Leyla ile Geçmişin Acıları - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Leyla ile Geçmişin Acıları

Leyla ile Geçmişin Acıları
05.12.2025 01:16

Bulgaristan'da yeni çıkan kitap, 1989'daki Türk ve Müslüman asimilasyonuna dair trajedileri ele alıyor.

Bulgaristan'da yayımlanan "Leyla'yı Hatırlıyor Musunuz" adlı kitapla eski komünist rejimin 1989 yılında Türk ve Müslümanlara uygulamaya çalıştığı asimilasyonda yaşanan acılar bir kez daha ifade edildi.

Bulgaristan Bilimler Akademisi (BAN) Folklor ve Etnografya Enstitüsünde düzenlenen etkinliğe, Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Mehmet Selim Varınca'nın yanı sıra ülkenin önde tarih, kültür ve bilim çevrelerinden temsilciler katıldı.

Tanıtımda, Bulgarca ve Türkçe yayımlanan kitapta yer alan dönem fotoğrafları ilk kez gösterildi.

Folklor ve Etnografya Enstitüsü Başkanı Doç. Mila Maeva, 36 yıl önce Bulgaristan'daki komünist rejimin Türk ve Müslümanların dilini, dini, kültürünü reddederek, onları asimile etmeye çalıştığını, 1989 yılında bu baskıyı kabul etmeyen 450 bin kişinin Türkiye'ye göçe zorlandığını anımsattı.

Tarihsel gerçeklerin muhakkak gün yüzüne çıkarılması gerektiğini belirten Maeva, bu kitapta yer alan fotoğrafların ardında çok sayıda insanın kaderi, parçalanmış aileler ve dramlar olduğunu söyledi.

"O acılar, yüz binlerce insanın hafızasından asla silinmeyecek"

Kitapta yer alan fotoğrafları, 1989'da Bulgaristan-Türkiye sınırındaki Kapitan Andreevo Gümrük Kapısı'nda ve göçmenlerin sürgün trenlerine bindirildiği Hitrino Garı'nda çeken İvan Grigorov, o günleri anlatırken gözyaşlarını tutamadı.

Griforov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitabın kapak fotoğrafında yer alan, elinde oyuncak bebeğiyle poz veren Leyla adlı 9 yaşındaki Türk kızı ile 36 yıllık aradan sonra Türkiye'de tekrar buluştuğunu anlattı.

Grigorov, Bulgaristan'da eski komünist rejiminin zorunlu göçü "büyük seyahat" olarak adlandırdığını belirterek, "O acılar, zorunlu seyahate katılan yüz binlerce insanın hafızasından asla silinmeyecek." dedi.

"İsmim iki kez zorla değiştirildi"

Kitaptaki Bulgarca metinleri Türkçeye çeviren Nihal Özergan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailesiyle asimilasyon kampanyasının mağdurlarından olduklarını anlattı.

Özergan, "İsmim bir değil, iki kez değiştirildi. Babam (Bulgar kökenli Müslüman) Pomak olduğu için Nihal olan adımı önce Nihala diye değiştirdiler. Daha sora annem Türk olduğu için Mihaela diye bir kez daha değiştirdiler." diye konuştu.

Kitabın Türkçe-Bulgarca iki dilli olmasının önemini vurgulayan Özergan, "O dönemde Türkçe konuşmak, düşünmek bile yasaktı. Günümüzde genç insanlar bu kitabı okuyarak, silinmeye çalışılan ulusal hafızayı hatırlayacaklar ve aynı zamanda bizi de hatırlayacaklar. Biz hala acısını yaşıyoruz, kitap biraz da olsa travmalarımızdan kurtulmamıza yardımcı olacak." ifadelerini kullandı.

"Arşivlerde tüm Türk isimleri silmek istediler"

Tanıtıma katılan Bulgaristan Devlet Arşivleri Başkanı Mihail Gruev, burada yaptığı konuşmada, komünizmin son döneminde eski rejimin arşivlerinde, tüm belgelerde geçen Türk isimleri bile silmeye karar verdiğini anlattı.

Gruev, "Komünistlerin girişmek istediği bu kapsamlı plan gerçekleşemedi, ancak öyle yapılsaydı, milyonlarca evrak ve belgede tek bir Türk isim kalmayacaktı." dedi.

Kitabın tasarımcısı ve editörü Mariya Borişeva da AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu muazzam insani suçu işleyenlerin hala hiçbir şekilde cezalandırılmış olmaması korkunç bir adaletsizliktir." ifadesini kullandı.

Geçmişte, asimilasyon kampanyasına katılan kişilerin devlet nişanı bile aldığını anımsatan Borişeva, "Kitabımızla, tarihimizde benzeri olmayan bu adaletsizliğe karşı küçük de olsa bir adım atmış olacağımıza inanıyoruz. Amacımız, daha çok insanın, Bulgaristan'da totaliter devletin son yıllarında neler olduğunu öğrenebilmesidir." diye konuştu.

45 yıllık diktatörlük

1944 yılında eski Sovyetler Birliği (SSCB) Kızıl Ordusu'nun desteğiyle Bulgaristan'da darbeyle iktidara gelen komünistler, ülkede 45 yıl diktatörlüğü sürdürmüştü.

Bulgaristan'daki komünizmin son yıllarında komünistler, 1985-1989'da asimilasyon girişimlerini daha da artırmıştı. 1989 yılında isimlerini Bulgar isimlerle değiştirmeyi reddeden, dinine sahip çıkan yaklaşık 360 bin Türk ve Müslüman Türkiye'ye göçe zorlanmıştı.

Asimilasyona karşı direniş sonucunda, 1989'da komünist rejim devrilmişti.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Leyla ile Geçmişin Acıları - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement