CHP Myk Toplantısı - Son Dakika
Politika

CHP Myk Toplantısı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Ekonominin en hızlı büyüdüğü yıllarda bile bir yıl içinde istihdamı 2,5 milyon kişi artırma başarısını gösterdikleri tek bir yıl yok.

26.02.2019 16:46

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Ekonominin en hızlı büyüdüğü yıllarda bile bir yıl içinde istihdamı 2,5 milyon kişi artırma başarısını gösterdikleri tek bir yıl yok. Şimdi ekonominin büyümeyeceğini, daralacağını herkes söylüyor ama bunlar 2019'da 2,5 milyon kişiye iş vereceklermiş. Allah akıl fikir versin. Açık söyleyeyim, buna TÜİK'in tüm makyaj kalemleri yetmez." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.

Toplantı sürerken açıklamada bulunan Öztrak, sözlerine 27 yıl önce Hocalı Katliamı'nda hayatını kaybedenleri anarak ve Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde devriye görevi sırasında rahatsızlanarak şehit olan askere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.

Öztrak, çarşıda, pazarda, milletin mutfağında büyük bir yangının olduğunu, şirketlerin çok büyük sıkıntı içinde bulunduğunu, ödenemeyen çeklerin, konkordatoların, protestoya düşen senetlerin, iflasların ciddi sıkıntı yarattığını, böyle bir yıkıcı dalganın gelmekte olduğunu ilk gören parti olan CHP'nin, krizin en başında uyarılarda bulunduğunu söyledi.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun ekonomiye yönelik alınması gereken yapısal önlemlerle ilgili 13 madde saydığını ve partide bir "ekonomi masası" kurulduğunu anımsatan Öztrak, bu kapsamda devlette liyakatın yeniden inşa edilmesini, hukukun üstünlüğü ve güvenliğinin sağlanmasını, dolarla yapılan ihalelerin Türk lirasına dönüştürülmesini, bütçe disiplininin sağlanmasını, Kamu İhale Yasası'nın dünya standartlarına uygun hale getirilmesini, israftan kaçınılmasını önermelerine rağmen iktidarın bunların tersini yaptığını savundu.

Sonuç olarak ülkenin yangın yerine döndüğünü, saray ve çevresindeki mutlu azınlık dışında herkesin perişan olduğunu öne süren Öztrak, şunları kaydetti:

"Daha dün benzinin litresine 17 kuruş, motorinin litresine de 28 kuruş zam yaptılar. Şimdi bu zamlar tarladan sofraya bütün fiyatlara yansıyacak. Ne zaman? Şubat ayından sonra. Şubat ayı enflasyonu mart ayının başında açıklanıyor. Ondan sonra seçim sonuna kadar açıklanacak bir enflasyon rakamı yok. O düşük çıkarsa yetecek. Bunun için her şeyi yapıyorlar. Marketlere telefon ediliyor. Marketlere tanzim satış reyonları açılıyor ki oradaki fiyatlar kullanılarak meyve, sebze fiyatları düşük çıkarılsın. Firmalara, kuruluşlara talimatlar veriliyor 'zam yapma' diye. Her şey 31 Mart'a kadar. Ondan sonra? Ondan sonrası Allah kerim."

Öztrak, geçen yıl bu zamanlarda traktörün deposu 450 liraya dolarken, şimdi bunun 560 liraya dolduğuna, çiftçinin son bir yılda bir depo mazotta uğradığı kaybın 110 lira olduğuna dikkati çekti.

"Enflasyonu düşük göstermeyi hedefliyorlar"

İktidarın milletin gerçeklerinden habersiz olduğunu, milletten koptuğunu ileri süren Öztrak, şöyle konuştu:

"Milleti 2 kilo kuru soğan, domates, biber için 2 saat kuyruğa soktunuz. Neymiş? Ucuz vereceklermiş... Ondan sonra da dediler ki 'Bu kuyruk, refah kuyruğu.' Millet herhalde orada 2 saat kuyrukta çok yüksek refah sahibi olduğu için beklemiyor. Keyif olsun diye de beklemiyor. Peki o kuyruklarda kimler bekliyor? Fakir fukara, emekli, dar gelirli. Bir de vatandaşlara alay eder gibi 'Bu refah kuyruğudur.' diyorlar. Şimdi bu kuyruklarda 2'şer kiloluk paketlerde kuru fasulye, mercimek, nohut satacaklarmış. Yakında bu 'tanzim satış' mağazaları dedikleri çadırlarda margarin de deterjan da ampül de satacaklar, milleti de burada kuyruklara sokacaklar. Ülke savaşa girmemiş, doğal bir afet yok. Milletimize söylüyorum, eğer bunların kulağı çekilmezse, bunlara bir sarı kart gösterilmezse ülkeye yeniden karne dönemi geliyor."

İktidarın ekonomiyi emir komutayla, tehditle götürerek seçimlere kadar enflasyonu düşük göstermeyi hedeflediğini öne süren Öztrak, 2001 krizinden sonra mali bünyeleri büyük bedeller ödenerek sağlamlaştırılan bankaları yeniden sıkıntılı duruma düşürecek birtakım tedbirlerin alındığını, bunların bankacılıktaki düzenleyici ve denetleyici çerçeveyi gevşeteceğini savundu.

Öztrak, vatandaşın geliri, milletin refahı artırılmak yerine borçlandırmaya özendiren politikalarla durumun idare edilmeye çalışıldığını, bu kapsamda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun taksit sürelerini uzatan kararlar aldığını kaydetti.

"Vatandaşın gündemi karartılıyor"

İşçilerin ve işverenlerin İşsizlik Fonu'nda yıllarca biriktirdiği paraların "koltuk bekası" için harcandığını ileri süren Öztrak, "Seçimler bitene kadar işsizliği saklamak için sanki meseleyi çözeceklermiş gibi yeni bir paket açıkladılar. Bir tek hedefleri var, 31 Mart'a kadar kriz yokmuş gibi davranmak. Bunlar paket açadursunlar, işsizlikten bunalan gencecik evlatlarımız hayatlarına, canlarına kıyıyorlar. Borcunu ödeyemeyen, faizden bunalan iş adamları, çiftçiler de canlarına kıyıyorlar." diye konuştu.

Öztrak, 17 yıldır iktidarda olan kadroların bunun sorgulanmasını istemediğini, ülke içinde düşman yaratılarak vatandaşın gündeminin karartıldığını söyledi.

Eskiden milletin birliğini temsil eden cumhurbaşkanlarının kendi milletine hiçbir zaman "illet" ve "zillet" gibi ifadeler kullanmadığını kaydeden Öztrak, "Parti genel başkanına, Cumhurbaşkanlığı gömleğini giydirdiğinizde birkaç belediyeyi kaybetmemek için milletin yarısına her gün hakaretler etmekten, 'terörist, hain' demekten çekinmiyorlar. Bir ülkenin cumhurbaşkanı, milletine bu şekilde konuşuyorsa o ülkenin başka düşmana ihtiyacı yoktur. Bölücülüğü, toplumu ayrıştırmayı bizzat devletin birliğini temsil eden kişi yapıyorsa bunun izahı yoktur." dedi.

Öztrak, muhalefet partilerinin genel başkanları aynı üslupta cevap verince savcıların harekete geçip "cumhurbaşkanına hakaret"ten işlem yaptığını aktararak, "AK Parti Genel Başkanı, sırtında Cumhurbaşkanlığı gömleği olduğu için seçim yasalarına takılmıyor. Seçim yasaklarına tabi değil ama muhalefet partilerinin genel başkanları seçim yasaklarına tabi." ifadelerini kullandı.

"Bunun da üstesinden geliriz ama..."

"Bizler yıllardır Erdoğan'ın her seçime devlet imkanlarını seferber ederek girmesine alışmıştık. Şimdi kendisi Cumhurbaşkanlığı sıfatının arkasına saklanarak eşit olmayan şartlarda bizimle seçimlerde yarışmaya çalışıyor. Bunun da üstesinden geliriz ama başta CHP olmak üzere, kendisine oy vermeyen tüm yurttaşlarımıza hain, terörist demesini kabul edemeyiz. Orada bir duracak, haddini, yerini bilecek. Bizim abdestimizden şüphemiz yok." diyen Öztrak, şöyle konuştu:

"Çok şükür bizim sicilimizde teröristlerle Oslo'da veya başka bir yabancı ülkede pazarlık masası kurmak yok. Çok şükür bizim sicilimizde ülkemizin mahkemelerini, harbiyesini, ordumuzun kozmik odasını, harimi ismetini, devletin maliyesini, tüm bürokrasisini teröristlere emanet etmek yok. Yine çok şükür, bizlerin sicilinde para sıfırlama talepleri ortalığa düşünce 'Ne istedin de vermedim?' diye ağlaşan da yok. Bizde, 'Mazimiz hizmet' diye afiş asan, aslında bir ölçüde gerçekleri dile getiren belediye başkan adayları da yok. Çok şükür bizim sicilimizde tertemiz Kuvayımilliye var, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti var, Sakarya, Dumlupınar var, Adana'da, Antep'te, Maraş'ta emperyalizme karşı verilen milli direnişler var. Bizim sicilimizde koskoca bir Kurtuluş Savaşı ve onun Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk var. Herkesi kendileri gibi sanmasınlar. Savcılar, mahkemeler ellerinde. Varsa ellerinde bir delil, götürürler mahkemeye verirler. Bunun ötesi boş konuşmadır."

Öztrak, 17 yılda Türkiye'nin dış borcunun 450 milyar dolara dayandığını, bunun yetmeyip 61 milyar dolarlık kamu varlığının satıldığını kaydederek, tüm bu paraların taşa, betona yatırıldığını ileri sürdü.

"Balonu patlatmışlar, haberleri yok"

Üretimin önemine işaret eden Öztrak, "2018'de soğan üretimi 245 bin ton, domates üretimi 600 bin ton, patlıcan üretimi 47 bin ton, sivri biber üretimi 15 bin ton düşmüş. Bunlar düşünce, bunların fiyatları artacak. Üretmeden fiyatlar düşmez. Tarladaki ateş sönmeden de mutfaktaki ateş sönmeyecektir, milletin çilesi bitmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Öztrak, iktidarın, üretimi yapacak çiftçiden, malı dağıtacak hal esnafından, pazarcıdan terörist çıkarmaya çalıştığını savundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "2019'da 2,5 milyon yeni istihdamın hayata geçirileceğini" açıkladığını aktaran Öztrak, şunları kaydetti:

"Keşke işleri ekonomide bu kadar kolay idare edebilseydik, emirle istihdamı, işleri artırabilseydik. Ekonominin en hızlı büyüdüğü yıllarda bile bir yıl içinde istihdamı 2,5 milyon kişi artırma başarısını gösterdikleri tek bir yıl yok. Şimdi ekonominin büyümeyeceğini, daralacağını herkes söylüyor ama bunlar 2019'da 2,5 milyon kişiye iş vereceklermiş. Allah akıl fikir versin. Açık söyleyeyim, buna TÜİK'in tüm makyaj kalemleri yetmez. İş ve istihdam öyle emir komutayla artmaz. Geçmişte birçok defa kayınbaba talimat verdi, işsizlik projeleri yürürlüğe konuldu. Sonuç? Büyük hüsran. Ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Kayınpeder de dün çıkmış döviz balonunu söndürdük diyor. Son bir yılda Türk lirası dolar karşısında ne kadar değer kaybetmiş? Yüzde 29. Dünya ikincisiyiz. Balonu patlatmışlar, haberleri yok. Bunlar damat, kayınpeder sayı saymayı bilmiyorlar. Korkarım bunların elinde ekonomi kendilerine gelmezlerse daha da dibe batmaya devam edecek."

"İtirazın sonuçlanmasını bekliyoruz"

Milleti iş sahibi yapmanın, gençlere istihdam sağlamanın tek yolunun ekonomide güveni sağlamak olduğunu vurgulayan Öztrak, hukukun üstünlüğü ve katılımcı demokrasi, üreten ekonomi, yeni bir bölüşüm modeli ve sürdürülebilir politikalarla sorunların üstesinden gelinebileceğine işaret etti.

Öztrak, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"DSP Genel Başkanı Önder Aksakal dünkü açıklamasında CHP'ye eleştirilerde bulunarak 'Gardrop Atatürkçüleri elbet bir gün halkın şamarını yiyecek. Biz ülke bölünmesin, siz oylar bölünmesin derdindesiniz' dedi. Buna cevabınız ne olacak?" sorusu üzerine Öztrak, şunları kaydetti:

"CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ve 'iki büyük eserimden biridir' dediği parti. Dolayısıyla biz, Atatürkçülüğü kimseden öğrenmek durumunda değiliz. Bir seçim sürecine giriyoruz, çok ilginçtir bir muhalefet partisi, iktidar partisi ile uğraşmak yerine ana muhalefet partisi ile uğraşmayı tercih ediyor. Bu çerçevede değerlendirdiğimiz zaman, böyle bir atışmanın milletimizin sorunlarını çözmek bakımından hiçbir kıymeti harbiyesinin olmayacağını düşünüyorum. O nedenle bu sözlere cevap vermeyi uygun bulmuyorum."

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefete yönelik Kandil'den talimat alıyorlar, Pensilvanya sloganlarını belirliyor, Kandil aday listelerini belirliyor sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Öztrak, bunla ilgili deliller varsa savcılıklara verilmesi gerektiğini, bunlarla halkın gündeminin değiştirilmeye çalışıldığını söyledi.

Öztrak, "İlk 'Kürdistan' lafını 2013 yılında kim kullandı? 'Kürdistan, Lazistan' varmış, eyaletlerden korkmamak lazımmış... Bu laflar kimin lafı? Kendisinin lafı. Biz, CHP olarak bu ülkenin Cumhuriyet'ten beri devam eden vilayetlerinin isimleri dışında başka isimlerin kullanılmasını hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz." dedi.

"CHP Bodrum Belediye Başkan Adayı Mustafa Saruhan'ın adaylığı il seçim kurulu tarafından düşürüldü. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?" sorusuna Öztrak, "Öyle görünüyor ki burada bir adli sorun var. Bununla ilgili olarak belediye başkan adayımız ve örgütümüz itiraz etmiş durumda. Bu itirazın olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz." karşılığını verdi.

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement