Diyarbakır1 Sahibi Teşvik Alamadan Ölen 16 Yıldır Atıl Durumdaki Muhteşem Tesis AİHM Yolunda - Son Dakika
Güncel

Diyarbakır1 Sahibi Teşvik Alamadan Ölen 16 Yıldır Atıl Durumdaki Muhteşem Tesis AİHM Yolunda

Diyarbakır1 Sahibi Teşvik Alamadan Ölen 16 Yıldır Atıl Durumdaki Muhteşem Tesis AİHM Yolunda

Diyarbakır'da faili meçhul cinayetlerin yoğunca yaşandığı, işadamlarının sermayesini batı illerine götürdüğü 1990'lı yıllarda o dönemin parasıyla 14,5 trilyon liraya(şimdiki para ile 14.5 milyon lira) kardeşi Bahri İleri ile birlikte balık üretim...

27.05.2012 12:30
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'da faili meçhul cinayetlerin yoğunca yaşandığı, işadamlarının sermayesini batı illerine götürdüğü 1990'lı yıllarda o dönemin parasıyla 14,5 trilyon liraya(şimdiki para ile 14.5 milyon lira) kardeşi Bahri İleri ile birlikte balık üretim tesisi kuran Abdullah İleri, hak ettiği o yıllara ait 7 trilyon liralık teşvik parasını alamadan 2 yıl önce öldü. 16 Yıldır atıl durumda olan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da 2003 yılında helikopterle havadan gördüğü balık üretim tesislerinin şimdiki sahibi Bahri İleri, hak ettikleri teşvik parasını alabilmek için Hazine Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü'ne açtıkları davayı kaybetmeleri halinde iç hukuk yolları tükendiği için AİHM'e başvuracaklarını söyledi.

İŞADAMLARI BÖLGEDEN KAÇARKEN ONLAR YATIRIM YAPTI

Diyarbakırlı işadamı Abdullah İleri ve kardeşi Bahri ileri 1970 yılında Bandırma Manyas gölünün bir kısmını kiralayarak Ortadoğu ülkelerine balık ihraç etti. Uzun yıllar balık ihracatından büyük paralar kazanan iş adamı iki kardeş, çatışmalar ve faili meçhuller nedeniyle iş adamları bölgeden sermayelerini kaçırdıkları bir sırada bunu kendi memleketlerinde yaşama geçirebilmek için 1989 yılında harekete geçti. Diyarbakır'da 2 bin dönümlük arazide devlet balık çiftliği kurmak için 1990 yılında projelerini tamamlayan Abdullah İleri ve kardeşi Bahri İleri, Hazine Müsteşarlığı Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü'nden teşvik belgesi aldıktan sonra su ürünleri tesisini 1996 yılında o dönemin parasıyla 14.5 trilyon liralık harcamayla tamamladı. 810 bin metrekarelik alanın etrafına taştan setler çekilerek oluşturulan ve Antalya'dan getirilen yavru sazan balıklarının atıldığı suni göletin ortasına 11 katlı modern hizmet binası, balık temizleme, avlama ve işleme merkezleri yapıldı.

MUHTEŞEM GÖRÜNÜMLÜ TESİSİNE TEŞVİK ALAMADAN ÖLDÜ

Tesis, suni göletin ortasına yapılan ve suyun içindeki ilk 2 katı akvaryum olan 11 katlı modern hizmet binasıyla muhteşem bir görüntü oluştururken sahipleri ise tesisi faaliyete sokup Dünya'nın bir çok ülkesine aynalı sazan balığı ihraç edebilmek için o dönemin parasıyla 7 trilyon 250 milyar (şimdiki para ile 7 milyon 250 bin lira) liralık teşvik için o dönemin hükümetine başvurdu. Muhteşem görüntüsüyle görenleri hayran bırakan tesisleri faaliyete geçirerek bir an önce ihracaata başlamak isteyen İleri kardeşler teşvik alabilmek için hükümetten bekledikleri ilgiyi göremedi. Hak ettikleri teşvik parasını alabilmek için Ankara'da çalmadık kapı bırakmayan İleri kardeşler, bürokratik engeller nedeniyle Ortadoğu'nun en büyük balık ihracatçısı olmakla ilgili hayallerini sürekli ertelemek zorunda kaldı. Projenin fikir babası olan ağabey Abdullah İleri yaptığı muhteşem modern tesisin faaliyete geçtiğini göremeden 2010 yılında yaşamını yitirdi.

YILDA 330 MİLYON DOLARLIK İHRACAT YAPILACAKTI

Ölen ağabeyinin hayalini yaşama geçirebilmek için görevi devr alan Bahri İleri, sorunlarını anlatabilmek için Ak Parti hükümetinin de sürekli kapısını aşındırdı. Su ürünleri tesislerinde yılda 30 bin ton aynalı sazan üretip 5 bin 300 kişiye iş imkanı sağlayıp, ülkeye yılda 330 milyon dolar girdi sağlamayı hedefleyen Bahri İleri, bunu gerçekleştirebilmek için bölge kökenli olan bakanlar başta olmak üzere başvurmadık yer bırakmadı. Hükümetlerin bölgeye yatırım yapılması için bir çok teşvik paketi açtığını ancak kendilerinin yatırım yapmasına rağmen ise bu olanağın kendilerine tanınmamasından yakınan Bahri İleri, yetkililerin projede 11 kat olarak görünen hizmet binasının 13 kat olduğunu sürekli gerekçe gösterdiğini ancak daha sonra kendilerininde hizmet binasının 11 kat olduğunu kabul etmesine rağmen sürekli zorluk çıkardıklarını iddia etti.

BALIKLARIN İÇİNDE EROİN İHRAÇ EDİLECEK İDDİASI!

Türkiye'de eroin tüccarlarının bir dönem ağırlıkta bulunduğu yer olarak bilinen Diyarbakır'ın Lice ilçesinden olmaları nedeniyle kendilerine sürekli şüpheli gözle bakılan Abdullah ve Bahri İleri kardeşlere de 1996'da bitirdikleri su ürünleri tesisleriyle ilgili ilginç suçlamalarda bulunuldu. Yurt dışına ihraç edilecek balıklar içinde eroin taşınacağıyla ortaya atılan iddiaların yaptıkları yatırımı tamamen yıpratma amaçlı ve gerçek dışı olduğunu dile getiren Bahri İleri, bizim hakkımızda denildiki bunlar Liceliler. İşte balığın içine eroin koyup gönderecekler denildi. Eğer madem ben o işi yapacaktımsa bekleseydiler ve balığı ihraç ettiğim zaman kontrol edip yakalasaydılar. Çok ayıp birşey. Yakışmayan olaylar. Biz onlara kulağımız tıkamışız. Bu iddiaları ortaya atanlar bu bölgenin kalkınmasını istemeyenlerdir. Bu iddiaları ortaya atanlar yine bizim bölgemizden olan ve yatırımımız yıpratmak isteyenlerdir. Bunların mantığı 'küçük olsun benim olsun'dan öteye geçmiyor dedi.

ERDOĞAN DA TESİSİ HELİKOPTERLE HAVADAN GÖRDÜ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bingöl Depremi incelemelerinden dönerken tesisleri helikopterle havadan gördüğünü ve çekilen fotoğraflardan kendisine de gönderildiğini kaydeden Bahri İleri, ülkeye milyonlarca dolar girdi sağlayacak ve binlerce kişiye istihdam alanı sağlayacak olan böylesi bir tesisin büyüklüğünün adeta başbakan Erdoğan'dan gizlenmeye çalışıldığını iddia etti. Bahri İleri, tesislerinin yapılış sürecini ve karşılaştıkları zorlukları şöyle anlattı

1989 yılında teşvik belgesini aldıktan sonra o dönemin parasıyla 14.5 trilyon lira harcama yaparak bu tesisi hayata geçirdik. Bu tesisin şimdiki değeri ise milyar dolarla ölçülecek yapıdadır. 1996 Yılında yüzde 50 destekleme primini devlet bize verecekti. Yani o yıllarda bu bölgede yapılan yatırım tutarının yarısını devlet yatırımcıya veriyordu. 1996 yılının parasıyla 14,5 trilyon liralık bu yatırım yaptık. Bir çok insan diyorki parayı aldılar köşeyi döndüler. Hepsi iftiradır. Hak ettiğimiz teşviğin verilmemesi için bize sürekli engeller çıkarıldı. 2003 yılında sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve 13 Bakana bizzat makamlarına teslim etmek kaydıyla dilekçeler yazdık, 2012 yılındayız ve halen cevap alamadık. Ben eminimki sayın başbakan bizim yatırımımızdan haberdar olsa kesinlikle ilgilenecektir. Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamalarda girişimcilerin bölgeye yatırım yapmasını istiyor. Sayın başbakan'a burdan sesleniyorum. Ben 20 yıl önce böylesi büyük bir yatırım yaptım ancak engellendim. Bu tesisle sayın başbakanımızın ilgilenmesini istiyorum. Bu tesis faaliyete girdiğinde başbakan'da görecektir ki binlerce kişi iş sahibi olacak. Tesis faaliyete girdiğinde inşallah açılışını da sayın başbakanımıza yaptıracağız dedi.

DİYARBAKIRLI SİYASETÇİLER ENGELLEDİ

Kendisinin 2010 yılında Başbakanlık merkezine giderek tesisleriyle ilgili hazırladığı iki dosyayı Başbakan Erdoğan'a iletilmek üzere özel kalem müdürlüğü'ne verdiğini belirten Bahri İleri şunları söyledi

bizim dosyanın başbakan'dan gizlendiğine inanıyoruz. Kimin gizlediğini de biliyoruz. Bu engellemeyi yapanlar da yine Diyarbakırlı ve Diyarbakır'ın kalkanmasını istemeyen kişilerdir. Benim bugün bürokrasiyle bir ilgim yok, Diyarbakırlı siyasiler engel oluyor bu yatırıma. Bu yatırım sadece Güneydoğu'nun değil Türkiye'nin ilk yatırımıdır. Bu tesislerde yılda 30 bin ton aynalı sazan balığı üretip ihraç edilecek, 5200 kişiye is istihdamı ile ülkeye yılda 330 milyon dolarlık girdi sağlanacaktı. Yurt dışıyla ilgili bütün bağlantılarımız hazırdı. Sadece alağımız teşvik parasıyla makinelerimizi kurup faaliyete sokacaktık. Ancak bırakmadılar. Bunu istemeyenler bölgenin insanı olan siyasileridir. Başbakan'ın bir suçu yok siyasilerin suçu vardır. 2 Ağustos 2010 yılında abim rahmet etti. Ben o zaman yurtdışında yabancı ortaklar buldum. Biz burayı harakete geçirecektik. Abim vefat edince verasetlerde gecikme oldu. Yabancı sermayade geri döndü. 2003 yılında Hazine Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğünü mahkemeye verdik. Onu da kaybedeceğiz. Açık ve net, orda da oynayanlar vardır. Örnek hizmet binasına denildiki 13 katlıdır. Şimdi binayı ben testereyle kesmedim. 11 kattır. Bu bina için başka amaç deniliyor. Başka amaç ne olur Projesinde hizmet binası yazılıyor. Bende şunu diyorum binanın parasını bize vermeseydiler, sadece tesisin parasını verseydiler. Biz devleten çalmadık. Milletin parasını yemedik, yemiyoruz, yemiyeceğiz dedi.

BALIKLAR DAĞITILDI, SULAR ÇEKİLDİ, TESİS DÖKÜLMEYE BAŞLADI

Tesisleri faaliyete geçiremedikleri için göletteki balıkların 50-60 kiloya kadar ulaşıp adeta birbirlerini yemeye başladığını belirten Bahri İleri, 2003 yılında göletteki balıkları vatandaşlara dağıttıklarını ve göletin etrafındaki setlerin yıkılmaması için ise su kodunu düşürdüklerini söyledi. İleri, buranın en derin su seviyesinin olduğu yer 22 metredir. Su seviyesini mecburen düşürdük ancak istediğimiz an 6 ay gibi kısa bir sürede eski haline getirebiliriz dedi.

3 Yıl sonra ilk kez tesislere giden iş adamı Bahri İleri, göletin ortasındaki hizmet binasını göstererek, halkın bir kısmı otel olacağını, bir kısmı hastane olacağını söylüyordu. Ancak bu binanın asıl amacı çalışanlara hizmet vermekti. Oldukça modern yaptık. dedi.

1990'lı yıllarda bölgedeki sermaye sahipleri batı illerine kaçarken kendilerinin ise batı'daki yıldızlı otellerini satarak bölgeye döndüklerini ve yatırım yaptıklarını belirten Bahri İleri, hem terör, hem derin devlet olayları nedeniyle işadamları batı illerine kaçarken biz batıdaki yıldızlı otellerimizi satıp getirip buralara gömdük. Bizim bütün amaçımız önce ilimizi sonra bölgemizi kalkındırmaktı. Buraya geldiğim zaman üzülüyorum, ağlıyorumm. Bu bir milli servettir. Kimsenin başaramadığını biz yaptık. Bu bir aile yatırımı falanda değil. Bizim Karşılaştığımız sorunlar bölge iş adamları açısından bir simge olmuştur. Bu yatırım Diyarbakır ve Türkiye'nindir. Biz bize düşen görevi yerine getirdik ama devlet kendi düşeni yerine getirmedi. diye konuştu.

AİHM'E BAŞVURACAK

Türkiye'deki iç hukuk yollarını Hazine Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü'ne hak edişlerinin ödenmesiyle ilgili açtığı davayla biteceğini kaydeden Bahri İleri, Bizim Karşılaştığımız sorunlar bölge iş adamları açısından bir simge olmuştur. Şu anki görünüme göre biz kaybeceğiz davayı. Çünkü davayı devlete karşı kazanamayabiliyorsun. Biz Avrupa İnsan Hakları mahkemesine müracat edeceğiz. Hakkımızı orada da arayacağız. Teşvik uygulama genel müdürlüğü'nden görevlendirilen elemanlar binaya 13 kat diyor. Bina 11 kat ve ortadadır. 160 oda diyorlar ama 114 oda var. Hepsi bellidir. Ne amaçla kullanılacağı projesinde tasdikli olarak onaylıdır. dedi.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Diyarbakır1 Sahibi Teşvik Alamadan Ölen 16 Yıldır Atıl Durumdaki Muhteşem Tesis AİHM Yolunda - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement