Kırım Sürgününün 70'inci Yılı

Eskişehir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Adnan Evren Olcay, Kırım sürgününün 70'inci yıl dönümü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.

Başkan Olcay mesajında, 18 Mayıs 1944 tarihinin Rusların Kırım hakkındaki 1700'lü yılların sonlarından itibaren başlayan Türksüzleştirme politikasının son ve en karanlık unsuru olduğunu belirtti. Rusların yüzyıllarca sürmüş ve halende süregelen sıcak denizlere inme ve Karadeniz'de hakimiyet kurma isteğinin Kırımda egemenlik kurmanın önemini arttırdığına değinen Başkan Olcay, "Uzun yıllar Ruslar tarafından süren baskıcı tutumlarla rahatsız edilen Kırım Türkleri başta Anadolu olmak üzere Orta Asya ve o dönemde Osmanlı toprağı olan Dobruca'ya göç etmek durumunda bırakılmıştır. 1900'lü yıllara gelindiğinde ise Kırım'da kalan yaklaşık 300 bin nüfusa karşılık göç edenlerin sayısı 1,5 milyona ulaşmıştır" şeklinde belirtti.

"SÜRÜLEN İNSANLARIN YÜZDE 46'SI CAN VERMİŞLERDİR"

18 Mayıs 1944 tarihinde Sovyet hükümetinin başında bulunan diktatör Stalin tarafından yalan yere Nazi Almanyası ile işbirliği yapmakla suçlanan Kırım Tatarları'nın, Özbekistan'a ve Sibirya'ya topyekün sürgün edildiklerini hatırlatan Başkan Adnan Evren Olcay, şunları kaydetti:

"Kırım'da yaşayan yüz binlerce Kırım Tatarı sadece birkaç saat içerisinde evleri boşaltılarak, hayvan vagonlarından oluşan tren katarlarına bindirilerek, meçhul bir sona doğru sürüklenmişlerdir. Sürülen insanlarımızın yüzde 46'sı gördükleri kötü muamele ve bulundukları insanlığa yakışmayacak şartlar sebebiyle sürüldükleri yere ulaşamadan can vermişlerdir ve sürgünden birkaç gün sonra Arabat bölgesinde bir köyün unutulduğunun fark edilmesi ve bu köydeki 150 kadar Kırım Tatarı'nın da bir gemiye bindirilerek Azak Denizi sularına gömülmesi de trajedinin ve Sovyetlerin Türk ırkına karşı olan kininin ne denli büyük olduğunu gösteren bir semboldür. Bugün geriye dönüp baktığımızda 200 bin civarında Kırım Tatarının soykırıma uğradığı sürgünün 70'inci yıl dönümünü anmaktayız."

"ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER HEPİMİZ İÇİN SORU İŞARETİ"

Bugün Kırım coğrafyasında yaşayan 1944 sürgününde bir şekilde ayakta kalmayı başarmış ve özvatanları Kırım'a dönerek orada hayatlarını sürdürmeye çalışan nesil ve onların çocuklarıyla, torunlarından oluşan yaklaşık 300 bin civarında Kırım Tatarı'nın yeniden aynı kaderle karşı karşı olduğunu ifade eden Başkan Olcay, "Şubat ayında Kiev'de başlayan olayların Kırım'a sıçraması üzerine, Kırımda yaşayan Rus kökenli vatandaşların güvenliğini bahane eden Rus lider Putin'in uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Kırımı işgali ve sonrasında yapılan sözde bir referandum ile Kırımı ilhakını tüm dünya kamuoyu ile birlikte bizlerde esefle ve kaygıyla izliyoruz. Önümüzdeki günlerin Kırım'da yaşayan soydaşlarımız için neler getirip neler götüreceği hepimiz için soru işareti. Ama 70 yıl önce Ruslar tarafından yaşatılanlar başta Kırımda yaşayan 30 bin soydaşımız olmak üzere tüm Tatar diasporasının hafızlarındaki yerini taze bir biçimde koruyor. Yaşanan münferit hadiselerin yanında Kırım Tatarlarının yol başçısı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun Kırım'a sokulmuyor oluşu, Rusların baskıcı politikalarının açık bir göstergesidir. Bu bağlamda gerek Türkiye Cumhuriyeti devleti gerekse dünya kamuoyu tarafından Kırımdaki soydaşlarımızın başta can ve mal güvenliğinin teminat altına alınması ve de kazanılmış haklarının herhangi bir ihlale uğramaması için gerekli hassasiyetin gösterileceği ve somut adımlar atılarak 2 bin yıldır bir Türk vatanı olan Kırım'da yaşayan 300 bin soydaşımızın özvatanlarında huzur ve güven ortamında yaşamalarının sağlanması için gerekli girişimlerin yapılacağı ümit ediyorum" şeklinde aktardı.

Olcay ayrıca, 18 Mayıs 1944 sürgününde hayatlarını yitiren soydaşlarla birlikte Soma Maden İşletmeleri'nde yaşanan elim kazada hayatını kaybeden tüm maden işçilerine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. - ESKİŞEHİR