Erdoğan: "Bir ipte bu kadar cambaz oynamaz" - - Son Dakika
Politika

Erdoğan: "Bir ipte bu kadar cambaz oynamaz" -

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, "Bizim Suriye'de, Irak'ta Türkmen kardeşlerimiz tehdit edilirken 'bana ne' deyip, sırtımızı dönemeyiz.

25.06.2014 14:08

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, "Bizim Suriye'de, Irak'ta Türkmen kardeşlerimiz tehdit edilirken 'bana ne' deyip, sırtımızı dönemeyiz. Türkiye, gerek Musul'da alıkonulan vatandaşlarımızla ilgili olarak, gerek Irak ve Suriye'deki Türkmen kardeşlerimizle ilgili olarak ne yapılması gerekiyorsa fazlasıyla yapıyor. Cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş bir şekilde son derece yoğun, çok boyutlu ve son derece kararlı biçimde yapılması gereken her şeyi yapıyoruz" dedi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ramazan ayının İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diledi.

Yaklaşık 100 yıldır içinde bulunulan coğrafyada hemen her ramazanın buruk ve üzüntülü geçtiğini belirten Erdoğan, her ramazana bölge ülkelerden gelen acı haberlerle girildiğini söyledi. Filistin'de her ramazanın buruk yaşandığını, Mısır'ın 10 yıllar boyunca baskı ve zulümle yönetildiğini, bu bölgelerde ramazanın buruk geçtiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tam Mısır'a özgürlük geldi derken bir kez daha baskı ve zulüm dönemi başladı. Suriye aynı şekilde, on yıllarca ramazan, dikta rejimlerinin gölgesinde buruk geçti. Son 4 yıldır buna bir de kan eklendi, kitlesel katliamlar eklendi. Irak derseniz, aynı şekilde. Önce dikta rejimi, ardından işgal, ardından iç çatışmalar, yani her ramazan hüzünlü idrak edildi. Afganistan aynı şekilde onlarca yıl ramazanı acı ile idrak etti. Ancak 2014 yılı hicri 1435 yılı ramazan ayı belki de son yüzyılın en buruk en hüzünlü ramazan ayı olarak yaşanacak, Myan başlayarak Afrika'nın batısına kadar hemen her ülkenin ya iç çatışmalarla ya baskı ve zulümle ya da yoksullukla idrak edeceği bir ramazana yaklaşıyoruz. Hiç şüphesiz Rabbim, sonsuz bir kudret sahibidir. 'Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur' diyor ya şair, kul da gerçekten samimi olarak bunu isterse şerler hayırlara tahlil edilir; acılar, hüzünler, huzura sükuna dönüşebilir. İşte onun için hep birlikte çok dua edeceğiz. Bütün mazlum, mağdur, yoksul kardeşlerimiz için bu ramazanda inşallah çokça dua edeceğiz, dua ile kalmayacak, coğrafyamızın içinde bulunduğu durumu her zamankinden daha fazla tefekkür edecek ve elimizi oralara uzatacağız. Neden böyle olduğunu, bu güzel coğrafyanın nasıl bu hallere geldiğini etraflıca sorgulayacak, hem kendimizi hesaba çekecek hem de kardeşlerimizin kendilerini hesaba çekmeleri için gayret göstereceğiz."

-"Kimse bizi bu kardeş kavgalarının içine çekemez"

Erdoğan, 1071'den beri bu coğrafyada bulunulduğuna işaret ederek, Türkiye'nin her zaman kardeş kavgalarının karşısında olduğunu, mezhep çatışmalarına asla prim vermediğini, her zaman birleştirici, bütünleştirici ve yapıcı bir vazife üstlendiğini ifade etti.

Coğrafyadaki her ülkeye ve halka karşı eşit mesafede durulduğunu, herkesle barış içinde yaşama mücadelesi verildiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Şu anda Ortadoğu'da devam eden bütün anlaşmazlıklarda, Kuzey Afrika'da devam eden bütün gerilimlerde biz sadece hakkın tarafındayız. Sadece haklının, sadece mazlumun, sadece barışın tarafındayız. Allah'ın izniyle hiç kimse bizi bu kardeş kavgalarının içine çekemez ve çekemeyecek. 77 milyonun, tüm vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ve dostlarımızın şunu bilmesini isterim: Biz, farklı bir ülkeyiz. Bu coğrafyada en köklü devlet geleneğine sahip olan, bu noktada en büyük tecrübeye sahip olan bir ülkeyiz. Yüzyıllar boyunca idaremiz altında olan topraklarda barışı, kardeşliği, dayanışmayı hakim kıldık, huzur ve barışı tesis ettik. Bu sayede de çok büyük medeniyeti inşa ettik. Ortadoğu'daki yangının, Ortadoğu'daki gerilimlerin, çatışmaların ülkemize sirayet etmesine biz asla izin vermeyiz. Bizim kendi gündemimiz var, yanı başımızda devam eden çatışmalara rağmen, istikrarsızlığa rağmen biz Türkiye'yi barış ve istikrar içinde geleceğe taşıma mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye Allah'ın izniyle bugün olduğu gibi yarın da bölgede örnek alınan, kendisine benzemeye çalışılan, gıpta ile bakılan bir ülke olmaya devam edecek. Bir nokta yanlış anlaşılmasın: Kendi ülkemizi, kendi topraklarımızı korumak adına, huzuru muhafaza etmek adına bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmelere bigane kalmayacak, özellikle de haksızlıklar karşısında susanlardan olmayacağız. Ortadoğu'da oluk oluk kan akarken biz, seyirci kalamayız. Filistin davasına bigane kalamayız. Mısır'da kardeşlerimiz katledilirken, Mısır'da insanlık dramı yaşanırken görmezden gelemeyiz. Suriye'de insanlık ölürken hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız; ya elimizle müdahale ederiz ya dilimizle müdahale ederiz, bunların hiçbirisini yapamıyorsak o zaman buğzederiz. Irak'ta kardeş kardeşi acımasızca, insafsızca öldürürken durup seyredemeyiz."

"Hele hele bizim Suriye'de, Irak'ta Türkmen kardeşlerimiz tehdit edilirken 'bana ne' deyip, sırtımızı dönemeyiz" diyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye gerek Musul'da alıkonulan vatandaşlarımızla ilgili olarak, gerek Irak ve Suriye'deki Türkmen kardeşlerimizle ilgili olarak ne yapılması gerekiyorsa fazlasıyla yapıyor. Cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş bir şekilde son derece yoğun, çok boyutlu ve son derece kararlı biçimde yapılması gereken her şeyi yapıyoruz. Irak'ta Türkmen kardeşlerimizin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde sivil halka bir an önce yardım eli uzatmak için ilgili kurullarımızı harekete geçirdik. Nitekim dün akşam da Irak Türkmen Cephesi ile birlikte onlarla uzun uzadıya bir toplantıyı gerçekleştirdik. Telafer'den Sincar bölgesine, Kerkük'ün güneyinden şehir merkezine sığınmak zorunda kalan kardeşlerimize gereken malzeme derhal bölgeye sevk edildi, sevk edilmeye devam ediliyor ve dağıtımı da yapıldı" diye konuştu.

-"Toplam 40 bin 750 kişilik gıda kolisi bölgede"

Musul'dan Telkeyf'e ve mücavir alanlara sığınan diğer Iraklılara da benzer yardımlarda bulunulması için planlamaları yaptıklarını bildiren Erdoğan, AFAD'ın başlatılan insani yardımlar çerçevesinde bugüne kadar toplam 40 bin 750 kişilik gıda kolisini, 10 bin battaniye, 12 bin 500 kişilik çadır ile 218 bin değişik ilacın bölgeye ulaştırıldığını açıkladı.

Başbakan Erdoğan, AFAD, TİKA ve Kızılay ekiplerinin şu anda insani yardım taleplerini tespit ettiğini, en hızlı şekilde oradaki Türkmenlere ve sivil halka bunları dağıttığını vurguladı.

Musul'da alıkonulan vatandaşlarla ve Türkmenlerle ilgili Irak Kürdistan Bölgesel yönetimi, Irak makamları, BM ve NATO gibi uluslararası kuruluşlar ile Amerika, İngiltere, Fransa, İran ve Suudi Arabistan ve bölge ülkeleriyle yoğun irtibat halinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Her türlü seçeneğin üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Her türlü senaryoya karşı hazırlıklı durumdayız. Ancak en başta gerek orada alıkonulan 80 vatandaşımızın, gerek Türkmen kardeşlerimizin can güvenliğini tehdit edecek her türlü girişimden de hassasiyetle sakınıyoruz. Hem CHP hem MHP şu anda bölgedeki durumu, alıkonulan vatandaşlarımız ve Türkmen kardeşlerimiz aleyhine zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. CHP de MHP de tarihleri boyunca hiçbir zaman bu milletin sorumluluğunu üzerilerinde taşımadılar. İnsanların can güvenliğini hiçbir zaman kendilerine mesele edinmediler. Şu anda da iç siyaset uğruna hem alıkonulan vatandaşlarımızı hem de Türkmenleri zora sokacak son derece sorumsuz bir tavır içindeler. Günlerdir CHP ve MHP'nin genel başkanları, onların yandaş medyası tekrar tekrar bizim IŞİD'e karşı kışkırtıcı bir üslupla konuşmamız için baskı yapıyorlar. Buradan 77 milyonun vicdanına sesleniyorum: CHP ve MHP, onların yandaş medyası, acaba bize neden bu konuda konuşmamız için baskı yapıyorlar? Herkes elini vicdanına koysun ve düşünsün. Bizim 80 vatandaşımız, bir örgütün elinde alıkonulmuş haldeler. Bu CHP, MHP ve onların yandaş medyası bizim bu örgütle ilgili kışkırtıcı açıklama yapmamızı, adeta yangının üzerine körükle gitmemizi bekliyorlar."

-"Övündükleri partiyi 4 yılda adeta paçavraya çevirdi"

"İşte bu kanlı bir siyasettir, bu alçakça bir siyasettir" diyen Erdoğan, Musul'daki 80 vatandaşın başına bir şey gelsin de hükümeti eleştirecek kadar akıldan, izandan ve vicdandan yoksun bir hale geldiklerini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP'nin son derece çaresiz bir halde olduklarına dikkati çekerek, "İkisinin de kafası çok karışık. Ne CHP'de ne MHP'de ilke kalmadı, sınır kalmadı, fikir zaten hiç kalmadı. Devlet Bahçeli MHP'yi aldı, CHP'nin yedeği, Pensilvanya'nın oyuncağı, marjinal sol örgütlerinin maymunu haline getirdi. CHP'nin genel müdürü o koltuğa oturdu, hep söylüyor ya 'Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu parti' diye. Övündükleri partiyi 4 yıl içinde adeta paçavraya çevirdi. CHP'nin de MHP'nin de bu iki genel başkandan önce en azından bir kimliği vardı. En azından bir ağırlığı vardı. Bu iki genel başkanın yönetiminde CHP de MHP de kimliksiz, ilkesiz, fırsatçı partilere dönüştü" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun dün, Anayasa Mahkemesini övdüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama kısa bir süre önce de Silivri'de sövmenin dışında her şeyi onlara söylüyordu. Niye? Bireysel başvuru hakkıyla bazı tutukluların serbest bırakılmasından dolayı Anayasa Mahkemesine teşekkür ediyor. Aynı şekilde MHP, milletvekilleri dışarı çıktı diye 12 Eylül darbecileri mahkum edildi diye seviniyor. Sadece 4 yıl önce 2010 yılında bu Bahçeli de bu Kılıçdaroğlu da Anayasa Mahkemesine bu yetkiyi tanıyan, 12 Eylül'e yargı yolunu açan anayasa değişikliğine 'hayır' diyorlardı. Mecliste biz bu yasayı çıkarmak için referandum müsaadesini alabilmek için o verdiğimiz mücadelede bunlar salonda söylenmedik şey bırakmamışlardır. Yeri geldi salonu terk ettiler, yeri geldi bize her türlü hakareti yaptılar ama biz bunlara rağmen hep 330'u yakalamanın mücadelesini verdik. Onunla kalmadık Türkiye'yi dağ, taş demeden dolaştık ve hamdolsun milletimiz yetkiyi verdi, 'evet' dedi ve biz de bu yasayı çıkardık. Gerçi CHP Genel Müdürü oy vereceği sandığı bulup da 'hayır' diyemedi ama günlerce halka 'hayır' deyin çağrısı yaptı. Şimdi karşı çıktıkları anayasa değişikliğinin olumlu neticelerini alıyorlar. Yüzleri olsa mahcup da olacaklar ama bunlarda yüz de yok. Balyoz davasından, Ergenekon davasından dolayı Pensilvanya'ya söylemediklerini bırakmadılar. Şimdi çıkmış hem Pensilvanya'yı hem de Pensilvanya yargısının mağdurlarını idare etmeye çalışıyorlar. Bir ipte bu kadar cambaz oynamaz. Bir yerde ayakları dolaşacak ve göreceksiniz kafa üstü çakılacaklar."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Erdoğan: 'Bir ipte bu kadar cambaz oynamaz' - - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement