Karadeniz, Arap Turistleri Bekliyor

Karadeniz, Arap turistleri bekliyor

Körfez ülkelerinden her yıl gelen turist sayısının arttığı Doğu Karadeniz Bölgesi, bu yıl 500 bini aşkın turist bekliyor

Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu:

"Ordu ili olarak 100 bin Arap turist bekliyoruz"

"Sadece Saraybosna'nın yılda 2 milyon Arap turist aldığı yerde Karadeniz'de bu pastadan pay almalı"

TÜRSAB Batı Karadeniz Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Temel Uzlu:

"Bu yıl Körfez ülkelerinden beklentimiz büyük"

ORDU - Son yıllarda yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi çeken ve yayla turizmi bakımından en zengin bölge olan Doğu Karadeniz Bölgesi, bu yıl başta Körfez ülkeleri olmak üzere turist akını bekliyor.

950 yaylaya sahip, 70 tanesi bilininirliği ve turizm faaliyetleri ile bilinen ve Türkiye'de Turizm Merkezi ilan edilen 36 yaylanın 26 tanesine sahip Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Arap turizmini geliştirmek, gelen turist sayısını arttırmak amacıyla son yıllarda başlayan tanıtım çalışmaları olumlu sonuçlar verdi. Özellikle Rize, Trabzon ve Ordu illeri, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt ağırlıklı olan Arap turizminden daha çok pay almak için tanıtım çalışmalarına ağırlık vermelerinin sonuçlarını almaya başladılar. Buna göre Doğu Karadeniz Bölgesi'ni 2010 yılında büyük çoğunluğu Körfez ülkelerinden 30 bin turist ziyaret ederken, bu rakam 2011 yılında 65 bin, 2012 yılında 130 bin, 2013 yılında 190 bin ve 2014 yılında 260 bin, 2015 yılında 410 bin, 2016 yılında 465 bine yükseldi. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde turizm firmaları bu yıl 500 bini aşkın turist bekliyor.

Özellikle son 3 yılda yaptığı tanıtım programları sayesinde yılda 60 bin Arap turistin ziyaret ettiği Ordu, bu yıl 100 bin Arap turist bekliyor. Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Körfez ülkelerinin Doğu Karadeniz Bölgesi'ne büyük ilgi gösterdiğini belirterek, bölgenin turizm pastasını büyütmeyi amaçladıklarını söyledi. Vali Balkanlıoğlu, "Yaz mevsiminde buralar 15 derece en fazla 17-18 derece civarında, akşamları ise 10 dereceye oluyor. Akşamları ceketsiz paltosuz dolaşılmayan yerler var. Şu anda havalar henüz ısınmadı ama 40 derece sıcaklıkla boğuşan yerler var. Özellikle Körfez ülkeleri. Oralarda şehirden çıkıldığı zaman çöl başlıyor zaten. Hatta oralardaki yeşillikler tamamen yapan ve suni. O insanlar bir ırmak göl görmüyorlar. Hemen hemen kar yağışı görmemişler. Bir insan kendisinde olmayan şeyleri merak eder. Yaz mevsiminin bile serin olduğu için Doğu Karadeniz Bölgesi onlar için hayli cazip" dedi.

Ordu 100 bin Arap turist bekliyor

Bosna-Hersek'ten örnek veren Vali Balkanlıoğlu, şöyle konuştu: "Bosna-Hersek tıpkı bizim Karadeniz gibi bir coğrafyaya sahiptir. Ama sadece Saraybosna'ya giden arap turist sayısı yılda 2 milyondur. Dolayısıyla pasta çok büyük ve körfez ülkelerinde tanıtım atağına devam etmemiz lazım. Önümüzdeki dönemde büyük bir Arap turist artışı bekliyoruz buraya. Ordu'da 100 bin turist göreceğiz inşallah. Maksadımız pastayı paylaşmak değil pastayı büyütmek. Çünkü potansiyel büyük. Sadece Bosna'ya 2 milyon turist geliyor. Biz ise buraya 400 bin turist geldiğinde 'Her taraf Arap oldu' diyoruz ama bu insanlar iyi para harcıyorlar. Ben önümüzdeki önemde bölgeye daha fazla Arap turistin geleceğine inanıyorum. Özellikle Ordu'ya 11 milyon yerli turist, 100 bin yabancı turist bekliyorum"

TÜRSAB: "Körfez ülkelerinden beklentimiz büyük"

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Batı Karadeniz Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Temel Uzlu, geçen yıl Rusya ile yaşanan olumsuz siyasi gelişmeler nedeniyle durgun bir sezon geçirdiklerini ancak bu yıl daha güzel gelişmeler olmasını beklediklerini söyledi. Uzlu, "Bilhassa Orta Karadeniz Bölgesi'ne yönelik Körfez ülkelerinden büyük beklentilerimiz var. Ordu Valiliğimizin bu konuda çok büyük destekleri var. İki buçuk yıldır Ordu Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ile beraber Körfez ülkelerine yaptığımız tanıtımın hem Ordu'ya hem Orta Karadeniz'e büyük katkıları oldu. Oradan getirilen seyahat acentelerinin, turizmle ilgili basın danışmanlarının çok büyük katkıları oldu, devamı da gelecek. Biz bütün bunları yaparken bu bilinci toplumun bütün fertlerine yayabilmeyi de istiyoruz. Yani turizmin ekonominin bir girdisi olduğunu, ekonomideki 52 tane sektörü direkt ilgilendirdiğini, turizmi harekete geçirebilirsek şehirlerimizin ekonomik potansiyellerinin büyük ölçüde artacağını toplumun her kesimine anlatmalıyız. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının ortaklaşa ilkokullardan itibaren çocuklarımıza turizm bilinci eğitimini vermesi gerekiyor" diye konuştu.