AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, " Karadeniz'in barış ve istikrarı, ülkemiz için de bölgemiz için de son derece önemlidir. Hem Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunduğu hem Rusya'nın, NATO'nun kaygılarının giderildiği bir zeminin ortaya çıkmasını temenni ediyoruz." dedi.
Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.
Son günlerdeki sıcak konulardan birisinin Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilim olduğunu belirten Çelik, "Rusya'nın Ukrayna'ya taarruz gerçekleştireceğine" dair haberler olduğuna dikkati çekti.
Bölgede yaşanacak bir istikrarsızlığın, çatışmanın hiç kimseye faydasının olmayacağının altını çizen Çelik Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuyu yakından takip ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın taraflara itidal çağrısında bulunduğunu, Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne verdiği önemin altını çizdiğini, ara buluculuk, tarafların bir araya gelmesini kolaylaştırmak dahil her türlü yardımın Türkiye tarafından ortaya konulabileceğini ifade ettiğini aktaran Çelik, 15 Aralık'ta Rusya ile ABD arasında "Güvenlik Garantileri Hakkında Anlaşma" ile "Rusya Federasyonu ve Kuzey Atlantik Anlaşması Üye Devletlerinin Güvenliklerini Temin Etmeye Matuf Tedbirler Anlaşması" taslaklarının ortaya çıktığını hatırlattı.
Bu taslakların NATO Konseyinin 21 Aralık'taki toplantısında ele alındığını anımsatan Çelik, 12 Ocak 2022'de NATO ile Rusya Konseyinin bir araya gelerek durumu değerlendireceğini kaydetti.
Bundan bir uzlaşma, tansiyonu düşürecek bir yol haritası çıkmasını ümit ettiklerini dile getiren Çelik, "Karadeniz'in barış ve istikrarı, ülkemiz için de bölgemiz için de son derece önemlidir. Hem Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunduğu hem Rusya'nın, NATO'nun kaygılarının giderildiği bir zeminin ortaya çıkmasını temenni ediyoruz." dedi.
Libya meselesi
Libya'daki seçimleri yakından takip ettiklerini belirten Çelik, 24 Aralık'ta yapılması gereken başkanlık seçimlerinin ertelendiğini hatırlattı.
Seçimlerin, anayasal ve hukuki zemin hakkında Libya içerisinde yeterli ve geniş bir mutabakatın sağlanamaması, nihai aday listesinin açıklanamaması nedeniyle ertelendiğine dikkati çeken Çelik, Libya Temsilciler Meclisi ve Yüksek Ulusal Seçim Kurulunun "mevcut şartlarda seçim sürecinin ilerleyemeyeceğini" söylediğini aktardı.
Başkanlık seçimleri için şimdi 24 Ocak 2022'nin önerildiğini ancak bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair karar bulunmadığını belirten Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti öteden beri burada adil, muteber ve bağımsız seçimlerin yapılmasını destekliyor. Netice itibarıyla adil, muteber ve bağımsız seçimlerin yapılması, kapsayıcı, meşru bir yönetimin ortaya çıkmasını sağlayacak ve seçilecek yönetim ülkenin bir kısmında değil, tamamında yetkilerini kullanarak Libya'nın bu istikrarsızlıktan çıkmasını temin edecektir." diye konuştu.
Dünyada, Kovid-19 vakalarında artış olduğunu ifade eden Çelik, "TURKOVAC acil kullanım onayını aldı. Bu aşının Şanlıurfa'da seri üretimine başlandı. İlk parti aşılar Ankara'da Sağlık Bakanlığımızın depolarına ulaştı, son kontrolleri yapılıyor. Şehir hastanelerimizden başlayarak aşılama için TURKOVAC aşısı da bu şekilde devreye alınmış olacak." dedi.
Salgın döneminde Türkiye'nin çok büyük bir mücadele ortaya koyduğunu dile getiren Çelik sağlık çalışanlarına şükranlarını sundu.
Ömer Çelik, 2021'in zor bir yıl olduğunu, Türkiye'nin iyi yönetilmesi, hedeflerine güçlü bir şekilde ulaşabilmesi için büyük gayretler ortaya konulduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dirayetli yönetimi ve vatandaşların desteğiyle bu sürecin Türkiye'nin önünün açık olmasını sağlayacak şekilde gerçekleştiğini söyledi.
"Türkiye'de fay hattı yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen hafta Gaziantep'e gittiğini, bugün de bir açılış gerçekleştirdiğini anımsatan Çelik, bu açılışların, Türkiye'nin altyapısının güçlendirilmesi açısından devrim niteliğinde olduğunu kaydetti.
Çelik, Erdoğan'ın, Türkiye'nin bölgesinde ortaya çıkan birtakım çatışma alanlarının giderilmesini sağlamak için ortaya koyduğu çok güçlü bir irade olduğunu vurgulayarak Gaziantep'te aynı anda hem bir caminin temelinin atıldığını hem de bir cem evinin açılışının yapıldığını hatırlattı.
Bölgedeki mezhep çatışmalarına, Suriye'deki olaylara, Türkiye'nin içine dönük birtakım fay hattı oluşturma çabalarına bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cami temeli atmasının ve cem evi açılışı yapmasının tüm bölgeye mesaj olduğuna işaret eden Çelik, bunun son derece önemli olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü en güçlü şekilde koruduklarını belirten Çelik şöyle konuştu:
"Zaman zaman deniyor ki 'Türkiye'deki fay hatlarını tetiklemeye çalışıyorlar.' Bu ifade yanlış, Türkiye'de fay hattı yok. Türkiye'de suni sarsıntılar oluşturmaya çalışıyorlar. Buna karşı devletin kurumları üzerine düşeni yapıyor ama en önemlisi toplumsal bağışıklığımızın yüksek olmasıdır. Toplumsal bağışıklığımızın bütün bu provokasyonlara karşı tarihten gelen deneyimimiz çerçevesinde bu derece yüksek olması, tüm bu girişimleri altüst ediyor, tüm bu fitne faaliyetlerini darmadağın ediyor. Bundan sonrasında da buna karşı hep beraber olacağız."
"Gereksiz mağduriyet üretmek doğru değil"
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Genel Başkan olduğumdan beri benim ve parti yöneticilerimin telefonları dinleniyor. Bu dinlemeler bir kişiye akıyor.' dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun da telefonunun dinlendiğini söyledi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Çelik, Kılıçdaroğlu'nun benzer cümleyi 2018'de de söylediğini hatırlattı.
CHP'nin belediye başkanlarının telefonlarının ve MYK toplantısının dinlendiğine yönelik iddiasının da olduğunu aktaran Çelik şunları kaydetti:
"2018'den bu zamana 3 yıl bitti. Ne ortaya bir belge koyuyor, ne gidip savcılığa bir suç duyurusunda bulunuyor ne de herhangi bir şekilde 'Bunu teyit edecek şu bilgilere ulaştım ya da bu söylediğimin doğru çıkmadığını gösteren şu bilgilere ulaştım.' gibisinden bir şey söylemiyor. Bir partinin genel başkanının iyi kötü belli bir sınır içerisinde konuşması lazım. O sınır da şudur, belli bir meşruiyet alanı içerisinde konuşması lazım. 'Beni dinliyorlar.' gibisinden kurumlara doğrudan suç teşkil eden bir yaklaşım atfetmek, 2018'de gayriciddilikti, şimdi artık laubalilik anlamına geliyor. Nihayetinde bu kurumlar, bu kurumlarda çalışanlar büyük bir fedakarlıkla memleketin güvenliğini sağlıyorlar, vatandaşa hizmet etmeye çalışıyorlar. Şimdi 'Beni, MYK'mi, belediye başkanlarımı dinliyorlar.' dediğinizde bu tipik bir fitne siyaseti oluyor. Peki ilk olarak söylediği 2018'den bugüne kadar ne yapmış sayın Kılıçdaroğlu bununla ilgili? Bu iddiasının arkasına hangi belgeyi, hangi bilgiyi koymuş? Bu artık gayriciddiliktir. Hiç kimseye, herhangi bir görevi, yetkisi olmayan kimseye yakışmadığı gibi, herhangi bir partinin genel başkanına asla yakışmaz."
Gereksiz bir mağduriyet üretmenin doğru olmadığını vurgulayan Çelik, "Bu kurumlar, Anayasa'nın, yasaların verdiği yetkiyle belirli bir meşruiyet içerisinde çalışıyorlar. Ki bizim iktidarlarımız döneminde bu tip konular gündeme getirildiği zaman bunların üzerine büyük bir hassasiyetle gidilmesi için hem bir irade hem de çeşitli mekanizmalar ortaya konulmuştur." dedi.
"Kurumları hedef alıyorsun"
Karşılıklı mücadelenin, eleştirinin olduğu siyasetin, meşruiyet alanı içinde yapılması gerektiğine işaret eden Çelik şöyle konuştu:
"Maalesef sayın Kılıçdaroğlu'nun ne arkası ne önü ne sağı ne solu ne çatısı ne zemini olan bir sürü iddiası var. Bir şeyi söylüyor, arkasına koymuyor. Şimdi onun çıkıp 2018'de basın toplantısı yapması lazımdı. Nasıl dinleniyorsunuz, bu kanaate nasıl vardınız, elinizdeki bilgi, belge nedir? ya da şimdi söylüyor, çıkacak bunu ispat edecek. Bu kadar kurumlarda çalışan insanları bu şekilde zan altında bırakmanın hiçbir meşruiyeti yok. Bu demokratik siyaset olmuyor, iftira siyaseti oluyor. O yüzden biraz daha sorumlu bir yaklaşıma davet ediyoruz kendisini. Bu bir siyaset biçimi, bu bir kendilerine siyasi olarak getirisi olan bir şey de değil. Sadece bir yıkım siyaseti. Kurumları hedef alıyorsun, ondan sonra da tartışma çıkarıyorsun. Hiçbir zemini, gerçekliği olmayan bir şey."
Cem evlerinin statüsü
"Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Tunceli ziyaretinde 'Cem evlerine ibadethane statüsü tanınması noktasında birtakım hazırlıkların tamamlanma aşamasına geldiğini' söyledi. Bu çerçevede bir mevzuat çalışması mı yapılacak?" sorusu üzerine Çelik, bu konuda uzun çalışmaları ve deneyimi olan bir parti olduklarını söyledi.
Çelik, bu konuda bir meselenin olmadığını, bileşenlerle bir araya gelinip hukuki olarak nasıl bir çerçeve çizileceğini takip ettiklerini bildirdi.
"Denetleme iktidarı kurmaya çalışıyorlar"
"CHP ve HDP görüşmesi oldu. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, 'Biz, Millet İttifakı'ndan yer almayacağız.' dedi ama cümlesinin devamında 'Olası bir erken seçimde ortak bir aday belirlersek beraber bir ittifak oluşturabiliriz.' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Çelik, "Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. 'Millet İttifakı içerisinde yer almayız, ayrı bir ittifak kurarız.' diye ittifakın bileşeni olanlardan farklı bir yorum geliyor. Tabii bu bileşenlerin ne olacağı, adaylarının kim olacağı bizi çok ilgilendirmiyor." yanıtını verdi.
Siyasetin konusu olan birtakım gariplikler olduğunu belirten Çelik şöyle konuştu:
"Birincisi şu; geçen de 7 madde yayımladı sayın Kılıçdaroğlu, bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor ve cumhurbaşkanı olacak kişiye talimatlarda bulunuyor. 'Şu kurumu kaldıracak, şöyle bir davranış sergileyecek, böyle bir kurum kuracak.' diyor. CHP'nin seçilmiş ve meşru hükümetler üzerinde kendi kendine atfettiği bir denetleme iktidarı kurma arzusu her zaman vardır. Seçilmiş iktidarın üzerinde bir denetleme iktidarı kurma arzusunun, Türkiye'nin başına büyük belalar açan, Türkiye'yi çok sıkıntılı süreçlere sokan çeşitli sonuçları olmuştur. 1960'tan beri Türkiye bu konuda çok büyük acılar çekmiştir. Kendisi sandıktan çıkamayınca, sandıktan çıkanın üzerine bir denetleme iktidarı kurmaya çalışıyor."
"CHP'nin olmayan cumhurbaşkanına talimat vermeye" başladığını söyleyen Çelik, "Şimdi ben çok merak ediyorum, bir cumhurbaşkanı adayı çıkarsa, o kişi Kılıçdaroğlu'nun bu talimatlarını nasıl taşıyacak? Sayın Kılıçdaroğlu 'Bir sonraki aday ben olacağım, seçilirsem şunları yapacağım.' da demiyor." ifadesini kullandı.
"Bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak?"
Üçüncü bir ittifaktan bahsedildiğini dile getiren Çelik şöyle devam etti:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun değerlendirmesine göre farklı bileşenleri oluyor, HDP'nin değerlendirmesine göre farklı bileşenleri oluyor. Şimdi üçüncü bir ittifaktan bahsediliyor ama CHP-HDP ikilisi açısından baktığınızda şöyle bir tablo var; bir tanesi bir konuda anlaşıyor, iki taraf da tezkereye karşı çıkıyor mesela. Burada bir zeminleri olduğu gözüküyor ama daha sonra Kılıçdaroğlu çıktı ve 'Kandil'i yıkacağız.' dedi. Biz de dedik ki hem tezkereye karşı çıkacaksınız hem de Kandil'i nasıl yıkacaksınız? Bu son cümleden bakarsak bir tarafta 'Kandil'i yıkacağım.' diyen biri var, diğer taraftan Kandil'i meşru gören, Kandil'e göre kendisini hizalayan bir yapı var.
Bu iki yapı nasıl bir ittifak kuracak, bu ittifakın demokrasi, anayasal düzen, hukuk devleti konusunda, demokrasi konusunda söyleyeceği nasıl bir şey olacak? Birisi Kandil'i yıkmaktan bahsederken öbürü tezkereye 'hayır' verdiği halde büyük bir tutarsızlıkla diğeri de Kandil'in meşrulaştırılmasına, Kandil'in bir referans alanı olmasına gayret ediyor ve açıkça da 'PKK terör örgütü değildir.' diyor. Bu ikisi bir araya gelip nasıl bir ittifak kuracak, herkes merak ediyor. Biz de bakıyoruz, bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak diye. Bu şapkadan cin çıkmaz, sadece cin çarpması çıkar. O da kendilerinin bileceği bir şey. Cin mi çıkacak cin çarpması mı olacak, onu hep beraber göreceğiz."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?