Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ilişkin, "Burası Tayyip Erdoğan'ın sarayı değil. Burası Türk milletinin sarayıdır ve bu saray sadece Türk milletinin kendi imkanlarıyla inşa edilmiş olan biri saraydır. Bu sarayın içinde sadece cumhurbaşkanlığının görevleri çalışacaktır, millet burada ağırlanacaktır. İslam ansiklopedisinin içerisinde öyle zannediyorum ki 'hervele' kelimesi de yerini almıştır. Ben inanıyorum ki bu millet artık 'hervele yapıyor'. Bunu yakalamak durumundayız" dedi.
Cumhurbaşkanlığı 2014 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen törenle sahiplerini verildi. Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Bülent Ersoy, Yavuz Bingöl ve tarihçi Murat Bardarçı'nın da aralarında bulunduğu bazı davetliler, TGRT Haber ve İHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, medya temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Dinle Neyden Musiki Topluluğu tarafından verilen mini konserin ardından geçmiş yıllarda ödül alan isimlerin yer aldığı kısa film gösterildi.
Ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödüllerini alacak sanatçıları, bilim insanlarını ve kurumları tek tek tebrik ettiğini söyledi. 2014 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük ödüllerini kime verilmesi konusunda bir çalışma yaptıklarında karşılarına bereket fışkıran bir listenin çıktığını dile getiren Cumhurbaşkanı, "Çok sayıda adaya arasından titiz bir çalışma neticesinde bu anlamlı ödüle layık görülen kıymetli sanatçı, bilim insanı ve kurum insanını tebrik eden seçici kurula ve bugün bu törene teşvik eden değerli dostlarıma ayrıca teşekkür ediyorum. Burada çok samimi bir hissiyatımı da sizler paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri'ni kime verelim diye bir çalışma yaptığımız da karşımıza gerçekten bereket fışkıran bir liste çıktı. Bu ödüle layık olabilecek birbirinden değerli çok sayıda eser ve hizmet sahibinin olduğunu gördüm. Bundan dolayı inanın Allah'a hamd ettik. Allah'a hamd olsun, bu topraklar yüzyıllar boyunca olduğu gibi bugünde alimler yetiştiriyor, sanatçılar yetiştiriyor. Tohum toprağa öyle samimiyetle ve öyle bir duayla atılmış ki toprağın üzerinde fırtınalar da olsa, sel de olsa, kuraklık da olsa; o tohum canlı kalmaya, uygun ortam bulduğunda filizlenmeye devam ediyor. Fikir eğer lisan varsa vardır. Bizim lisanımızı köreltmeye çalıştıkları halde hamd olsun fikir tohumunu kurutamadılar. Sanat; eğer ruh varsa, eğer heyecan varsa en önemlisi de irfan, hikmet, ahlak varsa vardır. Bizim milletle medeniyet ruhumuzu heyecanımızı köreltmeye çalıştıkları halde irfan, hikmet ve ahlak damarlarımıza kast ettikleri halde sanatımızın ve sanatçılarımızın yetişmesine engel olamadılar. İlimde aynı şekilde Yunus Emre'nin de ifade ettiği gibi eğer kendini bilmek varsa vardın. Yine bizim bütün yabancılaştırma gayretlerine rağmen köküyle yani toprağın altındaki tohumla irtibatı kesmeye yönelik tüm gayretlere rağmen hamd olsun kendisin bilen, kendisi kadar medeniyetini, toprağını, medeniyeti bilen ilim insanlarımız hala var" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak en büyük arzularından birsinin gençlerin, sanatçıların, münevverlerimizin ve ilim insanlarının öz güvene kavuşa bilmesi olduğunun altını çizdi.
Başbakanı olduğu dönemde gittiği her şehirde, katıldığı her toplantıda bu milletin her bir ferdinin özgüvenli olması gerektiğini anlattığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak aynı şekilde bu özgüveni aşılaya bilmenin gayreti, mücadelesi içinde olduğunu ifade etti.
"SANATÇILARIMIZ VE ALİMLERİMİZLE HİÇ TEREDDÜTSÜZ BÜYÜK BİR ÜLKEYİZ"
Türkiye'nin dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şuanda 1 Aralık'tan itibaren önümüzdeki 1 Aralık'a kadar G-20'nin dönem başkanlığını yapıyoruz. Şu süre içerisinde yaptığımız çalışmalarla ve genç, dinamik nüfusa sahip bir Türkiye olarak geleceğe farklı bakmanın azmi, kararlığı içerisindeyiz. Bölgesindeki tüm krizlere rağmen demokratikleşme konusunda tarihi adımlar atan önemli ilerlemeler kaydeden bir ülkeyiz. Bunlar yetmez. Biz ekonomimizle, nüfusumuzla ileri standartlara ulaşan demokrasimizle olduğu kadar tarihimizle, medeniyetimizle, sanatçılarımız ve alimlerimizle hiç tereddütsüz büyük bir ülkeyiz. En başta buna inanmayanın ne iddiası olur nede hedefi olur. Biz Allah izni ile içindeki o medeniyet cevherini hiçbir zaman kaybetmeyecek bir tohuma o topumu emniyetle muhafaza edecek, bereketli topraklara, o toprakların üzerinde yetişmiş ulu çınarlara sahibiz. O tohumu, o toprağı ve o ulu çınarları idrak edemeden milyonlarca ışık yılı uzaktaki yıldızları idrak edemezsiniz. Onları asla göremezsiniz. Biz medeniyet tohumun yaşatmak için gayretimizi sürdüreceğiz. O tohumun yurdu olan bu toprakları muhafaza etmeyi sürdüreceğiz. Toprağın üzerindeki ulu çınarları görmeye, gözetmeye onları her zaman teşvik ve takdir etmeye devam edeceğiz. Biz biliyoruz ki, kimse görmese de kimse takdir etmese de sanat sanattır, sanatçı da sanatçıdır. Biz görenlerden, gösterenlerden takdir edilmelerini, teşvik edilmelerini temin edenlerden olacağız."
"BURASI TAYYİP ERDOĞAN'IN SARAYI DEĞİL, BURASI TÜRK MİLLETİNİN SARAYIDIR"
Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili eleştirilere de göndermede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte şuanda çatısı altında bulunduğumuz Beştepe Cumhurbaşkanlığı Sarayı. Biliyorsunuz neler söylediler, neler söylüyorlar, neler söyleyeme devam edecekler. Varsın söylesinler, hiç umurumuzda değil. Biz büyük bir devlet olmanın gayreti içerisindeyiz ve bu gayretimizi de sürdüreceğiz. İstanbul'da bir Dolmabahçe Sarayımız var hala onunla övünüyoruz. Bir Topkapı Sarayımız var hala onunla övünürüz. Bizden sonra gelen nesillere acaba bizden öncekiler bize ne bıraktı diye sorduklarında ortaya koyduğunuz bir eseriniz var mı? Şuanda acaba Türkiye Cumhuriyeti devleti nereden yönetiliyor, nereden yönetildi bu soruyu soranlara bir cevap vermek gerektiğinde işte bu cevabı bu duruşuyla, bu saray verecektir. Burası Tayyip Erdoğan'ın sarayı değil. Burası Türk milletinin sarayıdır ve bu saray sadece Türk milletinin kendi imkanlarıyla inşa edilmiş olan biri saraydır. Bu sarayın içinde sadece cumhurbaşkanlığının görevleri çalışacaktır, millet burada ağırlanacaktır. Biz bugün bu salonda sizlerle bir araya gelebiliyoruz ama bundan önce bizlerin bir araya geleceği bu tür imkanlarımız yoktu" diye konuştu.
SARAY ELEŞTİRİLERİNE 'HERVELE'Lİ YANIT
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet başkanlarını geldiği zaman onları sarayda onurla, gururla ağırlamaya başladıklarının altını çizdi. Devlet başkanlarının da çok daha farklı burada değerlendirmeler yaptığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam ansiklopedisinin içerisinde öyle zannediyorum ki 'hervele' kelimesi de yerini almıştır. Ben inanıyorum ki bu millet artık 'hervele yapıyor'. Bunu yakalamak durumundayız. Bunu yakaladığımız anda inanıyorum ki özgüveni bu milletin daha da artacaktır, dünyaya daha farklı bakacaktır. Dünya da Türkiye'ye farklı bakacaktır" dedi. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?