Kılıçdaroğlu: En Fakir Köylü, Orman Köylüsü. Ormanın Korunması İçin Orman Köylülerinin de Korunması Lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Orman köylülerinin büyük hak kayıplarına uğradığını biliyoruz. Özellikle son yıllarda izlenen bazı politikalar orman köylülerinin yoksullaşmasına yol açtı. Türkiye'de en fakir köylü, orman köylüsü. Orman köylülerinin de korunması lazım. Ormanın korunması için onların da korunması lazım. Onlar eğer orada yaşıyorlarsa, ki yaşıyorlar, yaşamaktan mutlular, ama onların mutluluklarını arttırmamız ve onların da ormana sahip çıkabilecekleri temel aktörler haline getirmemiz lazım. Aksi halde, orman köylüsü ise orman bakanlığı arasındaki kavga sadece ormana zarar verir" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri'nde ormancılarla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu burada şöyle konuştu:

"Hem akciğerlerimizi korumak hem akciğerlerimizin temiz hava alması için çaba harcamak gibi bir yükümlülüğü bürokraside çalışırken yerine getirdik. O nedenle CHP'nin Genel Başkanı olarak size minnet borcumuz var. Sizler bütün çalışma yaşamı boyunca ormanların korunması, ormandaki canlıların korunması, orman alanının yaygınlaştırılması konusunda olağanüstü çabalar harcadınız. Siyaset kurumu belki size gerekli önemi vermedi, bunun da farkındayız.

Yangınların son yıllarda giderek arttığın görüyoruz. Bunu da bir şekliyle oturup kendi aramızda tartışıyoruz. Orman konusu sadece bizim ülkemiz için değil, dünya için de son derece değerli bir alan. Bu alanı dünyanın her tarafında sağlıklı bir zeminde tartışılması son derece önemli. İklim değişikliyle beraber özellikle Akdeniz havzasında yangınların artacağını uluslararası kuruluşlar ifade ediyorlar. Bizim de bu konuda duyarlı olmamız gerekiyor, yeni politikalar üretmemiz gerekiyor. Akdeniz havzasında bulunan ülkelerin orman yangınlarına karşı ortak hareket etmesi gerekiyor. Bunlar son derece önemli politik kararlar ve bu kararların alınması lazım.

Ama üzülerek ifade edeyim, bu kararlar bugüne kadar doğru dürüst alınmadı. İtalya'da çıkan orman yangınına biz de müdahale etmeliyiz. Yunanistan'da çıkan orman yangınına biz de müdahale etmeliyiz. Bizde eğer bir orman yangını çıkarsa Akdeniz'de bulunan bütün ülkeler bizdeki orman yangınına müdahale etmeli. Akdeniz havzasını ve ormanlarını korumak zorundayız. Çünkü ormanlar sadece bulunulan ülkeye değil dünyaya hizmet eden varlıklardır. Oradaki canlıların da korunması lazım. Bizim düşüncemiz, bağımsız, sadece ormanla ilgilenen bir orman bakanlığının kurulması. Ormanlara eğer önem veriliyorsa, ormanları koruyacaksak orman alanını büyüteceksek ve ormanda yaşayanları koruyacaksak bağımsız bir birimle bir orman bakanlığına ihtiyacımız var. Bunu zaten düşünüyoruz ve yapacağız.

"ORMAN KÖYLÜLERİNİN HAK KAYIPLARINA UĞRADIĞINI BİLİYORUZ"

Orman sadece ağaçtan ibaret değil elbette. Orada bizim dışımızda yaşayan canlılar da var. O canlıların da korunması lazım. Onların yaşamına da bizim saygı göstermemiz lazım. O zaman biz ormanı orman olarak ifade edebiliriz. Orman sadece ağaç değildir. Bunu en iyi bilenler sizlersiniz. Yani orman mühendisleri. Sizler biliyorsunuz. Hayatınızı, eğitiminizi bu konuda aldınız. Bir başka tablomuz daha var. Orman köylüleri. Bu konuda veriler sizlerin elinde çok daha güzel, siz çok daha iyi biliyorsunuz, rakamlara vakıfsınız. Ama orman köylülerinin büyük hak kayıplarına uğradığını biliyoruz. Özellikle son yıllarda izlenen bazı politikalar orman köylülerinin yoksullaşmasına yol açtı. Bizim toplumumuzda yani Türkiye'de en fakir köylü, orman köylüsü. Orman köylülerinin de korunması lazım. Ormanın korunması için onların da korunması lazım. Onlar eğer orada yaşıyorlarsa, ki yaşıyorlar, yaşamaktan mutlular, ama onların mutluluklarını arttırmamız ve onların da ormana sahip çıkabilecekleri temel aktörler haline getirmemiz lazım. Aksi halde, orman köylüsü ise orman bakanlığı arasındaki kavga sadece ormana zarar verir. Bunun da giderilmesi lazım.

"ORMAN KÖYLERİNDE KOOPERATİFLERİN SAYISINI ARTIRACAĞIZ"

CHP olarak, bütün orman köylülerinin olduğu yerde, yani orman köylerinde kooperatifler kuracağız. Büyük kesiminde var zaten. Ama bu kooperatiflerin sayısını arttıracağız. Bütün köylüler bu kooperatifin üyesi olacak. Ormanla ilgili orman bakanlığının yapacağı her şeyde orman köylüleri temel aktör olarak görev alacaklar. Ağacın dikiminden sökümüne ve bütün orman köylülerinin sigortası olacak. Bir fiyat uygulaması var. Bu, orman köylüsünün işveren olarak görülmesine yol açıyor. Köylü işveren değil ki. Kararı veren Orman Genel Müdürlüğü ya Orman Bakanlığı. Ağacı kesiyor ama kendisi patron, 'Kendi sigortanı kendin yatıracaksın'. Bundan tamamen çıkmamız gerekiyor. Dolayısıyla orman köylüsü, kooperatifi içinde hem kazanacak hem sigortalı olacak. Sadece orman köylüleri için değil Türkiye'deki kırsalda yaşayan bütün kadınların ve gençlerin sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları sağlanacak ve bunları sosyal güvenlik primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Böylece kırsalda çalışan kişi mutlu olacak, belli bir geliri olacak, huzur içinde yaşayacak ve dolayısıyla ormanına, ağacına, kurduna, kuşuna sahip çıkacak.

Sizden isteğimiz şu tabii: Sizin kadar ormanı bilmeyiz. Sizin kadar biliyoruz dersek, haksızlık yapmış oluruz. Siz bütün yıllarınızı verdiniz, eğitim alanınız da zaten orman. Dolayısıyla sizin bilginizden, birikiminizden yararlanacağız. Bu toplantı, bu açıdan sizin için değerli olduğu kadar benim için çok daha değerli.

"KEŞKE BÜTÜN SİYASİ PARTİLERİN GENEL BAŞKANLARI SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZİ ALSA"

Keşke bu toplantıyı bütün siyasi partiler yapsa veya bütün siyasi partilerin genel başkanları sizleri davet edip orman konusundaki düşüncelerinizi alsa. Ama bu olmuyor, biz yeni bir başlangıç yapıyoruz. Esnaflarla ilgili karar alacaksak esnaflarla konuşuyoruz. Sizden sonra ORKOOP yetkilileriyle de görüşeceğiz."