Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yerli ve milli solunum cihazını ürettik, şimdi siparişler yoğun bir şekilde gelmeye başladı. Şu an itibarıyla 60 bin civarında sadece solunum cihazı siparişi var." dedi.
Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Sağlık turizminin yanı sıra sektördeki üretimlere ilişkin bilgi veren Erdoğan, "Yerli ve milli solunum cihazını ürettik, şimdi siparişler yoğun bir şekilde gelmeye başladı. Şu an itibarıyla 60 bin civarında sadece solunum cihazı siparişi var." bilgisini verdi.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Aşı çalışması yapıyoruz, ilaç çalışmasında yoğun bir adım var. Bir de burada bir Sağlık Vadisi inşallah kuruyoruz. Sağlık Bakanlığımız şu anda onun da çalışmasını yapıyor. Vadi, ODTÜ'nün çevresinde. Bununla beraber orada da ciddi bir sıçrama yapalım istiyoruz. Bilindiği gibi aşı, ilaç ve tıbbi cihazda dışa bağımlılığı bitirmemiz gerekiyor. Milli üretim hamlelerimiz bu noktada çok önemli. Bu konuda da özellikle daha çok kök hücre, gen tedavisi, ilaç araştırmaları, uzaktan teşhise ilişkin alt yapı gelişimi gibi alanlarda araştırma geliştirme yatırımlarımıza çok büyük önem veriyoruz. İnşallah Türkiye'yi en modern ve nitelikli sağlık hizmeti imkanlarına sahip hale getireceğiz. Bunun yanı sıra ülkemizi bilgi üreten ve ihraç eden küresel güce ve parlak bir geleceğe de taşıyacağız."
"5 milyon 500 kişiye biner lira destek verdik"
Ekonominin genel durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "En basitinden biz 5 milyon 500 bin kişiye 1000'er lira o sıkıntılı dönemde destek verdik. Vefa Destek Grupları ile bunları kendilerine ulaştırdık ama buna bile bakıyorsunuz muhalefet 'Ne verdiniz ki?' diyor. Düşünün, 5,5 milyon dar gelirliye biz kalkıyoruz 1000'er lira ödemeyi yapıyoruz, karşılıksız. Bunun dışında ayrıca bizim bir çalışmamız daha var." diye konuştu.
Erdoğan, "Bütün bunların yanında önümüzdeki döneme yönelik de ekonomide yatırımlarımızı artırarak, bir defa girdiyi aktif pasif dengesinde çok daha iyi bir noktaya inşallah taşıyıp, belki ikinci çeyrekte biraz sıkıntılı olacak ama Allah'ın izniyle üç ve dördüncü çeyrekte bu işi toparlayacağız." ifadelerini kullandı.
Faiz oranları konusunda da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan şöyle devam etti:
"Faize gelince, zaten görüyorsunuz faiz aşağı doğru çekildi. Şu anda enflasyon da inşallah tekrar düşüşte. Bütün bunların hepsi bizim ekonomimizi olumlu istikamette etkilerken, şimdi ben yatırımcımıza diyorum ki 'Bak, şu anda faiz aşağı çekildi, kamu bankaları her türlü desteği veriyor. Hadi bakalım buyurun yatırıma.' Yatırım noktasında atacakları adımlarla biz çok daha iyi bir konuma inşallah geleceğiz."
"Fırsatçılık yapılmasına da geçit vermeyeceğiz"
Küresel salgın sürecinde haksız fiyat artışlarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu sahtekarlara, bu adeta soygunculara karşı şu anda başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere Maliye Bakanlığımızın kendi özel ekipleri olmak üzere hepsi bunların üzerine üzerine gidiyorlar ve gitmeye de devam edecekler. Bu önlemleri alacağımız gibi denetimler gerçekleştiriliyor. Haksız fiyat artışı yaparak vatandaşlarımızın mağduriyetine neden olanlarla ilgili yasal işlemler de başlatılıyor. Burada en önemli şeylerden bir tanesi de piyasa bozucu faaliyetlerle mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Haksız fiyat artışlarının yapılması durumunda Mali Suçları Araştırma Kurulu MASAK, bunlarla ilgili incelemelerini başlatacak. Her konuda olduğu gibi ülkenin ekonomik güvenliği konusunda da gerekli mücadeleyi vereceğiz, çünkü bu da bir terördür. Buna fırsat vermeyeceğiz.
Erdoğan, "Ayrıca Ticaret Bakanlığı bünyesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. Bu kurul, üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarını da denetleyecek. Kurul, olağanüstü fiyat artışı gerçekleştirdiği tespit edilen üreteci, tedarikçi ve işletmeler hakkında da idari para cezası kararı alabilecek. Ayrıca kamu bankaları ve kamu katılım finans kuruluşları, kredi paketleri açıklamıştı. Onlar da söz konusu finansal imkanlarını ürün veya hizmetlerde fiyat artışı olarak yansıtan firmalara sunmayacaklarını duyurdu. Dolayısıyla bu konuda fırsatçılık yapılmasına da geçit vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
" Rusya, Türkiye'yi, gidilebilecek destinasyonlar arasına aldı"
Koronavirüsle mücadele sürecinde Türkiye'nin karşısına çıkabilecek fırsatlara ilişkin ne gibi adımlar atılacağına yönelik soruya Erdoğan, "Biz, tespit edilmiş veya üzerinde birçok çalışmaların yapıldığı alanların dışında birçok alanları farklı şekilde değerlendirerek bunları fırsata dönüştürmeyi hedefliyoruz." yanıtını verdi.
Sağlık turizminde Türkiye'nin artık çekim alanı haline geleceğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçenlerde Sayın Putin ile görüşme yaptım ve dedim ki 'Vatandaşlarınız artık Türkiye'yi özlediler, gelmek istiyorlar, artık önlerini açın, onlar Türkiye'ye gelsin.' ve dün haber geldi, Türkiye'yi de gidilebilecek destinasyonlar içerisine koymuşlar. Sayın Johnson ile bir görüşme yapmıştım, ona da aynı şeyi söyledim, 'Bak sen hem Türk'üm diyorsun hem de İngiltere'den Türkiye'ye gelecek turistler var, önünü açın da bunlar da gelsin' dedim. Onlar da aynı şekilde destinasyonlarının içine koymuş. Şimdi Almanya direniyor. Almanya'da koalisyon hükümeti malum. Bu koalisyon hükümetinde nedense Türkiye'ye karşı garip bir tavır var. Önümüzdeki günlerde Merkel ile bir görüşmemiz olacak, onunla da bunları konuşacağız. Ama ben inanıyorum ki Almanya da özellikle Türkiye'ye gelmek isteyen turistlerin önünü kesemeyecek, çünkü bir defa Schengen'e ters. Ters olduğu için 'Ben Schengen üyesi ülkenin vatandaşıyım, sen benim seyahat hürriyetimi kısıtlıyorsun' diyecekler ve yüklenecekler. Ama ben buna rağmen Merkel ile yapacağımız görüşmenin bu noktalarda hayırlı olacağına inanıyorum."
"Dayanışma kültürünü korona olayında dünyaya anlattık"
Türkiye'nin, halkının yüzde 99'u Müslüman olan bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ama biz dünyadan kopuk değiliz. Bir başka özelliğimiz var. Biz 'Dünya beşten büyüktür' diyerek yola çıktık ve bunu söyleyerek de dünyada dengeler üzerinde bir plan yapıyoruz" diye konuştu.
Bu planda kimsenin "Ben varsam başka kimse yok" deme hakkı bulunmadığını belirten Erdoğan, "Şunu bileceksin, sen varsın ama senin dışında da 195 veya 196 ülke var. Bir kononavirüs olayı yaşıyoruz. Buyur, ne oluyor? Güç, müç, herhangi bir şey kalıyor mu, kalmıyor. Bunu görmemiz lazım ve bunu görerek de dayanışmayı, dayanışma kültürünü kavramamız lazım. Dayanışma kültürünü kavrayamadığımız sürece kayıptayız." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Türkiye olarak bu milletin tarihinden gelen, genlerinde olan o dayanışma kültürünü dünyaya korona olayında dünyaya anlattık. 102 ülkeye bizim yardım elimiz uzandı, acaba onların böyle bir şeyi oldu mu? Maskelerine, tulumlarına, her şeylerine el koydular. Bunu anlatarak biz diyoruz ki, 'Bizim kadim tarihimizde böyle bir özellik var. İşte bu özellikten hareketle de biz tüm dünyayı kucaklıyoruz. Tüm dünyayı kucaklamanın yanında da elimizi tüm insanlığa uzatıyoruz. İstiyoruz ki tüm insanlık aynı ruhla çalışmaya devam etsin ve dünyada barış özgürlük hakim olsun."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanı Erdoğan TRT canlı yayınında konuştu: (4) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?