Chp Grup Başkanvekili Engin Altay, Hakkari ve Şırnak'ın taşınmasıyla ilgili olarak "AKP'nin sandıkları taşıma anlayışı fikri, köşkü saraya taşıma anlayışı, Süleyman Şah türbesini taşıma anlayışı fikrinden sonra şimdide vali tabelalarının kaçırılmasından neyin murad edildiğini anlamış değiliz. Egemenlik hakkı diye bir şey var. Devlet kendi egemenliğinde saklambaç oynayamaz. Devletin şimdi yapmak istediği tam olarak budur" dedi.
Engin Altay TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Hakkari ve Şırnak il merkezlerinin Yüksekova ve Cizre'ye taşınmasını değerlendirdi.
Engin Altay, "AKP'nin sandıkları taşıma anlayışı fikri, köşkü saraya taşıma anlayışı, Süleyman Şah türbesini taşıma anlayışı fikrinden sonra şimdide vali tabelalarının kaçırılmasından neyin murad edildiğini anlamış değiliz. Egemenlik hakkı diye bir şey var. Devlet kendi egemenliğinde saklambaç oynayamaz. Devletin şimdi yapmak istediği tam olarak budur. Hükümetin görevi devletin itibarını yüksek tutmaktır. Bu çerçevede bölgede yaşananları AKP politikalarının doğal sonucu olduğunu hatırlatmak isterim. Kürt sorununun TBMM'de çözülmesini daha öncede özellikle belirtmiştik. Kürt sorunu ne dağda ne adada çözülür. TBMM'de çözülür. Hükümetin bölgede olup bitenlerle ilgili TBMM'ye bilgi vermesi gerekir. Yaşananlar kabul edilir durum değildir. Devletin terörle etkin mücadelesini savunuyoruz. Terör örgütü gibi davranmamalıdır ama terörle mücadele ederken. Herşeyin hukuk çerçevesinde yapılması bir zarurettir. Teröristleri bertaraf etmesi devletin görevidir. Bir teröristi etkisi hale getireceğim diye onunla zorunlu olarak aynı apartmanda olan olan masum çocukları masum anneleri bombalaması tankla onlara füze bomba atması kabul edilir durum değildir. 27 ayrı kanun teklifi verdik . Kürt sorununun çözülmesi için. AKP tarafından bir kere okunmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
Valilik tabelalarının yerinin değiştirilerek sorunun çözüleceğinin düşünülmesinin hayalperest bir yaklaşım olduğunu aktaran Altay şöyle dedi; "Şırnak'a takılan vali tabelası Cizre'ye takılarak sorunu çözmek gibi sığ ve hayalperest bir anlayış görüyoruz. Hendekler AKP'nin Kürt sorununa yönelik bir ürünüdür. Sorumlusu terör örgütleri kadar AKP'nin o bölgede tutarsızlığının bir ürünüdür. Teröre karşı net tavır almalarının zamanı gelmiştir parlamentodaki tüm partilerin. Çözüm meclistedir."
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN, DÖNEMİN BAŞBAKANI ERDOĞAN'DAN HESAP SORMA ZAMANI GELMİŞTİR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde PKK'yla ilgili yaptığı açıklamaları anımsatan Engin Altay şunları söyledi;"Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreci boyunca PKK'nın ilçe, kasaba ve il merkezlerini mühimmat ile doldurduklarını söyledi. Bu şudur: Cumhurbaşkanı Erdoğan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Bugün çatışma bölgelerine yığılmış olan silahların, gerilla dedikleri militanlar unsurların il, ilçe merkezlerinde konuşlanması dönemin başbakanı zamanında olmuştur. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dan hesap sormasının zamanı gelmiştir."
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultayda Cumhurbaşkanına yönelik söylediği sözler sonrası hakkında soruşturma başlatılmasıyla ilgili olarak Engin Altay şunları söyledi; "Biz Cumhurbaşkanının kamuoyunda tartışılmasını, siyasi partilerle cumhurbaşkanı arasında bir polemik yaşanmasını doğru bulmayız. Ama Türkiye'de yaşayan herkesin Anayasanın 81 ve 103'üncü maddelerine bakmak lazım. Milletvekili ve cumhurbaşkanı yemin metini hemen hemen aynıdır. Sadece cumhurbaşkanı yemin metninde tarafsızlık içinde bu işleri yapacağına dair namus ve şeref üzerine edilmiş bir yemin vardır. Benim burada anlamadığım birkaç aydır biz tarafsızlığını, ettiği yemine sadakatsizliğini birkaç aydır söyledik. TBMM Genel kurulunda ben ve diğer vekiller Erdoğan için diktatör benzetmesini yaptık. Garipsediğim şudur: TBMM'de bu konulara iktidar partisi milletvekilleri refleks göstermezlerdi. Şimdi kurultaydan sonra ne oldu da koro halinde böyle bir reflekse başvuruyorlar. Diktatör lafına bozulmuyor da diktatör bozuntusu lafına bozuluyor. Aslında diktatör bozuntusu derken bozuntunu TDK'daki karşılığına bakmak lazım. Kendisinde olması gereken özellikleri taşımayan insandır bozuntu. Birşeye benzemek isteyendir. Sayın Kılıçdaroğlu aslında 'Senden diktatör bile olmaz. Sen olsan olsan diktatör bozuntususundur' diyor." - Ankara
Son Dakika › Politika › Engin Altay : Devlet Kendi Egemenliğinde Saklambaç Oynayamaz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?