Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yıllardır adeta yenilmez bir canavar gibi takdim edilen DEAŞ'ın, sahada sergilenen tüm kirli ayak oyunlarına rağmen aslında ne kadar kof bir yapı olduğunu dünyaya gösteren Türkiye olmuştur." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen hafta Rusya, Kuveyt ve Katar'ı kapsayan önemli bir yurt dışı seyahati yaptığını hatırlattı.
Yarın Soçi'ye giderek Türkiye-Rusya- İran üçlü zirvesini gerçekleştireceklerini belirten Erdoğan, yarın gerçekleştirilecek toplantıda bölgenin geleceği bakımından çok önemli görüşmeler yapılacağına işaret etti.
Erdoğan, "Suriye ve Irak'ta ülkemizi de yakından ilgilendiren gelişmeler bizi, kendi çözümlerimizi üretebileceğimiz yöntemler geliştirmeye zorladı. Kimi konularda hala anlaşmazlıklarımız olsa da Rusya ile kurduğumuz yakın ilişkiden elde ettiğimiz neticeler oldukça önemli. İran'ın da bu süreçte ülkemizin hassasiyetlerini gözeten bir tutum içine girmesinden memnuniyet duyuyoruz." diye konuştu.
Merkezi Irak yönetimiyle de uzun zamandır olmadığı kadar müspet bir noktaya gelindiğini dile getiren Erdoğan, "Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi çok hayati bir yanlışa sapmamış olsaydı, onlarla da güzel ilişkiler sürdürülüyor olacaktı." dedi.
Erdoğan, her şeye rağmen, geçen hafta İran-Irak sınırında yaşanan depremin ardından insani vazifeyi yapmayı, bölgeye ilk intikal eden ülke olmayı ihmal etmediklerini vurguladı.
Fransa ile de yakın diyalog içinde olunduğunu belirten Erdoğan, " Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkeler aslında bizim en rahat iş birliği yapacağımız yerler olmasına karşın, maalesef bir süredir ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının pençesine düşmüş durumdalar. Buna rağmen hepsiyle de hem ikili hem de Avrupa Birliği çerçevesindeki ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"DEAŞ balonunu söndüren ilk hamle"
"Uzun bir süre ülkemizin güvenilir bir müttefiki olarak görülen Amerika'nın bölgemizde izlediği politikanın yanlışlığı konusundaki endişelerimizi her fırsatta kendileriyle ve kamuoyuyla paylaşıyoruz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DEAŞ'ın ortaya çıkış ve ortadan kayboluş süreci baştan sona muammalarla ve soru işaretleriyle dolu. Hadi 'DEAŞ'ı temizlediğinizi' söylüyordunuz, peki hala silah yüklü tırlar niçin kuzey Suriye'ye veya Suriye'ye geliyor? Hala bu niye devam ediyor? Siz bu silahlanmayı kuzey Suriye'de veya Suriye'de hangi ülkeye karşı yapıyorsunuz, niçin yapıyorsunuz? Bunları izah etmeleri lazım, anlatmaları gerekiyor. Dert başka. Neyin ne olduğunu biliyoruz. Ona göre de adımlarımızı atacağız. Kimse Türkiye'nin kendi bekasını ilgilendiren bu senaryolar karşısında eli kolu bağlı oturmasını bekleyemez."
Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı'nda Türkiye'nin elde ettiği başarının, DEAŞ balonunu söndüren ilk hamle olduğunu vurgulayarak, "Yıllardır adeta yenilmez bir canavar gibi takdim edilen DEAŞ'ın, sahada sergilenen tüm kirli ayak oyunlarına rağmen aslında ne kadar kof bir yapı olduğunu dünyaya gösteren Türkiye olmuştur." diye konuştu.
"Esed rejimi hala durmakta"
Cerablus, Rai, Bab operasyonlarında 2 bin kilometrekarelik alanda 3 bine yakın DEAŞ'lının etkisiz hale getirilmesinin sıradan bir olay olmadığının altını çizen Erdoğan, artık DEAŞ'ın Suriye ve Irak'tan neredeyse tamamen kazınıp atıldığını, ancak hala bu ülkelerin haritalarına bakıldığında farklı güçlerin hakimiyetini gösteren farklı renklerin görüldüğünü söyledi.
Erdoğan, her iki ülkede de ne toprak bütünlüğü ne de barış ve huzur konusunda katedilmiş en küçük bir mesafe olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Pek çok yerde bir terör örgütü gitmiş, yerine bir başka terör örgütü gelmiştir. Elinde yüzbinlerce vatandaşının kanı olan Esed rejimi hala yerli yerinde durmaktadır. Buna karşılık vatanlarını sevmekten ve demokrasi talebinden başka suçları olmayan Suriyeli muhalifler neredeyse terörist durumuna düşürülmüştür. Velhasıl çok şey söylenmiş, çok toplantı yapılmış, çok silah kullanılmış, çok fedakarlık talep edilmiş ama hiçbir netice ortaya konamamıştır. Öyleyse bu coğrafyada bunca kan niçin dökülmüştür, bunca acı niye çekilmiştir, bunca yıkım niye yaşanmıştır? Akan kan, kimin kanıdır? Bu ölenler kimdir? Bunun üzerinde durmayacak mıyız? Bizim derdimiz budur."
"Demek ki mesele terör değildir"
"Demek ki mesele terör değildir. Demek ki mesele demokrasinin getirilmesi değildir. Demek ki mesele mazlumların, mağdurların haklarının korunması da değildir." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, gelinen noktada zaten bilinen bir gerçeğin, artık inkarı mümkün olmayan bir teyidinin görüldüğünü söyledi. Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bu gerçek, bölgemizin terör örgütleri bahanesiyle tıpkı geçen asırda olduğu gibi yeni bir dizayna tabi tutulmaya çalışıldığıdır. Körfezdeki ve Kuzey Afrika'daki gelişmelerin hiçbiri Irak ve Suriye'deki olaylardan bağımsız değildir. Hatta Güney Asya'daki hadiseleri de bu sürecin dışında görmüyoruz. Hepsi de aynı oyunun birer parçasıdır. Biz ne kendimizin ne de öz kardeşlerimiz mesabesindeki komşularımızın böyle bir muameleye tabi tutulmasına izin vermeyeceğiz. Şunu unutmayacağız, bir tarafta 350 kilometre Irak sınırı, diğer tarafta 911 kilometre Suriye sınırıyla bu iki ülkeye en yakın komşu, sınırdaş biziz. Diğerlerinin burayla yakın, uzak bir alakası yok. Türkiye'yi küçümseyenlere, NATO toplantılarındaki gibi terbiyesizlikler, diziler, raporlar, gizli açık pek çok mesaj aracılığıyla tehdit edenlere mesajımız şudur; Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?