MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkmenlerin ve Türkmeneli'nin arkasında durulmalı, şuna buna yem edilmemelidir. AKP hükümeti, Türkmenler'in hak ve hukukunu teminat altına almak amacıyla Musul başta olmak üzere, Türkmeneli'nin imdat çağrısını karşılıksız bırakmamalıdır. Türk askeri bugünler için vardır" dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, hükümetin Ortadoğu politikasını eleştirdi. "Hükümetin Suriye politikasının çöktüğünü, Irak politikasının Arap saçına döndüğünü, Ortadoğu politikasının maskara ve imha olduğunu" öne süren Bahçeli, AK Parti hükümetinin komşu coğrafyalardaki hiçbir gelişmeye müdahale edemediğini, ön alamadığını, yön ve istikamet veremediğini, istihbarat akışının kuruduğunu savundu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Ortadoğu politikasına ilişkin sözlerinden örnekler veren Bahçeli, yalandan insan ölmediğini ama iktidarların bittiğini söyledi. Bahçeli, "Yalandan Pinokyo'nun burnu uzuyor, onurlu insanın yanakları kızarıyordu. Fakat bunlarda ne uzayacak burun, ne de kızaracak yüz vardır. Çünkü hükümette ahlak ve fazilet kalmamıştır. Çünkü Başbakan nefsine teslim olmuş, hırslarına yenilmiş, açgözlülüğe tutsak düşmüş, yalanın boyunduruğuna girmiştir" iddiasında bulundu.
AK Parti'nin dış politikası olmadığını belirten Bahçeli, Ortadoğu'nun alarm verdiğini, mezhepsel bölünme ve etnik anlaşmazlıkların telafisi olmayan kayıplara davetiye çıkardığını dile getirdi. "Ortadoğu haritası yaklaşık yüz yıl sonra yeniden masaya yatırılmış, sömürge cetvel ve cellatları işbaşı yapmışlardır" diyen Bahçeli, Suriye'den sonra Irak'ın topun ağzında olduğunun altını çizdi. Irak'ın üçe bölünmesi için tüm şartların oluştuğunu ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"IŞİD sadece maşadır, sadece ihale alan, sadece zaman ayarlı bombanın düğmesine basan iblis uşağıdır. Irak'ın, peşmerge, Sünni ve Şii blok arasında paylaşılması an meselesidir ve geri sayım hızla sürmektedir. Jeopolitik gerçeklerimize ve milli çıkarlarımıza göre gelişmeler okunamaz ve gerekli tedbirler alınamazsa Ortadoğu'nun etnik ve mezhep şarapnelleri Türkiye'yi çok yönlü etkileyecektir. Millet ve devlet bekamız ateş çemberindedir. Türkiye büyük bir kriz ve kaos ortamının, stratejik düzeyde çok yüksek riski altındadır. Türk milleti, bölgesel kilitlenmeden kaynaklı olmak üzere, milli varlığına ve haklarına yönelik tehditlerle karşı karşıyadır. Kürdistan'ın kurulması, Kerkük'ün ve Türkmenler'in kaybedilmesi söz konusudur. Kurulacak peşmerge devletinin Türkiye'yi de kapsayan bir ayaklanma veya ayrılışın tetikleyicisi olma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu felsefesi olan milli devlet, üniter devlet, laik devlet yapısı ile milli dil, milli kimlik, milli kültür ağır bir parçalanma ile karşı karşıyadır. Türkiye, coğrafyasını kaybetmemek uğruna özerk, federatif veya konfederatif bir yapılanmayı kabul etme seçeneksizliği ile karşı karşıya bırakılabilecektir. BOP kılavuzluğunda adım adım hedefine giden küresel vahşilik, Irak enerji kaynakları ve boru hattı taşıma güzergahları üzerinde kontrol sağlamak, petrol ithalatına bağımlılıktan kaynaklanan mali yükü ve arz kesinti riskini azaltmak, doğu-batı arasındaki enerji ve ulaştırma koridorlarını egemenlik altına almak, Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya pazarlarına satılan petrol üzerinde söz sahibi olmak, Rusya'nın bölgesel direncini kırmak için daha etkin şekilde atağa ve faaliyete geçmiştir."
-"Türkmeneli Türk'tür, Türklüğün düşürülemeyecek kalesidir"
Irak Türkmenleri'nin büyük bir tehdit ve belirsizlikle yüz yüze olduğuna dikkati çeken Bahçeli, Türkmenler'in Barzani peşmergeleriyle IŞİD arasında sıkıştığını söyledi. Musul, Kerkük, Telafer ve Tuzhurmatu'da Türkmenler'in can ve mal güvenliği neredeyse kalmadığını dile getiren Bahçeli, IŞİD'in Musul ve özellikle Telafer ve Tuzhurmatu'da Şii Türkmenler'e kan kusturduğunu söyledi. Irak Türkmenleri'nin çaresiz, savunmasız ve sahipsiz olduğuna işaret eden Bahçeli, Irak'tan her gün Türkmenler'le ilgili korkunç katliam haberlerinin geldiğini anlattı.
Irak Türkmenleri'nin "Bizi asıl öldüren düşman kurşunu değil Türkiye'nin sükutudur" diyerek isyan ettiğini aktaran Bahçeli, "Karşımızdaki bölge manzarası, 'Türkiye'nin sabrını kimse test etmeye kalkmasın' gibi içi boş sözlerle geçiştirilmeyecek kadar vahimdir" dedi. Bahçeli, şöyle konuştu:
"Türkmenler, vicdansızca, alçakça canından olurken, Başbakan suya sabuna dokunmayan açıklamalarla oyalanmaktadır. Biliniz ki Türkmeneli'nde yaşanan insanlıkla bağdaşmayan gelişmelerin yarısı Filistin'de olmuş olsaydı Başbakan şimdiye kıyameti koparmıştı. Sayın Başbakan, söyler misin bize; Türkmenlerin suçu Gazze'de, Ramallah'da yaşamıyor olması mıdır'Türkmen kızlarının ismi Esma, Türkmen erkeklerinin ismi Mursi olmadığı ve bunlar topluca Rabia yapmadığı için mi sen Türkmeneli'ne duyarsız ve kayıtsızsın? Son olaylar göstermiştir ki Irak ve Suriye'deki Türkmen varlığı yavaş yavaş ortadan kaldırılmaktadır, Türkmenler soykırıma maruz kalmaktadır. IŞİD'i, Erdoğan'ı, BOP'çusu, çuvalcısı, pazarlıkçısı, peşmergesi bilmelidir ki; asil Türkmenler, Türk milleti için onur, şeref ve namus meselesidir. Şerefini parçalar halinde Barzani'nin odasında, İmralı'nın izbeliklerinde, Kandil'in mağara kovuklarında, Oslo'nun loş odalarında düşürenler bunu asla anlamayacaktır. Türkmeneli Türk'tür, Türklüğün düşmeyecek, düşürülemeyecek kalesidir. Recep Tayyip Erdoğan, bunu anlamaya, bunu böyle kabullenmeye mecburdur. Bu itibarla, Başbakan ve hükümeti, kararlı bir tutum izlemeli, Türkiye'nin fiili askeri gücüne de dayanan etkili bir caydırıcılık stratejisini tümüyle hayata geçirmelidir."
Birleşmiş Milletler'in, Irak'taki gelişmeleri ilk gündem olarak ele alması, teröristlerle mücadelede uluslararası karar ve ilkelere göre hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, Türkiye'nin içeriden bölündüğünü, dışarıdan kuşatıldığını savundu. Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve savunulması gerektiğini bildiren Bahçeli, şunları söyledi:
"Türkmenler'in ve Türkmeneli'nin arkasında durulmalı, şuna buna yem edilmemelidir. AKP hükümeti, Türkmenler'in hak ve hukukunu teminat altına almak amacıyla Musul başta olmak üzere, Türkmeneli'nin imdat çağrısını karşılıksız bırakmamalıdır. Türk askeri bugünler için vardır. Türk milleti her şartta kollarını açacak, soydaşlarını kanlı çarktan kurtaracaktır. Şimdi söz ve hareket sırası Başbakan Erdoğan ve hükümetindedir. Başbakan çok önem arz eden önerilerimizi dikkate alıp milli sorumluluğun gereğini yaparsa alkışlarız, iftihar ederiz. Yok, yapamazsa MHP'nin, Türkmeneli'nin ve Türkmenler'in tertemiz elleri hem bu dünyada hem de mahşerde Başbakan'ın yakasına yapışacaktır."
-"Uzlaşma arayışlarımız meyvesini vermiştir"
Bahçeli, cumhurbaşkanının ilk kez halk tarafından seçileceğine işaret ederek, bunun demokrasi adına çok ciddi bir imtihan sahası olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın toplumun her kesimine hitap etmesi, herkesin üzerinde ittifak edeceği değerli bir şahıs olmasının, Türkiye'nin hayrına olduğunu söyleyen Bahçeli, 12. Cumhurbaşkanı seçiminin kriz ve karmaşadan uzak bir şekilde icrasının, demokrasinin anlam ve ruhuna sadakatle ifasının hayati olduğunu vurguladı. Bahçeli, "Çatışma kültüründen beslenen aktörlerin, gerginlikten çıkar bekleyen kesim ve odakların Cumhurbaşkanı Seçimi'ne gölge düşürmesine mani olmak herkesin sorumluluğundadır" dedi.
Devlet Bahçeli, 12. Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ve Türk milletiyle aynı hassasiyetleri taşıyan değerli bir isim olması gerektiğini sürekli vurguladıklarını aktararak, "Cumhur'a baş seçeceğimize göre, her fırsatta uzlaşmanın önem ve ayrıcalığına değindik. 'Cumhurbaşkanı herkesi temsil etsin', 'Cumhurbaşkanı; milliyetçi, muhafazakar, manevi değerlere sahip, laik ve demokrat olsun' diye görüş bildirdik" sözlerini sarf etti.
Bahçeli, 16 Mayıs'tan beri çok yoğun temas ve ziyaretlerde bulunduklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sonunda uzlaşma arayışlarımız meyvesini vermiştir. Dün, CHP'nin Sayın Genel Başkanı ve çalışma arkadaşları partimize bir aday teklifiyle gelmişlerdir. CHP'nin önerisi bizi memnun etmiş, uzlaşmaya dayalı sorumlu siyaset anlayışı umutlandırmıştır. MHP, bu teklifi benimsemiş, makul ve yerinde bulmuştur. Son derece olumlu geçen görüşmenin ardından 12.Cumhurbaşkanı Adayı olarak Sayın Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismi üzerinden mutabakat sağladığımızı tekraren ifade etmek isterim. Daha evvel görüştüğümüz siyasi partilerimizin bu gelişmeye sıcak yaklaşacaklarını ümit ediyoruz. Bu sonuç. MHP-CHP ittifakından ziyade, siyasetin ve toplumsal kesimlerin geniş bir yelpazede buluşmasıyla şekillenen demokratik bir kararın tezahürü olacaktır. Sayın İhsanoğlu'nun adaylığı; farklı toplumsal kesimlerin, değişik siyasi aktörlerin fikir birliğiyle, kurulan diyaloglarla, çok derinlikli sürdürülen görüşmelerle somutlaşmış olup milletimizin eseridir. Herhangi bir siyasi bunalıma düşmeden, çalkantı ve kör dövüşüne kapı aralamadan Cumhurbaşkanı Seçimi'nin olgunluk ve yüksek katılımla gerçekleşmesi en samimi dileğimizdir. Öncelikle bilgili, birikimli bu saygın ismin adaylığının milletimize, devletimize ve Türk demokrasisine hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Siyasetteki bu uzlaşma ve anlaşma çabasının gelecek için umut verdiğini özellikle belirtmeyi yararlı görüyorum. Sayın İhsanoğlu son derece mütevazı, alicenap ve çelebi ruhlu bir bilim insanı olarak temayüz etmiş, bölgesel ve küresel meseleleri çok yakından bilen yetişmiş ve donanımlı bir değerimizdir. 10 yıla yakın sürdürdüğü İslam İşbirliği Kalkınma Teşkilatı Genel Sekreterliği görevinde çok başarılı olmuş ve milletimizi layıkıyla temsil etmiştir. Sayın İhsanoğlu'nun bugüne kadar siyasetle organik bir bağının olmadığı, milletine ve devletine uluslararası görevlerde ve üniversitede hizmet ettiği hepimizin malumudur. Ortadoğu ve İslam ülkelerini çok iyi tanıyan, bu alanda uzmanlaşan Sayın İhsanoğlu'nun; bölgesel sorunların inanılmaz oranda fazlalaştığı bir dönemde Cumhurbaşkanı olması Türkiye için bir şans olup hepimizi sevindirecektir. 12.Cumhurbaşkanı Adayımızın mutabakata dayalı olarak belirlenmesi demokrasi kültürümüzü olduğu kadar milli birlik ve kardeşliğimizi de güçlendirecektir. İhsanoğlu'nun adaylığının tekrar hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Cenab-ı Allah Türk milletinin yar ve yardımcısı olsun diyorum."
Bu arada, MHP Genel Başkanı Bahçeli, grup toplantısı çıkışında, cumhurbaşkanı adayları Ekmeleddin İhsanoğlu ile ne zaman görüşeceğine yönelik soruyu, "Yaptığımız açıklamayla yetinelim" diyerek cevaplandırmadı.
- TBMM
Son Dakika › Politika › MHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?