Farabi İlkokulu'nda Güvenlik Endişesi

ZEHRA DEĞİRMENCİ/ SİBEL KAHRAMAN

(BURSA) - Bursa Osmangazi'de kentsel dönüşüm nedeniyle şantiye alanı içinde kalan Farabi İlkokulu öğrencilerinin velileri, gürültü, toz ve kamyon trafiği nedeniyle yetkililerden acil önlem almasını istedi. Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem ise "Buradaki binaların tamamı depreme dayanıksız olduğu için dönüşüme girmişken, bu okulun sağlam olduğunu söylemek mümkün değil" dedi.

Bursa'nın Osmangazi ilçesinde bulunan 60 binanın yer aldığı 1050 Konutlar depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle kentsel dönüşüme girdi. Kentsel dönüşümün ardından başlayan çalışmalarla 1 yıl içerisinde yeni bloklar hızla yükselirken, binaların arasında kalan Farabi İlkokulu da şantiye alanının içerisinde kaldı. Okul velileri ise şantiye alanında doğabilecek tehlikeler, inşaat gürültüsü, büyük kamyonların yaratabileceği kazalar ve yükselen tozlar nedeniyle çocukları için endişeleniyor.

"Çevrede hiçbir güvenlik önlemi yok"

Konuya dair ANKA Haber Ajansı'na konuşan Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem şunları söyledi:

"Yaklaşık 1 yıldır okulun etrafı tamamen inşaatlarla çevrilmiş durumda. 1 yılı aşkın süredir inşaatların yıkım aşamasında buradaki öğrenci, öğretmen ve veliler burada yoğun bir asbeste maruz kaldılar. Okul giriş çıkışında hiçbir önlem ve güvenlik tedbiri yok. Bu alanda normal insanların bile baretle gezmesi gerekiyorken, öğrencilerimiz hiçbir güvenlik önlemi olmadan giriş çıkış yapıyorlar. Etraftan yakın zaman öncesine kadar binalardan düşen malzemelerin olduğunu öğrendik. Etrafta herhangi bir güvenlik tedbiri yok. Hatta rögarların boşaldığını görüyoruz. Çok yoğun bir gürültü var. Bu gürültü altında öğrencilerimiz ders yapmak zorunda kalıyorlar. Burada yüzlerce bina var, bu binaların çoğu depreme dayanıksızlığından dolayı dönüşüm kapsamında. Buradaki binaların tamamı depreme dayanıksız olduğu için dönüşüme girmişken, bu okulun sağlam olduğunu söylemek mümkün değil. İlçe Milli eğitim Müdürlüğü'nden okul depreme dayanıklı mı, bunun için test yapıldı mı, yapıldıysa sonucu nedir, bu soruların cevabını da öğreneceğiz.

"Çözüm; civardaki yeni okula nakil"

Peki çözüm nedir; çok yakında Selahaddin Eyyubi Ortaokulu yapıldı. Yeni yapılan ve 32 derslikli bir okul. Sadece 4 tane derslik kullanılıyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kaymakamlık neden bunu düşünüp de buradaki öğrencilerin zor ve kötü şartlarda eğitim öğretim yapmasına izin verip, oraya taşınmasına izin vermiyor? Burada herhangi bir öğrencinin, velinin ya da öğretmenin başına bir iş geldiğinde sorumlusu direkt yetkili amirlerdir. Okul müdürü gerekli bütün yazışmaları yapmış olmasına rağmen hala öğrenciler burada eğitim öğretime devam ediyor. Eğer burada birinin başına bir iş gelirse, çocuklarımız açık kalan rögara düşerse, kafasına bir şey düşerse, iş makineleri nedeniyle birisi trafik kazasına maruz kalırsa sorumlusu Kaymakamlık ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'dür. Acilen tedbir almaları gerekiyor. Çözüm çok basit. Yandaki okula taşımayla bu öğrenciler gidecek. Zaten yaklaşık 8 tane servis aracıyla gelen öğrenci var. Bu öğrenciler buraya değil de oraya gidecek. Diğer öğrenciler de velileriyle birlikte oraya rahatlıkla gidebilirler. Hem daha sağlıklı eğitim öğretim devam ederken hem de buradaki okul aynı zamanda depreme dayanıksızsa eğer ki dayanıksız olduğunu düşünüyoruz, inşaatlar devam ederken buradaki okulun inşaatı da tamamlanmış olur.

Hafriyat kamyonları altında ezilme tehlikesi atlatan veliler var

İnşaat çalışmaları nedeniyle mağduriyet yaşayan öğrenci velisi Sibel Sarıgül ise şöyle konuştu:

"Kentsel dönüşüm alanı içerisinde kalan okulumuz için bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Çocuklarımız toza maruz kalıyorlar. Biz veliler olarak çok endişe duyuyoruz. Okulumuza anne-babaları çalıştığı için yalnız gelen çocuklarımız var, evlerine de yalnız dönmek zorunda kalıyorlar. Velilerimiz hafriyat kamyonlarının altında çocuklarıyla ezilme tehlikesi geçiriyorlar. Vinçlerden demir çubuklar düşüyor. Çocuklarımızın her an başına bir şey gelebileceği endişe içindeyiz. Çocuklarımız sınıflarında ders işlerken depreme benzer sallantılara maruz kaldıklarını ve sıraların altına korkudan saklandıklarını söylüyorlar. Çocuklarımız da bu şekilde eğitim almak istemiyorlar.

"Bölgedeki bir okul güçlendirildi, diğeri yeniden yapıldı"

Biz geçim sıkıntısı yaşayan, belirli bir gelir seviyesinde olan insanlarız, başka bir mahalleye çocuklarımızı taşıyamıyoruz. Çünkü servis parası ve nakil parası gerekiyor. Çocuklar öğretmenlerine ve arkadaşlarına da alıştılar. Uyum sağlamak da zor olacak onlar için. Bu kentsel dönüşümün içerisinde 4 tane okul var. Biri Pilot Sanayi İlköğretim Okulu, depreme dayanıklı mı diye güçlendirme yapıldı. Bu güçlendirme sırasında başka bir okula taşındılar, 1 sene orada eğitim gördüler. Hüma Hatun Kız Meslek Lisesi yıkılıp tekrar yapıldı. Bahçesindeki anaokulu yeni bir okul. Fakat Farabi İlkokulumuz yıkılan binalarla yaşıt ama hiçbir şey yapılmadı. Milli Eğitim Müdürlüğü'yle de görüştük. Bize bilirkişi raporunun olduğunu sözlü söylüyorlar, fakat biz bunu yazılı olarak görmek istiyoruz. Bir veli olarak okul depreme dayanıklı mı değil mi, çocuklarımızın toz, gürültü, pislik içinde eğitim görmelerini istemiyoruz. En kısa zamanda çözüm bulunmasını istiyoruz. Bursa'da bulunan bütün birimlerin haberi var. Vali Bey geldi, gördü. Buraya bilirkişiler gönderdi, kendisi de gelip keşif yaptı. Mahallemizin ve okulumuzun güvensiz olduğunu dile getirdi. Emniyet Müdürlüğü'nün, İl Milli Eğitim Müdürü'nün haberi var. İş sağlığı güvenliği profesörümüzün bile haberi var.

"Güvenli alanda eğitim almak istiyoruz"

Bu durumda bizi niye bu şekilde mağdur ediyorlar. Bizim çocuklarımızın sağlıkları ne olacak? Bir kaza anında sorumluluğu kim alacak? Müdür, müdür yardımcıları, öğretmenler ve biz bu sorumluluğu almıyoruz üstümüze. Yıkım aşamasında da çok sorun yaşadık. Bu olay iki eğitim öğretim yılından beri bu şekilde devam ediyor. Bizi kendi kaderimizle baş başa bıraktılar. Bunun çözümü mahallemizde 200-300 metre ileride yeni yapılan okuldu. Sesimizi duyurmaya çalıştık ama hep oyalandık. Artık dayanma gücümüz kalmadı. Bizim amacımız burada inşaatların durması değil. Kentsel dönüşüm binalarında oturanlar bizim komşularımız, akrabalarımız. Bizi yanlış anlamasınlar. İnşaatlar devam etsin. Fakat bu inşaatlar devam ederken bizim çocuklarımızın sağlıkları, bizim ve öğretmenlerimizin daha güvenli bir alanda eğitim almak istiyoruz."