Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi - Son Dakika
Politika

Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Parlamento'nun bir açmazla karşı karşıya olduğunu ifade ederek, "AB'yi hedef aldığınızda Anayasa'ya uygun yasa çıkaramazsınız, Anayasa'ya uygun yasa çıkardığınız zaman AB hedeflerine uygun bir düzenleme yapamamış olursunuz."

28.05.2012 15:55
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Parlamento'nun bir açmazla karşı karşıya olduğunu ifade ederek, "AB'yi hedef aldığınızda Anayasa'ya uygun yasa çıkaramazsınız, Anayasa'ya uygun yasa çıkardığınız zaman AB hedeflerine uygun bir düzenleme yapamamış olursunuz. Bu zorluğu 4 siyasi parti grubuyla başarmak gibi bir sorumluluğumuz vardır" dedi.

Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi'nin TBMM'de düzenlenen açılış töreninde konuşan Çiçek, bu projenin, Türkiye ve AB arasında ihtiyaç duyulan diyaloğu artıracağına inandığını söyledi.

Türkiye'de reform sürecinin ivme kazanmasının ardından, 2005'te AB ile üyelik müzakerelerine başlanılması kararı alındığını ifade eden Çiçek, ancak teknik bir süreç olması beklenen müzakere sürecinin, siyasi faktörler ve bazı üye ülkelerin iç politikalarından kaynaklanan sebeplerle duraksadığını ve fasılların açılmasının çeşitli bahanelerle engellendiğini anlattı.

"Başlatılan bu proje, en azından bilgi eksikliğine, yanlış bilgiye ve bilgi kirliliğine dayanan kısmını çözebilecektir" diyen Çiçek, Türkiye'nin AB konusunda karşılaştığı zorlukların sadece bilgi eksikliğinden kaynaklanmadığını bildirdi. Çiçek, "Çünkü, siyaset gerçekler üzerine yapılan bir iştir. Zaman zaman romantik ve iyimser olabiliriz, çıtayı çok yüksekten tutulabiliriz ama gerçekler bizim karşılaştığımız engellerin, sadece bilgi eksikliğinden kaynaklanmadığını ortaya koyuyor" dedi.

Cemil Çiçek, bu engellemelerin başında, bazı ülkelerin iç siyasette halen Türkiye'yi konuşması ve kullanması ile Türkiye'yi istismar etmelerinden kaynaklandığını söyledi.

-"Türkiye bunları yapmakta gecikmiştir"-

Çiçek, şöyle konuştu:

"Bugün Avrupa'da, AB'nin kuruluş esnasındaki güçlü liderlik ve vizyonu yoktur. AB, Türkiye'ye karşı realist bir politika gütmek yerine merkantilist bir politikayı sürdürmektedir. Müzakere sürecinde bu ve benzeri karşılaşılan bir çok sebep sayabiliriz. Bu süreçten dolayı bir kısım sıkıntılara maruz kalsak da şu nokta bizim için önemli: Bu teknik bir süreçtir. Türkiye'nin başta anayasası olmak üzere kendi mevzuatını AB'ye uyumlaştırması gerekiyor. Bunun için de yasal ve yapısal bir çok düzenlemeyi yapacaktır. Bizim yaptığımız bu güncellemeler, yasal ve yapısal düzenlemeler, salt tek bir nedene de dayanmıyor. AB'ye üye olmak hatırına yapılmış işler değildir, bunlar Türkiye'nin yararına olan işlerdir. Türkiye bunları yapmakta şu veya bu sebeple gecikmiştir. Bu reformları gerçekleştirirse Türkiye daha çağdaş, daha ileri demokrasi standartlarını yakalamış bir ülke olacaktır.

Karşılaştığımız bütün engellere rağmen biz bu yoldaki kararlılığımıza devam etmeliyiz, reformları sürdürmeye bilgi kirliliğinden kaynaklanan hususlar varsa onları ortadan kaldırmaya çalışmalıyız. Eğer Türkiye'nin AB üyeliği her iki tarafından yararına olacaksa... Türkiye buna inanıyor, baştan beri bunu savunuyor. Ancak muhataplarımızın en azından bir kısmından, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda bizim ki kadar iyimser olmadığı ortadadır. Tam üyelik söz konusu olacaksa, bunun iki taraflı bir çabayı gerektirdiği de çok açıktır. Bunun için de iletişimi, diyaloğu geliştirmemiz lazım. Bu proje iletişim noktasındaki eksiklikleri önleyecek, bu kanalları açacak ve kendimizi muhataplarımıza doğrudan anlatma noktasında önemli bir fırsatı ortaya koyacaktır."

-Irkçı partiler-

çiçek, günümüzde özellikle Avrupa'da artan önemli olumsuzluklar bulunduğuna işaret ederek, "Bunun başında aşırılık geliyor. Avrupa geçmişte hep aşırılıktan, fundamentalizmden şikayet etti. Doğruydu ama bugün aynı hastalığa kendisi de yakalanmış vaziyettedir. Irkçı yaklaşımlar giderek yükselmekte, ırkçı partiler, aşırı uçlar giderek yükselmektedir. Bunun anlayışla karşılanacak bir yanı yoktur. Şimdiden tedbirler alınmazsa başka sıkıntılar olacaktır" açıklamasında bulundu.

Avrupa'daki İslam karşıtlığına dikkati çeken Çiçek, şöyle devam etti:

"Bunları yan yana getirdiğimizde diyaloğun öneminin ne kadar önemli olduğu açıktır. Bu önyargıları gideremezsek bile, bu gerçekler üzerinden bir diyaloğun sürdürülmesinde fayda var. Önümüzdeki zaman dilimi içinde Avrupa'nın en öncelikli meseleleri bunlardır. Irkçılık, İslam karşıtlığı ve aşırılığın giderek prim yapıyor olması ve bunun üzerinden siyaset yapanlar var olduğu sürece karşılaşılan zorlukları anlamak çok da zor değildir. Bu bağlamda halkın temsilcilerinden oluşan parlamentolar arası diyalog çok önemlidir."

-Yeni anayasa-

Yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgi veren Çiçek, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı bulunduğunun ortada olduğunu söyledi.

Cemil Çiçek, daha yürürlüğe konulduğu tarihten itibaren tartışılan bir anayasa ile Türkiye'nin yoluna devam edemeyeceğini belirterek, "Bugün Türkiye'de Parlamento bir açmazla karşı karşıyadır. İlgili yasaları çıkarırken Anayasa'ya uygun çıkarmak mecburiyetindeyiz, bu doğrudur ama öbür taraftan da Türkiye'nin bir devlet politikası, stratejik hedef olarak bütün zorluklara rağmen ortaya koyduğu bir AB hedefi var. AB hedefini dikkate aldığınızda yasaların muhtevasının biraz daha farklı olması gerekir. Onu hedef aldığınızda Anayasa'ya uygun yasa çıkaramazsınız, Anayasa'ya uygun yasa çıkardığınız zaman AB hedeflerine uygun bir düzenleme yapamamış olursunuz. Türkiye'nin bu açmazdan kurtulması gerekecektir. Bu zorluğu 4 siyasi parti grubuyla başarmak gibi bir sorumluluğumuz vardır" diye konuştu.

Anayasa bir toplumsal sözleşme ise sözleşmenin şartlarını halkın kendisinin belirlemesi gerektiğine işaret eden Çiçek, bu düşünceden hareketle 6 aydır herkesin bu sürece katkı verebilmesi için toplantılar yaptıklarını halkın anayasasını yapmak için çalıştıklarını ifade etti.

Cemil Çiçek, "Şimdi taslak metni yazmaya başladık. Bu işin başında halk olacak. Taslak metni yazdıktan sonra tekrar vatandaşın tartışmasına açacağız. Yeni bir anayasa yapıldığı takdirde de AB konusunda anayasadan kaynaklanan bazı sorunları aşmış olacağız" diye konuştu.

-AB Uyum Komisyonu Başkanı Tekelioğlu-

TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Tekelioğlu da yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB adaylığı sürecinde oluşan tıkanıkları aşmanın ilk koşulunun, oluşan iletişim sorunlarını aşmak ve yeni iletişim kanalları yaratmak olduğunu düşündüğünü söyledi.

"Doğru bir biçimde oluşturulamayan diyalog, tarafların birbirlerini yanlış anlamaları ve sonuç olarak, birbirleri hakkında yanlış kanılara sahip olmaları ile sonuçlanmaktadır" diyen Tekelioğlu, proje kapsamında altı sempozyum, iki yaz kampı düzenlenmesinin planlandığını bildirdi.

Tekelioğlu, projenin Türkiye ayağının yürütüleceği illerin; Hatay, Urfa- Mardin, Trabzon, Denizli, Nevşehir ve Van olduğunu ifade etti.

Projenin Türkiye dışındaki faaliyetlerinin gerçekleştirileceği üç ülke olarak Almanya, Avusturya ve Fransa'nın seçilmesinin tesadüf olmadığını belirten Tekelioğlu, "Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde, müzakere fasıllarının açılmasının, AB-Türkiye ilişkilerine yapacağı katkının bu üç ülkenin parlamentolarına ve kamuoylarına anlatılmasının projenin temel hedefleri arasındadır" dedi.

Toplantıya, bazı komisyon başkanları, büyükelçiler, milletvekilleri ve davetliler katıldı.

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement