Topçu Aa Editör Masası'na Konuk Oldu

Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, "2015 yılının Ocak-Temmuz döneminde, yabancı ziyaretçi sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre, binde 38'lik bir azalama olmuş. Bu dönemde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı 20 milyon 375 bin 256 kişi, bundan elde ettiğimiz gelir 12 milyar 602 milyon 567 bin dolar" diye konuştu.

Topçu, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Turist sayısı açısından geçen yıl ile bu yılın kıyaslamasını yapan ve Türkiye'nin bu konudaki hedeflerini açıklayan Topçu, "Türkiye'nin gelecekteki hedefi, dünyanın dört bir tarafından bütün insanların gelip bizim medeniyetimizle, tarihimizle, denizimizle, kumumuzla buluşmaları. Bizi tanıdıkça seveceklerine inanıyorum. Gittikleri zaman hükümetlerine 'Bu Türk devletiyle düşman olmayın, bu insanlar güzel insanlar' demeleri" ifadelerini kullandı.

Kendisinin Kültür Bakanı olarak bir hayali olduğunu dile getiren Topçu, "O hayalim şu; bize gelen, sadece denizimizi, kumumuzu, tabiatımızı değil, medeniyet kodlarımızla da buluşturacak bir konsept oluşturmak" dedi.

Bakan Topçu, 2015 yılının 7 aylık döneminde yabancı ziyaretçi sayısında, bir önceki yılın aynı dönemine göre, binde 38'lik bir azalama olduğunu açıkladı.

Bu yılın Ocak-Temmuz dönemlerinde Türkiye'ye 20 milyon 375 bin 256 yabancı ziyaretçi geldiğini bildiren Topçu, bu ziyaretlerden elde edilen gelirin 12 milyar 602 milyon 567 bin dolar olduğunu söyledi.

Topçu, kış sezonu için turistik tesislerde birtakım iyileştirmeler yaptıklarını dile getirerek, "Sarıkamış için Sayın Başbakan'a arz ettim, sanıyorum ki sezonu açmamız için 4 trilyona ihtiyaç var. İnşallah onu da bu bayram tatilinde halledeceğine inanıyorum bilge kralın" diye konuştu.

"AB, Türkiye'nin tezlerine kulak kapattı"

Bakan Yalçın Topçu, Suriyeli sığınmacılarla ilgili yük paylaşımı konusunda, Avrupa'ya önerilerinin olup olmadığının sorulması üzerine, şunları kaydetti:

"Avrupa Birliği dostlarımız, Türkiye'nin kendi medeniyet coğrafyasıyla ilgili, ateşin söndürülmesi ile ilgili tezlerine kulak kapattı. Orada kaba menfaatler peşinde oldu. Daha açık ifade edersem, AB ülkesi dostlarımız, öteden beri zaten bu coğrafyada ama istihbarat ama STK eliyle o bölgeyi İslamsızlaştırıp, insansızlaştırarak, kendi hak ve menfaatlerini, daha çok yerine getirecekleri kanaatini taşıyorlardı. Türkiye'nin bu coğrafyayla ilgili söylediklerini kulak ardı ettiler. Dediler ki 'O ateş Türkiye'yi yakar, bize gelene kadar da arada denizler ve dağlar var söner' zannettiler. Ama şimdi gördüler ki öyle olmadı. Siz bir yere biyolojik savaş açıyorsunuz, Allah bir rüzgar çıkartıyor, o tamamen sizin bölgenize gelip sizi yok ediyor."

Hz. İbrahim'in "En mutlu anın ne zamandı" diye soranlara "Ateşe atıldığım andı" dediğini hatırlatan Topçu, "Türkiye'ye mülteci akınında el ovuşturanlar, 'iç barışları, iç huzurları bozulacak, sokaklar terörize edilecek' diyenler, ne kadar muazzam ve mükemmel bir medeniyet mirasçısı olduğumuzu gördüler. Onların o tezleri adeta tuz buz oldu. Keşke Türkiye'nin tezlerini zamanında görseler ve destek olsalardı" değerlendirmesinde bulundu.

Topçu, AB ülkelerinin gündemi sadece Suriye ve Irak olan özel bir toplantıyla biraraya gelmeleri gerektiğini belirtti.

"Suriye'nin ateşini Suriye'de, Arakan'ın Arakan'da"

Arakan'ın hiç konuşulmadığına işaret eden Topçu, şöyle konuştu:

"Doğu Türkistan meselesini Avrupa çözmedikçe, Asya'nın anahtarı olan gök bayrağı semalarda, uluslararası hak ve vecibelere göre dalgalandırmadıkça, ben bir toprak veya vesaire peşinde değilim. Çin bölünsün, bunu değil. Çin anayasasına göre ne diye tanımlıyor orayı? Sincan Özerk bölgesi. Özerk bölgenin ne hakları varsa AB veya diğer Avrupalı dostlar orada gök bayrağı rahat ettirmedikçe, dünya da rahat olmaz.

Arakanlı Müslümanın gözündeki yaş dinmedikçe, Budist zulmünden kurtarılmadıkça, dünya mutlu olmaz. Irak, Suriye halledilmedikçe, bu insanları güvenli bir şekilde doğdukları yerde başı dik, karnı tok yaşayabilecek bir noktaya getirmedikçe dünya rahat edemez. Suriye'nin huzursuzluğu yarın Frankfurt'ta olur, Londra'da olur. Berlin'de olur, New York'ta olur."

Topçu, büyük devletin insanlığa bir medeniyet koymak ve onun gereğini yapmak olduğunu dile getirerek, "Bir an evvel onu yaparlarsa Halep'in ateşini Halep'te, Suriye'nin ateşini Suriye'de, Arakan'ın Arakan'da, Doğu Türkistan'ı orada söndürürler. Dünyada mutlu olur. Dünya mutlu olunca, etraf yanarken nasıl New York'ta onlar rahat edecek, nasıl Londra'da rahat edecekler" dedi.

Topçu, Afrika'da milyonlarca insan açlıktan ölürken rahat edinilmeyeceğine dikkat çekti.

Dünya 5'ten büyüktür

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda sarfettiği "Dünya 5'ten büyüktür" sözü hatırlatılarak, "Bugün dünyada yaşanan sıkıntının arkasında adil bir BM olmaması mı yatıyor? Bu konuda Türkiye öncülüğünde bir şey yapılabilir mi?" sorusu üzerine Topçu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini desteklediğini ve altına imza attığını söyledi. Topçu, "Dünya 5'ten büyüktür. İsrail şu anda sadece çocukları öldürüyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, jeopolitiği, medeniyeti bulunduğu nokta itibariyle bence gelinen bu noktada çözmemiş ve tıkanmış uluslararası birlikteliklerimizi ciddi bir şekilde gözden geçirmelidir. Bunu kişisel kanaatim ve siyasi misyonum gereği söylüyorum" diye konuştu.

Kılını kıpırdatmayan bir NATO olduğunu ve Türkiye'nin NATO'nun operasyonlarında bedel ödeyen bir millet olduğunu kaydeden Topçu, "BM kurulduğundan bu yana, dünyadaki hangi facianın önüne geçti. Afrika'da, Ortadoğu'da yaşanan katliamların önüne mi geçti? Avrupa'nın göbeğinde çoluk çocuk denilmeden tecavüz ettirilip öldürüldü. Neyin önüne geçti" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin ve mazlum milletlerin bu tip kuruluşlarla ilişkilerini gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Topçu, İslam dünyasındaki hükümetlere, ülkelerinin milyarlarca dolarını Batı bankalarında tutanlara çok sorumluluk ve görev düştüğünü sözlerine ekledi.

(Bitti)