AK Parti Mkyk Toplantısı - Son Dakika
Güncel

AK Parti Mkyk Toplantısı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye ve Rusya ilişkileri, Rusya'daki yönetimin yanlış yaklaşımlarından çok daha büyüktür, bunları aşacak tarihsel derinliğe ve bir gelecek perspektifine sahiptir.

20.12.2015 21:29

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye ve Rusya ilişkileri, Rusya'daki yönetimin yanlış yaklaşımlarından çok daha büyüktür, bunları aşacak tarihsel derinliğe ve bir gelecek perspektifine sahiptir. Bu vesileyle bir CHP milletvekilinin, bir Rus kanalında tutup da DAEŞ'in elindeki sarin gazını Türkiye'nin verdiği şeklindeki yalan ifadesini açık bir şekilde kınıyoruz" dedi.

Çelik, Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Türkiye'nin etrafında bir takım gelişmelerin söz konusu olduğunu ifade eden Çelik, "Rus uçağının düşürülmesinden sonra ortaya çıkan Sovyetik propagandanın Sayın Cumhurbaşkanımızı, ailesini hedef alması, Türkiye'ye dönük olarak Sovyetik propaganda mekanizmasını hatırlatacak şekilde hiçbir şekilde gerçekle alakası olmayan son derece yalan faaliyetine dayanan bir takım iddiaların ortada dolaştırılmasını, doğrusunu söylemek gerekirse Türk-Rus ilişkilerinin aramızdaki büyük tarihi ilişkilere, bugün yine aramızda sürmekte olan enerji ve turizm olmak üzere ilişkilere yakıştıramadığımızı ifade etmek isteriz" diye konuştu.

Çelik, devletler arasında sorun, zaman zaman sıkıntılı dönemlerin olabileceğini ama bunun için diyalog mekanizmalarının açık olduğunu hatırlattı.

Türkiye'de sivil, siyasi, askeri diyalog mekanizmalarının sonuna kadar açık olduğunu, Sovyetik propagandalara başvurulmaması gerektiğini belirten Çelik, bölgedeki bir takım operasyonlara, planlamalara dayanak teşkil edecek şekilde kara propagandanın ortaya sürülmesinin kesinlikle meşru bir faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.

Bundan sonra da Türkiye-Rusya ilişkilerinin bir şekilde süreceğinin altını çizen Çelik, şöyle devam etti:

"O sebeple Rusya yönetiminin bu sözleri sarf ederken büyük tarihi ilişkilerimizi göz önünde tutmalarını ve yine Türkiye ve Rusya arasında gelecekte halklarla devletler arasında sürdürülmesi zorunlu olan bu büyük gelişmelere ve geleceğe dönük olarak, geleceği lekeleyecek aşırı ifadelerde bulunmamalarını diliyoruz, kendilerine tavsiye ediyoruz. Ama çok çeşitli kaynaklardan Türkiye'yi DAEŞ terör terör örgüyle bulaştırmaya çalışan oradaki DAEŞ terör örgütünün petrol ticaretinin parçası gibi göstermeye çalışan bir takım yaklaşımlar söz konusu oldu. Bunların hepsinin yalan olduğunu herkes biliyor. Dünyada da kimse bunları ciddiye almıyor. Üzüldüğümüz nokta, Türkiye ve Rusya ilişkilerinin bu şekilde zedelenmeye çalışılmasıdır."

"Türkiye ve Rusya ilişkileri, Rusya'daki yönetimin yanlış yaklaşımlarından çok daha büyüktür" diyen Çelik, şöyle devam etti:

"Bunları aşacak tarihsel derinliğe ve gelecek perspektifine sahiptir. Bu vesileyle bir CHP milletvekilinin, bir Rus kanalında tutup da DAEŞ'in elindeki sarin gazını Türkiye'nin verdiği şeklindeki yalan ifadesini açık bir şekilde kınıyoruz. Bu psikopatolojik bir durum ve kesinlikle başka şekillerde ele alınması gerekiyor. Ne zaman Türkiye'nin bir başka devletle sorunu olsa hemen bazı kişilerin karşıdaki devletin yanında saf tutmaları ve Türkiye'yi körü körüne suçlamaları şeklindeki bir tutum, hiç kimseye yakışmaz ama Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bir üyesine kesinlikle yakışmaz. Bu tutumu açık şekilde kınadığımızı ifade etmek isteriz."

Yakın zamanda medyada gündem olan Türkiye'nin Musul yakınlarındaki Başika kampında bulundurduğu askeri kuvvetle ilgili bir takım spekülasyonlar olduğunu anımsatan Çelik, bunun açık bir biçimde Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını, uluslararası koalisyonun DAEŞ'e karşı yürüttüğü terörle mücadeleyi Türkiye'nin desteklediğini gösteren bir tutum ve konuşlanma olduğunu ifade etti.

Şimdiye kadar ki bütün safhalarda Irak hükümetiyle merkezi hükümetle Kuzey Irak'ta ki hükümetle de yakın bir istişare ve diyalog içinde olunduğunu dile getiren Çelik, şunları kaydetti:

"Türkiye, İbadi hükümetinin bütün Irak'ı kapsayan yapıcı tutumunu, Irak'ın bütün unsurlarını kucaklayan bütünleştirici yaklaşımını desteklediğini her zaman ifade etmiştir. Sayın Başbakanımızın son ziyaretlerinde de başbakanlar, bakanlar arasında kapsamlı görüşmeler söz konusu olmuştur. Başbakanlığı döneminden beri Sayın Cumhurbaşkanımızın Irak ile ilişkilere özel bir önem verdiğini biliyoruz. O sebeple Irak hükümetiyle aramızda herhangi bir yanlış anlaşılma oluşmasını asla temenni etmeyiz. Bu konuda diyalog eksikleri varsa bunları yapıcı şekilde gidermek konusunda hiçbir tereddüt içerisinde olunmaması gerekir. Biz öteden beri AK Parti'nin kurulduğu günden beri Irak'a özel bir önem veriyoruz. Irak'ın birlik, bütünlük içerisinde refahının artması, oradaki terör unsurlarının temizlenmesi ve orada barışın sağlanması hususunda Türkiye bütün taraflarla görüşen, hiçbir mezhep ayrımına gitmeyen, hiçbir etnik gurup ayrımına gitmeyen bir yaklaşımı sürdürmektedir. Nitekim, Sayın Cumhurbaşkanımızın da Başbakanımızın da her ziyaretinde de ayrıca AK Parti yetkililerinin her ziyaretinde o bölgede her mezhep unsuruyla etnik gurupla görüşmek prensip olarak ortaya konulmuştur. Şimdiye kadar da buna devam edilmektedir."

"Türkiye asker çekiyor mu, asker sayısını artırıyor mu" gibi tartışmaların yapıldığını anlatan Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Prensip şudur, orada DAEŞ terör örgütüyle bir mücadele yürütülmektedir. Musul'a, Kerkük'e 20-30 kilometrelik mesafeler içerisinde bir kamptır. Bir takım terör örgütlerinin hedefinde bir kamptır. Dolayısıyla o eğitim faaliyetlerinin, mücadelenin sağlıklı yürütülmesi için kamptaki unsurlarımızın ihtiyaç duyduğu kadar koruma kuvveti orada bulundurulur. Bunun fazlası olduğunda bu başka bir bölgeye kaydırılabilir ama bu mesele Türkiye orada asker çekiyor mu ya da asker artırıyor mu gibisinden ele alınacak bir mesele değildir. Türkiye, hi bir şekilde oraya merkezi hükümetin ya da Kuzey Irak'taki hükümetin rahatsız olacağı şekilde konuşlanma yapmamaktadır. Bir gün arzu ederiz ki merkezi hükümet Irak üzerinde tam hakimiyetini her bakımdan sağlar ve oradaki terör unsurlarına gereken cevabı verebilecek düzeye erişirse kuşkusuz bu kamplara da konuşlanmalara da ihtiyaç kalmayacaktır."

Türkiye'nin pek çok ülke gibi Irak'taki belli noktalarda yönetimin terörle mücadelesine destek verdiğini vurgulayan Çelik, "Bir kere daha altını çizmek isteriz ki her türlü yanlış anlaşılma, her türlü diyalog sorununu Irak'taki hükümetle ve diğer unsurlarla görüşerek çözme konusunda Türkiye tam bir iradeye sahiptir. Bununla ilgili herhangi bir sorun çıktığında da diyalog kanalları sonuna kadar açıktır" dedi.

"Bu sürece temel parametrelerimiz açısından bakıyoruz"

Çeşitli partilerin Suriye meselesiyle ilgili açıklamalar yaptığını hatırlatan Çelik, gelinen noktada Viyana'daki sürecin Cenevre sürecinin bir devamı olduğunu, Türkiye'nin temel parametrelerini koruyarak bu çerçevede desteklediklerini ifade ettiklerini anımsattı.

Çelik, New York'ta BM Güvenlik Konseyi üyelerinin belli bir taslak üzerinde anlaştığına dair haberlerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kuşkusuz başından beri oradaki çözümün askeri değil siyasi olması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu çerçevede de siyasi çözüm bağlamında bu kadar insanı öldürmüş, bu kadar insanın Suriye'den kaçmasına sebep olmuş eli kanlı bir yönetimin, Esed başta olmak üzere Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını ifade ediyoruz. Bu ifademizi, müttefiklerimiz, Batılı dostlarımız çeşitli sebeplerle ifade ettiği gibi, Esed yönetimine çeşitli vesilelerle destek veren Rusya yönetimi de benzer şekillerde ifade ettiler, tekrarladılar. Bu açıdan baktığımızda, Türkiye'nin temel parametreleri korunmak kaydıyla yani hiçbir şekilde Esed'ın kalıcı olduğu bir şemanın ortaya çıkmaması zaten böyle bir şema ortaya çıkarsa kesinlikle siyasi bir çözüm olarak değerlendirilemez, tam tersine ülkeyi büyük kaoslara götürecek geçmişte Afganistan'da olduğu gibi büyük yıkımlara yol açacak bir siyasi çözümsüzlüğün daha da katmerleşmesi anlamına gelir. Bu yola sapmayacak şekilde Esed'in iş başından belli bir zaman zarfında, kısa bir zaman zarfında gönderildiği, geçici hükümetin kurulduğu ve Suriye'nin geleceğine Suriye halkının bütün unsurlarının ortaklaşa karar verdiği bir yapının ortaya çıkmasını kesin bir biçimde destekleriz. Bu sürece temel parametrelerimiz açısından bakıyoruz. Belli bir taslak üzerinde uzlaşacak şekilde bir aşamaya gelinmiş olması iyidir ama taslağın içinde ne olduğu konusundaki süreç devam ediyor. Biz de bu süreci gözlemlemeye devam ediyoruz."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel AK Parti Mkyk Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement