Meclis'te sivil toplum kuruluşlarının deprem önlemlerine dair öneri ve talepleri dinlendi - Son Dakika
Politika

Meclis'te sivil toplum kuruluşlarının deprem önlemlerine dair öneri ve talepleri dinlendi

Meclis\'te sivil toplum kuruluşlarının deprem önlemlerine dair öneri ve talepleri dinlendi

TBMM Depremlere Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonunda sivil toplum kuruluşları depreme karşı "kentsel dönüşüm", "güçlendirme", "farkındalık", "yapı denetimi" gibi konularda çalışmalarını anlatarak önerilerini aktardı.

23.12.2020 01:07  Güncelleme: 01:43
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Depremlere Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonunda sivil toplum kuruluşları depreme karşı "kentsel dönüşüm", "güçlendirme", "farkındalık", "yapı denetimi" gibi konularda çalışmalarını anlatarak önerilerini aktardı.

TBMM Depremlere Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonu, AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu başkanlığında toplandı.

Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ayşegül Askan Gündoğan, Türkiye'de yaşanan son depremlerin afet yönetimi sorununun tam olarak çözülemediğini gösterdiğini söyledi. 2020 yılındaki depremlere ilişkin bir istatistiğe yer veren Gündoğan, 2020'de dünyada meydana gelen 6,5 üzerindeki depremlerde toplam can kaybının 169 olduğunu, can kayıplarının 156'sının Türkiye'deki depremlerde meydana geldiğini belirtti. Deprem sonrası en üst seviyeye çıkan farkındalığın, depremden birkaç ay sonra değiştiğine dikkati çeken Gündoğan, "deprem" haberiyle gösterilen reaksiyonun, afet öncesi planlama ve zarar azaltma çalışmalarına karşı da verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Türkiye Müteahhitler Birliği Genel Sekreteri Hasan Yalçın, depremin bir doğal afet olmanın ötesinde ekonomik, sosyal kültürel, yasal ve teknik tüm boyutlarının birlikte algılanması ve yönetilmesi gereken bir olgu olduğunu ifade etti. Depremle mücadeleyi afet öncesi, afet anı ve bir sonraki depreme kadar olan dönemi kapsayan kesintisiz bir süreçte ele almak gerektiğini anlatan Yalçın, toplumda bu konuda bilinç oluşturulması gerektiğini söyledi. Yalçın, kentsel dönüşüm konusunda da şu değerlendirmede bulundu:

"Dönüştürülmesi gereken 6,5 milyon konut var. Yenilenecek, güçlendirilecek yapılarda geleneksel yöntemlerle birlikte çelik, hafif çelik gibi yeni ve gelişen teknolojilerden istifade edilmeli, bu amaçla mevzuat güçlendirilmelidir. Yenilenecek veya güçlendirilecek yapılarda yaşayan vatandaşların tahliyesinin başlangıçtan bitime kadar planlanması, ortaya çıkacak maliyetin nasıl finanse edileceği tartışılmalıdır. Kentsel dönüşümün bir ihtiyaç olduğu kamuoyuna iyi anlatılmalı, dönüşümün bir kazanç kapısı olduğu yönündeki toplumun genelinde olan yanlış anlamayı giderici tedbirler alınmalıdır."

Yalçın, depreme dayanıklı yapı üretimi için "ehil yapı müteahhidi, güçlü yapı denetimi, yetkin mühendislik sistemi, mesleki yeterlilik belgeli işgücü, kaliteli malzeme, çok yönlü imar mevzuatı ve bilinçli kamuoyu" başlıkları altında yer alan tespitlerin eksiksiz uygulanması gerektiğini kaydetti.

AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, depremdeki can kayıplarının dayanıksız binaların yıkılması nedeniyle olduğunu ifade ederek Türkiye Müteahhitler Birliğinin üyelerinden istediği belgelerin neler olduğunu sordu.

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanvekili Hüseyin Arslan, müteahhitlik sektöründeki kötü örneklerin ceremesinin kendilerine de bulaştığını belirterek "Türkiye'de 450 bini aşkın müteahhitlik ve inşaat şirketi var. Türkiye Müteahhitler Birliğinin, sektörün çatı kuruluşu olarak sadece 120 üyesi var. Sektördeki meslektaşlarımızın bize üye olabilmesi için ciddi kriterler getiriyoruz. Kendi şirketlerimizde her bir üyemiz, meslek içi eğitime önem veriyor." diye konuştu.

Tüm İtfaiyeciler Birliği Derneği Başkanı Halil Yılmaz, itfaiyeciliğin Türkiye'de bir "meslek" olarak kabul edilmesini istedi. Yılmaz, "Asker, polis kadar olmasa da vatandaşlarımızın canı için itfaiyeciler olarak biz de nöbetteyiz. Karşılaştığımız binlerce olay var, bu olaylara müdahalede ciddi anlamda yaralanan, şehit olan arkadaşlarımız var. Bizler hakkında yerel yönetimler bu anlamda bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama yasal statüde düzenlemeye ihtiyaç var. İtfaiye teşkilatında değişik statüde çalışan arkadaşlarımız var, bu durumun giderilmesi çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Binalarda depreme karşı "güçlendirme" önerisi

Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, 2000 yılından önceki ve sonraki yapılar arasında ciddi fark bulunduğunu söyledi. İlki, 2000 yılı öncesindeki binaların "inşasında mühendislik hizmeti almamış olması, yönetmeliklerde uyumsuzluk, uygulamada yapılan hatalar, sonradan yapılan hesapsız müdahaleler, zamana ve çevresel şartlara bağlı bozulmalar" gibi tipik özelliklere sahip olduğunu bildirdi.

Mevcut yapılar için kampanyalar yapılarak acil önlemler almak gerektiğini vurgulayan İlki, depreme karşı mevcut binalarda "güçlendirme" yapılması önerisini aktardı. İlki, "Bize göre artık İstanbul gibi şehirlerde, pek çok şehir için geçerli olduğunu düşünüyorum, yıkıp yeniden inşa etmenin sınırına geldik. Sihirli bir çözüm yok. Yıkıp yeniden yapacaksınız ama para yok. O zaman güçlendirme yapılacak. Bütün dünya, deprem ülkeleri güçlendirmeyi yapıyor." dedi.

"Yapı denetim sistemindeki binalarda hasar oluşmadı"

Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Genel Başkanı Nazmi Şahin, Marmara depreminin ardından 19 ilde pilot olarak başlayan yapı denetim sistemi uygulamasının 2010'dan sonra ülke geneline yayıldığını anlatarak "Bu sistemin uygulanmaya başlamasından bugüne kadar hiçbir depremde yapı denetimli binalarda hasar oluşmamıştır." bilgisini paylaştı.

Türkiye genelinde 2 bin 157 yapı denetim firması, 30 bin 923 denetçi mimar ve mühendis, 70 bin 82 yardımcı kontrol mühendisi, 356 laboratuvar kuruluşunun bulunduğunu kaydeden Şahin, bugüne kadar 1 milyar 967 milyon 302 bin 220 metrekare inşaat alanı olan binanın yapı denetim hizmeti aldığını, aktif olarak 403 bin 657 inşaatın denetlendiğini söyledi.

Türkiye'nin deprem haritasına ve fay hatlarına dikkati çeken Şahin, "20 ilimizde fay hattının geçtiği alanlar üzerindeki yapıların kentsel dönüşüm kapsamına alınarak tasfiye edilmesi gerekmektedir." ifadesini kullandı.

Mevcut durumda gerek yapı denetimli binalarda gerekse yapı denetimi kapsamı dışında kalan binalarda, yapı kullanma izin belgesi alındıktan sonra yapılan aykırılıklarının kontrol edilmediğine işaret eden Şahin, "Yapı kullanma izin belgesi alındıktan sonra 3 ila 5 yılda bir yapının projesine göre tekrar incelenmesi yönünde mevzuatta düzenleme yapılması, 1990 yılından önce yapılan bütün binaların incelemeye tabi tutulması gerekir." önerisini dile getirdi.

Yapı denetim kuruluşlarının görev alanında olmayan yapıların da bulunduğunu belirten Şahin, "Tüm binaların yapı denetim kapsamına alınması gerekir. Örneğin camilerimiz denetlenmiyor. Kamu binalarının daha çok denetlenmesi lazım." dedi.

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, riskli yapıların envanteri çıkarılarak bu yapıların risk derecelerine göre ivedi olarak iskana kapatılması gerektiğini vurguladı. Tellioğlu, deprem riski taşıyan riskli yapıların risk derecelerine göre sınıflandırılıp boşaltılması ve çevresel önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Deprem fay hattında risk taşıyan illerde planlanan yerinde dönüşüm projelerinde tüm ruhsatlar, izinler, denetim ve onaylar için yerel yönetimlerin dışında veya içinde ihdas edilecek yetkili ve sorumlu "deprem birimi" kurulması gerektiğini dile getiren Tellioğlu, böylece yaşanacak olası depremler sonunda sorumlu kurum ve birimin net olarak bilineceğini ifade etti.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Meclis'te sivil toplum kuruluşlarının deprem önlemlerine dair öneri ve talepleri dinlendi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement