Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "El Bab konusunda son noktaya doğru gelinmiştir. Bu anlamda şehir çevrelenmiş, son bitirici operasyonların hazırlıkları yapılmaktadır. Ümit ederim ki en kısa süre içerisinde El-Bab ile ilgili harekatın o kısmı bitirilmiş olacak." dedi.
Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamada bulundu, soruları cevapladı.
Diyarbakır'da düşen askeri uçakla ilgili bir soru üzerine Kurtulmuş, olayın üzerinden çok kısa bir süre geçtiğini belirterek, bunların spekülasyon yapılacak konular olmadığını ifade etti.
Kurtulmuş, bu konuyla ilgili soruşturmanın başlatıldığına işaret ederek, "Şu an itibarıyla bu konuyla ilgili ilk bilgiler, uçağın düşmesinin teknik arızadan kaynaklanan bir kaza olduğu yönündedir. Bu bilgiler teyide muhtaç bilgilerdir. Bu olay kısa süre içerisinde netleştirilecektir." dedi.
Halep'e yapılan yardımlara ilişkin soruyu yanıtlarken Kurtulmuş, Türkiye'nin geçen hafta Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde, sivil toplum kuruluşlarının da katılımıyla "Halep Ölmesin" kampanyası başlattığını bildirdi.
Kurtulmuş, Halep'te büyük bir insani trajedi yaşadığına dikkati çekerek, bebek maması, ilaç ve tıbbi hiçbir ihtiyacın karşılanamadığına değindi. Halep'te hiçbir hastanenin çalışmadığını ve doktorun yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, uluslararası camianın Halep'in kurtarılması konusunda üzerine düşeni yerine getirmediğine işaret etti.
"Halep, üzerinden siyaset üretilecek bir şehir değildir"
Halep'e bir an önce insani yardımların ulaştırılmasını isteyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"İnsani yardımın mutlaka ateşkes şartına da bağlanmasının doğru olmadığı kanaatindeyiz. Gönlümüz arzu eder ki, şu an ateşkes sağlansın. Ateşkesin sağlanması maalesef çok taraflı siyasi bir süreci gerektirdiği için, burada Suriyeli muhalifler de ateşkese hazır durumdadır, Rusya'nın da bu konuda bir takım olumlu yaklaşımları da söz konusudur. Suriye'de ateşkesin sağlanmasında geç kalınıyorsa Türkiye'nin teklifi şudur, uluslararası camia, Avrupa ülkeleri, bölge ülkeleri, Türkiye, herkes kendi bayraklarıyla gelsin, bir uluslararası yardım konvoyu düzenleyelim, bu yardım konvoyunu bir an evvel Halep'teki o ihtiyaç sahibi yüz binlerce insana ulaştıralım."
Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bu görüşleri meslektaşlarıyla paylaştığını aktararak, Türkiye'nin böyle bir yardım faaliyeti için her zaman hazır olduğunu bildirdi.
Uluslararası camianın Halep'te ölen her çocukla insanlığın da öldüğünü fark etmediğine değinen Kurtulmuş, "Halep üzerinden siyaset üretilecek bir şehir değildir. Halep'teki insanlar o acıların üzerinden uluslararası siyasetin bir aracı olarak görülecek insanlar da değildir. Burada herkes samimi olsun. Eğer bu durum devam ederse, zaten bir müddet sonra üzerinde konuşulacak bir Halep kalmayacağı gibi, üzerinde ve geleceği konuşulacak Halepliler de kalmayabilir." ifadesini kullandı.
"Türkiye'nin dışındaki şartlardan kaynaklanan bir sonuçtur"
"Sigorta primlerinin düşürülmesine ilişkin olarak görüşmeler yapıldığını söylediniz. EKK'da alınan kararlar dışında yeni bir adım mı atıyorsunuz?" sorusunu Kurtulmuş, "EKK'da alınan kararlar çerçevesinde bu da gündeme gelmiş olan konulardan birisidir. Teferruatını netleştiği zaman kamuoyuyla paylaşacağız." diye yanıtladı.
Kurtulmuş, "Doların ateşinin söndürülmesi için Merkez Bankası nasıl adımlar atacak?" sorusuna, "Merkez Bankası zaten Para Politikası Kurulu vasıtasıyla dövizle ilgili gelişmeleri bağımsız bir kuruluş olarak takip ediyor. Bu çerçevede de bir çok enstrümanı kullanmaya gayret ediyor. Dolayısıyla Merkez Bankası da elindeki enstrümanları kullanır, bu enstrümanlar çerçevesinde de şu anda dövizin ateşi, piyasanın tabiriyle, bunu düşürecek mekanizmaları da alır." dedi.
Türkiye'nin özellikle son iki haftadır çok önemli bir gelişme yaşadığını belirten Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla hem bireysel hem de kamu kuruluşlarının yaptığı işlemlerde Türk parasına dönme eğiliminin, Türk parasının üzerindeki baskıyı kısmen hafiflettiğini bildirdi.
Bu süreçte başka ülkelerle yapılan alışverişlerde de yerli paraların kullanılmaya başlanmasıyla Türk lirası üzerindeki baskının ortadan kalkacağını ümit ettiklerini dile getiren Kurtulmuş, Merkez Bankasının bütün bu gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtti.
Kurtulmuş, "Türk parası üzerindeki bu baskı, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarından kaynaklanan bir sonuç olmadığı için inşallah çok kısa süre içerisinde normale döneceğini ümit ediyoruz. Küresel piyasalardaki gelişmelerden ve Amerikan seçimleri vesaire diğer bütün meseleleri koyduğunuz zaman Türkiye'nin içindeki şartlardan değil ağırlıklı olarak Türkiye'nin dışındaki ve küresel piyasalardaki şartlardan kaynaklanan bir sonuçtur." dedi.
Dikkatle ve titizlikle hem Merkez Bankasının hem ilgili ekonomik kurum ve kuruluşların gerekli tedbirleri almak için gayret ettiğine değinen Kurtulmuş, Merkez Bankasının araçların hepsini bağımsız bir kurum olarak kullanabilecek yetkiye de sahip olduğunu vurguladı.
"Büyüme hızındaki bu düşüş tekrar büyüme hızında artışa dönecektir"
"Fırat Kalkanı Harekatının sonuna mı yaklaşılıyor? El Bab'ın ele geçirilmesi için son adımlar mı atılıyor?" sorusuna Kurtulmuş, "El Bab konusunda son noktaya doğru gelinmiştir. Bu anlamda şehir çevrelenmiş, son bitirici operasyonların hazırlıkları yapılmaktadır. Ümit ederim ki en kısa süre içerisinde El Bab ile ilgili harekatın o kısmı bitirilmiş olacak." karşılığını verdi.
"Türk ekonomisi uzun süredir ilk kez yüzde 1,8 oranında daraldı. Bu konuya ilişkin değerlendirme yapıldı mı?" sorusu üzerine de Kurtulmuş, şu açıklamayı yaptı:
"Türkiye ekonomisiyle ilgili daralma meselesi... Zor süreçlerden geçiyoruz. Bölgemizde devam eden bir savaş var. Bunun Türkiye'ye etikleri var. 2015 yılının Temmuz ayından itibaren PKK, PYD ve başka terör örgütleriyle eş zamanlı olarak topyekün teröre karşı verilen mücadele var. Ayrıca 15 Temmuz'da çok ağır faturaları olması muhtemel Allah'a çok şükür milletimizin ferasetiyle, cesaretiyle, gayretiyle önlenmiş olan FETÖ'nün darbe girişimi var. Bütün bunlar Türkiye'yi yakından ilgilendiren siyasi gelişmeler."
Öte yandan dünya ekonomisinde yapısal sorunların olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde ekonomik sorunlar yaşandığını ifade etti.
Türkiye'nin ekonomik olarak irtibatlı olduğu ülkelerin de çok ciddi ekonomik sorunları bulunduğunu vurgulayan Kurtulmuş, böyle bir tablonun içerisinde Türkiye'nin hedeflerine ulaşması için her yıl ortalama yüzde 5 ve üzeri büyümesi gerektiğini aktardı.
Kurtulmuş, bunun için bütün tedbirleri aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Ama Türkiye'nin bu kadar ağır bir tablonun altında da olduğunu görmemiz lazım. İnşallah bundan en kısa zamanda Türkiye kurtulacak. Büyüme hızındaki bu düşüş tekrar büyüme hızında artışa dönecektir Allah'ın izniyle. Türkiye yoluna devam edecektir. Ülkelerin zaman zaman ekonomik olarak böylesine zor bir atmosferin içinde olması mümkün, mühim olan şu, ne üretiyorsunuz, ne satıyorsunuz, ekonomimizin reel ekonomi tarafı ne kadar güçlü? Türkiye özellikle 65. hükümet döneminde buna büyük ağırlık vermeye gayret ediyor. Ümidimiz tekrar reel sektör canlanacaktır. Reel sektörü canlandıracak her türlü tedbiri uygulamayı yapıyoruz. İstihdamı, yatırımı artıracak her türlü tedbir ve teşvikleri ortaya koyuyoruz."
(Bitti)
Son Dakika › Politika › Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?