Yargıtay'ın 150. Yıl Dönümü - Son Dakika
Politika

Yargıtay'ın 150. Yıl Dönümü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Zaman zaman mahkemelerimizin, yüksek yargı kurumlarımızın, Anayasa Mahkemesinin kararlarını eleştirdiğimiz olmuştur, bundan sonra da olacaktır.

06.03.2018 19:05

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Zaman zaman mahkemelerimizin, yüksek yargı kurumlarımızın, Anayasa Mahkemesinin kararlarını eleştirdiğimiz olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Ama hiçbir zaman bu kararları yok saymadık. Gereğini yerine getirme konusunda tereddüde düşmedik" dedi.

Beştepe Milet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "150. Yılında Yargıtay Sempozyumu ve Yeni Yargıtay Binası Temel Atma Töreni"nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman yargı kararlarını eleştirdiklerini ve bundan sonra da eleştirmeye devam edeceklerini kaydederek, hiçbir zaman yargı kararlarını yok saymadıklarını, mahkemelerin kararlarına uyduklarını ve uymaya da devam edeceklerini söyledi.

"Yargı camiamızın 15 Temmuz'da gösterdiği cesaret ve dirayet takdire şayandır"

"Ülkemizin adliye mahkemelerinde verilen hükümler konusundaki son inceleme mercii olan Yargıtay'ımızın 150. kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum" diyerek konuşmasına başlayan Erdoğan, Yargıtay'ın Osmanlı döneminde 6 Mart 1868 yılında kurulan Divan-ı Ahkam-ı Adliye ile devlet hayatına girdiğini söyledi. Erdoğan, "Bu teşkilatımızın kurucusu olan ünlü hukukçumuz Ahmet Cevdet Paşa'dan beri adaletin tesisi için çalışan Yargıtay'ımız, özellikle son dönemdeki duruşuyla milletimizin gönlünde ayrı bir yer edinmiştir. Türkiye tarihinde ilk defa yargı kurumlarının darbecilere karşı açık net duruşuyla karşılaşmıştır. Geçmişte Adnan Menderes'in idamı başta üzere darbe dönemlerinde iyi sınavlar veremeyen yargı camiamızın 15 Temmuz'da gösterdiği cesaret ve dirayet takdire şayandır. Terör örgütünün üzerinde en çok çalıştığı kurum olmasına rağmen yargı mensuplarımızın böylesine bir feraset göstermesi milletimizin yazdığı demokrasi zaferini taçlandırmıştır. Üstelik bu başarı Adalet Teşkilatı'mızın içine sızmış 4 bin civarındaki terör örgütü üyesi hakim-savcının tasfiyesine rağmen elde edilmiştir. Demokrasimize ve geleceğimize sahip çıkan tüm hakimlerimize, savcılarımıza, Adalet teşkilatı mensuplarımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

"Yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisi yoktur"

Yasama organının çıkardığı kanunları ete kemiğe büründüren yargı organlarının başarısının Türkiye'nin en önemli kazancı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Adaletin tıkandığı, bu kuruma olan güvenin kaybolduğu bir yerde diğer erklerin sağlıklı çalışabilmesi mümkün değildir. Bugün tüm mahkeme salonlarının duvarlarında yer alan 'adalet mülkün temelidir' sözü devletin ancak adalet üzere ayakta kalabileceğini ifade eder" şeklinde konuştu.

Genel başkanı olduğu partisinin adından bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda geldiğimiz nokta, insanlık tarihine baktığımızda mücadelenin hep zalimlerle mazlumlar arasında geçtiğini, yani hep bir adalet arayışı olduğunu görüyoruz. Adalet elbette herkese hakkını vermektir. Ama hakkı vermekle gasp etmek arasındaki denge öylesine hassas, aradaki çizgi öyle incedir ki, bunu sağlamak için çok çalışmak çok fedakarlık gerekir" ifadelerini kullandı.

Hazreti Mevlana'nın adaleti, bir şeyi yerli yerine koymak, adaletsizliği ise bir şeyi layık olmadığı yere koymak olarak tanımladığını kaydeden Erdoğan, "Hazreti Mevlana'ya göre 'ağaçlara su vermek adalet iken, dikene su vermek adaletsizliktir' diyor. Her su emen kökü suladığınızda adil davranmış olmuyor, tam tersine adaletin ruhuna aykırı hareket ediyorsunuz demektir. Zalimi 'üzerine düşen görevi yapmayan' olarak tarif eden Hazreti Mevlana'nın anlayışında adalet dağıtmayan savcı ve hakim de zalimler sınıfına giriyor. Devleti yönetenlerin yaptığı adaletsizlik en azından hukuk yolu ile telafi edilirken, yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisi yoktur. Bunun için de adalet rahmet olarak görülür, yani ilahi bir önem atfedilir adalete. Eğer bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Rabbimiz insanoğluna adalet duygusunu ve bunu sağlayacak saikleri insanlar bu hale düşmesinler diye vermiştir. Mazlumun ahının arşı titrettiğine iman eden insanlar olarak adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi kaybedeceğimizi bilmek zorundayız. Bugün dünyada insanların en çok eziyet çektiği, canının yandığı, yüreğinin dağlandığı yerlere baktığımızda istisnasız tamamında adalet mekanizmalarının işlemediğini görürüz. Bu meselenin ırkla, renkle, refah düzeyiyle ilgisi yoktur. Kimi toplumlar var ki, hayat düzenleri gayet mütevazi olmasına rağmen sağlam adalet işleyişine de sahiptir. Kimi toplumlar da var ki, zenginlikte herkesi geride bırakmış olmalarına karşılık orada adaletin esamesi okunmaz. Bunun örneklerini dünyamızda yaşıyoruz. Bunun için biz hukuk, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti gibi kavramlara ve bunların hayata geçirilmesine çok büyük önem veriyoruz" dedi.

"Biz de bu oyuna geldik"

"Biz 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesine gönülden bağlı şekilde ülke yönetimini devraldık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhuriyet tarihinin en önemli hukuk reformlarının geçen 15 yılda gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Erdoğan, "Ülkemizin dört bir yanında 235 adalet sarayını hizmete sunarak yargı kurumlarımızı kaymakamlık binalarının bodrum katlarından izbe mekanlardan biz kurtardık" diye konuştu. Erdoğan, 6 farklı binada verilen Yargıtay hizmetlerinin tek bir çatı altında yürütülebileceğini ifade ederek, yeni binanın hayırlı olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Pek tasvip etmiyorum ama Ulusal Yargı Ağı UYAP ile tüm adliye ve ilgili kurumları birbirine bağladığımız için yapılan işlemler elektronik ortamda rahatça takip ediliyor. Fakat bana göre çok da sıkıntılarına görüyoruz. Keşke bu şekilde değil de bizim o klasik sistemle bu iş geç de olsa yürüse, daha adil tecelli etseydi. En büyük reformlarımızdan biri eskiden beri konuşulmasına rağmen bir türlü hayata geçirilemeyen bölge adliye mahkemelerini hizmete almamız olmuştur. Üstelik tam da 15 Temmuz arifesinde çalışmaya başlayan bölge adliye mahkemelerimiz halen 9 yerde faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor. Tabi UYAP'ta bir hassasiyet, o da FETÖ'nün bu tezgahı iyi kurmuş olmasıdır, doğrusu öz eleştiri olarak söylüyorum, biz de bu oyuna geldik."

"Kararları eleştirdiğimiz olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Ama hiçbir zaman bu kararları yok saymadık"

"Geç gelen adalet,adalet değildir" anlayışını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yaklaşıma dayanarak adalet hizmetlerinin en hızlı ve doğru şekilde sonuçlandırılabilmesi için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. Türkiye bu reformları yaparken aynı zamanda içeride ve dışarıda terör örgütleriyle yoğun bir mücadele yürütmektedir. Şu anda maruz kaldığımız saldırıların büyüklüğü ve sürekliliği göz önüne alındığında demokrasi ile güvenlik arasındaki dengeyi Türkiye kadar iyi kuran bir ülke var mıdır, şahsen ben bilmiyorum" dedi.

Afrin'de bu zamana kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısının 2 bin 878 olduğunu söyleyen Erdoğan, "Mehmet'imizin yanında ÖSO'da onlarla birlikte şehadete yürümektedir. Ama bedelini de PYD- YPG ve DEAŞ'a çok ağır şekilde ödetiyoruz, Allah'ın izniyle de ödeteceğiz. Öyle ki biz darbe girişimin engellerken bile hukuktan taviz vermemiş bir ülkeyiz. 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı milletimizle birlikte ilk hareket geçen kurum yargımız olmuştur. Savcılarımız hemen görev başına geçmiş, soruşturmaları başlatmış, gözaltı kararlarını almış, sorguları gerçekleştirmiş, mahkemelerimiz de önlerine gelen dosyalara göre kararlarını vermişlerdir. Halen de tüm darbe ve terör davaları hukuk devleti ilkesi çerçevesinde yürümektedir. Zaman zaman mahkemelerimizin, yüksek yargı kurumlarımızın, Anayasa Mahkemesinin kararlarını eleştirdiğimiz olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Ama hiçbir zaman bu kararları yok saymadık. Gereğini yerine getirme konusunda tereddüde düşmedik. Eleştirmek başkadır, tabi olmak başkadır. Biz adaletin tecellisi konusunda farklı görüşe sahip olduğumuz için eleştirme hakkına elbette sahibiz. Ama bunlara uyup uymama konusunda layüsel değiliz. Herkes gibi biz de mahkemelerin kararlarına uyuyoruz, uymaya da devam edeceğiz. Katılmadığımız hususlarda mücadelemizi vereceğimiz alanlar bellidir. Eğer sorun kanundaysa yasama organında bu mücadeleyi vereceğiz. Eğer sorun uygulamadaysa yürütme organında gereğini yapacağız. Bu süreçte önemli olan hakim ve savcılarımızın hukukun tesisi konusundaki hassasiyetlerinden, adalet terazisini dengede tutmadaki kararlılıklarından asla geri adım atmamalıdır. Hakim ve savcılarımız kendilerinden yaptıkları işin kanuna, hukuka, özellikle hukuka, vicdan ve adalete uygun olduğundan eminseler gerisi yasamanın, yürütmenin işidir, onlar rahat olsunlar" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde şehit edilen Savcı Selim Kiraz'ı anarak rahmet diledi. - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika Yargıtay'ın 150. Yıl Dönümü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement