Yeni Yasama Yılı Açılışı - Son Dakika
Politika

Yeni Yasama Yılı Açılışı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kürt kardeşlerime seslenmek isterim. Bizleri birbirimizden koparma çabası, birbirimize düşman etme oyunu, aslında her ikimizi de hedef alıyor.

01.10.2015 17:55

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kürt kardeşlerime seslenmek isterim. Bizleri birbirimizden koparma çabası, birbirimize düşman etme oyunu, aslında her ikimizi de hedef alıyor. Bunun için diyorum ki Kürt ayrıdır, terörist ayrıdır" dedi.

Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda, 25. Dönem 2. Yasama Yılı konuşmasında, Meclis'in 95 yıl önce, 23 Nisan 1920'de, Türkiye'nin tüm renklerini kucaklayan bir anlayışla kurulduğunu belirtti. Bugün de 78 milyon vatandaşın her birinin Meclis'in, devletin ve vatanın eşit ölçüde sahibi, her birinin birinci sınıf vatandaş olduğunu vurgulayan Erdoğan, "95 yıllık süreçte kimi dönemlerde farklı etnik kökenlere, inançlara, mezheplere baskı yapıldığı, tabii ki inkar edilemez bir gerçektir" dedi.

Başbakan Erdoğan, inançlı kesime de farklı düşünenlere de Kürtlere de başka kesimlere de haksızlıklar yapıldığını, hatta zaman zaman bu haksızlıkların zulme dönüştüğünü söyledi. Kendilerinin de ilk gençlik yıllarından itibaren bu haksızlıkları yaşadıklarını, bunlara şahit olduklarını anlatan Erdoğan, bu haksızlıkları inkar etmediklerinin, tam tersine bu haksızlıkları yüksek sesle ifade ettiklerinin tarihin kayıtlarında mevcut olduğunu belirtti.

Tüm siyasi hayatı boyunca olduğu gibi bugün de hiçbir şahsi çıkarın, rütbenin, payenin peşinde olmadığını dile getiren Erdoğan, "Milletim beni dünyada rütbelerin en büyüğüne, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı makamına layık gördü" dedi.

Sözleri AK Parti'li milletvekilleri ve bakanlarca ayakta alkışlanan Erdoğan, "Ben büyük Türkiye, yeni Türkiye, güçlü Türkiye, 78 milyonun bir, beraber ve kardeş olduğu bir Türkiye mücadelesi veriyorum" diye konuştu.

-"Kürt kardeşlerimi onlar temsil etmiyor"

"Buradan Kürt kardeşlerime özellikle seslenmek isterim" diyen Erdoğan, Kürtler ile her zaman gönül diliyle konuştuklarını belirtti.

Muhalefet sıralarından bir milletvekilinin HDP sıralarının boş olduğunu söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti sıralarını göstererek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada Kürt kardeşlerim vardır. Siz tanımıyorsunuz. Bunu bilmeniz lazım. Bilemediğiniz bir şey var; Kürt kardeşlerimi onlar temsil etmiyor. Burada Kürt kardeşlerim var. Bir şeyi birbirinden iyi ayırmak lazım; Kürt sorunu ile terör sorunu farklıdır; siz bunu ayırt edemediniz. Bugün de gönül diliyle konuşuyoruz. İstiyoruz ki yarın da öbür gün de ebediyen aramızdaki gönül köprüsü sapasağlam muhafaza edilsin. Her bir Kürt kardeşim elini vicdanına koysun ve Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görsün. Bizleri birbirimizden koparma çabası, birbirimize düşman etme oyunu, aslında her ikimizi de hedef alıyor. Bunun için diyorum ki Kürt ayrıdır, terörist ayrıdır. Kürt kardeşimin inancı, değerleri, ahlakı, onuru böyle bir örgütle yol yürümeye zaten uygun değildir. Mücadelemiz bir etnik kökenle değil, altını çizerek ifade ediyorum, terörledir, terör örgütüyledir, teröristledir. Terörden en büyük zararı gören de yine Kürt kardeşlerimizdir. Elif Şimşek'i, Yasin Börü'yü, Fırat Simpil'i katleden; bununla da kalmayıp cansız çocuk bedenleri üzerinden alçakça algı operasyonları yürüten bir zihniyetin Kürt kardeşlerimle hiçbir ortak noktası olamaz. Biz Kürt kardeşlerimizle yine gönül diliyle konuşacağız. Bugün teröre karşı amansız bir mücadele veriyoruz. Dağ taş demeden her tarafta operasyonlar süreklilik arzeder şekilde devam edecektir. Bundan taviz veremeyiz. Bin yıllık kardeşliği bozmamak, özgürlüklerden taviz vermemek için de son derece hassas davranıyoruz."

-"Zor olduğunu biliyorduk ama..."

Erdoğan, Çözüm Süreci'nin, 78 milyonun kardeşliğini tesis etme noktasında son aşama olduğunu ifade ederek, bunun zor olduğunu bildiklerini ama başarmak için denemek, mücadele etmek zorunda olduklarını kaydetti.

Süreçte nihai aşama olarak kardeşlik, huzur, yeni ve büyük Türkiye adına silahların bırakılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye düşmanı odaklara taşeronluk yapan örgüt maalesef bunu yapmadı. Terör örgütü alçakça, canice saldırılarına yeniden girişti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de terör örgütüne hangi dilden anlıyorsa, o dilden cevap veriyor, vermeye devam edecek. Bu örgüt ülkemiz ve milletimiz için tehdit olmaktan çıkartılana, silahlar gömülüp üzerine beton dökülene kadar bu mücadele sürecektir. Bakın silahların susması demiyorum, silahların bırakılması ve üzerine betonların dökülmesinden bahsediyorum. Kimi siyasiler, kimi medya kuruluşları, kimi hain ve harici odaklar terör örgütünü desteklese de Türkiye, istiklal ve istikbal mücadelesinden kesinlikle taviz vermeyecektir. Milletimiz, kimin gerçekten teröre karşı mücadele verdiğini, kimin de terörün yanında, arkasında durduğunu, terörü perdelediğini görmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin askerini, polisini, korucusunu, A şahsının, B şahsının askeri, polisi, korucusu gibi göstermek, teröriste alenen sahip çıkmaktır. Teröristler her gün güvenlik güçlerimize saldırırken, bunlarla mücadele edenleri itham etmek, teröre destek vermektir. Terörden siyasi rant ummak, aynı şekilde terörü desteklemektir. Terör örgütünün siyasetin üzerinde vesayet kurmasına rıza gösterilmesi ise terörle mücadeledeki en büyük zaaftır."

-"Tuttuğunuz maşalar bir gün gelecek elinizi yakacak"

Siyasi partilerin terör karşısında tek yürek, yekvücut olmadıkları sürece şehitlerin aziz hatırası ve millet önünde mahcup olacaklarını belirten Erdoğan, terörü ve terör örgütlerini destekleyen ülkelere de seslenirken, "Ne yaptığınızı çok iyi biliyoruz, çok yakından takip ediyoruz. Tuttuğunuz maşalar gün gelecek sizin elinizi de yakacaktır. DAİŞ, PKK, DHKP-C vesaire… Adı ne olursa olsun, sırf Türkiye'ye zarar veriyor diye terör örgütlerini destekleyenler bilsinler ki gün gelecek bu namlular onlara da dönecektir. Çünkü terörün karakteri böyledir; akrep gibi eninde sonunda kendisini taşıyanları da sokar" dedi.

MHP'li bazı milletvekillerinin "terör örgütünün adını zikretmemesi" yönünde kendisine laf atması üzerine Erdoğan, "Rahatsız mı oldun? Ben sayıyorum, gereğini neyse onu yapın. Siz bu kürsülerin çok acemisisiniz. Ben nereye hitap edileceğini çok iyi bilirim. Siz daha öğreneceksiniz" karşılığını verdi.

Erdoğan, terörü, terör örgütlerini doğrudan veya dolaylı olarak destekleyen tüm ülkelerin bu tavırlarından vazgeçmelerini beklediklerini söyledi.

-"Milletimiz samimiyetimizi gördüğü için sürece destek verdi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröristle mücadelenin önem arzetttiğini ama yeterli olmadığın anlattı. Erdoğan, aslolanın sorunun kaynağına inmek, bataklığı kurutmak olduğunu söyledi. Bir yandan sürekli istismar konusu yapılan bölgenin geri kalmışlığı sorununu çözecek adımları atarken, bir yandan da hak ve özgürlükleri genişletecek reformları hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, "Demokratik Açılım" olarak ilk adımlarını attıkları çalışmaları "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi"ne dönüştürdüklerini, nihai sonucu almak için de Çözüm Süreci'ni başlattıklarını hatırlattı.

Amaçlarının terörü tüm boyutlarıyla ortadan kaldırmak, teröristlerin ülke içindeki faaliyetlerini sıfıra indirmek olduğunu belirten Erdoğan, "Tek bir askerimizin, polisimizin, korucumuzun, vatandaşımızın canı yanmasın, kanı akmasın, evlerine ateş düşmesin, çocuklar yetim, eşler dul, anne-babalar boynu bükük kalmasın diye mücadele ettik, uğraştık. Milletimiz de samimiyetimizi gördüğü için bu sürece destek verdi, bizi teşvik etti" diye konuştu.

Erdoğan, 6-7-8 Ekim olaylarının, terörün yeni yöntemleri, yeni yüzü konusunda ilk önemli tecrübeleri olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Geçmişte kendi amaçları uğruna onlarca masum insanı gözünü kırpmadan öldüren bu yapının hala aynı yöntemlerde ısrar ettiğini gördük ve açıkçası bunu görünce de ürperdik. Biz akan kanı tümüyle durdurmak isterken, birilerinin kan akıtmak için adeta sabırsızlandığına, el ovuşturduğuna şahit olduk. 7 Haziran seçimleri öncesinde milletimizin iradesine tehditle, baskıyla, şiddetle ipotek koymaya çalışanların kurdukları tezgahları, ziyaret ettiğim illerimizde bizzat tespit ettim. Buna rağmen seçim sonrasında sürecin demokrasinin, hukukun, vicdanın, ahlakın, izanın sınırları içinde yürüyeceğine olan inancımızı muhafaza etmeye çalıştık. Ancak terör örgütü ilk fırsatta silahlarını, bombalarını, tuzaklarını harekete geçirmekten geri durmadı. Bununla da kalmayıp, 'hadiseleri şahsımın ve Hükümet'in başlattığı' propagandasını yaparak, gerçeği örtme, hedef şaşırtma çabası içine girdiler. Maalesef aynı propagandaya medya başta olmak üzere çeşitli kesimlerden de destek verenler olduğunu görüyoruz. Biz bu toprakları kendimize vatan yapmak için bin yıldır mücadele ediyoruz. Eğer bu coğrafyada yaşamaya devam edeceksek… Ki gidecek başka bir vatanımız olmadığına göre elbette devam edeceğiz."

-"O bölgelerde teşkilat bile kuramadınız"

Recep Tayyip Erdoğan, MHP sıralarından kendisine laf atılması üzerine, "Biz o bölgeye çok gittik. Siz kaç kere gittiniz onu söyleyin. O bölgelerde teşkilat bile kuramadınız, kuramıyorsunuz. Gidin o bölgelerde çalışma yapın. Hiçbir zaman bunu yapmadınız, yapmıyorsunuz. Benim Cumhurbaşkanı olarak gitmediğim il yok. İlçeleri bile dolaşıyorum" karşılığını verdi.

Bin yıldır verdikleri mücadeleyi bugün de gelecekte de devam ettireceklerini ifade eden Erdoğan, terörle mücadelede görev alan tüm güvenlik görevlilerine ve diğer kamu personeline başarılar diledi.

Şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileyen Erdoğan, şehitlerin ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diledi. Erdoğan, MHP sıralarından "Cenazelere gitmeyin" diye laf atılması üzerine, "Bizde şehitliğin ne  anlama geldiğini biliyorsan bu ifadeyi kullanmazsın. Kıyamete dek şehitlik devam edecektir. Bunu bilmeniz, öğrenmeniz lazım. ve (Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridir ama siz bilemezsiniz)" karşılığını verdi.

Amaçlarının bu mücadeleyi mutlaka başarıya ulaştırarak, şehitlerin dökülen tek bir damla kanının dahi boşa gitmemesini sağlamak olduğunu belirten Erdoğan, terörle mücadelenin Cumhurbaşkanı, Hükümet, devletin ilgili kurumlarıyla birlikte Meclis'in ve Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin tamamının ortak görevi olduğunu söyledi. "Bunun için diğer tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak terör karşısında birlik, beraberlik, dayanışma, işbirliği içinde olmalıyız" diyen Erdoğan, bu safta en küçük  zafiyete izin vermemeleri gerektiğini vurguladı.

Kendisine laf atan bir milletvekiline "Tekrar milletvekili adayı olursun belki " diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Yerli ve milli duruşa en çok ihtiyacımızın olduğu konu, işte bu meseledir. Küresel sistemde süren değişim ve bölgemizde yaşanan çalkantılar karşısında çelik gibi bir iradeyle tek yürek, tek vücut olarak hareket etmek mecburiyetindeyiz. Çocuklarımıza güvenli, huzurlu ve müreffeh bir gelecek bırakmak için başka bir yolumuz, başka bir çaremiz yok. İşte bunun için biz 'tek millet', 'tek bayrak', 'tek vatan', 'tek devlet' diyoruz. Türkiye'nin geleceğini işte bu dört sütun üzerinde inşa etmek durumundayız. Bu dört sütundan hiç kimse rahatsız olmasın. Bu dört sütun, 78 milyonu aynı çatı altında buluşturan sütunlardır. Selçuklu Atabeyi Nurettin Zengi ve Eyyubi Sultanı Selahattin Eyyubi'nin torunları olarak bu dört sütunu biz asırlar içinde birlikte inşa ettik, istikbale de birlikte taşıyacağız. Küresel sistem bir hareketlenme, bir yeniden yapılanma sürecindeyken, gelin bu fırsatı iyi değerlendirelim. Türkiye'nin kazanımlarına ve hedeflerine hep birlikte sahip çıkalım. Bugün geriye doğru baktığımızda nasıl heba edilen imkanları hayıflanarak hatırlıyorsak, bizden sonraki nesillerin de bizi benzer duygularla yad etmesine izin vermeyelim. Güçlü, büyük, yeni Türkiye'nin inşasını birlikte gerçekleştirerek tarihe hep birlikte hayırla yad edileceğimiz bir iz bırakalım. 25. Dönem Meclisi'nde bu imkanı yakalayamadık. 1 Kasım seçimlerinde belirlenecek 26. Dönem Meclisi'nin bu tarihi fırsatı değerlendireceğine inanıyorum."

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Yeni Yasama Yılı Açılışı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement