HANİFE SEVİNÇ - Kırımlı yazar Cengiz Dağcı'nın 2. Dünya Savaşı'nda Kırım Türkleri'nin yaşadığı sıkıntıları, Nazi kamplarını, savaş dönemindeki sürgünü hayatından kesitler vererek anlattığı "Korkunç Yıllar" adlı romanı, Avni Özgürel'in senaryosuyla beyaz perdeye aktarılıyor. Hem 2. Dünya Savaşı'nı hem de Kırım Türkleri'ni anlatması açısından ilk Türk sineması olma özelliği taşıyan filmin çekimlerine, aralık ayında başlanacak.
Gazeteci-yazar ve senarist Avni Özgürel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dağcı'nın düşünce dünyamızda "dış Türkler" diye bir mesele olduğunun idrak edilmesini sağlayan bir yazar olduğunu, Anadolu dışında bir Türk topluluğunun varlığının Dağcı ve Kırım ile öğrenildiğini ifade ederek, bundan sonra Orta Asya Türklüğüyle ilgilenilmeye, tarihsel bilgiler edinilmeye başlandığını söyledi.
Yazarın, 2. Dünya Savaşı, Stalin dönemi Rusyası ve Sovyetler Birliği iktidarında Kırım Türkleri'nin yaşadığı büyük zulmün en önemli yansıtıcısı olduğunu, büyük sürgünün Dağcı ile kavrandığını vurgulayan Özgürel, Dağcı'nın Sovyetler Birliği coğrafyasındaki bütün halklarla birlikte Türklerin çektiği ızdırabın o süreçte nasıl yaşandığını çoşkuyla ve içtenlikle yansıttığını kaydetti.
Özgürel, Kırımlı yazarın Türkiye'ye hiç gelmemesine rağmen Anadolu Türkçesi ile yazdığını vurgulayarak, kafasında hep Türkiye hayali olan yazarın savaştan sonra doğduğu topraklara gitmediğini belirtti. Dağcı'nın ölümünün ardından vefa borcunun gereği olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Londra'ya gidip, cenazesini özel uçakla Kırım'a götürdüğünü ve cenazenin, yazarın doğduğu köyde defnedildiğini anlattı.
Avni Özgürel, Türkiye'de çok sayıda Kırımlı'nın yaşadığını, Eskişehir'in de 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçildiğini ifade ederek, Dağcı ile ilgili sinema filmi yapılması fikrinin sohbetleri sırasında Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'dan geldiğini, kendisinin de film için Dağcı'yı gençliğinden itibaren okuması nedeniyle "Korkunç Yıllar" adlı romanını seçtiğini anlattı.
Filmin senaryosunu da Dağcı'nın yaşamışlıklarından, çevresinde tanık olduğu olaylardan, hayatının kesitlerine yer verdiği "Korkunç Yıllar" adlı kitabının yanı sıra "Yurdunu Kaybeden Adam" adı eserinden de alıntılar yaparak yazdığını ifade eden Özgürel, birbirinin devamı niteliğinde olan bu iki romanı biraz içiçe koyarak yazdığı 160 sayfalık senaryonun ayrıntılı olmasından dolayı kısaltıldığını söyledi.
Yazarın kitabı ilk kez sinemaya aktarılıyor
Dağcı üzerine belgeseller yapıldığını ifade eden Özgürel, "Dağcı'nın bir eseri ilk kez sinemaya aktarılıyor. Bu önemli. Dağcı, 2. Dünya Savaşı şartlarında sadece savaşı değil, zulümleri anlattı. Romanın temel fikri, hiç bir ulusa, millete kendinden başka birisinin kanatları altında umut etme hayali kurdurulamaz. Kime tutunmaya kalkarsanız, eliniz boşta kalır. Dağcı bunu fevkalade güzel yansıtabilen bir insan. İster Ruslara, ister Almanlara tutunun, her ikisi de kandırılmışlığın ve hayal kırıklığının ifadesidir. Sonunda kimliksizliğe kadar insanı götüren bir sürecin hikayesidir" dedi.
İlk defa Türkiye'de 2. Dünya Savaşı, Almanlar ve Ruslar'ın sinemada işleneceğini vurgulayan Avni Özgürel, şöyle devam etti:
"Gerilimli bir öyküdür. Toplama kampı hikayesi var. Nazi kampları var. Temposu yüksek bir film. Siyasi arka planı olan sinema filmleri yaptık. Zincirbozan öyleydi. 12 Eylül'ü anlattık. Büyük Oyun'da Irak Türkmenlerinin başına ne geldiğini ele aldık. Zonguldak maden hikayesini anlattık. 'Ticari kaygılarla çalışmaktan ziyade kalıcı temel şeyleri gerçekleştirelim' gayreti içinde olduk. Toplumum 'Korkunç Yılları' ilgiyle izleyeceğini, uluslararası alanda da ses getireceğini düşünüyorum. İlk defa bir Kırım tablosu ortaya konacak. Türk coğrafyasında, batıda da izleyici bulacağını düşünüyorum. Türkiye'de ilk defa, 2. Dünya Savaşı, Kırım, Tatar Türklerinin Stalin dönemi ve savaş dönemindeki sıkıntıları, savaş dönemindeki büyük sürgün, vurgunlar, Nazilerin sergilediği eziyetler, toplama kampı tabloları sinemalaştırılmış olacak."
Gala, Eskişehir'de yapılacak
Yapımcı Avni Özgürel'in eşi Ayfer Özgürel de 2. Dünya Savaşı dönemini anlatan "Türk Pasaportu" belgelinin yönetmeni Burak Arlıer ile anlaştıklarını belirterek, Arlıer'in yöneteceği filmin, kendi şirketleri olan TFT Yapım tarafından hayata geçirileceğini söyledi.
Yapımcı olarak önce ekibini kurduğunu ifade eden Ayfer Özgürel, senaryonun üzerinde çalışıldığını anlattı.
Dönemin çekilebileceği mekanların çok sınırlı olduğunu, Bulgaristan'da olduğu söylenen bir film platosu için irtibata bile geçtiklerini, ancak film için Kars'ı düşündüklerini belirten Özgürel, şu bilgileri verdi:
"Kars'ta Rus dokusunun olduğunu fark ettik. Filmde geçecek kampları Kars'ta kurmayı düşünüyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Bir çok oyuncuya senaryoyu yolladık. Senaryoya hangi oyuncu yakınsa onları seçeceğiz. Kar olmasını tercih ettiğimiz için aralık ortası gibi 'motor' diyeceğiz. Romanda karlı gün anlatıldığı için kar yağmasını bekleyeceğiz. Filmin galası, 2914 yılının Mart ayında Eskişehir'de yapılacak. Film, gösterime de gelecek yıl eylül-ekim gibi girecek. Oldukça ses getirecek bir film. Aksiyonlu seyircinin sevebileceği bir senaryo. Yarışmalara katılabileceğimiz bir film olacak." - İstanbul
Son Dakika › Kültür Sanat › Korkunç Yıllar Romanı Beyaz Perdeye Aktarılıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?