CİHAN DEMİRCİ - UNESCO Dünya Kültür Mirası Alan Yönetim Başkanı ve Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Nurçin Çelik, "UNESCO'ya komple ülke olarak aday olabilmemiz için çok çalışmamız lazım. Ülkemizin her tarafından tarih fışkırıyor. Mimari anıt fışkırıyor. Kültürel değerlerimiz çok zengin. Birçok uygarlık bu topraklarda var olmuş. Türkiye dünya kültür mirası listesine neden aday olmasın" dedi.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, henüz UNESCO Dünya Kültür Mirası'na bir ülkenin bütün olarak dahil olmadığını söyledi.
Türkiye'nin ülke olarak tüm kültür varlıklarıyla listenin içerisinde yer almasının istenilen bir ideal olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Zaten Anadolu, Asya ve Avrupa'nın kesiştiği bir köşedir. Anadolu yıllarca pek çok medeniyete ve yerleşime ev sahipliği yapmıştır. Dolayısıyla biz bu toprakların neresine birazcık dokunsak altından tarih çıkıyor. Bu kadar eserin, bu kadar kültürel değerin bir sonraki kuşaklara aktarılması hepimiz için çok önemlidir. UNESCO'ya komple ülke olarak aday olabilmemiz için ülke olarak çok çalışmamız lazım. Ülkemizin her tarafından tarih fışkırıyor, mimari anıt fışkırıyor. Kültürel değerlerimiz çok zengin. Birçok uygarlık bu topraklarda var olmuş. Türkiye, dünya kültür mirası listesine neden aday olmasın."
Çelik, Anadolu topraklarında çok fazla uygarlık olduğunu, aynı dönemlerde birbirleriyle yaşayan medeniyetler de bulunduğunu, bu topraklarda birbirlerini yok etmediklerini ve birlikte yaşadıklarını vurguladı.
"Yerel yönetimler katkı sağlamalı"
Çelik, UNESCO'nun, ülkelerarası evrensel kültür varlıklarını korumasına yönelik sözleşmeyi kabul etmesiyle dünya kültür miraslarına yönelik görevinin başladığını anımsattı.
Türkiye'nin evrensel kültür varlıklarına yönelik sözleşmeyi imzalayan ilk ülkelerden olduğunu hatırlatan Çelik, ilk olarak Selimiye Camisi'nin 11 Haziran 2011 tarihinde UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne kabul edildiğini ifade etti.
Türkiye'den 11 eserin listede yer aldığını anımsatan Çelik, şunları kaydetti:
"Selimiye Camisi 10. eser olarak dünya kültür mirası listesine giriyor. Selimiye'den sonra Konya'daki Çatalhöyük Neolitik Kenti listeye kabul ediliyor. Ülkemizden dünya kültür mirası listesine girmiş olan 11 eserimiz var. Anadolu'nun çağlar boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olması göz önünde bulundurulursa sayı olarak 11'in ne kadar az olduğu aşikar ama UNESCO kültür mirası geçici listesinde, ülkemizden ikisi karma, biri doğal 38'i de kültürel olmak üzere toplam 41 adet kültür varlığımız var. Geçici listede yer alan eserlere dair en eski başvurunun 1994'te yapıldığını görüyoruz. O yıldan bu güne kadar eserlerimiz geçici listeden asıl listeye atlayabilmiş değil."
Çelik, bir eserin dünya kültür mirası listesinde yer almasının bir hayli emek gerektirdiğini, yerel yönetimlerin de buna katkı sağlamasının önemli olduğunu, Edirne Belediyesi'nin bunu yaptığını vurguladı.
İzmir'deki Efes Antik Kenti'nin 1994 yılından bu yana geçici listede beklediğini dile getiren Çelik, antik kentin bulunduğu döneme ait pek çok veriyi aktarması açısından listede yer almamasının çok acıklı olduğunu söyledi.
İlk kez doğal alan olarak Tuz Gölü ve çevresinin geçici listede yer aldığını belirten Çelik, birçok önemli varlığın asıl listede yer almamasının üzücü olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin UNESCO Dünya Kültür Mirası asıl ve geçici listesi
UNESCO asıl listesinde Türkiye'den İstanbul'un tarihi alanları, Divriği Ulu Cami ve Darülşifası, Hattuşaş Hitit Başkenti, Nemrut Dağı, Xanthos- Letoon, Safranbolu, Truva Antik Kenti, Selimiye Camisi ve Külliyesi, Çatalhöyük Neolitik Kenti, Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Pamukkale-Hierapolis'i yer alıyor.
Geçici listede yer alan kültürel eserler ve doğal alanlar ise şöyle:
"Efes Antik Kenti, Karain Mağarası, Ahlat eski yerleşimi ve mezar taşları, Alahan Manastırı, Alanya, Bursa ve Cumalıkızık erken Osmanlı Kentsel ve Kırsal Yerleşimleri, Diyarbakır Kalesi ve Surları, Harran ve Şanlıurfa yerleşimleri, İhsak Paşa Sarayı Konya Selçuklu Başkenti, Mardin Kültürel peyzaj alanı, Selçuklu Kervansarayları Denizli- Doğubeyazıt güzergahı, St. Nicholas Kilisesi, St. Paul Kilisesi-St. Paul Kuyusu ve Çevresi, Sümela Manastırı, Afrodisias Antik Kenti, Likya Uygarlığı Antik Kentleri, Perge Antik Kenti, Sagalassos Antik Kenti, Göbeklitepe arkeolojik alanı, Beyşehir, Eşrefoğlu Camisi, St. Pierre Kilisesi, Bergama, Ani Tarihi Kenti, Aizanoi Antik Kenti, Beçin Ortaçağ Kenti, Birgi Tarihi Kenti, Gordion, Hacıbektaşveli Külliyesi, Hekotomnos Anıt Mezarı ve kutsal alanı, Niğde'nin tarihi anıtları, Mamure Kalesi, Odun pazarı tarihi kent merkezi, Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi, Zeugma Arkeolojik Siti, Laodikeia Antik Kenti, Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri, Ceneviz ticaret yolunda Akdeniz'den Karadeniz'e kadar kale ve surlu yerleşimleri, Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı, Kekova karma olarak-Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Alanı." - Edirne
Son Dakika › Kültür Sanat › 'Unesco Aday Olabilmek İçin Çalışmamız Gerek' - Son Dakika
Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM) tarafından düzenlenen 'Dragons and Mythical Beasts' kukla gösterisi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Maximum Uniq Hall'de seyirciyle buluştu. Yazar ve yönetmen Derek Bond'un mitolojik hikayelere yer verdiği gösteri, çocukların zihnindeki canavar algısını değiştirmeyi hedefliyor. Seyirciler arasından seçilen çocuklarla interaktif bir oyun oynanan gösteride, oyuncu Ata Dirilgen çocuklara hem hikaye anlatıcısı hem de kahraman yetiştiricisi olarak eşlik ediyor. Gösterinin amacı, çocukların hayal güçlerini geliştirmek ve onlara cesaret vermek. İngiltere tiyatrosunun önemli ödüllerinden Olivier Ödülü'ne aday olan kukla şovu, devasa taş trol, gizemli Indrik, görkemli Griffin, tek boynuzlu at, diş perisi ve ejderha gibi birçok kukla ile çocukları fantastik hikayelerle tanıştırıyor. Gösteri, 20-23 Nisan tarihleri arasında sahnelenmeye devam edecek.
Başkentte çeşitli meslek gruplarından gönüllülerin oluşturduğu Cumhuriyet Korosu, 'Yüzyılın Başkenti Ankara' adlı Türk halk müziği konseri verdi. Yenimahalle ilçesindeki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, Ankara'nın türkülerinin yanı sıra Rumeli, Kütahya, Burdur, Kırıkkale, Sivas, Erzincan, Artvin yöreleri ile Kıbrıs ve Azerbaycan'dan ezgiler dinleyicilerle buluştu. Başkentteki, Ulusal Mimarlık akımlarına örnek teşkil eden tarihi yapı ve binaların da tanıtıldığı konserde, çeşitli halk oyunu gösterileri yapıldı. Şef Serdar Yasun yönetiminde 30 eserin seslendirildiği konsere Ankaralılar yoğun ilgi gösterdi.
Adana'da düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında şarkıcı Tuğba Yurt, Seyhan Nehri kıyısındaki Merkez Park'ta konser verdi. Konserde çok sayıda kişi şarkılara eşlik etti ve Yurt'un performansı büyük alkış aldı.
Bitlis'in Güroymak ilçesinde, Kaymakamlık tarafından başlatılan proje kapsamında Kaleli Köyü ve Köşk mezrasında yaşayan çocuklar için sinema etkinliği düzenlendi. Ahmet Mücteba Albayrak Bilgi Evi'ne getirilen çocuklar, yeni açılan sinema salonunda film izledi. Etkinlikle çocukların kültür ve sanatla buluşması hedeflendi.
Bingöl'de kış turizminin gözde tesislerinden biri olan Hesarek Kayak Merkezi, Cumhurbaşkanı kararı ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edildi. Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, bu kararın Bingöl'ün cazibe merkezi haline gelmesini sağlayacağını belirtti.
Van Kalesi'nin zirvesinde bulunan Süleyman Han Camisi, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından ibadete açıldı. Van Valisi Ozan Balcı, caminin açılışında yaptığı konuşmada, Van'ın imarı ve inşası konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti ve Van Kalesi'nin restorasyonunun tamamlanmasıyla birlikte Van'ın kültür, turizm ve ekonomisine büyük katkı sağlanacağını ifade etti.
Devlet sanatçısı Devrim Erbil'in 60. yılını kutlamak amacıyla düzenlenen Inspirations adlı karma sergi, İstanbul Sinema Müzesi'nde açıldı. Sergide, Erbil'in daha önce sergilenmemiş eserlerinin yanı sıra farklı sanatçıların da eserleri yer alıyor. Erbil, sergiyle birlikte sanat hayatının 60. yılını geride bıraktığını belirterek, sanata ve sanatın içinde olmaya doyamadığını ifade etti. Sergi, 30 Haziran'a kadar ziyaret edilebilecek.
Münih'te düzenlenen 35. Münih Türk Film Günlerinde Yeşilçam'ın usta oyuncusu Müjde Ar'a 50. Sanat Yılı dolayısıyla 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' verildi. Müjde Ar ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada kadınları desteklemeye adadığı hayatını anlattı ve kendisine verilen ödülün iki sahibi olduğunu belirtti. Ayrıca, Müjde Ar'ın Şener Şen ile başrolleri paylaştığı 'Şalvar Davası' adlı film restore edilerek festivalde gösterildi.
Sizin düşünceleriniz neler ?