Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, milletvekillerinin sorularını yanıtladı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TBMM Genel Kurulundaki bakanlıklarının 2021 bütçesi görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Ticaret Bakanı Pekcan, Sayıştay raporlarıyla ilgili gelen sorulara, "2019'da Bakanlığımızın hesap işlemlerini incelediği Sayıştay raporunda kamu zararı yok. Bakanlığımızın iç kontrol sisteminin mevzuata uygun olarak oluşturulduğu ve işleyişinin de etkin olduğunun görüldüğü ifade edilmektedir. Bakanlığımızın mali rapor ve tablolarının tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir bilgi içerdiği de vurgulanmaktadır." yanıtını verdi.

Sayıştay bulgularından 16 tanesinin tamamlandığını bildiren Pekcan, "Bazı muhasebede sehven yapılmış işlemler de var bunların arasında. 13 bulgudan 6 tanesi de diğer bakanlıkların da alanına girdiği için onlarla koordinasyon üzerinde tamamlanmaktadır." bilgisini paylaştı.

Vergi resim harç istisnası üzerine gelen eleştirilere ilişkin Pekcan, "Herhangi bir kuruma, şirkete veya kimseye dayanağı açıkça Anayasa ve kanunlardan almayan bir vergi istisnası veya muafiyeti tanınması imkan dahilinde bile değildir. Bizim bakanlığımız yatırımcı bir bakanlık olmayıp, ihale yapmamaktadır. Uluslararası ihaleleri yapan kurumlar, Bakanlığımıza ilgili evrakları yazılı olarak bildirmektedirler." diye konuştu.

Hiçbir şekilde sözleşme bedeli kadar vergi resim harç istisnası ödenmesinin de mümkün olmadığını kaydeden Pekcan, "Bunun üst limiti, damga vergisi istisna tutarının üst limiti olan 3 milyon 239 bin 556 lira 40 kuruştur. Bunun ne kadarının kullanılacağı işlem tamamlandıktan sonra belli olduğu için, baştan belli olmadığı için ilan edilememektedir. Ama maksimumu budur." dedi.

Yap işlet devret modeliyle yaptırılan gümrük kapılarının işletmelerinin, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-işlet-devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun'a tabi olduğunu belirten Pekcan, Kamu İhale Kanunu'na ve Kamu Mali Yönetim Kanunu'na tabi olmadığını bildirdi.

Tohumluk kredilerle ilgili envanter takip sistemine ilişkin Pekcan, "Bu, zamanında Ziraat Bankası'ndan verilmiş. Ama bir dönem bizim DFİF ödemelerine aktarılmış. Şu anda kullanılmayan atıl duran bir para var. Bunu Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ile beraber Merkez Bankasıyla nasıl çözebileceğimizi konuşuyoruz." ifadelerini kullandı.

Tasarım desteği ve tasarım ofisleri desteğine işaret eden Pekcan, "Hiçbir şekilde kamuda 140 bin lira gibi bir ücret söz konusu değildir. Sadece tasarım ve tasarım ofisleri desteği, ihracatçı birlikleri tarafından kontrole tabi sonra Bakanlığımıza müracaat edilmektedir. Tasarım desteği alan bir firmamızın, uluslararası çok ünlü markalara çalışmış bir tasarımcısının işten ayrılırken yapılan ödeme, sehven yapılmış bir ödeme. İhbar tazminatı da yapılmış. Ama o ihracatçı birliğine de uyarı cezası giderek, bu rakam düşürüldü. Olması gereken rakama geldi." bilgisini verdi.

"Yüce Meclisin şahsı manevisine karşı hiçbir tutum olmamıştır"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise Meclis'in şahsı manevisine karşı hiçbir kabine üyesinin olumsuz bir tutumu, davranışının olamayacağını belirterek, "Biz, yüce Meclisimize nasıl saygı gösterilmesi gerektiğini biliyoruz, bunu da her zaman gösteriyoruz. Yüce Meclisin şahsı manevisine karşı hiçbir tutum olmamıştır." dedi.

Sanayi İşbirliği Projeleriyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Varank, "Kamu alımlarında yerli üretime ve teknolojik dönüşüme gerçekten Sanayi İşbirliği Projeleri ile katkı sağlıyoruz." ifadesini kullandı. Bu kapsamda, Adalet Bakanlığı ile birlikte milli elektronik izleme sisteminin tasarım ve üretimini gerçekleştirdiklerini belirten Varank, böylece önümüzdeki 3 yılda büyüklüğü 1.3 milyar avroya ulaşması beklenen dünya elektronik izleme sistemi pazarından pay almanın başarılacağını söyledi.

Bakan Varank, Sanayi İşbirliği Projeleriyle özellikle raylı sistemlerin yerli ve milli üretilmesiyle ilgili projeleri de takip ettiklerini vurguladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığıyla yaptıkları projeler olduğuna işaret eden Varank, Gençlik ve Spor Bakanlığıyla özellikle ithal spor malzemelerinin yerlileştirilmesiyle ilgili bir sanayi işbirliği projesi ürettiklerini belirterek, "Bu kapsamda modern pentatlon sporu, lazer silah ve hedef sistemi geliştirilmesi projesine devam ediyoruz. Çok ilginç sonuçlar elde edebileceğimizi görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kırıkkale ile ilgili talepler geldiğini vurgulayan Varank, şu anda uygulanan bölgesel teşvik sisteminin sosyo ekonomik gelişmişlik endeksine göre yapıldığını kaydetti. Varank, "Şehirlerin sosyo ekonomik gelişmişlik endeksleri çok farklı kategorilerdeki puanlamalara göre değerlendiriliyor ve şehirler bir sıralamaya tabi tutuluyor. Buradaki sıralamaya, doğal kırılımlara göre de 6 bölgesel teşviki illerimize uyguluyoruz. Bu sene bir yenilik başlattık. Bize gelen önemli bir talepti. İlçe bazlı teşvik sistemini hayata geçirdik." diye konuştu.

Kendilerine sık sık, "bu ilimizi teşvik bölgesine alabilir misiniz?" şeklide taleplerin geldiğini anımsatan Varank, burada siyasi bir karar verme şanslarının olmadığını, sosyo ekonomik gelişmişlik endeksi ne diyorsa teşvik sistemini ona göre yaptıklarını kaydetti.

Bunun tek istisnasının endüstri bölgeleri olduğunu vurgulayan Varank, "Eğer bir şehirde endüstri bölgesi ilan edersek orada farklı bir teşvik modeli uygulama şansımız oluyor." dedi.

Varank, Sivas'ta da Nuri Demirağ OSB'de söz verdikleri gibi altyapı çalışmalarını tamamladıktan sonra endüstri bölgesi ilan edildiğinde bunu uygulayacaklarını söyledi.

Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sene ARGE bütçemiz iki kat, organize sanayi bölgelerine kullandırabileceğimiz, sanayi sitelerine kullandırabileceğimiz bütçemiz 5 kat arttırıldı. Dolayısıyla ben sadece Cumhur İttifakının üyelerine değil, Meclisimizin bütün üyelerine seslenmek istiyorum; Şehirlerinizde, bölgelerinizde OSB, sanayi sitesi projeleriniz varsa lütfen gelin bu arttırdığımız kaynağımızla oralara destek verelim, yatırımların önünü açalım. İnşallah Anadolu'da bir kalkınma hamlesini başlatalım."