Akademik Yılın İlk Dersi KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'dan

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) 2015-2016 Akademik Yılı açılışında ilk dersi vererek, Kıbrıs'ta iki kesimliliğin taraflarca farklı yorumlandığına ancak geleceği, geçmişten dersler çıkararak kurmak gerektiğini söyledi.

KKTC'nin liman kenti Gazimağusa'da bulunan ve "devlet üniversitesi "konumunda da bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) 2015-2016 Akademik Yılı, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Mustafa Afşin Ersoy Salonu'nda verdiği "Kıbrıs Sorununda Üniversitelerin Yeri" konulu ders sunumuyla başladı.

Konuşmasında, KKTC ve Güney Kıbrıs'taki üniversitelere "ortak çalışma yapma" çağrısında bulunan Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerle işbirliğinin KKTC'nin tanınmasına yardımcı olacağı saplantısından kurtulması gerektiğini söyledi. Akıncı, mobil telefonlarda yapılacak işbirliğinde de tanınma saplantısıyla karşılaşıldığını söyledi.

DAÜ'de akademik yıla başlama töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başlandı. Planlanan müzik dinletisinin, Türkiye'deki terör saldırısından dolayı iptal edildiği törene, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı, Gürdal Hüdaoğlu, DAÜ Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayram, DAÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Necdet Osam, YÖDAK Başkanı Hüseyin Gökçekuş, CTP Milletvekili Erkut Şahali, UBP Milletvekili Ahmet Kaşif, DP Ulusal Güçler Milletvekili Fikri Ataoğlu, TDP Milletvekili Zeki Çeler, Gazimağusa Kaymakamı Şifa Çolakoğlu, Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Katip Demir de katıldı.

Törenin sonunda Cumhurbaşkanı Akıncı'ya DAÜ Rektör Vekili Osam, akademik yılın ilk dersini vermesi adına bir plaket hediye etti.

AKINCI: "TERÖR, KAOS VE İSTİKRARSIZLIKTAN BAŞKA BİR ŞEY YARATMAZ"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Ankara'da yaşan terör olayını kınayarak başladığı sunumunda, "Bu acıyı hem şahsım, hem de KKTC adına paylaşıyorum" dedi. Bu tür eylemlerle hedefe ulaşılmasının mümkün olmadığını kaydeden Akıncı, terörün, kaos ve istikrarsızlıktan başka bir şey yaratmadığını söyledi. Akıncı dayanışma ve birliktelik sergilemenin terörü durduracak en önemli unsur olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs sorununun yarım yüzyıldır çözülmeye çalışıldığına işaret ederek, çözüm bulma arayışları içerisinde mevcut müzakerelerin bugünkü kuşağın son denemesi olduğunu söyledi. Akıncı, "Bu kuşak, Kıbrıs sorununu çözemezse, mevcut kuşaktan sonraki kuşakların farklı çözüm bulmaya çalışacağına inanıyorum" dedi.

"2004'te yer alan referandum süreci daha akılcı yönetilseydi, iki taraf da AB üyesi olacaktı ya da sadece bir tarafın AB'ye girmesi engellenebilirdi" diyen Akıncı, çözüme evet deyip, başka bir toplumun "hayır"ıyla AB dışında kalan Kıbrıs Türkü'nden başka bir toplum bulunmadığını ifade etti.

"BÖLGEDE GÜZEL ÖRNEĞE İHTİYAÇ VAR"

Kıbrıs'ta federal yapı dışında seçenekler bulunduğu yönündeki görüşleri hatırlatan Akıncı, Azerbaycan ve Karabağ konusunu örnek göstererek, KKTC'nin tanınması konusunda her ülkenin kendine özgü durumları bulunduğunu söyledi.

Akıncı, New York ziyaretinde görüştüğü Azerbaycan Dışişleri Bakanı'nın, Kıbrıs'ta bir çözüme varılmasının Azerbaycan'ın Karabağ ile sorununun çözümüne örnek olması inancı taşıdığına tanık olduğunu belirtti.

Akıncı, "Bölgemiz kaotik bir ortamın içerisinde. Geldiğimiz noktada, güzel bir örneğe bölgenin de ihtiyacı vardır. Parçalanma yaşanırken, bütünleşme, bir araya gelme, işbirliği yapma, birlikte kazanma, enerji politikalarının ayrıştırıcı ve bölücü olması yerine birleştirici olması, kazan kazan durumları yaratması gibi, güzel örneklerin ortaya çıkabileceği bir konjonktür var" dedi.

DOĞAL GAZ, ELEKTRİK VE SU ŞEBEKELERİ ORTASINDA KIBRIS

Gerek Rum tarafında, gerekse Türk tarafında, en iyi çözümü ret edecek anlayışların bulunduğuna işaret eden Akıncı, doğal kaynaklar akılcı kullanılmazsa, olumsuz sonuçlar da çıkabileceği uyarısında bulunduğu zaman Kıbrıs Rum tarafında bazı kesimler tarafından bu uyarısının yanlış anlaşıldığını söyledi.

Doğal gazın akılcı kullanılmasının tüm bölge ülkelerinin ilişkilerinin gelişmesini getireceğini kaydeden Akıncı, gelecekte her iki tarafın da kullanabileceği suyun adaya gelişinin ilişkilere çok ciddi bir katkı sağlayabileceğini belirtti.

Elektrik şebekelerinin enterkonnekte edilmesi yönündeki teknik çalışmaların sürdüğünü kaydeden Akıncı, Türkiye'den gelecek elektriğin Ortadoğu'ya uzanabileceğini belirtti.

Akıncı, "Su, elektrik ve doğalgaz ağlarının birleştiği bir noktada iki toplum arasındaki ilişkiyi düzenlemek akıl işi değil mi? Misyonumuzun bu olduğu kanaati içerisindeyim" dedi.

İKİ BÖLGELİLİK

İki toplumlu, iki bölgeli Avrupa ilkelerini benimsemiş bir çözüme bağlı olduklarını kaydeden Akıncı, "İki kesimlilikten de ne anladığımı defalarca anlatıyorum. Kıbrıslı Türklerin mülkiyet ve nüfus anlamında sarih çoğunlukta olacakları, kendi bölgelerinin efendisi olacakları, Anayasa kuralları çerçevesinde kendi kendilerini yönetecekleri bir yapıdır bu" dedi.

Akıncı, "Sizlerden, halktan sakladığım bir şey yok. Bazı kavramlarda farklılıklar vardır. İki kesimliliği onlar daha farklı yorumlamaktadırlar. Biz daha farklı yorumlamaktayız. Ancak geçmişten dersler çıkararak, geleceği kurmak zorundayız. Bunların bir iki ay içerisinde aydınlanabileceğini düşünüyorum" dedi.

"KASIM AYINDAN İTİBAREN DAHA HIZLI BİR SÜRECE GİRİLECEK"

Ekim ayına kadar liderler seviyesinde iki toplantı yapıldığını, Kasım ayından itibaren ise daha hızlı bir sürece girileceğini kaydeden Akıncı, liderlerin imzasıyla çözümün hayata geçeceği yönündeki söylemlere inanılmaması gerektiğini çünkü varılacak anlaşmanın iki halk tarafından da onaylanması gerektiğini söyledi.

"Yönetim ve Güç Paylaşımı", "Ekonomi" ve "Avrupa Birliği" başlıklarında ciddi ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Akıncı, "Güvenlik ve Garantilerin" en son konuşulacağını belirtti.

"ÜNİVERSİTELER BÜYÜK ZENGİNLİK"

Cumhurbaşkanı Akıncı, üniversitelerin müzakerelere bilimsel bir yaklaşım ve rehberlik açısından önemli bir kaynak oluşturduğunu kaydetti.

Üniversitelerdeki eğitim kalitesinin belli bir standardın altına düşmemesi gerektiğini kaydeden Akıncı, üniversitelerin KKTC için büyük bir zenginlik olduğunu söyledi.

Akıncı, ezberleri yıkmak ve yeni ufuklar açılmasında üniversitelere önemli görevler düştüğünü kaydetti.

ÜNİVERSİTELERE ORTAK ÇALIŞMA YAPMA ÇAĞRISI

KKTC ve Güney Kıbrıs'taki üniversitelere "ortak çalışma yapma" çağrısında bulunan Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerle işbirliğinin KKTC'nin tanınmasına yardımcı olacağı saplantısından kurtulması gerektiğini söyledi. Akıncı, mobil telefonlarda yapılacak işbirliğinde de tanınma saplantısıyla karşılaşıldığını söyledi.

Akıncı, üniversitelerin, sağlık, tarım, sosyoloji gibi alanlarda işbirliği yapması gerektiğini belirtti.

Üniversiteler arası işbirliği konusu ile eğitimin de müzakerelerde ele alınması gerektiğini kaydeden Akıncı, Güney Kıbrıs'taki İngiliz okulunu örnek göstererek, özellikle Güney Kıbrıs'ta toplumları yabancılaştıran bir eğitim verilmekte olduğunu söyledi. Akıncı, müfredatları yeni bir bakış açısıyla ele almak gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs sorununun çözümünü beklemeden bir araya gelmenin yollarının bulunduğuna işaret eden Akıncı, üniversitelerin yapacağı işbirliğinin de bunlardan biri olduğunu ifade etti.

"YETKİ VE GÜÇ PAYLAŞIMI"

Cumhurbaşkanı Akıcı, yetki paylaşımı konusunda örnek alınan bir yapının bulunup bulunmadığına ilişkin soruyu yanıtında, üzerinde çalışılan federal yapının, bazı yönleriyle Belçika'daki yapıya benzetilse de Kıbrıs'a özgü olduğunu söyledi. Akıncı, üzerinde çalışılan yapıda, kurucu devletlerin birbirine; merkez yönetimin de kurucu devletlere müdahil olamayacağını belirtti.

AB hukuku konusunda da ad-hoc komite kurulmasına karar verildiğini ifade eden Akıncı, gümrük mevzuatı ve AB'ye geçiş konusunda çalışma başlatılacağını söyledi.

Akıncı,"Kıbrıs Türk Kurucu Devletini, Avrupa Birliği mevzuatına hazırlama sürecine şimdiden başlıyoruz. Nihayet buna hem AB'yi, hem Rum muhataplarımızı ikna ettik" dedi.

PROF.DR.OSAM: "AMAÇ RAKAMSAL BÜYÜME DEĞİL, KALİTE"

DAÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Necdet Osam da törende yaptığı konuşmaya, Ankara'daki terör saldırılarını kınayarak başladı.

DAÜ'nün, tansiyonu yüksek olan bölgede önemli bir görev üstlendiğine işaret eden Osam, 104 farklı kültürü, din-dil ayırımı gözetmeksizin, kültürel zenginlik olarak görerek verilen eğitimin dünya barışına ve dayanışmasına katkı koyacağına olan inancını dile getirdi.

DAÜ'nün kurulduğu günden bugüne çok mesafe aldığını ancak zaman zaman engellerle de karşı karşıya kalındığını belirten Osam, yeni DAÜ yasasıyla üniversitenin daha özerk bir yapıya kavuşacağını söyledi.

Amaçlarının rakamsal büyüme değil kalite olduğunu belirten Osam, üniversiteyi kendi kendine yeten bir yapıya kavuşturmanın hedeflendiğini kaydetti.

Osam, Dünyanın farklı ülkelerinde büyük şirketlerde işe giren DAÜ mezunlarının, üniversitenin saygınlığının bir göstergesi olduğunu ifade etti. - GAZİMAĞOSA