AK Parti Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "İftiharla, gururla söylüyorum bu 5 yıl içinde birçok platformda diğer ülke temsilcileri dönüp Türk diplomatlarına, temsilcilerine 'Acaba Türkiye ne düşünüyor' diye beklediklerini, baktıklarını biliyorum. Bu miras devam edecek, özgüvenimizi her halukarda sürdüreceğiz. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin derin tarihi kökleriyle ilgili olduğu kadar engin ufkuyla da ilgilidir" dedi.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı bahçesinde bakanlık personeline hitaben veda konuşması yaptı.
Herkesle tek tek vedalaştığını, kucaklaştığını dile getiren Davutoğlu, göreve başladığı 1 Mayıs 2009'u hatırladığını belirtti. O zaman, 'Bize mazeretle gelmeyeceksiniz, 24 saat yetmiyorsa 25'inci saati bulup geleceksiniz' dediğini hatırlatan Davutoğlu, hariciye kadrosuyla gurur duyduğunu vurguladı. Yoğun bir tempoda çalıştıklarını, 5 yılı aşkın süredir kimsenin kendilerine mazeretle gelmediğini ifade eden Davutoğlu, "Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için onur duyulacak en büyük görevlerden birisi Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olmaktır ve bu aziz milleti dünyanın her yerinde temsil etmektir. Bu büyük bir onur, bu onuru sizlerle birlikte yaşamaktan şu anda büyük bir mutluluk duyuyorum" diye konuştu.
Göreve güzel bir başlangıç yaptıklarını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Hep güzel bir son olsun istiyorduk. Tabii bu bir son değil ama en azından bu görevin sonu anlamına geliyorsa bugün her kucaklaştığım, selam verdiğim arkadaşım da hangi kademeden olursa olsun aynı onuru yüzlerinde görmek beni çok mutlu etti. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı mensubu olmak bir ayrıcalıktır, bir onurdur ve ağır bir sorumluluktur. Bu yıllar için Türkiye dış politikada çok ciddi paradigmatik değişimler yaşadı. 12 yıllık AK Parti iktidarları döneminde inşa edilen dış politika temelde her bir diplomatımıza güçlü bir özgüven aşılamayı, ülkemizin temsili yanında bu özgüvende hamleler yapmayı ve herbir dış politikası konusunda bir Türkiye görüşünün dünya gündemine getirilmesi vardı. Bugün artık sadece çevre ülkelerle ilgilenen, komşularıyla olan sıkıntılarını tartışan bir Türkiye yok. Bugün hem kendi yakın komşularıyla ilgilenen hem Avrupa Birliği projesini başarıya ulaştırmaya çalışan, Afrika'da, Asya'da, Latin Amerika'da ve bütün dünyanın her bir köşesinde çok ciddi bir temsil görevi yürüten ama onun da ötesinde uluslararası düzende ister çevre konusu olsun, ister insani kalkınma konusu olsun, ister diğer alanlarda olsun, insanlığı ilgilendiren bütün konularda bir Türk görüşü vardır."
"Bu ufku sahipleneceğinizden eminim"
Göreve başladığındaki konuşmasıda, "Ben hiçbir toplantıda, hiçbir forumda, hiçbir müzakerede pasif bir diplomat görmek istemiyorum. Her konuda kendi görüşümüz olacak, kendi görüşümüzü sonuna kadar savunacağız. Başkalarının görüşlerinin oluşmasını bekleyip ondan sonra pozisyon almaktansa önce biz görüşümüzü ortaya koyup başkalarının bizim görüşümüzden etkilenmesini sağlamakla yükümlüyüz" ifadelerini kullandığını anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi iftiharla, gururla söylüyorum bu 5 yıl içinde birçok platformda diğer ülke temsilcileri dönüp Türk diplomatlarına, temsilcilerine 'Acaba Türkiye ne düşünüyor' diye beklediklerini, baktıklarını biliyorum. Bu miras devam edecek, özgüvenimizi her halukarda sürdüreceğiz. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin derin tarihi kökleriyle ilgili olduğu kadar engin ufkuyla da ilgilidir. Bu ufku en iyi temsil edecek kadroların başında da hariciye kadromuz gelmektedir. Bu ufku sahipleneceğinizden eminim."
-Dış temsilciliklerin ve personelin sayısı arttı
Bu dönemde çok ciddi kurumsal kapasite artırımı yaşadıklarını ifade eden Davutoğlu, teşkilat yasasını değiştirdiklerini ve bunun ilk kapsamlı Dışişleri Bakanlığı Teşkilat Yasası olduğuna dikkati çekti.
Davutoğlu, yasayla diplomatların kulvarlarını etkileyen değişimler yaptıklarını, yeni konumlar ihdas ettiklerini, meslek memurlarının ve bütün memurların daha kolay bir şekilde mesleklerini ifa edebilmeleri için ciddi reformlar yaptıklarını anlattı.
Temsil kabiliyetinin genişletilmesi açısından büyük bir hamle başlattıklarını vurgulayan Davutoğlu, 2009'da, 173 olan dış temsilcilik sayısının 222'ye çıkarıldığını, yüzde 32'lik artış sağlandığını ifade etti. Davutoğlu, "Şu an planladıklarımızla inşallah bu 244'e çıkacak ve 2009 ile mukayese edildiğinde dış temsilciliğimiz yüzde 42 artış sağlamış olacaktır" dedi. AK Parti'nin bütün iktidar dönemlerinde süren bu projenin 2009'dan itibaren ivme kazandığını, Afrika, Latin Amerika ve Uzakdoğu'da yeni büyükelçilikler açarak, büyükelçilik sayısını son beş yıl içinde 99'dan 129'a çıkardıklarını aktaran Davutoğlu, bunun da yüzde 30'u aşan bir temsil artışına denk geldiğini ifade etti.
Temsil artışının doğal sonucu olarak personel sayısının da yüzde 42'lik artışla bin 571'den 2 bin 147'ye çıkarıldığına işaret eden Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Mesleki, kurumsal anlamda çok daha güçlü bir Dışişleri Bakanlığı var. Tarihin bu kritik eşiğinde, çevremizde en az 7-8 ülke, idare edilemez konumda görülüp ciddi krizlerle boğuşurken, Türkiye Cumhuriyeti'nin istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmesi, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesi hedefini gerçekleştirmesi için çevremizde bir barış ve istikrar kuşağı oluşturmak bizim için bir zorunluluktur. Her birinizin bundan sonraki en asli görevi, bu barış ve istikrarı oluşturacak diplomatik açılımları, atılımları gerçekleştirmek ve nerede olursa olsun barışın, istikrarın sözcüsü olmak.
Yine aynı şekilde, Avrupa Birliği hedefimizin nihai olarak gerçekleşmesi için Avrupa Birliği'ndeki müzakereleri, Avrupa Birliği Bakanlığımız ile birlikte derinleştirmek, hızlandırmak ve ayrıca BM Güvenlik Konseyi üyeliği de dahil olmak üzere, önümüzdeki G-20 Zirvesi, 2016 İnsani Zirve, 2017 Enerji Zirvesi gibi uluslararası platformlarda gücümüzü ve temsilimizi daha da güçlü bir şekilde hissettirmek. Bugün artık bu kapasiteye sahibiz."
- Ankara
Son Dakika › Güncel › AK Parti Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?