CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökçen ve Bağcıoğlu'ndan 28 Şubat davasından tutuklu komutanlara ziyaret

CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökçen ve Bağcıoğlu'ndan 28 Şubat davasından tutuklu komutanlara ziyaret

ANKARA - Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ile Milli Savunma Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, 28 Şubat davasından tutuklu bulunan komutanları cezaevinde ziyaret etti.

CHP Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ile Milli Savunma Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, 28 Şubat davasında tutuklanan emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, emekli Korgeneral Yıldırım Türker, emekli Tümgeneral Erol Özkasnak ve emekli Tümgeneral Cevat Temel Özkaynak'ı Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde ziyaret etti. İkili, yaklaşık 1 saat süren ziyaretin ardından basın açıklamasında bulundu.

Yankı Bağcıoğlu, tutuklu komutanların yıllarca PKK terör örgütü ile savaşmış komutanlar olduğunu söyleyerek, "Şimdi çetin cezaevi şartlarında yaşlılık ve hastalığın verdiği zorluklarla boğuşuyorlar ama bunun yanında onları en çok üzen şey haksız yere FETÖ'ye mensup hakimler, savcılar, bilirkişiler ve Genelkurmay'daki uzantıları vasıtasıyla yürütülen bir süreç sonunda kumpas sonucu burada mahkum olmaları ve hükümlü hale gelmeleri. 2007-2015 yılları arasında TSK çok değişik kumpaslara maruz kaldı. Birçok subayı, astsubayı, generali ve amirali tasfiye edildi. Bazıları hapishanelerde vefat ettiler. 28 Şubat da bu zincirin bir parçası" diye konuştu.

Gökçe Gökçen ise cezaevinde kalan generallerin sağlık durumları ve devam eden hukuki süreç hakkında avukatlarından bilgi alarak, durumu yakından takip ettiklerini ifade etti.

"Yargılamanın her bir unsurunda karşımıza çıkan FETÖ üyeliklerini duyduk"

Dava sürecinin başlangıç yıllarında Türkiye gündeminin birçok siyasi davayla meşgul edildiğini söyleyen Gökçen, "Bu siyasi davalarda çokça oluşturulan delillerin bir kişi tarafından aslında yetkili olmayan savcılara ya da hakimlere teslim edilen birtakım deliller, sonrasında birbiriyle çelişkili ifadelere yer verilen iddianameler, devamında yargı süreci ilerlerken değiştirilen mahkeme heyetleri ve işin sonunda da bu yargılamanın her bir unsurunda karşımıza çıkan FETÖ üyeliklerini duyduk. Türkiye, birçok davada bunu yaşadı. Bu dava da onlardan bir tanesi" dedi.