AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özdağ Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, " Suriye'den gelen 2 milyon 200 bin Kürt'e, Türkmen'e ve Arap'a da 9 Milyar dolar para harcadık. Bu Türkiye'nin kaldırabileceği bir yük değil. Biz burada muhacirlere ensar vazifesini görüyoruz, görmeye devam edeceğiz" dedi.

Diyarbakır Barosu'nu ziyaretinin ardından sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile bir araya gelen Özdağ, burada yaptığı açıklamada, Çözüm Süreci'nde polis, asker, korucu ve vatandaş olmak üzere 61 kişinin öldürüldüğünü, bine yakın molotof kokteyli ve bombalı eylem yapıldığını, PKK ve HDP'nin çözüme inanmadığını belirtti.

Herkesin milli bütünlük içerisinde siyaset yapmasını ve konuşmasını istediklerini anlatan Özdağ, "Suruç katliamından sonra iki polisin öldürülmesiyle  'Çözüm Süreci yoktur' diyen bir kandil ortaya çıktı. Buna rağmen hükümet bu noktada çalışmalar yapabilir miyiz diye gayret sarf etti" diye konuştu.

Selçuk Özdağ, Türkiye genelinde 13 ilçede sokağa çıkma yasağı olduğunu, bugün itibariyle 3 ilçeye düşürüldüğünü bildirdi.

Silahların sadece devletin elinde olacağını vurgulayan Özdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sur'da sokağa çıkma yasağı var da neden diğer ilçelerde yok. Mardin'de, Manisa'da, Kars'ta Kürtler var. Peki neden oralarda sokağa çıkma yasağı yok da Silopi'de, Varto'da, Sur'da var. Bu memlekette 20 milyon Kürt kökenli vatandaşımız, kardeşimiz var. Herkes siyaset yaparken başkasının hakkına ve hukukuna riayet etmesi gerekir."

AK Parti iktidarında bireysel özgürlüklerin önünün açıldığını ifade eden Özdağ, bireysel özgürlüklerin yetersiz görüldüğü takdirde sivil toplum kuruluşları ve parlamento aracılığıyla çözülebileceğini kaydetti.

Özdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Suriye'den gelen 2 milyon 200 bin Kürt'e, Türkmen'e ve Arap'a 9 milyar dolar para harcadık. Bu, Türkiye'nin kaldırabileceği bir yük değil. Biz burada muhacirlere ensar vazifesini görüyoruz, görmeye devam edeceğiz. Her ne kadar seçim boyunca Kemal Kılıçdaroğlu 'ben iktidara geldiğimde bunları göndereceğim dese de Devlet Bahçeli sesini çıkarmasa da Selahattin Demirtaş sesini çıkarmasa da. Demirtaş'tan 'nereye gönderiyorsun Kılıçdaroğlu bu gelenlerin 800 bini Kürt. Bunlar giderse orada Esed'in, DAEŞ'in zulmüne uğrarlar, aç kalırlar' demesini beklerdim, ama demedi. Aynısını Devlet Bahçeli'den 'nereye gönderiyorsun bunların 400 bini Türkmen' demesini beklerdim, ama oda demedi. Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti ve sivil toplum kuruluşları gönül dünyalarını açtılar."

Terörle ve teröristlerle sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayan Özdağ, "Öncelikle can güvenliğinin sağlanması için PKK silahını bırakmalıdır. Selahattin Demirtaş ve arkadaşları da PKK'ya çağrıda bulunarak, 'bunlar konuşularak yapılır, hendek kazılarak yapılmaz' demeli. Gelin konuşalım, biz her türlü fikire parlamento olarak açığız" diye konuştu.