TBMM Genel Kurulunda Tartışma

TBMM Genel Kurulunda, CHP ile AK Parti milletvekilleri arasında "yerli ve milli" tartışması yaşandı.

Başkanvekili Akif Hamzaçebi, birleşimi açtıktan sonra, TBMM Genel Kurulunda yaşanan tartışma üzerine grup başkanvekillerine söz verdi.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Genel Kurulda, 26. Dönem'in en gerilimli anlarının yaşandığını belirterek, milletvekillerini sakin, soğukkanlı ve saygılı olmaya davet etti. Söylenecek ilk ve son sözün Meclis kürsüsünden söylendiğini ifade eden Akçay, "Kürsünün de dokunulmazlığı var. Konuşmacı kürsüde konuşurken kimse kürsüye yürümemeli. Herkesi daha duyarlı olmaya davet ediyorum" dedi.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, ortaya çıkan görüntü ve tartışma düzeyinin Meclise yakışmadığını ifade ederek, tüm milletvekillerinin ülkenin temel sorunlarına çözüm aradığını, farklılıkların olması kadar doğal bir şey olamayacağını söyledi.

Baluken, "Bazen bu farklılıklarımızı birbirimize karşı susturma, şiddet, linç aracı olarak kullanmaya yönelebiliyoruz. Bu doğru değil ve parlamentoya yakışmıyor. Kürsüye çıkan bir hatibin susturulmaya çalışılması son derece yanlış davranıştır. Halkımız milletvekillerine kürsüde susturulmak için değil, konuşmak için oy vermiştir" diye konuştu.

Bir konuşmanın beğenilmese de milletvekilini seçen iradeye saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Baluken, "Toplumsal gerilim ve kutuplaşmanın derinleştiği ortamda en fazla sorumluluk taşıması gereken kişi ve kurumlar olarak buradayız. Milletvekillerinin arasında çıkan görüntünün sokakta karşılığı var. Milletvekilleri ve gruplara sükunet, itidal ve farklı görüntülere saygı çağrısı yapıyorum" ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 24. Dönem'de en büyük ayıbın ve utancın fiziki şiddet görüntüleri olduğunu belirterek, "24. Dönemin ikinci büyük utancı kadına karşı sözlü şiddetti. O işin aktörü olmuş ve kendi partisini de çok sıkıntılara sokmuş bir arkadaşımız, bugün bir kadın milletvekilimize karşı benzer sözler etti. Bu seferlik görmezden geleceğiz. İktidar partisi üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Tekraren konuşulması ve üstünde durulması çok daha büyük sıkıntılara sebebiyet verir. Asla kavgadan yana değiliz. Grupların mahrem alanlarına saygı gösterilmesini istiyoruz. Gergin anlarında grupların önüne yürümek, o gruplara hakaret, baskı ve şiddettir. Bunu kabul etmemiz mümkün değil" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, tablonun üzüntü verici olduğunu ifade ederek, "Kürsü dokunulmazlığı kesin kuraldır. Arkadaşımızın kürsüye fırlaması dokunulmazlığa yönelik tehdit unsuru taşımıyordu. Olmasını istemediğimiz bu davranış, böyle bir algı ortaya çıkardı. Kürsüden her vekilin konuşması ve fikirlerini anlatma hakkı vardır. Onların fikirlerini beğenmiyorsak eleştirilerimizi söyleriz. Üzüntümü beyan ediyorum. Eren Erdem'in de görüşlerini aktarma hakkı vardır" görüşünü dile getirdi.

Başkanvekili Hamzaçebi, Ankara'da dün yaşanan olayın ardından Parlamento çalışmalarına devam yönünde kararlılık gösterdiklerini hatırlatarak, bunun aynı zamanda teröre karşı net duruşu ifade etmek olduğunu kaydetti.

Hamzaçebi, "Bu acının tüm sıcaklığı yüreğimizde dururken, buna ters düşecek davranışlara meydan vermemek lazım. Düşünce, ifade özgürlüğü; bu Meclisin temelidir. İçtüzük ve Anayasa maddelerine sığınmaya gerek yok, konuşan arkadaşlarımızın insan olarak kendini anlatma hakkı vardır, buna hepimizin saygı duyması lazım" diye konuştu.

Laf atma geleneğinin de tolore edilebilir bir derecesi olduğunu belirten Hamzaçebi, "Bunun ötesine geçtiğinde bu çalışmaları yürütemeyiz, Genel Kurulu yönetemeyiz. Geçmişe dönük envanter yapmayı bir kenara bırakmayı öneriyorum. Bundan sonra önümüze, geleceğe bakalım" dedi.

-"Yerli ve milli bir ismi buraya çıkarsaydınız daha iyi olurdu"

Hamzaçebi, daha sonra CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem'e söz verdi.

Erdem, paylaştığı "tweet" ile ilgili en az 10 kez açıklama yaptığını belirterek, "Ama sizin okuduğunuz gazeteler, seyrettiğiniz televizyonlar bunu vermedi. 'Bir iddiaya göre, IŞİD'in yaptığı söyleniyor' şeklinde tweet atmışım. Burada birbirimizi dinlemek üzere siyaset üretmeliyiz. Benim 17 aylık bebeğimin öldürülmesi çağrılarının yapılmasına sebep olan bir linç kampanyası... 'Siz yaptınız' demiyorum. Çok alıngansınız. Sizin propagandanızdan dolayı kendine vazife çıkartanların yaptığını söylüyorum" diye konuştu.

AK Parti sıralarından Erdem'e tepki gösterilirken, sataşmadan söz alan AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, "Aylardır hakarete maruz kalan AK Parti'nin bir ferdi olarak konuştuğumu herkesin değerlendirmesi ve bir miktar empati yapması gerekir diye düşünüyorum" dedi.

Kardeşiyle ilgili iddialarda bulunulduğunu hatırlatan Tayar, "Kardeşim 50 yaşında, birinci derece devlet memuru. Görev aldığı Islahiye 5 bin nüfuslu bir yer. Sadece iki görevlisi var. Kendisinin ek göstergesi 3 bin, talip olduğu görev 2200, maaşı da yaklaşık 750 lira daha düşük. Sadece kuruluş aşamasında, doğup büyüdüğü topraklarda bir miktar Islahiyespor ile ilgilenmek için geçici süreli 3 aylık görevi kabul etmiştir. Polemik konusu yapılınca da ikinci gün görevinden istifa etmiştir. Mesele bundan ibarettir" diye konuştu.

Tayyar, 1999 yılında DSP'nin iki bakanı olan Ali Ilıksoy ve Mustafa Yılmaz'ın merhum Bülent Ecevit'in talimatıyla kendisine adaylık teklifinde bulunduğunu, konu Parti Meclisinde konuşulurken, kendisinin "dinci, faşist olduğu" gerekçesiyle taleplerini geri çektiklerini anlattı.

Tayyar, CHP ve HDP'nin grup başkanvekillerinin kendisi hakkında "Keşke kürsüye çıkarmasaydınız" diye ricacı olduğunu belirterek, "Keşke siz de kurtuluş mücadelesinin verildiği, Türkiye'nin her yerinin kan gölüne çevrilmek istendiği bu süreçte yerli ve milli bir ismi buraya çıkarsaydınız daha iyi olurdu" dedi.

Tayyar'ın sözlerine CHP'liler tepki gösterdi.

Akar'ın sözlerine tepki

CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, sataşma gerekçesiyle söz alarak, şöyle konuştu:

"Gayet yerli ve milliyim. Endişeniz olmasın. Adım Ali Haydar değil, Haydar. Ali olmasından da övünç duyardım. Burada laf atılır. Ama kişilikler üzerinde laf atmaz. Kürsüye geldiğinizde Meclisi provoke edeceğinizi düşündük. Hep de bunu gerçekleştirdiniz. Kitaplarınıza bakıyorum; Balyoz'u, Ergenekon'u düşünüyorum. Orada ölen insanları, beş yıl annesiz, babasız büyüyen çocukları ve onların çektiği çileleri düşünüyorum. Türk ordusunu nasıl bitirdiğini düşünüyorum. Bu senin kitaplarında var, hepsi ithamdı. Bu kitaplardan kaç para kazandın? Türk ordusunu yerle bir ederken, haksız ithamlarda bulunurken bu kitaplardan kaç para kazandın? Eğer yerli ve milli aramak istiyorsan önce kendine bakacaksın. Bu ülkeye lazım olan bir yerli Cumhurbaşkanı, yerli ve milli hükümet" diye konuştu.

Akar'ın sözlerinin ardından Genel Kurul karıştı.

AK Parti'de; aralarında Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın da olduğu bazı milletvekilleri CHP sıralarına yürüdü. Araya giren milletvekilleri Aslan'ı engelledi. Bu sırada CHP'li milletvekilleri Haydar Akar'ı kulise götürürken, arkasından bazı AK Parti milletvekilleri de kulise doğru koştu.

Başkanvekili Hamzaçebi birleşime yeniden ara verdi. Tartışma arada da sürdü.

-"Mecliste bulunan 550 milletvekili de yerlidir, millidir"

Aranın ardından konuşan Hamzaçebi, "Bir önceki oturumda kürsüye çıkan iki hatibin yerli ve milli kelimelerini kullanmak suretiyle kurmuş olduğu cümleler, Genel Kurulda rahatsızlığa neden oldu. Şunu ifade etmek isterim ki kim daha yerli, kim daha milli tartışmasının Genel Kurula, ülkeye hiçbir yararı yoktur. Böyle bir yarışa girmeye gerek yoktur. Bu Mecliste bulunan 550 milletvekili de yerlidir, millidir. TBMM'den çıkan hükümetimiz de yerlidir, millidir. Halkın oyuyla seçilmiş olan Sayın Cumhurbaşkanı da yerli ve millidir. Bu tartışmaları bir yere bırakalım" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin acı bir terör olayı yaşadığını, TBMM'nin çalışmalarına devam etme gibi bir kararlığı ortaya koyduğunu dile getiren Hamzaçebi, Meclisin ülkenin gündemine yoğunlaşması gerektiğini vurguladı.

Hamzaçebi, bu düşüncelerini ara sıra grup başkanvekilleriyle de paylaştığını belirterek, çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

Daha sonra yapılan oylamada, CHP'nin grup önerisi reddedildi ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin tasarının görüşmelerine geçildi.