Dha istanbul bülteni-4 - Son Dakika
Güncel

Dha istanbul bülteni-4

Dha istanbul bülteni-4

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Saraçhane'deki binasında hareketlilik yaşandı.

27.09.2019 16:46
İBB BİNASINDA HAREKETLİLİK (1)

İstanbul DHA - İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Saraçhane'deki binasında hareketlilik yaşandı.
Edinilen bilgiye göre, 27 yaşındaki İbrahim A., İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla görüşmek istediğini belirterek içeriye girmek istedi. Güvenlik görevlilerinin izin vermemesi üzerine dışarıya çıkan İbrahim A. binanın arka bölümünden tırmanarak içeriye girdi. Elinde jilet bulunduğu kaydedilen İbrahim A. İmamoğlu'nun makam odasının balkonuna kadar ulaştı. Güvenlik görevlilerinin fark etmesi üzerine İbrahim A. kendisine jiletle zarar verdi. İbrahim A. polis tarafından gözaltına alındı. Kendisini yaralayan İbrahim A. ambulansla hastaneye kaldırıldı. İmamoğlu'nun olay sırasında İBB binasında olmadığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
---------
-Bina önündeki ambulans ve güvenlik görevlilileri
-Binadan çıkarılan kişi

27.09.2019 - Haber Kodu : 190927191

==============================================

2-AVCILAR'DA SİLAHLI BANKA SOYGUNU

Cemil ÖZDEMİR/Murat SOLAK/İSTANBUL,
Avcılar'da bir banka şubesine gelen silahlı bir kişi, banka çalışanlarını etkisiz hale getirdikten sonra kasada bulunan bir miktar parayı alarak kaçtı.
Olay, Avcılar Cihangir Mahallesi Yanyol Caddesi'nde bulunan bir bankada saat 15.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; kimliği henüz öğrenilemeyen silahlı bir kişi bankaya geldi. Silahını banka görevlilerine doğrultan şüpheli kasadaki parayı istedi. Bankadan bir miktar para alan şüpheli silahla etrafa ateş açarak olay yerinden hızla uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ekibi sevk edildi. Polis kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü dökümü:
-------------
-Olay yeri
-Polis ekipleri
-Genel ve detaylar
27.09.2019 - Haber Kodu : 190927185
27.09.2019 - Haber Kodu : 190927188_

=======================================

3- AVCILAR'DA MİNARESİ YIKILAN CAMİ MÜHÜRLENDİ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - AVCILAR Merkez Mahallesi'nde D-100 karayolunun yan yolunda bulunan ve minaresinin bir bölümü yıkılan  39 yıllık Hacı Ahmet Tükenmez camii mühürlendi.
Hacı Ahmet Tükenmez Camii'nin minaresinin külah bölümü Silivri'de meydana gelen ve Avcılar'da da şiddetli biçimde hissedilen depremde yıkıldı.  Şans eseri ölen veya yaralanan olmayan olaydan sonra bölgede inceleme yapıldı. Minare enkaza kaldırılırken, bahçesinde Avcılar Müftülüğü hizmet binası ve Kuran kursu bulunan cami, Avcılar Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevlilerinin incelemesi ardından mühürlendi. Avcılar Emniyet Müdürlüğü görevlileri caminin mühürlendiğinden habersiz Cuma namazını kılmaya gelenleri Merkez Camii'ne yönlendirdi. Avcılar Müftüsü Bekir Derin,  "Gelişmeleri dikkatle izliyoruz. Çok şükür can kaybı olmadı. Caminin bir süreliğine ibadete kapatılması kararlaştırıldı. Yapı ve minare incelenecek. Teknik inceleme ardından belki minarenin kalan bölümü kontrollü yıkılacak. Cami ile ilgili karar daha sonra verilecek" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------------
-Minaresi hasar gören Hacı Ahmet Tükenmez Camıı'nin görüntüleri
-Minareden görüntüler
-Kapıdaki mühürden görüntüler
-Kapıdaki polis ekip aracı
-Merkez Camii'nde cuma namazı kalabalığı

27.09.2019 - Haber Kodu : 190927178

=========================================


4-KANDİLLİ RASATHANESİ MÜDÜRÜ ÖZENER: NE ZAMAN OLACAĞINI BİLMİYORUZ AMA SONA YAKLAŞIYORUZ

Beyza GÜLER-Harun UYANIK-İSTANBUL DHA
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, "Depremin kaç büyüklüğünde olacağı, ne zaman olacağı ya da olmayacağı konularının halk önünde konuşulmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Vatandaş şunu bilecek, Marmara Denizinde tarihsel depremler var. Ülkemiz dinamik. Her sene 2,5 santim batıya doğru kayıyor Anadolu plakası. Buradan bir enerji birikiyor ve bu enerji bir gün dışarıya çıkacak. Ne zaman çıkacağını bilemiyoruz ama bir sona doğru yaklaşıyoruz" dedi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener İstanbul'da dün meydana gelen depremin ardından Kandilli Rasathanesi'nde basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Kandilli Rasathanesi'nin kaydettiği deprem sayılarından bahseden Özener, "Biliyorsunuz, bundan iki gün önce de 4.7'lik bir deprem ile karşı karşıya gelmiştik. Öncelikle bu deprem İstanbul başta olmak üzere, Tekirdağ ve civar illerde hissedildi. Birkaç slayt hazırladık daha iyi anlaşılması için deprem sürecinin. Bildiğiniz üzere BOUN Kandilli Rasathanesi ve Deprem araştırma Enstitüsü olarak 1895'den beri deprem gözlemleri yapıyoruz. ABD'den 2 yıl önce. Şu an Kuzey Anadolu Fayının Marmara Denizi'nden geçen bölümündeki son 30 yıllık Kandilli gözlemleri ile bazı sayılar göstermek istiyorum. Gördüğünüz gibi Marmara Denizi içinde Kuzey Anadolu fayının, son 30 yılda, 3,5-4 büyüklüğü arasında tam 253 tane deprem kaydedildi.  Son 30 yıldaki 4 ila 4,5 büyüklüğündeki depremlere bakarsak, 100 tane depreme maruz kalmış bu oran. Depremlerin daha çok Doğu ve Batı segmentlerinde olduğunu söylemek mümkün. Orta segmentte nispeten az deprem görüyoruz. Son 4 günde olan depremlerin de bu orta segmentin yakınında, hemen üstünde kuzeyinde olduğunu, kimi depremlerin de ana segmente yaklaştığını görüyoruz.  Son 4 günlük deprem aktivitelerine yine baktığımız zaman bu slayt hazırlanırken 183 tane deprem vardı, şu anda 200'ün üzerinde deprem kaydettik. Bu da dakikalar geçtikçe artıyor doğal olarak" dedi.

"DEPREMLERİN ANA FAYA YAKLAŞMASI, KUŞKU OLUŞTURABİLİR"
Marmara'da meydana gelen son 4 depreme dikkat çeken Özener, "Öncelikle 5,7 ve onun artçısı olan 4,7 depremlerinin olduğu yer, ana fayın kuzeyinde olan depremler. Bundan sonra olan bazı depremlere baktığımız zaman, artçı şokların Güneye-Doğuya doğru ilerlediğini ve 4,4'lük bir artçı şokun da ana fayın üstünde olduğunu görebiliyoruz. Dolayısıyla yapmamız gereken bu artçı şokları ve olan depremleri sürekli izlemek ve gelişimlerini takip etmek. Herhangi bir ekstra durum olduğunda, örneğin depremlerin ana faya yaklaşması, bizde başka kuşkularda oluşturabilir. Dolayısıyla bu ana faya sirayet edip etmediğini depremlerin, çok net olarak gözlemlememiz gerekiyor" ifadelerini kullanıldı.

"450 GÖZLEM İSTASYONUMUZ VAR"
Türkiye'yi, özellikle Marmara'yı gözlem istasyonları ile homojen bir şekilde izlediklerini ifade eden Özener, "Gördüğünüz gibi tüm Türkiye'ye homojen olarak dağılmış, çoğunluğu da Marmara'da olan 450 tane gözlem istasyonumuz var. Bu gözlem istasyonları kalkınma bakanlığımızın, TÜBİTAK'ın ve uluslararası işbirliklerinin destekleri ile oluşturulmuş istasyonlardır. Çok farklı gözlem teknikleri vardır. Marmara'yı denizin 1200 metre derinliğine yerleştirmiş olduğumuz deniz tabanı sismik istasyonları ile gözlemliyoruz. Kandilli 7 gün 24 saat son teknoloji yöntemleri kullanarak gözlem yapan, eğitim-araştırma ve uygulamanın aynı anda yapıldığı Türkiye'deki nadir hatta tek olacak bir kurumdur" diye konuştu.

"DEPREM GERÇEĞİ HER ZAMAN AKLIMIZDA OLMALI"
Özener konuşmasına şöyle devam etti:
"Aslında vermemiz gereken mesaj, vatandaş olarak da herkesin üzerine düşen görevler var.  Yaşadığımız ülkede bir deprem gerçeğini her zaman aklımızın bir köşesinde tutmamız lazım. Bunun için de herkesin alabileceği önlemler var. 1999 depreminden sonra bir proje ile başlatılan Afet Hazırlık Eğitim Birimimiz var. Temel Afet Eğitimi ve Yapısal Olmayan Tehlikelerin azaltılması (YOTA) yönünde eğitimler veriliyor. Deprem ve tsunamiden korunma konusunda her türlü materyallerimize, internet sitemizden ulaşabilirsiniz. Depremleri takip ediyoruz. Deprem aktivitelerinin ne tarafa doğru kaydığını ve bunların bize ne ifade ettiğini çok yakın olarak takip ediyoruz. İhtiyaç duyduğumuz zamanlarda da yine sizleri davet ederek güncel bilgileri paylaşacağız"

"DEPREM GERÇEĞİNİ KABUL ETMEMİZ LAZIM"
Özener, "Öncelikle Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve deprem gerçeğini kabul etmemiz lazım. Bunu kabul etmemiz gerekiyor ama psikolojimizi de bozmayarak. Birçok şeyi bilebilir bilim insanları. Depremin nerede olabileceğini, yaklaşık büyüklüğünü bilebilir ama zamanı konusunda özellikle Marmara içinde biliyorsunuz, birçok bilim insanı 1999 depreminden sonra da bir sonraki depremin Marmara Denizi içinde gerçekleşebileceği konusunda hemfikirler. Buradaki yapılan tartışmalar ki bunların ben kamuoyu önünde yapılmasını hatalı ve yanlış buluyorum. Depremin kaç büyüklüğünde olacağı, ne zaman olacağı ya da olmayacağı konularının halk önünde konuşulmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Vatandaş şunu bilecek, Marmara Denizinde tarihsel depremler var. Ülkemiz dinamik. Her sene 2,5 santim batıya doğru kayıyor Anadolu plakası. Buradan bir enerji birikiyor ve bu enerji bir gün dışarıya çıkacak. Ne zaman çıkacağını bilemiyoruz ama bir sona doğru yaklaşıyoruz. Her zaman bugün deprem olacakmış gibi hazır olunması lazım. Bu hazırlık konusunda herkesin üstüne düşen görevler var. Bilim insanları çok çalışıyorlar, vatandaşlar da üzerlerine düşen önlemi almak durumundalar, burada en büyük görev karar vericilere düşüyor. Karar vericiler de özellikle deprem güvenli bina, yapısal hasarların azaltılması konusunda gerekli önlemleri daha da artırarak kentsel dönüşüm çalışmalarının özellikle bir an önce tamamlanması lazım. Vatandaşlara da şunu söylemek istiyorum, şu saatte olacak şu gün olacak gibi konulara da gündemlerinden çıkartıp deprem gerçeğini bilerek yaşamaları daha faydalı" dedi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Özener'in konuşması
-Deprem İzleme Merkezi'nden görüntüler
-Genel ve detay

===================================================

5-SULTANGAZİ'DE ÇATLAKLAR OLUŞAN 6 KATLI BİNA MÜHÜRLENDİ

Emin YEŞİL/İSTANBUL, SULTANGAZİ'de depremin ardından çatlaklar oluşan 6 katlı bina mühürlendi. Tahliye edilen bina sakinleri geceyi komşu ve akrabalarında geçirdi.
İstanbul'da dün 5.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde Sultangazi'de bulunan 6 binada hasar oluştu. Hasar oluşan binalar ekipler tarafından mühürlenerek, tahliye edildi. Mühürlenen binalardan birisi de 50. Yıl Mahallesi 2030 Sokak'ta bulunan 6 katlı bina oldu. Deprem sonrası çatlaklar oluşan bina sakinleri durumu ekiplere haber verdi. Binada inceleme yapan ekipler bina hakkında tahliye kararı verdi. Mühürlenen binada oturanlar tahliye edildi. Bina sakinleri geceyi komşu ve akrabalarında geçirdi.

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Tahliye edilen bina
-Binadan görüntüler
-Bina sakiniyle röportaj
-Genel ve detaylar

============================

6-KAĞITHANE'DE RİSKLİ BİNA EKİPLER TARAFINDAN YIKILDI

HABER/KAMERA: Ali AKSOYER- Semih ÇALIŞKAN-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL DHA
Kağıthane'de kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında 35 bin metrekare alanda 123 bina riskli yapı olarak tespit edilip, yıkımlarına başlanmıştı. Riskli olduğu belirlenen son bina da bugün ekipler tarafından kontrollü şekilde yıkıldı.

Kağıthane Yahya Kemal Mahallesi'nde 22 Nisan tarihinde Akıcı Sokak'ta istinat duvarının yıkılması sonucu toprak kayması meydana gelmiş, civarda bulunan bina sakinleri tahliye edilmişti. İstinat duvarının yıkılmasından kısa bir süre sonra alanda bulunan 4 katlı bir bina çökerken hemen yanındaki bina ise güvenlik riski oluşturduğu gerekçesiyle belediye ekipleri tarafından kontrollü şekilde yıkılmıştı. Bölgede riskli olarak tespit edilen 123 binadan bugüne kadar 122'si ekipler tarafından kontrollü şekilde yıkılmıştı. Dün yaşanan 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından bugün Akıcı Sokak'ta riskli olduğu belirlenen bir başka bina ekipler tarafından kontrollü şekilde yıkıldı.

Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin de binanın kontrollü şekilde yıkılma anında bölgedeydi. Öztekin basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "22 Nisan tarihinde bir istinat duvarının çökmesinden kaynaklanan bir durum ortaya çıkmıştı. Çevresindeki diğer binalara baktığımızda da çoğunun çürük bina olduğunu gördük. Sonrasında sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla birlikte burası kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Bu alanda 123 bina ve 700'den fazla bağımsız birim vardı. Binaların 60, 70 yıllık binalar olduğunu görmüş olduk. Bu süre içerisinde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte bölgede çalışmalara hız verdik. Hızlı şekilde tahliye işlemlerine başladık bölgede. Tahliye işlemlerini yaparken de vatandaşlarımızın mağdur olmaması için kira giderleri devletimiz tarafından karşılandı. Yine aynı şekilde taşınma ücretlerini verdik. Bundan sonraki süreçte de bölgemizdeki çalışmalara hızla devam edeceğiz. 180 bin bağımsız bölgeden 120 bin bağımsız deprem bölgesini yenilemiş olduk. depreme dayanıksız, kentsel dönüşüme uygun yerler varsa bununla ilgili çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.

Dün yaşanan deprem sonrasında alınan ihbarlara da değinen Öztekin, "Dünkü depremden sonra hemen kriz masasını kurduk. Dün bize yaklaşık 98 ihbar geldi. 10 ayrı ekip kurduk. Ekiplerimiz ihbar bölgelerine gittiler. Kağıthane'de yaklaşık 6 binamızın tahliyesini gerçekleştirdik. Onlar şu an da otelde, komşularında ve akrabalarında konaklıyorlar. Çalışmaları yapıp kentsel dönüşüm kapsamında gerekirse yıkımını gerekirse tekrar geri dönmelerinin çalışmasını başlatmış olacağız." dedi.

Görüntü Dökümü
------------------
-Havadan yıkım görüntüleri
-Binanının yıkımından görüntüler
-Ekiplerin çalışmasından görüntüler
-Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin'in açıklaması
-Muhabir Anonsu (Semih Çalışkan)
-Genel ve detaylar

===================================================

7-SİLİVRİ'DE BİR BİNA İLE CAMİ MÜHÜRLENDİ

Haber-Kamera: Şahin BOZKURT-Yılmaz OKUR-Alparslan ERMİŞ/İSTANBUL,DHA
İstanbul'da dün meydana gelen 5.8 şiddetindeki depremin ardından Silivri'de bir bina ile cami belediye ekipleri tarafından yapılan incelemelerin ardından mühürlendi. Mühürlenen yapılarda detaylı incelemenin yapılacağı öğrenildi.
Silivri açıklarında dün meydana gelen 5.8 şiddetindeki depremin ardından Silivri Belediye ekipleri, vatandaşların bildirdiği binalarda incelemelerde bulundu. Yapılan incelemeler sonucunda Alibey Mahallesi Koyuncu Sokak'ta bulunan bir bina boşaltılarak mühürlendi. Bina sakinleri, komşuları ve akrabalarının evlerinde kalmaya başladı. Vatandaşlar için tehdit oluşturulabileceği tespit edilen binada detaylı incelemenin yapılacağı öğrenildi.

"ÖNCEDEN BİZİM BİNAYA KEPÇE GİRDİ"
Boşaltılan binada yaşayan Neşe Salman, "Yandaki ev yapılırken bizim binaya kepçe girdi. O zaman temelini de oynattılar. Ben baya kavga da ettim, sıvadılar o zaman. Ev sahibi kiraya vermişti. Kiracının da haberi yok. Sonradan yapılan duvar dünkü depremde patlayınca telaş yapmış kadın. Telaşa vermiş aramış, bizlere danışmadan. Bizden kimsenin haberi yok. Bizlere danışmadı. Ben dördüncü katta oturuyorum hiçbir şeyimiz yok. Mühürlendi evimiz, dünden beri evimize giremiyoruz. Hiçbir şeyimizi alamadık. Biz ne kadar dışarıda kalacağız? Köyde kardeşimin evinde kalıyorum" dedi.

BİR CAMİ İBADETE KAPATILDI
Ayrıca Semizkumlar Nevşehirliler Camii de belediye ekipleri tarafından yapılan incelemenin ardından mühürlendi. Cami girişine "Silivri ilçemizde yaşanan depremde camimizin bazı bölümlerinde çatlamalar meydana gelmiştir. İkinci bir emre kadar camimiz ibadete kapalıdır" yazısı yazıldı.

SİLİVRİSPOR - MANİSASPOR MAÇI BAŞAK BİR STADA ALINDI
Öte yandan, Silivrispor'un hafta sonu Manisaspor ile yapacağı maç, tedbir amaçlı Çatalcaspor Stadı'na alındı.

Görüntü Dökümü:
-Mühürlenen binadan görüntü
-Mühürlenen binanın girişine çekilen şerit
-Binada yaşayan vatandaşla röportaj
-Mühürlenen cami
-Cami içindeki çatlaklardan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler

===============================================

8- FETÖ'NÜN MOLDOVA'DAKİ OKUL YÖNETİCİSİ HAKKINDA 8 YIL 3 AY HAPİS CEZASI

Haber: Özden ATİK - Ruken KADIOĞLU/ İSTANBUL,
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yurtdışı okul yapılanması soruşturması kapsamında, Moldova'dan deport edilerek MİT gözetiminde Türkiye'ye getirildikten sonra tutuklanan Moldova'daki en üst düzey devlet yönetimindeki kişilerin çocuklarına sözde eğitim verdiği iddia edilen okulun yöneticisi Sedat Hasan Karacaoğlu, 8 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Sedat Hasan Karacaoğlu getirildi. Sanık Karacaoğlu son savunmasında, "Ben eğitim dışında hiçbir faaliyette bulunmadım. Özbekistan'da çalıştığımı ilk ifademde de söyledim. Özbekistan'da çalıştığım okulun özel statüsü yoktu. Devletten maaş aldım. Daha sonra kendi isteğimle yakın bir coğrafya olunca Moldova'ya idareci olarak değil, İngilizce öğretmeni olarak gittim. Okul yöneticiliği yapmadım" dedi.

"ÖRGÜT ÜYESİ DEĞİL, EĞİTİMCİYİM"
26 yıldır yurtdışında yaşadığını belirten sanık Karacaoğlu, görev yaptığı eğitim kurumlarının FETÖ ile bağlantılı olmadığını iddia etti. Sanık Karacaoğlu, "Bu okulların FETÖ ile bir ilgisi olmadığını Moldova hükümetleri de söylemiştir. Bu okullarda örgüt yoktur, eğitim faaliyeti vardır. Bu okullarda örgüte üye değil, okula öğretmen temin edilmektedir. Bir terör örgütü üyesi değil, eğitimciyim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Silahlı terör örgütü üyeliğini de, örgüt yöneticiliğini de kabul etmiyorum. Zorlu hapishane şartları vardır. Tutukluluğum nedeniyle ailem ve şahsıma maddi katkıda bulunamıyorum. Hakkımdaki tüm suçlamaları reddediyorum " diye konuştu. Sanık Sedat Hasan Karacaoğlu, bilirkişi raporunda telefonunun Pensilvanya Havalimanı'nda konum verdiği iddiasına yönelik, "Çok gezmesini seven bir insan değilim. Oğlum Amerika'da eğitim görmektedir. Oğlumu görebilmek için Amerika'ya gitmiştim bunu ifademde de söyledim " dedi. Sanık Karacaoğlu son sözünde ise "Ben Türkiye'de bir gün bile çalışmadım. Bir gün bile çalışmadığım yerde suçlanıyorum, beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum " dedi.

8 YIL 3 AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Mahkeme heyeti, sanık Sedat Hasan Karacaoğlu hakkında "Uluslararası casusluk" suçundan beraatine karar verdi. Heyet, sanık Karacaoğlu hakkında her ne kadar örgüt yöneticiliği suçundan dava açılmışsa da "Örgüt üyeliği" suçunun oluştuğunu belirterek 8 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın pişmanlık göstermemesini dikkate alan heyeti cezada herhangi bir indirim uygulamadı ve tutukluluk halinin devamına hükmetti.

İDDİANAME
İddianamede, sanık Sedat Hasan Karacaoğlu'nun FETÖ'nün Moldova'daki Orizont Eğitim Kurumlarının Genel Müdür Yardımcısı seviyesinde yönetici konumunda örgütsel faaliyet yürüttüğü belirtiliyordu. Sanık Karacaoğlu'nun 1992 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra mesleki kariyerinin tamamını FETÖ/ PDY silahlı terör örgütüne ait olup yurtdışında görünürde eğitim-öğretim alanında faaliyet yürüten özel okullarda devam ettirdiği ifade ediliyordu. Sanığın 6 yıl Özbekistan'da örgütsel faaliyet yürüttükten sonra Moldova'ya yönetici olarak gönderildiği, Moldova devletince uluslararası casusluk ve terör örgütü yöneticiliğinden dolayı deport edilerek 6 Eylül 2018'de Türk güvenlik güçlerince gözaltına alındığı belirtiliyordu. 10 Eylül 2018'de nöbetçi hakimlikçe tutuklanan sanık Sedat Hasan Karacaoğlu'nun "Uluslararası casusluk" ve "Terör örgütü yöneticiliği" suçlarından toplam 16,5 yıldan 28,5 yıla kadar hapsi talep ediliyordu.

==========================================


9-KADIKÖY'DE POLİSİN HAYAT KURTARAN MÜDAHALESİ

-Polis memuru intihara teşebbüs eden genç kadını kalp masajı yaparak hayata döndürdü.

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHA
Kadıköy'de genç bir kadının sosyal medya hesabından intihar edeceğini duyurduğu ihbarını alan polis ekipleri, verilen adrese gelerek kapıyı kırdı. İçeri giren bir polis, genç kadını kalp masajı yaparak hayata döndürdü.
Olay dün saat 23.00 sıralarında Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi Yurttaş Sokak üzerinde bulunan 4 katlı bir binanın dördüncü katında meydana geldi. Derya Y. (27)'nin sosyal medya hesabından intihar edeceğini duyurması üzerine arkadaşları genç kadının evine gitti. Kapıyı kimsenin açmaması üzerine arkadaşları durumu hemen polis ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, kapıyı kırarak içeriye girdi. Ekipler intihara teşebbüs eden genç kadını doğazgaz borusuna boynundan asılı vaziyette gördü. Bulunduğu yerden indirilen Derya Y'ye bir polis kalp masajı yaparak genç kadını hayata döndürdü. Derya Y. olay yerine çağrılan ambulansla Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Derya Y.'nin yoğun bakımda tedavisinin devam ettiği öğrenildi.
Genç kadının arkadaşı Suat Yaşar, "Kız arkadaşımla beraber Whatsapp durumundan gördük. Ondan sonra kapıya gittik, kapıyı açamadık. Polisleri aradık. Polisler geldi, sağ olsunlar kapıyı kırarak açtılar. Bugün hayattaysa polisler sayesinde. Kalp masajı yaptılar, bayağı bir mücadele ettiler onun için. Polislerin emeği çok bu durumda. Şu anda kırmızı alanda yoğun bakımda. İnşallah iyi olur."dedi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Muhabir anons
-Olay yerindeki polis ekipleri
-Olayın yaşandığı bina
-Olay yeri inceleme ekiplerinin binaya girmesi
-Genç kadının arkadaşıyla röp
-Genç kadının paylaştığı intihar videosu (cep telefonu)
-Genel ve detay

================================================

10- MOTOSİKLET ÜZERİNDE DANS EDEN KADIN MAGANDA YAKALANDI

Ramazan EGRİ-Gamze ŞiMŞEK-Ali AKSOYER/İSTANBUL, D-100 Karayolu'nda motosikletiyle ilerlerken, ayağa kalkarak adeta dans eden kadın trafik magandası E.U. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kadın motosiklet sürücüsüne toplam bin 237 lira trafik cezası kesilirken, ehliyetine geçici olarak el kondu. Şüpheli adli işlem yapılması için karakola teslim edildi.
D-100 Karayolu, Uzunçayır Mevkii'nde kameralar tarafından görüntülenen motosiklet sürücüsü yoğun trafik içinde tehlikeli hareketler sergileyerek otomobiller arasında adeta dans etmişti. Tehlikeli sürüş sırasında motosiklet üzerinde ayağa kalkan genç kadının sürüşü dakikalarca sürmüştü. Trafik magandasının bu hareketleri bir vatandaş tarafından cep telefonu ile görüntülenmişti.

Bin 237 LİRA CEZA KESİLDİ
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler görüntülerin yayınlanmasının ardından harekete geçerek sürücü E.U.'yu gözaltına aldı. Şüpheliye 46/2-G(Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücülerin trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde ardı ardına birden fazla şerit değiştirmek) maddesine istinaden bin 2 TL, 66 (motorlu bisiklet sürenlerin manevra için işaret verme hali dışında iki elleri ve motosiklet sürenlerin devamlı iki elleri ile taşıtlarını sürmeleri) maddesine istinaden 235 TL, toplamda bin 237 TL idari para cezası kesildi.

EHLİYETİNE EL KONUP KARAKOLA TESLİM EDİLDİ
Sürücü E.U.'nun ayrıca ehliyetine geçici olarak el kondu. E.U. ayrıca Türk Ceza Kanununun 179/2 (ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya mal varlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır) maddesine istinaden adli işlem yapılmak üzere Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü Çengelköy Polis Merkezine teslim edildi.

Görüntü dökümü:
---------------
-Kadının emniyete getirilmesi
-Arşiv
- Motosiklet kullanması


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha istanbul bülteni-4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement