü Dökümü

-Köpeklerden görüntü

-Köpeklere yemek verilmesi

-Çöplük ve köpeklerden detaylar

-Muhabir Mehmet Yirun'un anonsu

-Belediye yetkilisi Anıl Ergin ile röp.

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN-Vahit İŞBAŞARAN/LÜLEBURGAZ(Kırklareli),