Aysal’ın konuşmalarından satırbaşları şöyle;
“Rüyalarımı araftara yaşatmak için buradayım''
Göreve geldiğim vakit kendimi mutfağa girmiş bir aşçı olarak gördüm. Dolaplarda ne var bunları öğrenmem zaman gerekti. Sonra bunlardan ne tip yemekler yapılabilir, müşterileri nasıl mutlu edebiliriz… Bizim müşterilerimiz taraftarlarımız. Göz açıp kapayıncaya kadar zaman çabuk geçiyor. 24 saat 365 günlük bir çaba. Beni en çok mutlu eden bu. Bir yönetici gerçekleri kendisi yaşar ama rüyalarını başkasına yaşatır. Ben rüyalarımı taraftara yaşatmak için buradayım ama gerçekleri de kendim yaşıyorum.
“Benden sonraki yöneticiler...''
Sakin kalmak Galatasaray’ın tavrı. Bizim camiamız senelerdir hep karşı taraftakine saygı esastır. Biz bir camiayı temsil ediyoruz. Camianın gücü sayılarından değil yarattıklarından belli olur. Yöneticinin görevi olduğu yeri hazmetmektir. Biri oturduğu koltuğun ona bir şey kazandırmayacağını, sizin o koltuğa bir şeyler katmanız gerektiğini bilmelisinizdir. Galatasaray’a bana bu görevi verdiyse elimden gelenin maksimumunu vermem gerektiğini bilirim. Önümüzdeki yıllarda benden sonraki yöneticilerin de bu düşünceyi devam ettirmesi gerekiyor.
“Bizim başarısız olma olasılığımız yüksek''
Yarışma sadece sahalarda olmuyor. Biz örnek olmak durumundayız. Benden evvel bazı saygın kulüplerin yöneticileri yabancı sınırına müdahale etmek istediler ama biz daha çok etki etmek istedik. Bizi yöneten kurumlar var. Bizim üstümüzde bazı kurumlar var federasyon gibi. Maalesef biz burada ayağıma çelme atılmış hissediyoruz. Önemli olan Galatasaray’ın marka değeri değil, Türkiye’nin marka değeri. Türkiye’nin marka değerini dışarıda aldığımız başarılarla elde edebilirsiniz. Buna dünyanın her yerinde devletler yardım eder. Kanunun imkan verdiği nispette sular bu başarıyı. Biz ise kurutma yöntemini seçtik. Biz Real Madrid ile oynuyoruz 10 yabancı oyuncuları var 1 İspanyol. O, 10 yabancı oyuncu dünyanın en iyi oyuncuları. Ben kendi oyuncularımı Türkiye’den seçmek zorundayım. Benim seçme saham son derece kısıtlı. Bu yüzden böyle bir yarışmada bizim başarısız olma olasılığımız çok yüksek. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş kaybedince Türkiye kaybediyor. Bu algıyı bu şekilde yönetmek ve duyurmak lazım. Bunu yapmadığınız sürece bizden başarı beklemek çok zor.
“Galatasaray'ın bir numaralı yetkilisi olarak...''
Federasyonu bir anlık unutalım. Kendi aramızda baktığımız vakit bahsettiğimiz kulüplerin hepsi saygın müesseseler milyonlarca taraftarları var. Biz onlarla işbirliği içinde olmaktan her zaman mutluluk duyduk. Bu ilişkileri karşılıklı saygı içinde yürüttüğünüz sürece biz de kazanacağız Türkiye de kazanacak. Önemli olan bu anlayışı masada gerçeğe dönüştürmek. Bunda son derece samimiyim. Bunu ancak birbirimize dostça yaklaşarak yapabiliriz. Galatasaray bu konuda her zaman öncülük etmiştir. Eğer benim için endişeleri varsa ispat etmeye hazırım. Her zaman şeffaf bir anlayış içindeyim.
Belki bir iki kişi bu konuda tereddüt edebilir. Soru sorabilirler bize veya kendilerine. Ama başarılı olacağımıza inanıyorum. Ben Galatasaray’ın 1 numaralı yetkilisi olarak bu konuda topluma söz vermekte bir zarar görmüyorum.
“Federasyon hakkındaki izlenimim negatif''
Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bugüne kadar ki federasyon hakkındaki izlenimim negatif. Her defasında yanlış kararlarla karşılaştık. Galatasaray stadı 3 yıldır kapanmadı son ayda 2 kez kapandı. Kenarda köşede 6 kişinin 7 saniyeyi bulan bir küfür vs… Böyle bir işlem 55 bin kişinin haklarını zedeler hale geldi. Biz kulüplerin çok büyük yükümlülükleri var. Biz vergilerimizi ödemek yükümlülüğü içindeyiz. Biz para kazanmak üzere kurulmadık biz kamuya hizmet etmek için kurulmuş bir müesseseyiz. Biz sanki dışarıdan bir kara borsacı muamelesi görüyoruz. Federasyon da devlet de böyle görüyor. Buna karşı reaksiyonumuz bazen sert olabiliyor. Bu da heralde anlayışla karşılayabiliriz.
Federasyonun görevi Türk sporunu yüceltmek. Yurt dışındaki marka değerini arttırmak. Başarılı bir kulüp varsa ona gerekli desteği vermek. Bunun kulüpçülükle alakası yok. Bunu da birisi önde koşuyorsa ona destek vermek demektir. Bugün Galatasaray ya da Fenerbahçe olur Beşiktaş olur Trabzonspor olur… Bu kulüpler Türkiye’nin önemli camiaları. Onlar da bizim gibi kamu hizmeti yapıyorlar. Bugün Galatasaray’ın başına gelenler onların da başına gelebilir. Diğer kulüplerin bunların önünü kestik diyeceklerini düşünmüyorum ama federasyonun bu düşüncede olduğu çok açık.
TFF’nin devamlılığını biz Galatasaraylı olarak bunu tek başımıza yönlendiremeyiz. Biz TFF’nin devamı yönünde bir oy kullanmayacağız. Bu eşyanın tabiatına aykırı. TFF’den bugüne kadar görmüş olduğumuz her türlü davranış Galatasaray’a karşıydı. Emin olun bir sürü kulübe de, Türk sporuna karşı davranışları vardı. Ben şu takımı bu takımı tutuyor demeyeceğim. TFF’nin Türk sporuna hizmet etmek için kurulduğuna inanırsak, 3 senedir böyle bir hizmet yok. Teker teker kişilere baktığınız vakit sevdiğim insanlar ama bir araya geldikleri vakit başarılı sayılamazlar.
Muhakkak ki bir sebep vardır ama ben bunun arkasında kasıt aramadım ama buldum. İyi niyetle yaklaştık. Heralde herkese gelen bir düğün dernek bu dedik. Ama öyle değil bu iş. Bu sadece en başarılı olan kulüplere karşı kullanılan bir silah. Siz bize ya bağlanacaksınız ya da bu sopayı yersiniz gibilerinden. Stadlarda alınan karalarlar ve 5+3 kararı böyle. Ben 3 yabancıyı benchte oturtursam oynatma şansım sıfır. 3 yabancının bana bir yararı yok. Aynı pozisyonda 2 yabancıyı bulundurmayacağıma göre… Sistem kökeninde 5+0…
Federasyonun görevi Türk sporunu yüceltmek. Yurt dışındaki marka değerini arttırmak. Başarılı bir kulüp varsa ona gerekli desteği vermek. Bunun kulüpçülükle alakası yok. Bunu da birisi önde koşuyorsa ona destek vermek demektir. Bugün Galatasaray ya da Fenerbahçe olur Beşiktaş olur Trabzonspor olur… Bu kulüpler Türkiye’nin önemli camiaları. Onlar da bizim gibi kamu hizmeti yapıyorlar. Bugün Galatasaray’ın başına gelenler onların da başına gelebilir. Diğer kulüplerin bunların önünü kestik diyeceklerini düşünmüyorum ama federasyonun bu düşüncede olduğu çok açık.
“Melo bize ve Türk futboluna faydalı olacak''
Daha evvel bir röportaj vermedim bir Fair Play toplantısında bir cümle basına fazla değiştirilerek çıkartıldı. Felipe Melo her şeyden evvel Galatasaray’ın en başarılı oyuncularından biri. Yaşayarak oynayan bir oyuncu. 90 dakikayı dolu dolu oynuyor. Böyle bir oyuncunun her geçen dakika adrenalinle yüklenmesi kadar doğal bir şey yok. Reaksiyonları bazen sert olabilir. Ayrıca dünyada futbol bu kadar yumuşak oynanan bir oyun değil. Türkiye dışında daha sert. Bu çocuklar yurt dışından geliyor. Melo ve Brezilyalılar futbolu sokaktan öğrendiler. Bu kültürün arkasında yaşama ayakta kalma iç güdüsü var. Bu içgüdü saha yansıyınca bazı olaylar sahaya yansıyabiliyor. Ama bu oyuncunun kötü veya terbiyesiz olduğunu göstermez. Felipe Melo bizim kontrolümüzde Galatasaray’a ve Türk sporuna faydalı olmaya devam edecek ve yolunu kesmek istemediğimiz bir futbolcu.
“Mülkiyete karşı hiç kimsenin bir saldırısı olamaz''
Mecidiyeköy’de bizim belediyelerden aldığımız ruhsatlarımız var hiç bir sorunumuz yok. 17 metreye kadar inşa çukurumuz indi. Daha da aşağıya gidiyoruz. Orada yapılaşmamız devam ediyor. Biz oradaki binamızı yapıp çıkartacağız. Orası bizim tapulu mülkümüz. İstimlakı mümkün olamaz. Böyle bir şey olacaksa biz çok yanlış anlarız ve reaksiyonumuz da çok değişik olur. Türkiye hukuk devletidir. Mülkiyete kimsenin haksız bir saldırısı olamaz. Buna ihtimal dahi vermiyorum. Bu sadece dedikodu. Hukukun temel kaidesi hiç kimse kendisine ait olmayanı başkasına devredemez. Devretse de geçerli değildir. Kimsenin bundan endişe etmemesi gerekir.
Biz bir kamu kuruluşuyuz. Bizim aramızın kötü olması mevzu bahis değil. Biz devlete her zaman saygılı olduk ve öyle olacağız. Derseniz ki gerekli desteği görüyor musunuz? Hayır. Ben geçen 3 sene içinde böyle bir şey görmedim. Çok büyük taleplerimiz de yok. Burası bir spor kurumu. Halka ait bir yer. Burasını en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Devlet bize yardımcı olur başımızın üstünde yeri var. Olmazsa da kendi kararıdır ısrarcı olmayız
“Devletin hazinesine 1 milyar TL girdi''
Statta ben olaya şöyle bakıyorum. Bize stad devlet tarafından verilmiş bir ulufe değil. Biz bu stada gelene kadar Mecidiyeköy’deki arazimizi terk ettik. Biz 39 senelik bakiye hakkından vazgeçmeseydik devlet orayı satıp hazineye katamazdı. Bizim 360 dönümlük arazi 49 senelik hakkımız vardı. Bu hakkın 240 dönümünü verdik. Devletimiz 1 milyar liraya inşaatları yapan firmaya satış yaptı. O da hazinemizin kasasına girdi ama beklentimiz olmadı. Bizim 191 milyon liraya mal edildiği söylenen stadın sadece kullanım hakkı verildi. Bunun karşılığında reklamlar, kira gibi 49 yılda 450 milyon liralık bir fatura çıktı. Bugün de almadığımız bir stad için karşımızda 17 dava çıktı. Bunun heralde bir akıllıca izahı olacaktır. Bir gün otoriterlerle karşı karşıya oturduğumuzda Galatasaray kendi savını en iyi şekilde masaya getirecektir.
Kulüpler Birliği’nin aslında kulüpler holdingi şeklinde geliştirip futbolun ana sorumluluklarını alıp, federasyona milli takım ve altyapı konularına bakması gerekir. Ne federasyon bu gücüden bir şeyler kaybetmek istiyor, ne de arkadaşlarımız federasyona seslerini yükseltmek istiyor. Çünkü ödemelerin gecikmesi gibi sorunlarla karşılaşmak istemiyorlar. Olay o kadar federasyona bağlanmış ki. Federasyondaki oyların gücü aynı. Benim oyumun değeri 10, hiç taraftarı olmayan ekibin değeri 1 değil. Onun için bazı kulüpleri federasyon kendi imkanlarını kullanarak ufak kulüpleri mutlu etmenin yollarını bularak oylarını topluyor.
“Federasyon ve Federasyon'u oraya koyan güç...''
Federasyondan çekiniyorlar. Federasyonu oraya koyan güçten de çekiniyor olabilirler. Biz yayın hakları olayını son 1 senedir UEFA ile ECA ile görüştük ve büyük bir haksızlık olduğunu anlattık. Dediler ki 3 Temmuz ile başlayan süreçte bir tek D-smart müracaat etti ve onlar da bir evvel ki kontratın yarısından biraz fazlasıyla kapattılar.
“Önceliğimiz Şampyonlar Ligi''
Chelsea’de yapılan bir açık oturumda Juventus Başkanı'yla beraberdik. Bu haksızlık değil mi dedim, biz rahatsız değiliz dedi. Galatasaray bu sene Şampiyonlar Ligi’ne gidiyor. Ama yalnız biz değil diğer kulüplerin de Şampiyonlar Ligi’ne gitme imkanları var. Bunun için çalışıyorlar. Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyen takımların mali güçleri bundan çok darbe alıyor. Herkes dışarıya gitmenin peşinde. Bizim önceliğimiz hep Şampiyonlar Ligi.
Önceliğim lig şampiyonluğu ise Şampiyonlar Ligi’ne gidebilmek içindir. 4. 5. Yıldız zaten gelir. Galatasaray TV olarak başka ortaklarla bu ihalelere girmek istiyoruz. Bunun şartlarını oluşturmaya çalışıyoruz, büyük ihtimalle de gireceğiz. Sadece sponsorlarla bu iş olmaz. Bu sizin ortaklıklarla bu değeri üretmeniz gerekiyor. Ticari operasyon olarak görebiliriz. UEFA’nın bize olan bakışı müspet. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ne katılmasından son derece mutlular. Bizi sürekli yüreklendiriyorlar. Ben bundan dolayı memnunum.
“Kötü niyetle davranıyoruz sandılar”
Avrupa’ya gidememe endişesini 3 yıl evvel belirttik. Yolun nerede biteceği belli olduğu için söyledik ama yanlış anlaşıldı. Biz kötü niyetle davranıyoruz sanıldı. Bir olayın süratle çözülmesi için tavsiyede bulunduk. En son isteyeceğimiz şey rakiplerimizin bize bu ligde oynama imkanı veren güçlü rakiplerimizin olmasıdır. Güçlü rakiplerimiz olmazsa beklentilerimiz yarı yarıya düşer. Rakiplerimizin başına bir şey gelmesi gibi bir beklentimiz yok. Federasyonun kendisine düşen bir görevi yapması gerekirdi. O gün suçlanan görevleri temizleyebilecek bir görevdi. Ama federasyon bazı konularda duyarlı değil. O zaman da tamamen sorumluluktan kaçtılar ve bugün hala o sıkıntının devam ettiğini görüyoruz. Koskoca camialar ızdırap çekiyor. Federasyon dese şu kadar puan kestin 15-20 ne olacak ki? 1 sene şampiyonluk kaybederdin. Ama federasyon bunu yarına attı ve problem büyüdü. Hala bunu görmezden geliyoruz.
Eğer Avrupa’ya gitmeme gibi bir durum olursa kulüplerin reaksiyonu çok sert olacaktır. Burada kişilerin mesuliyetleri üzerine dahi gidilebilir. Bu yönetimlerdeki kişiler eğer kendilerini kurumun arkasında rahat görüyorlarsa yanılıyorlar. Bu kurumları yönetenlerin mesuliyetleri mevzu bahistir.
Son Dakika › Spor › Ünal Aysal Gündeme İlişkin Soruları Yanıtlıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?